Şu dünyanın kiri sırtımda katmer katmer dururken.
Ne hamam tası temizler
Ne de, musalla taşında, bir kalıp sabun.
Hangi şiire başlasam
Tutkun ve tortuların kalıyor aklımda,
Bir kelime
Bir mısra
Dilim susuyor sen gelince aklıma...
Ahh..gözümün ışığı sevdam. ahh..
Beli bükülesi yokluğunu
Gelişinden başka hangi masal uyutabilirdi..
Her aklıma gelişin de.
Dallarını kendime
Bilseydin sensiz kaç yalın hüzün sindi geceye.
Kaç yıldız kayıp düştü toprağa.
Hangisini silip atsam gönlümden
Hangisine kaderime say gitsin desem
Umutlarım, yıkılan duygularımla birlikte
Belki, bu kışın ayazı beni öldürmez, ama
Şu hüznümün bir özrü varsa,
Kırılan dökülen dalsız budaksız, dilsiz yüreklere.
Benim için özür dilemek, özrümü af ettirmek erdem sayarım.
Kuş incimesin, kanadından tüy dökülmesin
Lakin !
Özrümün bir hüznü varsa, sende, yada kaldıysa,
Uzun saçlarına kurban olduğum yar
Öyle, dalgın dalgın bakma
Selamı sabahı kesip,
Çiğ düşmüş topraklara, gider miydin sen
Gittikten sonra, ağzımın, tadı tuzu
Güvendiğim bütün dağlara karlar yağdı.
Kahır Mektubum
Şu geceyi, hangi sabaha teslim ettiniz de
Kara örtüsünü hiç çekmez üzerinden
Allahım, bir kara bulut nasip et
Göz yaşlarımı alıp götürsün toprağa.
Bu gün yine seni çok bekledim
Güz değdirmişken elini dağlarıma ovalarıma,
Hep hazan düşerdi uzak yollarına.
Belki..
Bir yaprak hışıltısı kadar yakın olursun, baş ucumda ki, taş yastığa.
Ne bir ayak sesi geldi kulağıma
Hani seni çok sevmiştim ya,
Canıma can katandın.
Bu aralar, ne kokun güle benziyor
Ne de dikenin dikene
Her yağmur yağdığında,
Kördüğüm
Sende duydun ya sonunda
Sağır sultana gerek kalmaz artık.
Biliyorum ki.
Mahşerde çözülür ancak böylesi kördüğüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!