Yüksek rakımların sert ikliminde,
Büyüttün besledin var ettin beni,
Nene Hatun’ların dizi dibinde,
Mukaddes vatana er ettin beni.
Tertemiz durursun ilk günkü gibi,
Zaman kısa yol uzun çıkma sakın yolundan,
Yolculuktan usanma menzil koşana yakın,
İblis ve yarenleri sağından ve solundan,
Alıkoyacaklardır itibar etme sakın!
Varsın çomak sokulsun feleğin tekerine,
Nerede gezinen bir bulut görsem,
Aklıma ilk önce hep sen gelirsin,
Ne zaman toprağa yüzümü sürsem,
Bereket sezince hep sen gelirsin.
Seheri hasretle bekleyen bir gül,
Mal cömertte güzel silah cesurda
Tevazu zenginde al bayrak surda,
Zarafet fazilet hamiyet himmet,
Muhlisler de güzel her bir asırda.
Sadakat hem geniş hem de darlıkta,
Refikam cankuşum sevda pınarım,
Can yoldaşım benim hayat çınarım,
Yokluğunda coşar coşar çağlarım,
Gurbetin olmasın yoksa yanarım.
Yıpranmasın sakın muhabbetimiz
Kalp sevilmek ister hem sevmek ister,
Mayası Vedud’tan muhabbet ister,(*)
İhmale katlanmaz alır başını,
Bir boşluk bulunca sığınmak ister.
Sevmekten yorulmaz sevdikçe koşar,
Haşrolunmak istersen salihlerle beraber,
Dünyadayken dostluğu kurmalısın sımsıkı,
Budur Resulullah’tan bize ulaşan haber,
İster sıddıkı izle istiyorsan fasıkı.
Ey nadide fidancık dört bir yanın fırtına,
Tepegözden bakanlar mesafeye kayıtlı,
Sineden okuyanlar görür kaç bin boyutlu.
'Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalbleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler
kör olur.'(Hac/46)
Derdim sahte güllerden kurumuş gönüllerden,
Arzım eder mi vefa ya Muhammed Mustafa.
Kalpler riyaya esir sözler olmuyor tesir,
Yalnız dillerde ifa ya Muhammed Mustafa.
Bir zaman diliminin aşikâr bilmecesi,
Gurbetten öz vatana özü taşıyan damar,
Bir firak hadisesi bir vuslat tecellisi,
Müminlere dost eli münkirlere de şamar.
Oluş ve bozuluşu her faninin an be an,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!