Huzura gark olduğum özgür bulunduğum an,
Alnımı bir zemine temas ettiği zaman.
Ey nefsimin Rabbi yoktan yaratan,
Nefsimin eline bırakma beni,
Doğmamış günleri hesaba katan,
Hırsımın seline bırakma beni.
Zaten bir nedamet kıskacındayım,
Kâinata gelen can hasretindir kederim,
Gönlüme düşen hicran cananım Peygamberim.
Canımı canına kat senden seni isterim,
Özlemim sana kat kat cananım Peygamberim.
(Kalbi en çok meşgul eden, o kalbin Leyla’sıdır)
Boşuna kurulma geçip karşıma,
O hayal yüzünü süzemem Leyla,
Sakın talip olma mezar taşıma,
Adını yanıma yazamam Leyla.
Ölüm öyle yakın ki bir nefes süre kadar,
Unutma her nefesten sorulacak hesap var.
Hakikat adına ilk önce sustum,
Haksızlık edene küstüm olmadı,
Hâsılı ne varsa tutmadım kustum,
Şu fani dünyada dostum kalmadı.
Dilsiz şeytanlıksa seyirci kalmak,
Sen korkuyla gelen doyumsuz avcı,
Ben yuvada titrek bekleyen kuşum,
Ne olur infazı getir ki savcı,
Ayak seslerinden harap olmuşum.
Nedir bu işkence tükenmez acı,
Dik başlı değilim dik gezer başım,
Sizi korkutmasın şahin bakışım,
Talimat bekleyen bir volkan gibi,
Münzevi bir hayat sürmüş dadaşım.
Sahabe mirası toprağım taşım,
Büyüklük fazilette ne makamda ne yaşta,
Kibirlinin değeri üstündeki kumaşta,
Latif bir el dokundu kaderin akışına,
Bir cemre düşüverdi zulmün zorlu kışına.
Rahmet tomurcuğunun patlama dönemiydi,
Tavda olan demirin dövülecek demiydi.
Bir zorba tünemişti bir zamana müptela,
Hakka tecavüz eden, hakkın önünde bela.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!