Ne çokta özlemiştim.
Yar dilinden tatlı bir söz duymaya,
Sokaklarım,yangın sessizliği
Yollarım kıyıdan kuşatılmış..
Avuçlarımı açtığımda
Var git oğul,
Karşımda dikilip,durma.
Geçen, elli üç yıllık ömrüm boyunca,
Yaşadıklarımdan,sana
Kaç takım, damat elbisesi çıkardı.
Yine kapanırken demir sürgülü kapılar.
Hasret kokan üç beş türkü dilinde..
Bir nefeslik hayallerin kollarına
Tutunup sana gelmek vardı...
Öyle rahatlık canımıza değmiyor pek işte
Dile Düştüm
Kara gözlüm , gönül verdim
Kirpik kaşın, ben olayım
Mahzeni mi, sele verdim
Taşan bendin , ben olayım.
Saltanatı seçen olmadım, ki
Sefaleti çöksün üstüme,
Demek ki kader böyle istemiş
Hayat, bir alacağım olsun.
bize yakışan gitmekti......
buğulu gözlerini yüreğinle buruşturup,
heybene sığdıysa dünya......
yürü....
seni kalbinden vuracak mermi yok bu cephede,
illaki sevdadan ölmekse .
Ne çokta ağlamıştık güneşin battığına
Ve,
Sabah güneşin.
Yeniden doğacağını hiç düşünmeden..
Ay ve yıldızlar
Bir ben
Eylül ?... çantası kolunda gider artık
Ekim ?... dayanamaz bir türlü geçer.
Kasım ?. .. sözüm yok ki, zaten kış kıyamet
Aralık ?... kar fırtına tipi savurur belki,
Zamana boyun büken bükene,
Dedemden babadan bilirim
Mutlu olmak ister her insan
Sebepli ya da sebepsiz
Bazen bir tebessüm yeter
Mutlu olmaya
Bazense kahkahalar düşse de aynaya
Yine de kapılır insan, mutsuzluğa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!