bardaktan boşanırcasına diye tabir edilen yağmura zaman zaman gök gürültüsü de eşlik ederken eller montun cebinde, hızlı adımlarla yürünüyor.. yer yer su birikintilerinden zıplayarak geçilirken fatih’in labirent gibi tarihi sokaklarında kutsal sığınağa ulaşmak için çok da acele edilmiyor.. zira yağmur , hissiyata damla damla katkıda bulunuyor. mantık yoo çok uzakta mümkün değil derken, duygular şu köşeden dönünce karşıma çıkacak hissine kapılıyor. vee dilde el fida mırıldanırken, el açılarak damlaların düşmesine hayran kalınıyor…..
Dün ilk defa yağmurlu havada araba kullandım. Öğlen saatlerinde yağan şiddetli yağmurla yağmurlu havada sürüş deneyimini de yaşamış oldum. Sağ salim eve dönünce içim başarmış olmanın verdiği mutlulukla doluydu. Aynı zamanda kedi oğlum Elmas Panter'ime yemini ve kumunu getirmiş oldum. Bir ara gök gürledi, çok korktum. Bu ani ve çok yüksek ses beni korkutuyor. Ancak yine de yağmur yağdı yağacak serin havaları seviyorum. Böyle havalarda yürüyüş yapmak daha keyifli oluyor. Yağmurlu havaları da seviyorum. Toprak kokusu hoş oluyor. Yağmurda sevgilimle ıslanmak da güzel olacak diye düşünüyorum. :)) Yaşasın sonbahar ve benim canım sevgilim. :))
... Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım Nurullah GENÇ Yağmur şiirinden
Yağmur'la Gelen Adam Nurullah Genç ten dinlemek lazim YAGMUR u..Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR' Nurullah Genç'e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü'nü kazandıran 'Yağmur' şiiriydi...
ali ya bizim ali..hava günlük güneşliktir.pencereden bakar alim.'ufak ufak ati'der.yağmur yağarken henüz bişi demedi hala farketmedi anlaşılan..kasımpatıdır ali herkes kışı yaşarken onun baharıdır,o şizofren o deri ceketli o koca çantalı ali..
açık alanda yağmura tutulmak, su bikintilerine şap şap tekme atmak,sıkışan trafiğe takılmışların seni görünce kornaya basmayı bile unutup,şebelek şebelek sırıtarak seni izlemeleri..hee istanbulun delisiydim nolcekkkkkkk:P
Zamansızca yagan yagmur altında aldırmadan yürümek uzun uzun yürümek bişey düşünemeden yürümek gözlerinden akan yaşın yagmur damlaları ile karıştıgını bilerek dahada fazla yaş dökmeye çalışmak yagan yagmuru içinden gelen gözyaşı bilmek ve en son olarak acı çekmek
Not: Donuna kadar Islanmak Ertesi Gün Hasta Olmak Eve gidince azar işitmek
Ama bütün bunlara ragmen seni seviyorum akan her gözyaşımı bir yagmur bulutu ile birleştigini biliyorum ve sana olan sevgimi gökten yagan her yagmur damlasına yazmak istiyorum
İş dönüşü günlerden cuma.Yorgunluk sarmış tüm bedeni ve ruhu.Derken bir eylül yağmuru,serinlik,yalnızlık,yine de tarif edilemeyen bir tatlı sevinç... Yağmur yağsın ve ben hepinizin yerine ıslanayım.
istanbul'u terk etti yağmurlar... şimdi biricik hemhal, deniz kaldı... ama yagmurda güzeldi, pek güzeldi... istanbul, yagmur, gözyaşı dökmek... üç fevkalade rahmet... nasıl da biraraya gelirdi...
bardaktan boşanırcasına diye tabir edilen yağmura zaman zaman gök gürültüsü de eşlik ederken eller montun cebinde, hızlı adımlarla yürünüyor..
yer yer su birikintilerinden zıplayarak geçilirken fatih’in labirent gibi tarihi sokaklarında kutsal sığınağa ulaşmak için çok da acele edilmiyor..
zira yağmur , hissiyata damla damla katkıda bulunuyor.
mantık yoo çok uzakta mümkün değil derken, duygular şu köşeden dönünce karşıma çıkacak hissine kapılıyor.
vee dilde el fida mırıldanırken, el açılarak damlaların düşmesine hayran kalınıyor…..
Dün ilk defa yağmurlu havada araba kullandım. Öğlen saatlerinde yağan şiddetli yağmurla yağmurlu havada sürüş deneyimini de yaşamış oldum.
Sağ salim eve dönünce içim başarmış olmanın verdiği mutlulukla doluydu.
Aynı zamanda kedi oğlum Elmas Panter'ime yemini ve kumunu getirmiş oldum. Bir ara gök gürledi, çok korktum. Bu ani ve çok yüksek ses beni korkutuyor. Ancak yine de yağmur yağdı yağacak serin havaları seviyorum.
Böyle havalarda yürüyüş yapmak daha keyifli oluyor. Yağmurlu havaları da seviyorum. Toprak kokusu hoş oluyor. Yağmurda sevgilimle ıslanmak da güzel olacak diye düşünüyorum. :)) Yaşasın sonbahar ve benim canım sevgilim. :))
...
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım
Nurullah GENÇ Yağmur şiirinden
Guru - barso re
:)
Mesela Guru filmindeki yağmuru anlatan şarkıda
olduğu gibi
ne güzel olurdu yağmurda ıslanmak
' Bu bir büyü, bu yağmurun öpücüğü'
''Nereye yağsa yağmur Gözlerime dolar ve Nerde başlasa yangın İnsan kendine yanar '
çok sevdiim olay saçlar bozuluo ama olsn hafif te üşütüorum ama yine olsn güzel işte
hiç ıslanmadım ki.
romantizim son noktada..
yanında sevdicegin varsa bi agacı da siper yapıp birbirinize sarılmıssanız.'yag lan yagmur hehe ne farkeder ıslat ıslat :) '
islanmayi sevmiyorum... :))))
ama hafif yagmurda topraktan cikan kokuya bayiliyorum....
Yağmur'la Gelen Adam Nurullah Genç ten dinlemek lazim YAGMUR u..Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR' Nurullah Genç'e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü'nü kazandıran 'Yağmur' şiiriydi...
YAĞMUR
Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü
sadece bir dortlugu benden])
akabinde hastalanmak.
yağmurlu havada sokaklarda şemsiyesiz dolaşıldığında gerçekleşmesi kaçınılmaz olay.
Şemsiyenin büyüklüğü.! ! ! ! yağmurla hiç tanışmamış şemsiyeler,birleşin ve büyüklüğünüzü ispatlayınız...toplumun size ihtiyacı,yağmurlar yağdıkça bitmeyecektir....
İliklerine kadar ıslacaksın...
Yüreğin üşüyene kadar...
Sonrada hasta olacaksın...
Buna değer... :)))
ayağında süet ayakkabılarla..:(
romantizm adına utanç verici bir durum...
meleklerin yağmur tanesini usulca bırakıp kaybolması.......
bitmesin derdik bu yol,
yağmurda ıslanırken........
geceler bile gündüzdü,
onunla beraberken.............. :)))
bir zamanlar güzel bir anıydı ama artık değil.
koşan mı daha çok ıslanır..yürüyen mi...?
ali ya bizim ali..hava günlük güneşliktir.pencereden bakar alim.'ufak ufak ati'der.yağmur yağarken henüz bişi demedi hala farketmedi anlaşılan..kasımpatıdır ali herkes kışı yaşarken onun baharıdır,o şizofren o deri ceketli o koca çantalı ali..
açık alanda yağmura tutulmak, su bikintilerine şap şap tekme atmak,sıkışan trafiğe takılmışların seni görünce kornaya basmayı bile unutup,şebelek şebelek sırıtarak seni izlemeleri..hee istanbulun delisiydim nolcekkkkkkk:P
Zamansızca yagan yagmur altında aldırmadan yürümek uzun uzun yürümek bişey düşünemeden yürümek gözlerinden akan yaşın yagmur damlaları ile karıştıgını bilerek dahada fazla yaş dökmeye çalışmak yagan yagmuru içinden gelen gözyaşı bilmek ve en son olarak acı çekmek
Not: Donuna kadar Islanmak
Ertesi Gün Hasta Olmak
Eve gidince azar işitmek
Ama bütün bunlara ragmen
seni seviyorum
akan her gözyaşımı bir yagmur bulutu ile birleştigini biliyorum
ve sana olan sevgimi gökten yagan her yagmur damlasına yazmak istiyorum
gecenin üçünde açık camlardan içeri giren sesine dayanamayıp dört deli dışarı çıkıp ıslanmıştı yağmurda 1.6.2005 te adapazarında bi arka sokakta :)))
İş dönüşü günlerden cuma.Yorgunluk sarmış tüm bedeni ve ruhu.Derken bir eylül yağmuru,serinlik,yalnızlık,yine de tarif edilemeyen bir tatlı sevinç...
Yağmur yağsın ve ben hepinizin yerine ıslanayım.
'ıslanacağını bile bile yağmura çıkar mısın 'demişti bi gün biri :)
HUZUR
istanbul'u terk etti yağmurlar...
şimdi biricik hemhal, deniz kaldı...
ama yagmurda güzeldi, pek güzeldi...
istanbul, yagmur, gözyaşı dökmek...
üç fevkalade rahmet...
nasıl da biraraya gelirdi...
bi bakıma yaşlanmak aslında..