Sen sabah kahvemin buğusu
Öyle güzel ki hasretin
Her yudumumda seni özleminle beraber içime çekişim
Ah kahve kokulum
Derya gözlerinde kaybolduğum
İçimde ki acıyı ne olur al
İyilik üstüne benim meşrebim
Sinime baksınlar paktır nesebim
Hadsize haddini bildirendenim
Soyum engel olur sapmaz edebim
Kevaşe adamı insan sanmışım
Neler vadetmiştin sevgi adına
Yalanla dinmedi canın acısı
Yanlışlar yapılmaz aşık kadına
Güvenemez oldum sevmeye artık
Bıkmışım zulmünden gülmek istemem
Şu ellerin kahırı çekilmez oldu annem
Kuş sütüyle beslesen bu yaldır diyor annem
Edep haya ipleri çözgü atıyor annem
Vicdan denen tezgahlar bir bir çözülmüş annem
Araf
Bir yanım cennet ile döşeli
Bir yanım sonu bilinmeyen uçurum
Kaç adım atabilirim ki her iki yana
Uzatsam elimi aşk'a
Bir ana doğurmuş böyle güneşi
Cihana gelmez ki benzeri eşi
Allahım lütfetmiş yakmış ateşi
Atam minnet borcun ödenmez senin
Ey aşkımın şahidi gökte ki kamer
Nerede benim ışık yüzlüm
Deniz gözlüm yüce gönüllüm nerede
Unutmak ihanettir yürek yarama
Aldığın ahların gelsin yoluna
Ettiğin zulümler baht olsun sana
Hasret düğümleri taht olsun sana
İnleyip ah ederek bin ölüm dile
Belki
Fermanım yazılmış kalemim kırılmış
Hangi kudret döndürür ki yolumdan beni
Uçursan da ak güvercinleri doldursan gökyüzünü
Martılarım çığlık atsa da senin mavi denizine
Çıka gelirim bir gün
Ellerimde hanımeli kokularıyla
Ben uzak mı uzak yaban ellerinden
Güneş görmemiş vadinin zambakları
Üşüyor bak ellerimde şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!