Sözüme uymayan âzap seneler
Gönlümün ülkesi senden dertlidir
Gam hücumuna râm olmuş heceler
Zulüm hatırlatan sessiz türküdür
Nemli eşgâlimde esler nöbette
Hiç böyle değildik bir haller oldu
Şerefli maziye düne gidelim
Belâdan kaçarken kazası buldu
Dünya'yı titreten üne gidelim
Gece figânları arşa çıkarken
Tamburda nevâyı seçerim gönül
Kanatlanan sedâ göğe akarken
Diğer makamları geçerim gönül
Ezgi savrulurken özlem yanımdan
Dağların sesini getirdim size
Nasıl bir felaket figân burası
Ecdâd kucağını açma dinsize
Toprak benimdir der, yüzler karası
Kürşâd özü ile ördüğün taşlar
Bir tanem, burada sabah oluyor
Bana bir hâl oldu biliyor musun
Her bir yanım sanki senle doluyor
Özlemler zûl oldu biliyor musun
Tan'a baksın dedim bakmadı yârim
Ve dahi*,zihnimi altüst ettiren
Hüsranlar yağıyor beden dilime
Yağdıkça gölgeme hüzün getiren
Yâr dedim figânla, neden dilime?
Ömre iliklemiş beklerken onu
Bir zerre âh demeden ateşlerde yanarken
Ölmüş gön(ü) le girersem küllerime hor gelir
Cümlesi bir âlemde, aşk oduna banarken
Şu nice âcizlerin ağu sözü zor gelir
N'olaydı,olmasaydı bu denize düşmeyen
Yunus'lar Emrah'lar varken sözümde
Köroğlu dağında yundum bir zaman
Aşk burçları yanan nice közümde
Kılıncım, gürzüm var sandım bir zaman
Kalkansız akarken kanrevan yaşım
Dağlardan bağlara sözümüz şudur;
Ata Türkiye'si dildir Türk'lerde
Yıkılmaz temelli tezimiz şudur;
İlkesi bilinen yoldur Türk'lerde
Nurlu tarihine kutlu bakarsan
Her figânına düşmek gibi... seninle olmak
Boynunu bükme,öksüz kaldığın yerdeyim ben
Gözlerimde can verip,canımda canla dolmak
İse maksadın,nefes aldığın yerdeyim ben
Bir rebâbın sesinde çoğalıp duruyorum
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...