Gökten yaşın yaşın ağlar gibiyim
Tanrı Dağlarından sancı saldığım
Eriyen karlarla susuz debiyim
Her yolculuğumda sessiz kaldığım
...Sen Türkiye'm sen,ay-yıldız bildiğim
Rüzgâr çekiştirme yorgun aklımı
Yaprak sarısında yaşadım onu
Sessizlik hazâna dayanaklı mı
Ben gibi hissedip üşüdüm onu
Binlerce kez, gece,yüreğe düştü
Türkü anlamak için türkü dinlemek gerek
Ab-u hayat gibidir çölde türkümüz bizim
Dedem Korkut nutkudur gökkubbedeki direk
Hak yolunda söylenir dilde türkümüz bizim
Yörüğümün bozlağı, Türkmenimin hoyratı
Benim memleketimde anayı ağlatmayı
Ciğeri paramparça etmeyi bilen beyler!
Satılmış beyinlerle vatanı dağlatmayı
Meziyet sanıp namus şerefi silen beyler!
Kocaman bir kağıtta bir satır olduğunu
Bırakın gafleti gafiller gayrı
Gittiğiniz yollar yol değil şimdi
Hep bir değil miyiz kim kimden ayrı
İnsanlık namerte kul değil şimdi
Farkımız ne ise göster görelim
Benim suyumda yazmak, suları kazımak var
Kanayan tırnağımla nice dağ delmeliyim
Siyah koridorlarda tebessümsüz bir duvar!
Mahrur imgeyle çıkıp cümleyle gelmeliyim
En büyük mucizem!
konuş benimle
tut ellerimi
şu dönen,kabuğu tozlanmış, günü kırılmış yuvarlak var ya
hani... üstüne bastığın toprak
ya da çukurlar
Ey yâr! namusum şerefim yiğidim
ne yazsın kalemim
ne anlatsın kelâmım
kan mı, kin mi yazsın
Yunus'luğumu mu unutup atsın
duygularım,Mevlâna'yı mı satsın
Aşk meclisimde sussam fani dilime yazık
Zarif seviyle essem arif selime yazık...N.Mirdoğan
Söz Huzura Geldi
EDEBÎ HAKİKÂT
O saatler ki ufku sarar başka bir ziyâ
Ziyânın hüzmesinde hükümrân olmaz riyâ
Şafak açar perdeyi bir kağıttadır gözler
HOCAM SİTEMİZ KAYIP OLDU...