1964 Yılında Erzurum'da doğdu. İlk ve ortaöğretimi Erzurum'da yüksek öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Evli ve 3 çocuk babası olan şair halen İstanbul'da mukimdir.
Sonsuza taşıyan Hak’tan hikmetli,
Kadim bir nehirde sal üstündeyim,
Dört mevsim değişken dört akıbetli,
Kırılmaya namzet dal üstündeyim.
Bakmayın süsüme kalmışım miskin,
Öyle bir güzele gönül bağla ki,
Sevdanın yüzüne kara çalmasın,
Bir umman peşinde coşup çağla ki,
Issız vadilerde tutulmayasın.
Bir saatlik piyeste,
Oyna sessiz aheste,
Yediğin kadar iste,
Beslendiğin kafeste,
Hatırlayın elestte,
Söz verdik tek nefeste,
Kaç fidan devirecek daha bu kirli eller,
Kaç umudu vuracak korkak kalleş emeller.
Nice şafaklar bir bir doğmadan karartıldı,
kör ve sağır vicdanın kucağına atıldı.
Kimdir bu azgın güruh gücünü kimden alır,
Bir kara bulut gibi güneşe perde kalır.
Ne tufanlar gelip geçti üstümden,
Bir fincan dolusu suda boğuldum,
Anlarsanız bir cümlecik kastımdan,
Ben ne düşmez kale ben ne oğuldum.
Eriyip tükendim ben ince ince,
Gözümü gönlümü büyüleyen yar,
Ruhum benden bizar intizarı var,
Bir ömür kapında köleliğim var,
Vefama karşılık sal beni dünya,
Artık defterinden sil beni dünya.
Huzura gark olduğum özgür bulunduğum an,
Alnımı bir zemine temas ettiği zaman.
İstemem hiçbir şey artık O varken,
Bıraktım mevsimlik kır çiçeğini,
O benim ruhumda her gün açarken,
Neyleyim bir günlük kar çiçeğini,
O’ndan başka her şey kalsın geride,
Sen gönlüme gelen heves,
Kulağımda çınlayan ses,
Sen ruhuma serin nefes,
Veren tatlı meltemsin sen.
Sen duamsın Hak’tan gelen,
Soğuk bir kış günü Tarlabaşı’nda,
Dolaşırken gördüm sokak başında,
Baktım tükenmişti bir bahtı kara;
Uzun yolculuğun daha başında.
Ayaklar yalındı pantolon sökük,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!