Yeni bir şeye başlamak gerçekten başlamak mıdır, yoksa eskisinin tekrarı mı, aynısı ise neye başlamıştın, sahi siz hiç bir şeye başladınız mı, ya da yeni bu deyince yenilenmiş mi, oldunuz, her yaşadığınızı hep yaşamak mı kabul edersiniz, nedir o.
Her yeni başlayan nedir eskisinin tekrarı mı, o zaman başlamak, bir yanılsama olarak ne iş görür, oyalanmak mı, vakit de fazla değil, peki bu cömertlik nedir, gönlü geniş olmak mı, zaten gönlün dar diye başlamadın mı, Sahi siz hiç bir şeye başladınız mı.
gün gelir kalem yazmaya başlayıverince yeşerir her taraf yeniden nevbahar olur karlar buzlar eriyip de mevsimi gelince her yanda güller açar lalezar olur...
Kartal,kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40'a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır: - Ya ölümü seçecektir, - Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir. ALINTI....
'Gel deneyelim yeniden boşverelim geçmişi, eskiyi... Sevgimiz yeter' Ufuk'un o ince sesiyle yalvarırcasına söylediği 'sus' şarkısı geldi aklıma... Başlanılırmı acaba yeniden bitmişlere... Sanmam! Ama yeniden başlamak güzel bir hayal olabilir benim için... Giden dönmez ki!
Eskinin çürük leş kokularını ya da pespembe anılarını silebilmek. Hiç hatırlamamak. İçindeki duvara dayanıp ağlamamak. Belki çıldırmamak. İnsanların yüzlerini silebilmek. Sözlerini de... Gülüşlerini de... Sorularını da... Nasihatlerini de... 'Bak gördün mü? ' lerini de... 'Ben dememiş miydim? ' lerini de... Eski günlerin hayaletlerinin mutlu hayat hikayelerini duymamak. Hayaletlerin kalabalığında boğulmamak, ayakları altında ezilmemek... Aynaya bakabilmek. Baktığında sevinebilmek. Kendini suçlamamak. İçindeki darağaçlarında her gece bin kere ölmemek.
Tırnaklamamak yastığını. Çığlık atmamak için parmaklarından kelepçeler yapmamak dudaklarına... 'Nerede hata yaptım? ' fısıltısı ile 'Bu hatayı nasıl yaptım? ' deliliği arasında salınıp durmamak...
Sokaklar şahitsiniz, pişmanım zehir gibi Yanıyor yüreğim, tiryakinim
Her sokak lambasında, senin yüzün bilirim Titriyor ellerim, tiryakinim
Her günüm, bir kor gibi yanar geçer Her anım, bir yıl gibi uzun sürer, oooffff
Son bir isteğim senden, bir daha deneyelim ) 2 Bunca yıl sonra yine, bu istek çok mu söyle) Çıldırtsan da seninim yalvartsan da seninim ) Tiryakinim, tiryakinim )
Kaldırıma uzanmış, karanlığı beklerim Bulutlar seni çizmiş, tiryakinim
Her günüm, bir kor gibi yanar geçer Her anım, bir yıl gibi uzun sürer, oooffff
Son bir isteğim senden, bir daha deneyelim ) 2 Bunca yıl sonra yine, bu istek çok mu söyle) Çıldırtsan da seninim yalvartsan da seninim ) Tiryakinim, tiryakinim --- Tual..Tiryakinim..
Kaçırılmış fırsatlar, elde edilemeyen güzellikler, ulaşılamamış başarılar, çoğu insanın yakındığı kelimelerdir sanırım. Bazı insanlar hayata özellikle gençlik yıllarından yeniden başlamayı düşünür. Çünkü bu dönemdeki hataların sayısı, pişmanlıklar daha fazladır. Kişilik bu dönemde oturur, meslek seçimi bu çağlarda olur, hatta eş seçimi bile çoğu zaman bu döneme rastlar. Keşke bunu yapmasaydım, keşke o insanla tanışmasaydım, keşke bu mesleği seçmeseydim gibi “keşke” ‘lerle dolu birçok cümle yer alır hayatımızda. Ama bazen şunu unuturuz: bunlar yaşanmasaydı biz kendimizi tanımayacak, beklentilerimizin farkında olmayacaktık. Çoğu kişi de kendisine sormuştur: yeniden dünyaya gelseydim farklı cinsiyette doğmayı ister miydim? Bu soruyu ben de kendime çok sordum ve her seferinde “evet” dedim. Düşünsenize; kadın olarak yaşamak her toplumda daha zor. Aslında işin aslı erkek olarak yaşamayı istememin nedeni, zorluklarla mücadele etmekten kaçış değil. Erkek olarak daha farklı şeyler yapabilmektir. Örneğin, “kadınların haklarına bir erkek olarak sahip çıkmak gibi”. Ülkemizde yaşanan birtakım olumsuz ve acı verici olayları görünce kadın veya erkek olarak ne olursak olalım bunlardan ders çıkarmalıyız aslında. Pazartesi okullar açılıyor sorunlu veya sorunsuz yoğun bir dönem bizi bekliyor. Geleceğin ilk adımlarının atıldığı bu dönemde ders sıralarının, okulun, öğretmenlerinin kıymetini bilmeyen gençler bizim yaşlarımıza geldiklerinde işte o “keşke” lerle dolu cümleleri söyleyecekler. her şeyin başının eğitim olduğu hayatımızda, okullarda gösterilen ders bilgilerinin yanında, hayata dair, insana dair önemli bilgilerin anlatılması hatta örnekleriyle gösterilmesi gerekmiyor mu? Sahip oldukları olanakların kıymetini bilmeleri çocuklara ve gençlere hatırlatılması gerekmiyor mu? İnsan ne olursa olsun, bulunduğu şartlara sahip çıkabilmeli. Çünkü bir daha yaşama şansımız yok. Olsaydı da güzel mi olurdu bilemem ama şahsım adına şükrediyorum halime. Yıllar önce bir kitapta okuduğum cümle beni çok etkilemiş belki de yaşam felsefemi oluşturmuştu: “ Ben yağmurlu bir günde ayakkabısız olduğuma üzülürken, ayaksız bir insan gördüm. ”
…bu soruyu ben açtım… yürekli bir dostumun yüreği anlamlansın diye… …ve yaratan bize yeniden başlama şansı vermişse, çok şükür yaşıyorsak ele güne inat… … ve de hem de dosta düşmana karşın, güneş her gün yeniden doğuyorsa, doğan her günle yeniden bir dünya kuruluyorsa, asla yılgınlığa düşmeden hem de dim dik yüreklice başlamalı yeniden… ve de yenilemmeli her şey…
başlayan bitmeden başlayan demekse.. yeniden başlayan bittikten sonra başlayan demek oluyor (nasıl basit bir felsefi düzlemdir bu)
ezcümle: bittim ve başlayamadım yeniden oysa ne bileyim.. bittiği yerden başlamaya yatkındı ruhum vay ki vay.. aldandım güzelliğime.. güzelliğim aldandı bana.. vesaire.. yani sair yönleri sevgilinin.. ben böyle diyorum.. ama böyle demek istemediğimi biliyorum..
Yeni bir şeye başlamak gerçekten başlamak mıdır, yoksa eskisinin tekrarı mı, aynısı ise neye başlamıştın, sahi siz hiç bir şeye başladınız mı, ya da yeni bu deyince yenilenmiş mi, oldunuz, her yaşadığınızı hep yaşamak mı kabul edersiniz, nedir o.
Her yeni başlayan nedir eskisinin tekrarı mı, o zaman başlamak, bir yanılsama olarak ne iş görür, oyalanmak mı, vakit de fazla değil, peki bu cömertlik nedir, gönlü geniş olmak mı, zaten gönlün dar diye başlamadın mı, Sahi siz hiç bir şeye başladınız mı.
kabullendik, başlıyoruz…her gün doğumu büyük bir başlangıç. yol devam ettikçe yürümek isteyenle beraber ilerliyoruz.
mazi zihnimizin labirentlerinde kendi alanını kaplamışken...
" ve Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.."
her gün, yaşanmış eski sabahların toplamına yeni sabahı da katarak, yeni güne merhabalar diyebilmek.
...gömsem dikenli sözleri
gül biter mi?
restart
yeniden ve yeniden hayata mağlup olmak.
fasa and fiso..
bknz: reenkarnasyon
yeniden başlamak diye bişey yoktur; unutmak istemek vardır.çünkü bilinç hiçbirşeyi yok etmez.sadece altlara iter.
gün gelir kalem yazmaya başlayıverince
yeşerir her taraf yeniden nevbahar olur
karlar buzlar eriyip de mevsimi gelince
her yanda güller açar lalezar olur...
Kartal,kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır.
Kartalın yaşı 40'a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.
Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:
- Ya ölümü seçecektir,
- Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
ALINTI....
'Gel deneyelim yeniden boşverelim geçmişi, eskiyi... Sevgimiz yeter' Ufuk'un o ince sesiyle yalvarırcasına söylediği 'sus' şarkısı geldi aklıma... Başlanılırmı acaba yeniden bitmişlere... Sanmam! Ama yeniden başlamak güzel bir hayal olabilir benim için... Giden dönmez ki!
seni bulmaktan çok aramak isterim.
seni sevmeden önce anlamak isterim,
seni bir ömür boyu bitirmek değil de
sana hep yeniden başlamak isterim
Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi
Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hos
Dünle beraber
Gitti cancagizim
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Simdi yeni seyler
Söylemek lazim
Mevlana Celaleddin Rumi
Yeniden başlamak... Ne büyük bir yalan...
Eskinin çürük leş kokularını ya da pespembe anılarını silebilmek.
Hiç hatırlamamak.
İçindeki duvara dayanıp ağlamamak.
Belki çıldırmamak.
İnsanların yüzlerini silebilmek.
Sözlerini de...
Gülüşlerini de...
Sorularını da...
Nasihatlerini de...
'Bak gördün mü? ' lerini de...
'Ben dememiş miydim? ' lerini de...
Eski günlerin hayaletlerinin mutlu hayat hikayelerini duymamak. Hayaletlerin kalabalığında boğulmamak, ayakları altında ezilmemek...
Aynaya bakabilmek.
Baktığında sevinebilmek.
Kendini suçlamamak.
İçindeki darağaçlarında her gece bin kere ölmemek.
Tırnaklamamak yastığını.
Çığlık atmamak için parmaklarından kelepçeler yapmamak dudaklarına...
'Nerede hata yaptım? ' fısıltısı ile 'Bu hatayı nasıl yaptım? ' deliliği arasında salınıp durmamak...
by postacı
Sokaklar şahitsiniz, pişmanım zehir gibi
Yanıyor yüreğim, tiryakinim
Her sokak lambasında, senin yüzün bilirim
Titriyor ellerim, tiryakinim
Her günüm, bir kor gibi yanar geçer
Her anım, bir yıl gibi uzun sürer, oooffff
Son bir isteğim senden, bir daha deneyelim ) 2
Bunca yıl sonra yine, bu istek çok mu söyle)
Çıldırtsan da seninim yalvartsan da seninim )
Tiryakinim, tiryakinim )
Kaldırıma uzanmış, karanlığı beklerim
Bulutlar seni çizmiş, tiryakinim
Her günüm, bir kor gibi yanar geçer
Her anım, bir yıl gibi uzun sürer, oooffff
Son bir isteğim senden, bir daha deneyelim ) 2
Bunca yıl sonra yine, bu istek çok mu söyle)
Çıldırtsan da seninim yalvartsan da seninim )
Tiryakinim, tiryakinim
---
Tual..Tiryakinim..
YENİDEN GELİŞ
Tutup saçlarımdan sürükleyen kim
Çeken ne denizlere doğru beni
Varlığını yaşamak bildiğim
Alevden ellermi o kor gözlermi
Bir dudakmı tutuşturan kanımı
O çılgın geceler boyu
O ateş yığını saçlarmı
Yakan avuçlarımı, tutunca
Bu dalıp dalıp gitmeler, neden
Neden bir alev-tasta kaynayıp
Her gün yenilenmek, eksilmeden
Sonsuzluğa doğru br yükselişmidir bu
Söyle ey sevgiyle dolup taşan yürek
DÜNYAYA YENİDEN GELİŞMİDİR BU
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
dibine kadar tüketilmedi ise;
saygı, sevgi, değerler.....
neden olmasın? ........her insan ikinci bir şansı hakeder....(-mi acaba.- ;)) .Pp) ...! ! ? ?
YENİDEN BAŞLAMAYI İSTER MİYDİNİZ HAYATA?
Kaçırılmış fırsatlar, elde edilemeyen güzellikler, ulaşılamamış başarılar, çoğu insanın yakındığı kelimelerdir sanırım.
Bazı insanlar hayata özellikle gençlik yıllarından yeniden başlamayı düşünür. Çünkü bu dönemdeki hataların sayısı, pişmanlıklar daha fazladır. Kişilik bu dönemde oturur, meslek seçimi bu çağlarda olur, hatta eş seçimi bile çoğu zaman bu döneme rastlar.
Keşke bunu yapmasaydım, keşke o insanla tanışmasaydım, keşke bu mesleği seçmeseydim gibi “keşke” ‘lerle dolu birçok cümle yer alır hayatımızda. Ama bazen şunu unuturuz: bunlar yaşanmasaydı biz kendimizi tanımayacak, beklentilerimizin farkında olmayacaktık.
Çoğu kişi de kendisine sormuştur: yeniden dünyaya gelseydim farklı cinsiyette doğmayı ister miydim? Bu soruyu ben de kendime çok sordum ve her seferinde “evet” dedim. Düşünsenize; kadın olarak yaşamak her toplumda daha zor. Aslında işin aslı erkek olarak yaşamayı istememin nedeni, zorluklarla mücadele etmekten kaçış değil. Erkek olarak daha farklı şeyler yapabilmektir. Örneğin, “kadınların haklarına bir erkek olarak sahip çıkmak gibi”.
Ülkemizde yaşanan birtakım olumsuz ve acı verici olayları görünce kadın veya erkek olarak ne olursak olalım bunlardan ders çıkarmalıyız aslında.
Pazartesi okullar açılıyor sorunlu veya sorunsuz yoğun bir dönem bizi bekliyor. Geleceğin ilk adımlarının atıldığı bu dönemde ders sıralarının, okulun, öğretmenlerinin kıymetini bilmeyen gençler bizim yaşlarımıza geldiklerinde işte o “keşke” lerle dolu cümleleri söyleyecekler. her şeyin başının eğitim olduğu hayatımızda, okullarda gösterilen ders bilgilerinin yanında, hayata dair, insana dair önemli bilgilerin anlatılması hatta örnekleriyle gösterilmesi gerekmiyor mu? Sahip oldukları olanakların kıymetini bilmeleri çocuklara ve gençlere hatırlatılması gerekmiyor mu?
İnsan ne olursa olsun, bulunduğu şartlara sahip çıkabilmeli. Çünkü bir daha yaşama şansımız yok. Olsaydı da güzel mi olurdu bilemem ama şahsım adına şükrediyorum halime. Yıllar önce bir kitapta okuduğum cümle beni çok etkilemiş belki de yaşam felsefemi oluşturmuştu: “ Ben yağmurlu bir günde ayakkabısız olduğuma üzülürken, ayaksız bir insan gördüm. ”
…bu soruyu ben açtım… yürekli bir dostumun yüreği anlamlansın diye…
…ve yaratan bize yeniden başlama şansı vermişse, çok şükür yaşıyorsak ele güne inat…
… ve de hem de dosta düşmana karşın, güneş her gün yeniden doğuyorsa, doğan her günle yeniden bir dünya kuruluyorsa, asla yılgınlığa düşmeden hem de dim dik yüreklice başlamalı yeniden…
ve de yenilemmeli her şey…
biten nedir ki..yürek bitmeden hayatta hiçbirşey bitmez.bitmeyen birşeye yeniden başlamak mümkün değil......
başlayan bitmeden başlayan demekse.. yeniden başlayan bittikten sonra başlayan demek oluyor (nasıl basit bir felsefi düzlemdir bu)
ezcümle:
bittim ve başlayamadım yeniden
oysa ne bileyim.. bittiği yerden başlamaya yatkındı ruhum
vay ki vay.. aldandım güzelliğime.. güzelliğim aldandı bana..
vesaire.. yani sair yönleri sevgilinin..
ben böyle diyorum.. ama böyle demek istemediğimi biliyorum..
cesaret... azim.. heves....
belirleyici olan; yeniden başlanılacak şeyin eskidimi, bittimi sorusuna verilecek cevaptadır! eğer eskidiyse tekrardan yenilenebilir,yok bittiyse,bitmiştir,zorlanırsa mazoşist,sadist ruh hallerine evrilir,farkında olmadan sizde bitersiniz-bitirirsiniz.