durduk yere ikide bir, gücüne kuvvetine boyuna posuna bakmadan,askeri anlamda dünyanın en güçlü 5 ülkesi arasında yer alan türkiyeye kafa tuttuğunu zanneden avrupanın piyonları
Her memlekette kötü olduğu kadar iyide mevcuttur sanki bizim içimizde kötüler yok mu?
Arada siyaset oyunları olmasa çok iyi anlaşabileceğimiz bir toplum sonuçta hemen hemen herşeyimiz aynı.Ne farkımız var din ve dilden başka.Dinlerimiz tek yaratıcımız Allah'ımızın bize gönderisi değilmi,e dilde aşılamayacak bi sorun değil sanırım.
zamanında herifleri çok kestik biçtik.artık zamanda değişti devirde.dostluk için ilk bizim elimizi uzatmamız gerekiyor.e adamların anasını ağlattık zamanında
Anadoluda hangi köye gitseniz 60 yaşın üzerinde kime sorsanız ANADOLULU GAVUR kelimesinin tam karşılığı olarak Yunanlıları kasteder, mesela böyle bir kasıtta CANAVAR için vardır ANADOLULU buradada Kurt demek ister. Halkının çokda gavur olduğunu düşünmediğim ama taa troya savaşından beri savaştığımız yegane millet barışacağımızıda pek sanmam hatta allahın yunanlıyı Anadolulunun savaş gücünü ayakta tutmak ve denemek için yarattığını düşünüyorum
''ama huysuz ve devamli giprasma halindeki bir rum kiziyla (sadece sacinin rengi ve kicinin ahengi icin) bir ömür bir arada kalmaktansa, sefkat ve etiyle, her seyiyle cömert ve mütevazi bir arap kadini ile beraber olmak daha iyi... '' Folter
sarisin türklerin bir kisminin rumlardan geldigi söylenir.. evet beyoglunda kivirta kivirta giden (boyadan degil yaradandan) sarisinlar ise rumlara benzerligimiz, valla burayi ben de aciip sevimli buluyorum.. araplarin esmerligi ve iri burun ve dudaklari benim de ilgimi pek cekmiyor..
ama huysuz ve devamli giprasma halindeki bir rum kiziyla (sadece sacinin rengi ve kicinin ahengi icin) bir ömür bir arada kalmaktansa, sefkat ve etiyle, her seyiyle cömert ve mütevazi bir arap kadini ile beraber olmak daha iyi...
patlican burun ve hurma dudak bile olsa...
Allahim sen türk fistiklarinin tadini damagimdan, dudagini dudagimdan, hazzini dimagimdan eksik etme...
iyi insanlardır...biraz da kendimize bakalım..orta asyadan gelip adamları yerlerinden yurtlarından ediyoruz...yüzyıllar boyu boyunduruk altında tutuyoruz...sonra da kötü insanlar...
Yunanlılarla iyi ve kötü çok anılarım oldu ama tecrübelerime dayanarak kesin böyle insanlardır demek istemem... Kişinin tecrübesi fıtratının üzerine bina olur, eğer temelde bir sorun varsa zaten bu insanın yaşadığı tecrübeler ne kadar yararı olabilir ki? Bundan dolayı sadece tecrübelerimle değil çocukluğumdan beri hissettiklerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki bir şeyi düşmandır diye kendinizi şartlandırmışsanız ondan düşmanlıktan başka bir şey görmezsiniz. Bu aynı yarın ölüceğim diye şartlandırıp, ölmeyince kendini arabanın altına atan insana benzer.
Çok uğraştılar aramız açmak için. Şeytan gibi komşuların kulaklarına fısıldayıp aralarını açtılar. Nefret, intikam ve kanla doldu aramız. Bir araya gelmek için bile o kan denizinin içinden yüzerek geçmek gerekir ki eninde sonunda eskisi gibi kardeş kardeşe yaşamak isteyenlerin bile farkında olmadan üstü lekeniliyor
Tabi bunları derken şunun altına çizeyim; Kıbrıs Rumaları ile Yunanistanda ki rumlar farklıdır. Kıbrısın durumu çok daha farklıdır...
Kıbrısın sorunu ne rum ne de türktür, oranın sorunu eğer bağımsız olursa en güçlü ülkelerden birisi olacağındandır çünkü stretejik konumundan çok muhteşem bir yerdir ve bu sayede çok güçlü bir para birimine ve politik söze sahip olabilir.. O yüzden orası bir türlü paylaşılamaz, bundan dolayı kimse orayı rahat bırakmaz, yy'lardır hep başka ülklerin hegomanyası ve para birimiyle yaşamıştır. Türk kendisinin, Rum kendi burjuvasini kurmaya çalışıyor bunu gören diğer ülkeler özellikle ABD, İngiltere ve Yahudiler işine gelince Türkleri, işine gelmeyince Rumları destekliyor...
ve biz hala kum havuzunda kumu paylaşamayan veletler gibi birbirmizin saçını çekmeye devam edelim.
sirtaki/ drahoma/ ortodoksluk/ meyhane kültürü/ mavi kapılı beyaz evler/ üzerine zeytinyağı ve kekik dökülmüş beyaz peynir/ uzo/ sakız reçeli/ yol üstünde ölümlü kaza olan yerlere dikili haçlar/ yassu/ ohi/ ne/ efgaristo/bize en yakın avrupalı komşu/ yurtdışındayken bana en çok memleketimi hatırlatan millet
dedelerimiz kizlarini cok severlermis... özellikle osmanli korsanlarinin rumca ögrenmek icin fettan bir rum kizinin yardimini görmeyi aliskanlik haline getirdiklerini niyazi hancinin romanlarindan okumustum.. ama almanyada gördüklerim, rumcayi bunlar ögretecekse, balikesirde konusulan mahalli lehceyi ögretecek birini aramaya devam derdim.. maden tetkik ve arama kabiliyetlerimizi yoracak seyler denk geldi.. nereden nereye..
yunanlilar, arada bir dünya üzerinde de etkili olmuslar o kadar.. ezeli düsmanlarimiz diye bunlarla didisiyor olmak, dünya üzerinde didisiyor görünerek prestij kazanacagimiz baska bir millet yok muydu da bunlarla hep didismeyi askeri-stratejik-milli savunma vs.. politikasi haline getirdik diye sorarim hep...
bizi ne kadar severler bunu bilmiyorum ama benim bir sorunum yoq.yani sempatik geliolar ama düşman sayılırız bunu biliyorum ee kıbrıs sorunundan sonraa(en son yaşananlar) düşman desem yeri olur. ama ben genede yunanca öğreneceğim :) sempatik geldiğinden vede dil dildir sonuçta kültürüme kültür katarım :)
neyse konuma geleyimmm ben ananemden bahsedeceğim.eskiden ananemler muğla ve bodrumda yaşamışlar(şu an 86 yaşında allah ömrüne ömür katsın :) o zamanlar rumlar,yahudiler,ermeniler,yunanlılar karışık yaşıyorlarmış ve pek çoğu muğla bir deniz kenti olduğundan balıkçılıkla uğraşıyormuş. o zaman anannemler pek çok yunanlıyla dost olmuşlar,yani herp beraber yaşıyorlarmış.onlar ananemden yumurta alıyolarmış bizimkişer balık vs.. falan.. bir dönem savaş çıkma olasılığı olmuş işte o zamn sürtüşmeler başladığında bizim yunan komşu ne kadar bıçağı kesici aleti varsa hepsizi bilemeye götürmüş bunu gören bizimkilerde ne oluyo diye merak edip sormuşlar ... adam şunu söylemiş savaş çıkabilir bıçaklarımı bilememye götürüryorum demiş ananemler neden demiş .. yuanan komşu birşey olursa ilk sizi keseceğimde ondan demiş... bizimkiler şaşırmış işte komşuyuz biz her gün yüzyüze bakıyoruz dostuz nasıl böyle düşündün deyip hayret etmişler. adam dostluk başka savaş başka ben gende ilk sizi öldürürüm demiş
o günden sonra bizimkiler asla onlarla konuşmamaışlar ve aralarındaki alışveriş dostluk bitmiş.şimdi ananem hep şunu der:YAVURDAN DOSt DOMUZDAN POST olmaz der beni güldürür...
(bunu bana aktaran rahmetli ananemin annesi 3 yıl önce ölen 98 yaşındakii büyük büyük ananem vede 86 yaşındaki halen yaşayan ananemdir)
Teo (Teofıles uzun isminin okunuşu idi) diye arkadaşım vardı, diğer yunanlı arkadaşlarım sayesinde tanışmıştık, bir gün öğrenci yurdundaki odasına davet etti, dar bir oda, karşılıklı yere oturduk... Yüzü garipti, sustum, bekledim... Ve ağzından dökülen laflar beni çok etkiledi: Büyükbabasının siyah-beyaz fotoğrafını gösterdi... Türkler öldürmüş büyükbabasını... çocukken, yanlış bir şeyler yaptığında, annesi Türklere vereceğim seni diye korkuturmuş... okulda Türklerin boyunduruğunda yaşadıklarını, Osmanlıya karşı bağımsızlık savaşını verdiğini, sonra topraklarının nasıl aldığını, oradan nasıl sürüldüklerini, ve büyükbabasının neden ve niçin öldürüldünü öğrenmiş... Lisede grup kurmuşlar, tabi en popüler konu Türkler... Karşımda ki Yunanlıyı birden lisedeki Yunanlılardan nefret eden arkadaşlarım gibi gördüm, sanki ben yunanlıydım karşımda ki Türk lakin bu çocuk intikam ile doldurulmuş bir Yunanlı çocuktu... Milliyetçi çocukmuş ve bir gün arkadaşlarına 'tanıştığım ilk Türk'ü bulduğum fırsatta öldüreceğim' diye söz vermiş.
Geçmişini anlatırken kendimi uzaklarda hissetmiştim ama son sözünle birden ne kadar birbirimize yakın oturduğumuzun fakrına vardım... ama boğazıma sarılacağına omzuma elini koyup 'Seninle tanışana kadar bu sözümü tutacağımı sanmıştım' dedi. Hem sevindim hem de üzüldüm... Çünkü benle değilde Yunanlılardan nefret eden bir Türk'le tanışsaydı ne olurdu acep...
Aynı tencerede nasıl kaynıyoruz diye düşündüm lakin iki tarafta alta yanan ateşi söndürmek için değil de daha çok körüklemek için uğraşıyor...
en basit ÖYSM sorularında bile sorulan soruya burda çoğu kişi herhalde yanlış cevap verirdi. Soru şöyledi sanırım ''Kurtuluş savaşımızı kime karşı verdik? '' şıklardan biri Yunanlılardı, eğer lise de öğrendiğimiz tarihe göre bu şıkkı seçseydik doğru olurdu, lakin ÖYSM hikayeler üzerine değil tarihi deliller üzerine kurulduğundan doğru cevap İngiliz Politikaları idi...
Bu sitede yeni ve uzun bir tartışma başlıyor gibi, ama herşeyden önce insanlığımızı ortaya koyarak düşünelim... Yabancı bir ülkede yaşıyorsanız göreceksiniz ki kültürümüze ve karakterlerimize en yakın millet olarak Yunanlıları bulursunuz. Uzak ya da farklı değil yakın ve benzer olduğumuzu görürsünüz...
Belki tipinizden ve hareketlerinizden sizi Yunanlı bile sanabilirler. Hatta beni Yunanlı sanan Yunanlılar bile oldu.
Düşman değiller, nasıl kendi ülkemizde birbirimizle anlaşamıyorsak belki benzer sebeplerden dolayı onlarlada anlaşamaya biliriz, ama olayı onlar düşmani, onlar şöle yaptı böyle yaptı derseniz, önyargılarınız içinde boğulmadan kendinizi kurtarın önce derim..
Burada en güzel arkadaşlıklarımı Yunanlılar ile yaptım-yapıyorum çünkü Türkiye'deki arkadaşlıklarımı anımsatıp özlem gideriyorum... tabi Kıbrıslı rumlar için aynı şeyleri söyleyemem çünkü hala taze kan kokusu ve onca beyin yıkama var...
Tarihimiz ne kadar kanlı ilişkilerimiz olduğu düşünülsede kardeş kardeşe, kol kola yaşadığımız barış yılları daha uzundur... Hala Tükçe konuşan Yunanlılar var Yunanistanda ve hala Yunanca konuşan dedelerimiz var ülkemizde. Tavlasından müziğe, müzüikten yemeğine kadar iç içeyiz ve en basitinden kanlarımızın rengi aynı...
bu adamlari sevmiyorum; ama biliyorum ki hicbir insan tanimadan, ya da hatta tanidiktan sonra bile bir koseye itilmeyi, horgorulmeyi hak etmez; ama yine de bir yunanliyi sevmse, ya da yunanlıları sevsem bile, bunu tarihime bakarak yapacagim, yahut yaparım
Bütün bu çekilen acı, bir kötü rüya olsaydı ah! ... Ve yanyana... omuz omuza verip yürüyebilseydik tarlalara doğru yeniden! . Sakakuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara doğru yürüyebilseydik! Ve her birimizin sevdiceği kendi kolunda, çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden gülümseyerek çıkıp, yanyana eğlenmek üzere... şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik! ...
Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların, Allah bin belasını versin! ...
durduk yere ikide bir, gücüne kuvvetine boyuna posuna bakmadan,askeri anlamda dünyanın en güçlü 5 ülkesi arasında yer alan türkiyeye kafa tuttuğunu zanneden avrupanın piyonları
ne farkları varki bizden onlarında annesi var bizimde onlarda zeytinyağı yiyo bizde..eeeee....
Her memlekette kötü olduğu kadar iyide mevcuttur sanki bizim içimizde kötüler yok mu?
Arada siyaset oyunları olmasa çok iyi anlaşabileceğimiz bir toplum sonuçta hemen hemen herşeyimiz aynı.Ne farkımız var din ve dilden başka.Dinlerimiz tek yaratıcımız Allah'ımızın bize gönderisi değilmi,e dilde aşılamayacak bi sorun değil sanırım.
zamanında herifleri çok kestik biçtik.artık zamanda değişti devirde.dostluk için ilk bizim elimizi uzatmamız gerekiyor.e adamların anasını ağlattık zamanında
Felsefik çıplak adamlar..
Anadoluda hangi köye gitseniz 60 yaşın üzerinde kime sorsanız ANADOLULU GAVUR kelimesinin tam karşılığı olarak Yunanlıları kasteder, mesela böyle bir kasıtta CANAVAR için vardır ANADOLULU buradada Kurt demek ister.
Halkının çokda gavur olduğunu düşünmediğim ama taa troya savaşından beri savaştığımız yegane millet barışacağımızıda pek sanmam hatta allahın yunanlıyı Anadolulunun savaş gücünü ayakta tutmak ve denemek için yarattığını düşünüyorum
''ama huysuz ve devamli giprasma halindeki bir rum kiziyla (sadece sacinin rengi ve kicinin ahengi icin) bir ömür bir arada kalmaktansa, sefkat ve etiyle, her seyiyle cömert ve mütevazi bir arap kadini ile beraber olmak daha iyi... '' Folter
Bence de BMC
sarisin türklerin bir kisminin rumlardan geldigi söylenir..
evet beyoglunda kivirta kivirta giden (boyadan degil yaradandan) sarisinlar ise rumlara benzerligimiz, valla burayi ben de aciip sevimli buluyorum..
araplarin esmerligi ve iri burun ve dudaklari benim de ilgimi pek cekmiyor..
ama huysuz ve devamli giprasma halindeki bir rum kiziyla (sadece sacinin rengi ve kicinin ahengi icin) bir ömür bir arada kalmaktansa, sefkat ve etiyle, her seyiyle cömert ve mütevazi bir arap kadini ile beraber olmak daha iyi...
patlican burun ve hurma dudak bile olsa...
Allahim sen türk fistiklarinin tadini damagimdan, dudagini dudagimdan, hazzini dimagimdan eksik etme...
iyi insanlardır...biraz da kendimize bakalım..orta asyadan gelip adamları yerlerinden yurtlarından ediyoruz...yüzyıllar boyu boyunduruk altında tutuyoruz...sonra da kötü insanlar...
Yunanlılarla iyi ve kötü çok anılarım oldu ama tecrübelerime dayanarak kesin böyle insanlardır demek istemem... Kişinin tecrübesi fıtratının üzerine bina olur, eğer temelde bir sorun varsa zaten bu insanın yaşadığı tecrübeler ne kadar yararı olabilir ki? Bundan dolayı sadece tecrübelerimle değil çocukluğumdan beri hissettiklerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki bir şeyi düşmandır diye kendinizi şartlandırmışsanız ondan düşmanlıktan başka bir şey görmezsiniz. Bu aynı yarın ölüceğim diye şartlandırıp, ölmeyince kendini arabanın altına atan insana benzer.
Çok uğraştılar aramız açmak için. Şeytan gibi komşuların kulaklarına fısıldayıp aralarını açtılar. Nefret, intikam ve kanla doldu aramız. Bir araya gelmek için bile o kan denizinin içinden yüzerek geçmek gerekir ki eninde sonunda eskisi gibi kardeş kardeşe yaşamak isteyenlerin bile farkında olmadan üstü lekeniliyor
Tabi bunları derken şunun altına çizeyim; Kıbrıs Rumaları ile Yunanistanda ki rumlar farklıdır. Kıbrısın durumu çok daha farklıdır...
Kıbrısın sorunu ne rum ne de türktür, oranın sorunu eğer bağımsız olursa en güçlü ülkelerden birisi olacağındandır çünkü stretejik konumundan çok muhteşem bir yerdir ve bu sayede çok güçlü bir para birimine ve politik söze sahip olabilir.. O yüzden orası bir türlü paylaşılamaz, bundan dolayı kimse orayı rahat bırakmaz, yy'lardır hep başka ülklerin hegomanyası ve para birimiyle yaşamıştır. Türk kendisinin, Rum kendi burjuvasini kurmaya çalışıyor bunu gören diğer ülkeler özellikle ABD, İngiltere ve Yahudiler işine gelince Türkleri, işine gelmeyince Rumları destekliyor...
ve biz hala kum havuzunda kumu paylaşamayan veletler gibi birbirmizin saçını çekmeye devam edelim.
sirtaki/ drahoma/ ortodoksluk/ meyhane kültürü/ mavi kapılı beyaz evler/ üzerine zeytinyağı ve kekik dökülmüş beyaz peynir/ uzo/ sakız reçeli/ yol üstünde ölümlü kaza olan yerlere dikili haçlar/ yassu/ ohi/ ne/ efgaristo/bize en yakın avrupalı komşu/ yurtdışındayken bana en çok memleketimi hatırlatan millet
türk kompleksiyle ezik, kilisenin güçlü olduğu bir toplum.
kıbrıs olayı sonuçlansın o zaman buraya yazacak çok şeyim olucak.
dedelerimiz kizlarini cok severlermis...
özellikle osmanli korsanlarinin rumca ögrenmek icin fettan bir rum kizinin yardimini görmeyi aliskanlik haline getirdiklerini niyazi hancinin romanlarindan okumustum..
ama almanyada gördüklerim, rumcayi bunlar ögretecekse, balikesirde konusulan mahalli lehceyi ögretecek birini aramaya devam derdim..
maden tetkik ve arama kabiliyetlerimizi yoracak seyler denk geldi..
nereden nereye..
yunanlilar,
arada bir dünya üzerinde de etkili olmuslar o kadar..
ezeli düsmanlarimiz diye bunlarla didisiyor olmak, dünya üzerinde didisiyor görünerek prestij kazanacagimiz baska bir millet yok muydu da bunlarla hep didismeyi askeri-stratejik-milli savunma vs.. politikasi haline getirdik diye sorarim hep...
bizi ne kadar severler bunu bilmiyorum ama benim bir sorunum yoq.yani sempatik geliolar ama düşman sayılırız bunu biliyorum ee kıbrıs sorunundan sonraa(en son yaşananlar) düşman desem yeri olur. ama ben genede yunanca öğreneceğim :) sempatik geldiğinden vede dil dildir sonuçta kültürüme kültür katarım :)
neyse konuma geleyimmm ben ananemden bahsedeceğim.eskiden ananemler muğla ve bodrumda yaşamışlar(şu an 86 yaşında allah ömrüne ömür katsın :) o zamanlar rumlar,yahudiler,ermeniler,yunanlılar karışık yaşıyorlarmış ve pek çoğu muğla bir deniz kenti olduğundan balıkçılıkla uğraşıyormuş. o zaman anannemler pek çok yunanlıyla dost olmuşlar,yani herp beraber yaşıyorlarmış.onlar ananemden yumurta alıyolarmış bizimkişer balık vs.. falan.. bir dönem savaş çıkma olasılığı olmuş işte o zamn sürtüşmeler başladığında bizim yunan komşu ne kadar bıçağı kesici aleti varsa hepsizi bilemeye götürmüş bunu gören bizimkilerde ne oluyo diye merak edip sormuşlar ... adam şunu söylemiş savaş çıkabilir bıçaklarımı bilememye götürüryorum demiş ananemler neden demiş .. yuanan komşu birşey olursa ilk sizi keseceğimde ondan demiş... bizimkiler şaşırmış işte komşuyuz biz her gün yüzyüze bakıyoruz dostuz nasıl böyle düşündün deyip hayret etmişler. adam dostluk başka savaş başka ben gende ilk sizi öldürürüm demiş
o günden sonra bizimkiler asla onlarla konuşmamaışlar ve aralarındaki alışveriş dostluk bitmiş.şimdi ananem hep şunu der:YAVURDAN DOSt DOMUZDAN POST olmaz der beni güldürür...
(bunu bana aktaran rahmetli ananemin annesi 3 yıl önce ölen 98 yaşındakii büyük büyük ananem vede 86 yaşındaki halen yaşayan ananemdir)
Teo (Teofıles uzun isminin okunuşu idi) diye arkadaşım vardı, diğer yunanlı arkadaşlarım sayesinde tanışmıştık, bir gün öğrenci yurdundaki odasına davet etti, dar bir oda, karşılıklı yere oturduk... Yüzü garipti, sustum, bekledim... Ve ağzından dökülen laflar beni çok etkiledi: Büyükbabasının siyah-beyaz fotoğrafını gösterdi... Türkler öldürmüş büyükbabasını... çocukken, yanlış bir şeyler yaptığında, annesi Türklere vereceğim seni diye korkuturmuş... okulda Türklerin boyunduruğunda yaşadıklarını, Osmanlıya karşı bağımsızlık savaşını verdiğini, sonra topraklarının nasıl aldığını, oradan nasıl sürüldüklerini, ve büyükbabasının neden ve niçin öldürüldünü öğrenmiş... Lisede grup kurmuşlar, tabi en popüler konu Türkler... Karşımda ki Yunanlıyı birden lisedeki Yunanlılardan nefret eden arkadaşlarım gibi gördüm, sanki ben yunanlıydım karşımda ki Türk lakin bu çocuk intikam ile doldurulmuş bir Yunanlı çocuktu... Milliyetçi çocukmuş ve bir gün arkadaşlarına 'tanıştığım ilk Türk'ü bulduğum fırsatta öldüreceğim' diye söz vermiş.
Geçmişini anlatırken kendimi uzaklarda hissetmiştim ama son sözünle birden ne kadar birbirimize yakın oturduğumuzun fakrına vardım... ama boğazıma sarılacağına omzuma elini koyup 'Seninle tanışana kadar bu sözümü tutacağımı sanmıştım' dedi. Hem sevindim hem de üzüldüm... Çünkü benle değilde Yunanlılardan nefret eden bir Türk'le tanışsaydı ne olurdu acep...
Aynı tencerede nasıl kaynıyoruz diye düşündüm lakin iki tarafta alta yanan ateşi söndürmek için değil de daha çok körüklemek için uğraşıyor...
en basit ÖYSM sorularında bile sorulan soruya burda çoğu kişi herhalde yanlış cevap verirdi. Soru şöyledi sanırım ''Kurtuluş savaşımızı kime karşı verdik? '' şıklardan biri Yunanlılardı, eğer lise de öğrendiğimiz tarihe göre bu şıkkı seçseydik doğru olurdu, lakin ÖYSM hikayeler üzerine değil tarihi deliller üzerine kurulduğundan doğru cevap İngiliz Politikaları idi...
Bu sitede yeni ve uzun bir tartışma başlıyor gibi, ama herşeyden önce insanlığımızı ortaya koyarak düşünelim... Yabancı bir ülkede yaşıyorsanız göreceksiniz ki kültürümüze ve karakterlerimize en yakın millet olarak Yunanlıları bulursunuz. Uzak ya da farklı değil yakın ve benzer olduğumuzu görürsünüz...
Belki tipinizden ve hareketlerinizden sizi Yunanlı bile sanabilirler. Hatta beni Yunanlı sanan Yunanlılar bile oldu.
Düşman değiller, nasıl kendi ülkemizde birbirimizle anlaşamıyorsak belki benzer sebeplerden dolayı onlarlada anlaşamaya biliriz, ama olayı onlar düşmani, onlar şöle yaptı böyle yaptı derseniz, önyargılarınız içinde boğulmadan kendinizi kurtarın önce derim..
Burada en güzel arkadaşlıklarımı Yunanlılar ile yaptım-yapıyorum çünkü Türkiye'deki arkadaşlıklarımı anımsatıp özlem gideriyorum... tabi Kıbrıslı rumlar için aynı şeyleri söyleyemem çünkü hala taze kan kokusu ve onca beyin yıkama var...
Tarihimiz ne kadar kanlı ilişkilerimiz olduğu düşünülsede kardeş kardeşe, kol kola yaşadığımız barış yılları daha uzundur... Hala Tükçe konuşan Yunanlılar var Yunanistanda ve hala Yunanca konuşan dedelerimiz var ülkemizde. Tavlasından müziğe, müzüikten yemeğine kadar iç içeyiz ve en basitinden kanlarımızın rengi aynı...
bu adamlari sevmiyorum; ama biliyorum ki hicbir insan tanimadan, ya da hatta tanidiktan sonra bile bir koseye itilmeyi, horgorulmeyi hak etmez; ama yine de bir yunanliyi sevmse, ya da yunanlıları sevsem bile, bunu tarihime bakarak yapacagim, yahut yaparım
Bütün bu çekilen acı, bir kötü rüya olsaydı ah! ... Ve yanyana... omuz omuza verip yürüyebilseydik tarlalara doğru yeniden! . Sakakuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara doğru yürüyebilseydik! Ve her birimizin sevdiceği kendi kolunda, çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden gülümseyerek çıkıp, yanyana eğlenmek üzere... şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik! ...
Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların, Allah bin belasını versin! ...
DİDO SOTİRİYU
'Benden Selam Söyle Anadoluya'