Bir zaman diliminin aşikâr bilmecesi,
Gurbetten öz vatana özü taşıyan damar,
Bir firak hadisesi bir vuslat tecellisi,
Müminlere dost eli münkirlere de şamar.
Oluş ve bozuluşu her faninin an be an,
Gayesi çilesi sesi olmadan,
Harcanan kulluğa yazıklar olsun,
Toz toprak yutmadan ve yorulmadan,
Geçen yolculuğa yazıklar olsun.
Mazlumdan yükselen feryada hele,
Toprağı bin nazla çiğneyen dilber,
Bedenin çiğnenen toprak olacak,
Çınarlar deviren o keskin gözler,
Bir uzun tünelde kumla dolacak.
Yürürken göklere sürtünen başın,
Kuru inat sığ fikir senlik benlik ikilik.
Topla çıkar böl ve çarp şaşmayan sonuç teklik.
Cimri mal bekçisidir varislere depocu,
Cehenneme uzanır tuttuğu dalın ucu.
Erzurum canandır candır Erzurum.
Gönüllerde hüsn-ü zandır Erzurum.
Öksüze yetime anne kucağı,
Garip yolculara handır Erzurum.
Bir serhat şehridir kopmayan uçtur.
Biz hayatın bizzat içinden geldik
Kundaklarda korunduk, boz mevsimde yetiştik.
Açlığı ve tokluğu, varlığı ve yokluğu yaşayarak öğrendik.
Yamaçlarda güçlendirdik kaslarımızı.
Kaybolarak bulduk yollarımızı.
Spor kompleksimiz olmadı hiç.
Ey mübarek hilal ey alın yazım!
Bahtıma yön veren ufuk yıldızım!
Bir yüce ülkünün şiarısın sen;
İsimsiz künyesiz neferisin sen.
Tufanlar geçse de ben ayakta kalmalıyım
Gönlüm iki dünyalı bir tuğbanın peşinde
Ben körler ülkesinde bir fener olmalıyım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!