Dayan ey yüreğim güz vakti dayan,
Sanki şu görünen son tırmanıştır,
Bir görünmez için bir kez daha yan,
Belki bu son hamle son abanıştır.
Unutma bu zahmet naz makamında,
Cimri mal bekçisidir varislere depocu,
Cehenneme uzanır tuttuğu dalın ucu.
Toprağı bin nazla çiğneyen dilber,
Bedenin çiğnenen toprak olacak,
Çınarlar deviren o keskin gözler,
Bir uzun tünelde kumla dolacak.
Yürürken göklere sürtünen başın,
Gayesi çilesi sesi olmadan,
Harcanan kulluğa yazıklar olsun,
Toz toprak yutmadan ve yorulmadan,
Geçen yolculuğa yazıklar olsun.
Mazlumdan yükselen feryada hele,
Kuru inat sığ fikir senlik benlik ikilik.
Topla çıkar böl ve çarp şaşmayan sonuç teklik.
Hayat coşkun deniz ati muamma,
Ufuk sisli her yer her yön belirsiz.
Akletmeyen kalbin yoluna kanma,
Bir çift göz ne yapsın nurdan nasipsiz.
Ne yapsın dil dudak el ayak parmak,
Hem sımsıcak bir kucak hem şefkatli bir bakış,
Hem dirilten bir soluk hem umuda bir akış,
Mazluma bahar iken zalimlere kara kış,
Bir huzur ikliminde kuşkusuz adın geçer,
Bir vazife şuuru sınır tanımaz hizmet,
Hayata bir anlam katmak istersen,
Bir yetimi sark ki kollar açılsın.
Ver malını hayra sahibi isen,
Cennete götüren yollar açılsın.
Hamisi Allah’tır her bir yetimin,
Hangi yola çıktıysam diz üstü kaldım,
Nereye dayandıysam altında kaldım,
Ben bu alış verişten payımı aldım
Anladım ki senden başka Allah’ım,
Yoktur selametli bir güzergâhım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!