Sana hangi yanımı anlatmamı istersin.
Yüzüne bakıp hep güleni mi.
Yokluğuna diz çöküp ağlayanı mı..
Sözüm Yok
Gönlümün dağlarına çökerse duman
Çağlayan derelerim kurur, akmaz suyum
Gözlerim kör, terazim tartmaz bir gram altın
Gönlüme sitemim, dağa sözüm yok.
Suya Sabuna Dokunmadan
Anlında gördüm
Çizgilerin derinliğini
Gözlerinden okudum
Hıçkırıklı sevmelerin öyküsünü..
Utanıyorum Aynı Gözlerle Ağlamaktan
Yine bugün canımdan bir can eksilmiş
Öyleyse, neyin hesabı olacak ki içimde
İki göz iki çeşme, ha bir eksik, ha fazla
Alın terim, gözyaşı süzülür canımdan.
Şu gökyüzünü hangi geceye verdiniz de
Siyah örtüsünü hiç çekmez üstünden
Ay dolunay, yıldızlar küsmüş geceye
Kalemim gitmez bir güzel söz heceye.
Sabahın sessizliği vurur şakağıma
Bana çok şey sorup durmayın öyle,
Ne buğday tarlasında tek dal samanım kaldı.
Ne de tahıl ambarında, bir avuç un,
Tadına tuzuna varıncaya kadar
Her şeyin içine ettiler.
Yedikulenin Durgun Rüzgarı
Dalmıştım, Yedikulenin durgun yüzüne
Doktor, hemşire, hasta,hasta bakıcı,
Girdiğim her kapı, açılırdı yüzüme
Dört duvar üzerime, dökülür de dökülür..
bilmem...
dünya bahar mı sana. ?
farkında mısın ne çokta hasretim varmış yüzünde ki hasrete..
şimdi, hangi yürek beni avutabilir kollarında.
hangi ninni, beni uyutabilir ki, ayaklarında..
Hele bir nefret dağları kalksın üzerimden,
Bir dem bin dert akşam dan.
Yüreğime basacak taş bulurum...
Zaman su gibi akıp, gitti. ayaklarımızın altından.
Senin halâ durup, gözlerimin içine dönüp dönüp, bakmana gerek varmıydı.
Şimdi.
Zaman çoktan gelip geçti
Sokağım sessiz ve tenha
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!