yaşamak aşktır. aşk olmadan yaşam anlamsızdır. bıkmadan usanmadan sevmektir. sadece mükemmel olanı değil herşeyi sevmektir yaşamak. farkında olmaktır yaşamak. bir an için bütün ömrü feda edebilmektir.
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
YAŞAMAK HAYKIRIŞ DEMEK ,ÖZLEMLER,aglayışlar,sevinçler gözyaşları hep haykırışla sonuçlanır? ? ? yaşamak bençe şu sözler ifade eder? ? BİR KERE GÜLE BİLMEK İÇİN BİNKERE AGLADIM? ? BİR GÜN YAŞAYA BİLMEK İÇİN BİN KERE ÖLDÜM? ? *
Kimileri vardir, hep yasamin kiyisinda kalmayi tercih ederler. Ayaklari yere basiyorsa guvenlidir orasi, guvende hissettikleri yerler ise aradiklari yerlerdir. Yasamlarini saglayacak kadar birseyleri vardir, bazen fazlasi da vardir onlar icin. Daha fazlasini hayal bile etmezler, bazen sadece baskalarini elestirmek veya kiskanmak icin hayata geldiklerini bile dusunenler vardir. Kendileri disinda herkesin, kendisi icin yasadigini zannederler. KarisIk degildir onlar icin yasam,onlar en dogru, en iyi, en durusttur ve tum dunya ona karsi olsa da sadece onu mutlu etmek icin dunyaya gelmistir. O kavga etmez, sevmez, gulmez, aglamaz sadece seyreder, cunku seyredenler asla incinmezler. Bir de yasamin icine doganlar vardir. Agiz dolusu kavga ederler, gulerken gozlerinin ici bile eslik eder ona. Agladi mi hickira hickira, sevdi mi olesiye sever. Kazanir, kaybeder, yeniden ise koyulur yeniden kazanir, yeniden kaybeder. Yasamak bir oyundur onlar icin. Her gun yeni bir bolum, yeni bir film cekiliyormus gibi heyecanla, umutla yasanir onlar icin. Kimi gun cekilen acilarin son bulacagi gun olarak beklenir kimi gun ise dost bir martiyi seyretmek icin beklenir. Bazen hatiram olsun diye kucuk fidanlar dikilir genis duzluklere, bazen kaybolup gitmek icin kalabaliklarda siradan bir fotograf olmayi tercih ederler. Ozgurluk onemlidir onlar icin, kendisi gibi olmak ve farkedilmek onemlidir.Belirli kaliplara uymazlar, kendilerine kaliplar koymazlar. Yasamayı buyuk bir askla sevdikleri gibi, olmek te vuslattir sevgiliye, en sevilene. Aslinda iki turludur yasamak; ya yasarsin ya da seyredersin. Tercih senin,yasamak istiyorsan, mutlu olmak istiyorsan, aci cekmek veya var olmak istiyorsan ............korkmadan yasaman gerek..
yaşamak en zor şeydir...bütün iğrençlikler içinde yaşam savaşı vermek.....umudun için yaşamak....hayata gıcıklık olsun diye yaşamak....yaşamayı başarabilmek çok zor benim için hala bir savaşın içindeyim bir uçta ölüm diğerinde allah korkusu ikisi arasında gelip giderken sürdüedüğün anlamsız şey işte yaşamak....yaşamak benim için hayatın en zor şeylerinden biri.......
Yaşamak, hissetmektir..Farkına vardın demek sende yaşamın ayrılıklarla yenilendiğinin. Ve bedenini bırakıp uykuya yepyeni bir günün umuduyla kapadıgını gözlerin... Çünkü ‘‘Alışıyorsun zamanla herşeye...’’ Bir umut taşırsın hep içinde. O umutla beklersin belki aylarca belki yıllarca…. Ve asla yok olmasına izin vermezsin. Çünkü bilirsin, umut olmadan yaşayamazsın. Kaybettiklerini geri almadan son, parçaları birleştirip sonunu getirmeden ümitsizliği aklının ucuna bile getirmezsin..Bir gün… Bu sözcükler unutmaya başladığın anda çare olur sana ve beklemeye devam edersin. Kalbin ve mantığın aynı anda yok saymazsın diye olanları, hep bu sözcükler gelir dilinin ucuna. Sonra bir daha hiç hatırlamamak üzere unutulursun. Ta ki unuttukların sana engel olana kadar…. Bu sefer beklemezsin, peşinden koşarsın ümitlerinin ve sonunda anlarsın ki yapman gereken beklemek değil peşinden gitmekmiş…
yalnızlıktır. aslında tam tersiyken yaşam başlı başına dönülüpte bakıldığında her şeyin yalnız atlatılması yalnız göğüslenmesidir.ve işte bu farkındalık insanı zaman gelip vurur. bir yerden geçmişken, bir yandan gelecektir yaşamak.hayata kırgın olmayan yoktur sanırım insan ırkında.geçmiş tüm heybetiyle sırtına binerken insanın, gelecek; yeni gelen bahar edasıyla umuda çeker insanoğlunun, beş yaşında bile olsa yorgun bedenini. ve yaşamak bir anda hayatın kendisi olur.
günü geldiğinde sadece nefes almaktan ibaret, günü geldiğinde ise hissetmektir..bazen kayıtsızlıkken bazen yerinde duramamaktır.. yastığa kafayı koyup ağlamaktır kısmen, gözyaşındaki tuzdur ama çoğunlukla mutlu olma çabası sevdiklerin gözündeki ışıltıdır..ben de varım kavgası içerisinde farkedilmeyen sıradan zaten olması gereken iken hasta yatağında uğruna mücadele edilendir bu sefer gerçek anlamda ben de varım diyebilmek için..
Nasıl, ne için, ne zaman ve nerede yaşamak önemli değil; sadece yaşamaktır önemli olan. Kavurucu sıcaklarda birdenbire yağmurun yağması; kaybedilen sevgilerin ilk kez okunan satırlarda bulunmasıdır yaşamak. Hayaller gökyüzüne bırakılırken; ulaşılmaz sanılan dağın tepesinde insanın kendini bulmasıdır yaşamak. Serseri yalnızlıklarda sessizliğin sevişmesi, keşfedilmemiş ülkelerde dilini anlamadığın insanların arasında dolaşmaktır yaşamak. Sessiz geceyi bölen çığlıkla yeni doğan bebeğin ağlamasıdır yaşamak. Her şeyi akışına, oluruna bırakmaktır yaşamak yolunu bulan su misali...
Dünyaya gelmenin ne anlama geldiğini öğreten duygudur yaşamak...
yaşamak aşktır. aşk olmadan yaşam anlamsızdır. bıkmadan usanmadan sevmektir. sadece mükemmel olanı değil herşeyi sevmektir yaşamak. farkında olmaktır yaşamak. bir an için bütün ömrü feda edebilmektir.
zarifoğlu.
Yaşamak bir ağaç gibi hür,ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim dostlar bizim!
Nazım
güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem:
eline sağlık Tanrım leyla çok güzel olmuş
Tanrım eline sağlık dünya da güzel olmuş
keşke biraz ölmesem.
Aslolan yaşamaktır..
Tüm hayatın çelişklerine, zorluklarına,
çevremizdekilerin aldırmazlıklarına rağmen,
aslolan insanca onurlu yaşamalktır.
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Yaşamak bir ağaç gibi
tek başına ve hür
ve bir orman gibi kardeşcesine
kalemine sağlık dev cüsseli çocuk adam.
YAŞAMAK HAYKIRIŞ DEMEK ,ÖZLEMLER,aglayışlar,sevinçler gözyaşları hep haykırışla sonuçlanır? ? ?
yaşamak bençe şu sözler ifade eder? ? BİR KERE GÜLE BİLMEK İÇİN BİNKERE AGLADIM? ? BİR GÜN YAŞAYA BİLMEK İÇİN BİN KERE ÖLDÜM? ? *
yaşamayı bileydim yaşamaya bileydim...
ilham ilen...
Kimileri vardir, hep yasamin kiyisinda kalmayi tercih ederler.
Ayaklari yere basiyorsa guvenlidir orasi, guvende hissettikleri
yerler ise aradiklari yerlerdir.
Yasamlarini saglayacak kadar birseyleri vardir, bazen fazlasi da vardir onlar icin.
Daha fazlasini hayal bile etmezler, bazen sadece baskalarini elestirmek
veya kiskanmak icin hayata geldiklerini bile dusunenler
vardir. Kendileri disinda herkesin, kendisi icin yasadigini zannederler.
KarisIk degildir onlar icin yasam,onlar en dogru, en iyi, en durusttur ve
tum dunya ona karsi olsa da sadece onu mutlu etmek icin dunyaya gelmistir.
O kavga etmez, sevmez, gulmez, aglamaz
sadece seyreder, cunku seyredenler asla incinmezler.
Bir de yasamin icine doganlar vardir.
Agiz dolusu kavga ederler, gulerken gozlerinin ici bile eslik eder ona.
Agladi mi hickira hickira, sevdi mi olesiye sever.
Kazanir, kaybeder, yeniden ise koyulur yeniden kazanir, yeniden kaybeder.
Yasamak bir oyundur onlar icin.
Her gun yeni bir bolum, yeni bir film cekiliyormus gibi heyecanla, umutla
yasanir onlar icin. Kimi gun cekilen acilarin son bulacagi gun olarak beklenir
kimi gun ise dost bir martiyi seyretmek icin beklenir.
Bazen hatiram olsun diye kucuk fidanlar dikilir genis duzluklere, bazen kaybolup
gitmek icin kalabaliklarda siradan bir fotograf olmayi tercih ederler.
Ozgurluk onemlidir onlar icin, kendisi gibi olmak ve farkedilmek
onemlidir.Belirli kaliplara uymazlar, kendilerine kaliplar koymazlar.
Yasamayı buyuk bir askla sevdikleri gibi, olmek te vuslattir sevgiliye, en sevilene.
Aslinda iki turludur yasamak;
ya yasarsin ya da seyredersin.
Tercih senin,yasamak istiyorsan, mutlu olmak istiyorsan, aci cekmek veya var
olmak istiyorsan
............korkmadan yasaman gerek..
Cazibeleri yok değildir bu korkunç dünyanın,
uyanmamıza değen sabahları
hiç yok değil
Gerçek talep eder
şunu söylememizi:
hayat devam eder...
W. Szymborska
Yasamak.sadece direnmektir.
boş yşam
özgürlük ve faydalı olmaktır....bu kavram çok geniştir
Zamanede zor iş
Gereksiz büyük yarış
Hadi size kolay gelsin
bence insan baştan ne için yaşadıgını ögrenmesi gerek ondan sonra yaşamanın anlamı ortayaçıkıyor zaten
yasamak benım ıcın hıc bırsey ıfade etmıyo anlamsız
yaşamak en zor şeydir...bütün iğrençlikler içinde yaşam savaşı vermek.....umudun için yaşamak....hayata gıcıklık olsun diye yaşamak....yaşamayı başarabilmek çok zor benim için hala bir savaşın içindeyim bir uçta ölüm diğerinde allah korkusu ikisi arasında gelip giderken sürdüedüğün anlamsız şey işte yaşamak....yaşamak benim için hayatın en zor şeylerinden biri.......
Yaşamak, hissetmektir..Farkına vardın demek sende yaşamın ayrılıklarla yenilendiğinin. Ve bedenini bırakıp uykuya yepyeni bir günün umuduyla kapadıgını gözlerin... Çünkü ‘‘Alışıyorsun zamanla herşeye...’’ Bir umut taşırsın hep içinde. O umutla beklersin belki aylarca belki yıllarca….
Ve asla yok olmasına izin vermezsin. Çünkü bilirsin, umut olmadan yaşayamazsın. Kaybettiklerini geri almadan son, parçaları birleştirip sonunu getirmeden ümitsizliği aklının ucuna bile getirmezsin..Bir gün… Bu sözcükler unutmaya başladığın anda çare olur sana ve beklemeye devam edersin. Kalbin ve mantığın aynı anda yok saymazsın diye olanları, hep bu sözcükler gelir dilinin ucuna. Sonra bir daha hiç hatırlamamak üzere unutulursun. Ta ki unuttukların sana engel olana kadar….
Bu sefer beklemezsin, peşinden koşarsın ümitlerinin ve sonunda anlarsın ki yapman gereken beklemek değil peşinden gitmekmiş…
yaşamak. ben sanmak ki seni fazla yaşayamamak..
önümde uzun yıllar göremiyorum. belki bakamıyorum, belki bakmasını bilmiyorum ama kendimi bildim bileli fazla yaşamam diyor içimdeki
susturamıyorum; istiyorum, yaşamak! ..
YAŞAMAK isterken ÖLÜMü özledim delice..! ! !
ölümü beklediğimiz bekleme salonu...
yalnızlıktır.
aslında tam tersiyken yaşam başlı başına dönülüpte bakıldığında her şeyin yalnız atlatılması yalnız göğüslenmesidir.ve işte bu farkındalık insanı zaman gelip vurur.
bir yerden geçmişken, bir yandan gelecektir yaşamak.hayata kırgın olmayan yoktur sanırım insan ırkında.geçmiş tüm heybetiyle sırtına binerken insanın, gelecek; yeni gelen bahar edasıyla umuda çeker insanoğlunun, beş yaşında bile olsa yorgun bedenini.
ve yaşamak bir anda hayatın kendisi olur.
günü geldiğinde sadece nefes almaktan ibaret, günü geldiğinde ise hissetmektir..bazen kayıtsızlıkken bazen yerinde duramamaktır..
yastığa kafayı koyup ağlamaktır kısmen, gözyaşındaki tuzdur ama çoğunlukla mutlu olma çabası sevdiklerin gözündeki ışıltıdır..ben de varım kavgası içerisinde farkedilmeyen sıradan zaten olması gereken iken hasta yatağında uğruna mücadele edilendir bu sefer gerçek anlamda ben de varım diyebilmek için..
olumle tehdit edildiginde degeri anlasılır...
cekilen acılardır, verilmeyen tavizlerdir, bir nefestir, az bir umittir...
Yaşamak...ölüm tehdi'di altında nefes almaktan ibarettir...
Nasıl, ne için, ne zaman ve nerede yaşamak önemli değil; sadece yaşamaktır önemli olan. Kavurucu sıcaklarda birdenbire yağmurun yağması; kaybedilen sevgilerin ilk kez okunan satırlarda bulunmasıdır yaşamak. Hayaller gökyüzüne bırakılırken; ulaşılmaz sanılan dağın tepesinde insanın kendini bulmasıdır yaşamak. Serseri yalnızlıklarda sessizliğin sevişmesi, keşfedilmemiş ülkelerde dilini anlamadığın insanların arasında dolaşmaktır yaşamak. Sessiz geceyi bölen çığlıkla yeni doğan bebeğin ağlamasıdır yaşamak. Her şeyi akışına, oluruna bırakmaktır yaşamak yolunu bulan su misali...
Dünyaya gelmenin ne anlama geldiğini öğreten duygudur yaşamak...
Yaşamak sadece yaşamaktır.
yaşamak ne güzel şey...
Anlıyarak bir usta kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi duyup
bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...
-Nazım Hikmet-
Kimine çözülmeyen kördüğümdür yaşamak,
Kimine yaşadıkça bir ölümdür yaşamak,
varoluşun gizine erenlerse, diyorki 'Ölmezlik kitabında bir bölümdür
yaşamak.
(Ümit yaşar Oğuzcan)
istemem artık aranızda...
sana katılıyorum yavuz çetin... ama katılmamam gerek hem zaten belki de sorun bende.............