Ne senin günahın var bu aşkta nede benim
Ben seni senin gibi sevemediğimden kaçtım
Senden ayrıldığımı haber vermeden terk ettim
Seni ve İstanbul’u seviyorum diyemedim ben
Şimdi nasıl perişansın tahmin edebiliyorum
Öyle ümitsizliklere düştüm ki senden sonra.
Kendi mi bile yaşıyor bulamadım yer yüzünde.
Çevrem bom, boş dünya ise ademden önceydi
Bir yarımı bulamadım, yaşarken senden sonra
Meğer giderken beni de götürmüşsün sen
Dalmışım dertlerin derinlerine,
Ne kendime acıdım ne ömrüme.
Suç benim mi ne bana küs ne kaderine.
Dünyanın düzeni bu kimden kime ne.
Küsmedim ne hayata ne yaşantıma.
Göl kenarında oyalanırken görürdüm arkadaşlarımı
Kaptanı olmuştum hayalimdeki yelkenin gizlice
Bir gün gidecektim biliyordum bilmediğim yerlere
Er ya da geç bir de hasret katacaktım kederime
Gülemedim hiç yaşarken çocukluk yıllarımda.
10 / 04 1978.
Sen yıldızları severdin bense seni, sen
Yıldızdın dünyama ışıldayan kıpır, kıpır
Sen onlara hayrandın, biliyordum, aslında
Yıldız sendin ben sana hayrandım.
Hacıya, Hocaya, Kuran'a uzuyor dilin,
Ne kadar çok büyükmüş dinime kinin
Konuş ey mevta öt hadi kesildi mi dilin
Çağır kurtarsın seni o çok sevdiklerin
Hani dindarım diyen sence yobazdı
01/ 08 / 1977
Bir sitemdir aşkın ruhumu titreten.
Bakışlarında aradım kendimi.
Acı bir ızdırapsın anlatılmaz
Aşkın açtığı yara gibi kalbimde.
Biri var içimde malikine mazhar bu gönül
Öyle biridir ki saf sade nurdan sevimli işte
Dara düştüğümde yanımda hissettiğim o
Can verenim, kan verenim, kalp verenim
Hayalini gönül dünyama yansıtıp izlediğim
Varlığımı onun sılasına sürgün eylediğim o
Eğri karın, Kar kalanın
Doğruyol'dur adı calanın
Mor menekşeli dağların
Sende saklı Doğruyol'um
***
Ben uykusuz gecelerimde şimdi sensizim
Uyumayan İstanbul’u yaşıyorum yalnızım
Senden ayrıldıktan sonra gece hayatını
Uzun gecelerin uykusuzluğunu öğrendim
Evsiz barksız parkta yatanlara rastlıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!