Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum İçimde patlama noktasına gelmiş volkanlar Bir bir bıraktığım canları canımda közlüyorum Delirmiş çıldırmış azgın dalgalar Teneşir ettikçe derin korkular Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..Her acı çığ olmuş büyüyor bak içimde Dudaklarıma inen yaşları çaresizce izliyorum Kim derdi ki kılıç çekip savaşmak doğrularla Durduğum boşluğu mahşerden gizliyorum Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum.. Saf saf ayrılıyor insanlar t'inimden Mağlubiyeti aklımca dizginliyorum Tarumar ettikçe yılgın bakışlar Aynalardan asıl suretimi gizliyorum Ezmesin diye mağrur başımı tamah dolu taşlar Yılların altında yol arıyorum Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum.. Şuur göğsüme uzanmış gün gibi yatıyor görüyorum Boğazımdan geçmiyor yapılan haksızlıklar Esintiye bile bıçak çekiyorum Tazelendikçe merhumemin acıları içerliyorum Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum.. Oysa süt gibi beyazdı hislerim Abide gibi dolaşıyorum Gidenin ardından mecburen el sallıyorum Kılı kırk yaran hesabım ile hakikatten alkış alıyorum Nuh gibi tufanlara kafa tutacak gemiler inşa ediyorum Yalan fırtınalarına yenilmeyecek çiviler çakıyorum İçim bomboş içim benden istifa içim ebedi Fakat yine de Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..
". Sevmediğin birine asla seni seviyorum deme . İçinde olmayan duygulardan varmış gibi söz etme..... Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme... Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme... Çünkü birine verebileceğin en büyük acı Aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir... Vebalini ödeyemezsin...."
Yıllardır aradığım, umutlar bağladığım, Yollarına bakarak beklediğim o sensin, Varlığımın sebebi, hayatımın anlamı, Tutunduğum tek dalım, canım sevdiğim sensin...
Hangi dağlar dayanır, yol olur çıkıp gelsen, Denizler mi ki engel çöl olur sen istersen, Sensizken ne haldeyim beni bir görebilsen, Yüreğimdeki sevdam, içimdeki aşk sensin...
Bak yağmurlar benimle sensizliğe ağlıyor, Gözlerim uzaklara dalıp dalıp kalıyor, İçimde bir ateş var yüreğimi yakıyor, Bedenimi bu denli yakan özlemim sensin... ( Portakal çiçeğim)
Bu sana son seslenişim seni son kez çağırışım, Aşkımızın son dalını kırmamak için uğraşım, Boğuyor sensizlik beni bitiyor bak çırpınışım, Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Güneşim battı batıyor günler bir bir kararmakta, Baharım bitti gidiyor ömrü bulut kaplamakta, Zaman artık yaklaşıyor vakitlerde daralmakta, Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Ne kadar sevse de yürek bir gün gelip pes ediyor, Araya dizilen dağlar umutları tüketiyor, Gönülü dolduran hasret canı candan bezdiriyor, Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Anla artık şu yokluğun içimde dinmez acıdır, Anla artık sensizliğim dayanılmaz bir sancıdır, Bilirsin aşk yarasının bir tek vuslat ilacıdır, Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Beni anlar mısın bilmem; Gene de anlatacağım, Bilmen gereken her şeyi!
Yüreğimde ki tutkuyu anlatmaya, Ne lügatim yeter, Ne sözcükler, ne kelimeler! Seni tanıdığımdan beri, Ne yollar katettim, Gönül kervanıyla, Farkında değilsin sevgili!
Ay şavkı gibi vurdu yüzüme, Sevdan derinlerden geldi, Oturdu kor yüreğime. Silsile oldun benliğim de, Efil efil yelendin bende. Mekânı eylediğim gönül evinde, Kalmaya kararlıyım yitene kadar!...
Gönderime çekilen, gönül ufkum da, Yırttım eskiye dair bayraklarımı!... Aşk-ı Saadetim olacaksa senli, Himmet eyledim her dem kendime.
Füyuzat eylerse Rabbim! Sanadır dilek ve dualarım, sevgili sana. İştiyak eyler de her dem ruhuma, Ummanlardan daha derin! Kâinatın sırrından daha sır! Yürektir ki fizana sürülen.
Sanadır anlatılan sevgili, sana. Anlamasan da "canın sağolsun" der, Evrenim kapanır. Başka bir öte âlemde Ruh yeniden can bulur sevgili. Can bulur seninle...
Yaktığın o ateşi artık söndüremezsin, Bin kez öldürdüğünü geri döndüremezsin...'
Boş yere avunuyor gönlün bence boş yere, Yakmıştın ya kalbimi geri söndüremezsin, Bir zamanlar sen kırdın göğsünü gere gere, Aşka küsmüş kalbimi geri döndüremezsin…
Tek seni sevdim demek ne fayda neye yarar, Yarınlar ikimizi artık mumlarla arar, Kalemi kendin kırdın sen verdin sona karar, Kurşunlanmış kalbimi geri döndüremezsin…
Hangi sevda hangi aşk bahsedip anlattığın, Ne çabuk unutuldu yaramı kanattığın, Bir zamanlar gururla çalıp yere attığın, Parçalanmış kalbimi geri döndüremezsin…
Artık çek ellerini çek hadi şu elimden, Biliyorsun o günden düşmüş oldun dilimden, Bir defa daha vurma sana ne ecelimden, Bin kez ölmüş kalbimi geri döndüremezsin…
Üstüne al sanadır dilimdeki ahlarım, Rüzgarlarla savrulup baharsız kal dileğim, Yaram büyük içimde bitmiyor ki vahlarım, Kederlerle yorulup çaresiz kal dileğim...
Aşk diye sundukların meğer ateşmiş narmış, Ben sevdalım sanmışım oysa sardığım marmış, Sen diye zannettim de hasretin bana yarmış, Özlemlerle kavrulup vuslatsız kal dileğim...
Ne yüzün gülsün aşkta ne hayatta mutlu ol, Dallar gibi kırılıp sen de bir gül gibi sol, İstemem dal düşlere gecelerce dertle dol, Kabuslarla yoğrulup sabahsız kal dileğim...
Alıştım kederine varsın kahrım bitmesin, Varsın günüm gönlümü mutluluğa itmesin, Ama bil sitemim var bu zoruna gitmesin, Yokluklarla kahrolup sevdasız kal dileğim...
Üstüne al sanadır dilimin sözlerini, Her sevdan kanlı yaşla doldursun gözlerini, Kaldırmasın özlemin yerden hiç dizlerini, Hasretlerle devrilip takatsiz kal dileğim...
Bedduamsın ömrümce bil ki mezara kadar, Ne başka bir hayalim ne de bir muradım var, Yıkıp nasıl ettiysen şu dünyamı bana dar, Kaderinle vurulup umutsuz kal dileğim..
Beni farklı sev. Kışın son bulup baharın gelmesi gibi, İçinde rengarenk çiçeklerin açması gibi, Hiç yaşanmamış duyguların yaşanması gibi, Yüreğinin heyecanla coşması gibi sev, Öyle bir sev ki; İlk kez birini sever gibi, İlk kez birine aşık olur gibi sev. Farklı heyecanlar oluşsun o an içinde. Farklı kelebekler uçuşsun yüreğinde. Geçmişte yaşadığın tüm aşklar unutulsun. Öyle bir sev ki beni, bazen dilin tutulsun. Bazen de her sözün şiir tadında sözcüklerden oluşsun. Sadece gözlerin konuşsun o an. Farklı bir coşkuyla çık karşıma. Yüzündeki gülümseme bile güle dönüşsün. Beni farklı sev. Öyle ki her sabah yeni bir güneşle başlayayım güne. Her gün yepyeni sürprizlerle… Karabulutlar olmasın dünyamızda. Gözyaşlarımız ise sevinçten olsun. Öyle bir sev ki, yaşadığımız her yer bize cennet… Cennetimiz ise mutluluklarla dolsun. . Görmesin gözlerin benden başka kimseyi. Başkasını sevecek gücün kalmasın. Öyle bir dokun ki, öyle okşa ki tenimi, Bedenim senin ilkin olsun. Yeniden yazılsın sevginin kuralları. Bana özel duygularla sev. Ateşten daha sıcak duygularla sev. Hiç yaşanmamış heyecanlarla sev. Sevgiye aç birinin, Muhtaç birinin sevgisi gibi sev. Beni farklı sev.
" Yapma Etme Gözleriminden düşüyor Gözlerimden dökülüyorsun Ne kadar yumsamda gözlerimi Kirpiklerimde engel olamıyor Tutamıyorum Damla damla düşüyor Damla damla eksiliyorsun İçimdeki Sana ait aşk yangınını söndürürse Işte o zaman tam bitersin Bitersin Biteriz Artık hiç bir kelime Hiç bir söz Hiç bir yemin Bizi birarada tutamaz Daha ne kadar seni tutarım içimde bilmiyorum..."
Vazgeçtim senden sonra, eski alışkanlıktan Acı zehir zemberek, sigarayı bıraktım Yine mavi gökyüzü, yine öyle ıraktım Serde hasret çektiren, sigarayı bıraktım
Baharın kokusunu, durup içime çektim Bahçeye biraz soğan biraz maydanoz ektim Akşama az bir kala, gidecektim vazgeçtim Derde derman olmayan, sigarayı bıraktım
Sessizlik çökmüş şehre, sensiz köşe başları Sanki beni dinliyor, kumsal çakıl taşları Gökte uçan martılar ve denizin gözyaşları Har da koru yaşarken sigarayı bıraktım
Huzursuzluk savaşım, çoktandır sona erdi Alın yazımız budur, nenem kaçılmaz derdi Ayrılık şu ömrüme hep kötülük ederdi Sor da öğren nasılmış, sigarayı bıraktım
Hesapladım hayatı kaç kuruş kaç ederi Masrafıma değmedi fazla imiş gideri Çıkardım hayatımdan toplayıp dert kederi Zorda olsa bırakmak sigarayı bıraktım
Kestim lülelerini, artık kısa saçlarım Mesafeler yormuyor, yürür ayak uçlarım Gülden diken topladım, kanadı avuçlarım Darda kaldığım yerde, sigarayı bıraktım
bende bilirdim ki baki olan ruh.. ruhunla sarmala beni avut yüreğlnln yeşilinde, yaşat baharları o bir avuç yüreğinde, beyninde ısıt,yaşat,sar sarmala, gel gecelerime en savunmasuz olduğum anda, dinle yüreğimin sızısını, öp beni gözlerinle.. Öp......
ben sende güzde, baharı... ben sende,zemheride, yazı gördüm. ben senin gözlerinde, denizi... o deniz de,sevdaya kulaç atmayı gördüm... ben, sen de beni, ben de, seni gördüm. beni, seni, değil, sende,..bizi gördüm. sende,.. seven yüreği, o yürekte,sevdaya yelken açan, beni gördüm. ben,.. sende sevdim sevdayı, yüreğim hep,..sen diye çarptı. çorak yüreğimde, sen açtırdın,gülü,laleyi. gözümde sevda, sendin.. ve ben, hep seni düşleyip, seni sevdim... hazan rüzgarları esen, YÜREĞİMLE....
Deli diyorlar bana desinler değişenem ( allahın rahmeti üzerinde olsun dostum )
" sorunun kendinde olduğunu anlamayan insanlar
Çözümü başkalarının huzurunu bozmakta bulur "
Rumî
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum
İçimde patlama noktasına gelmiş volkanlar
Bir bir bıraktığım canları canımda közlüyorum
Delirmiş çıldırmış azgın dalgalar
Teneşir ettikçe derin korkular
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..Her acı çığ olmuş büyüyor bak içimde
Dudaklarıma inen yaşları çaresizce izliyorum
Kim derdi ki kılıç çekip savaşmak doğrularla
Durduğum boşluğu mahşerden gizliyorum
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..
Saf saf ayrılıyor insanlar t'inimden
Mağlubiyeti aklımca dizginliyorum
Tarumar ettikçe yılgın bakışlar
Aynalardan asıl suretimi gizliyorum
Ezmesin diye mağrur başımı tamah dolu taşlar
Yılların altında yol arıyorum
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..
Şuur göğsüme uzanmış gün gibi yatıyor görüyorum
Boğazımdan geçmiyor yapılan haksızlıklar
Esintiye bile bıçak çekiyorum
Tazelendikçe merhumemin acıları içerliyorum
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..
Oysa süt gibi beyazdı hislerim
Abide gibi dolaşıyorum
Gidenin ardından mecburen el sallıyorum
Kılı kırk yaran hesabım ile hakikatten alkış alıyorum
Nuh gibi tufanlara kafa tutacak gemiler inşa ediyorum
Yalan fırtınalarına yenilmeyecek çiviler çakıyorum
İçim bomboş içim benden istifa içim ebedi
Fakat yine de
Kaybettiklerimin arasında en çok kendimi özlüyorum..
Canan Sergül
" Allah sevdiği kulunu
Kendine yaklaştırmak için
Kötülerle imtihan eder...
Sabret...."
". Sevmediğin birine asla seni seviyorum deme .
İçinde olmayan duygulardan varmış gibi söz etme.....
Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme...
Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme...
Çünkü birine verebileceğin en büyük acı
Aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir...
Vebalini ödeyemezsin...."
Kenter
Yıllardır aradığım, umutlar bağladığım,
Yollarına bakarak beklediğim o sensin,
Varlığımın sebebi, hayatımın anlamı,
Tutunduğum tek dalım, canım sevdiğim sensin...
Hangi dağlar dayanır, yol olur çıkıp gelsen,
Denizler mi ki engel çöl olur sen istersen,
Sensizken ne haldeyim beni bir görebilsen,
Yüreğimdeki sevdam, içimdeki aşk sensin...
Bak yağmurlar benimle sensizliğe ağlıyor,
Gözlerim uzaklara dalıp dalıp kalıyor,
İçimde bir ateş var yüreğimi yakıyor,
Bedenimi bu denli yakan özlemim sensin...
( Portakal çiçeğim)
Ersin Kayışlı
Eskiden kapı tokmaklarında "Ya FETTAH" yazarmış,
"Hayır kapılarını açanın,
Ve sıkıntıları giderenin ALLAH olduğu unutulmasın diye..."
". Anlaşılmak nimet
Anlayacak insanla karşılaşmak ise
Büyük kısmet..."
Şirazi
Ne meleksin ne şeytansın
Seni doğuran utansın
Sanki zehirli yılansın
Çıkma karşıma........
Bu sana son seslenişim seni son kez çağırışım,
Aşkımızın son dalını kırmamak için uğraşım,
Boğuyor sensizlik beni bitiyor bak çırpınışım,
Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Güneşim battı batıyor günler bir bir kararmakta,
Baharım bitti gidiyor ömrü bulut kaplamakta,
Zaman artık yaklaşıyor vakitlerde daralmakta,
Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Ne kadar sevse de yürek bir gün gelip pes ediyor,
Araya dizilen dağlar umutları tüketiyor,
Gönülü dolduran hasret canı candan bezdiriyor,
Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Anla artık şu yokluğun içimde dinmez acıdır,
Anla artık sensizliğim dayanılmaz bir sancıdır,
Bilirsin aşk yarasının bir tek vuslat ilacıdır,
Geleceksen şimdi çık gel birazdan geç olabilir…
Ersin Kayışlı
Sevgili
Sana hüzünler diyarı,
Gönül ellerinden, gurbetten yazıyorum.
Özlem bulutları yüklenmiş,
Cümle, cümle yağmaya hazır.
Beni anlar mısın bilmem;
Gene de anlatacağım,
Bilmen gereken her şeyi!
Yüreğimde ki tutkuyu anlatmaya,
Ne lügatim yeter,
Ne sözcükler, ne kelimeler!
Seni tanıdığımdan beri,
Ne yollar katettim,
Gönül kervanıyla,
Farkında değilsin sevgili!
Ay şavkı gibi vurdu yüzüme,
Sevdan derinlerden geldi,
Oturdu kor yüreğime.
Silsile oldun benliğim de,
Efil efil yelendin bende.
Mekânı eylediğim gönül evinde,
Kalmaya kararlıyım yitene kadar!...
Gönderime çekilen, gönül ufkum da,
Yırttım eskiye dair bayraklarımı!...
Aşk-ı Saadetim olacaksa senli,
Himmet eyledim her dem kendime.
Füyuzat eylerse Rabbim!
Sanadır dilek ve dualarım, sevgili sana.
İştiyak eyler de her dem ruhuma,
Ummanlardan daha derin!
Kâinatın sırrından daha sır!
Yürektir ki fizana sürülen.
Sanadır anlatılan sevgili, sana.
Anlamasan da "canın sağolsun" der,
Evrenim kapanır.
Başka bir öte âlemde
Ruh yeniden can bulur sevgili.
Can bulur seninle...
Gülden Taş
" Zaman en güzel ayraçtır;
Ayırır insan olanı da,
insanla oynayanı da..."
". Dostuna paranı
Düşmanına yaranı gösterme..
Zayıf düşersin....."
'' 'Söylediğim şeylerin hepsinden vazgeçtim..
Pişman oldum..
Çünkü sözde manâ..
Manâda söz kalmadı...'''
Şems-
" Dünya;
Senden mükemmeli bekleyen,
Kusurlularla dolu bir yer.
Onları umursama
Sen çayını iç...."
“ Bazı acıların izahı olmaz
Bazı acılar yüzyıllık
sükut gerektirir ..”
Kafka
" Kesme nevanı içine.
salsalarda keder,
Kırılsa gönül medd ü cezr ile.
Hepsi geçer.
Hepsi geçer...."
". İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı
onu bağırmaya zorlayan acısından
Çok daha ağırdır..."
" Hayat bana kendini bulunmaz Hint kumaşı sananların
Aslında toz bezi kadar bile değerleri olmadığını öğretti..."
Eğer öldü ise vicdan, ruhuna Fâtiha.
Eğer diri ise, çalış fethine.
İsmail çetin. ( k s )
" Düşmandan bir defa, dosttan bin defa sakın..."
İsmail çetin ( k s )
Yaktığın o ateşi artık söndüremezsin,
Bin kez öldürdüğünü geri döndüremezsin...'
Boş yere avunuyor gönlün bence boş yere,
Yakmıştın ya kalbimi geri söndüremezsin,
Bir zamanlar sen kırdın göğsünü gere gere,
Aşka küsmüş kalbimi geri döndüremezsin…
Tek seni sevdim demek ne fayda neye yarar,
Yarınlar ikimizi artık mumlarla arar,
Kalemi kendin kırdın sen verdin sona karar,
Kurşunlanmış kalbimi geri döndüremezsin…
Hangi sevda hangi aşk bahsedip anlattığın,
Ne çabuk unutuldu yaramı kanattığın,
Bir zamanlar gururla çalıp yere attığın,
Parçalanmış kalbimi geri döndüremezsin…
Artık çek ellerini çek hadi şu elimden,
Biliyorsun o günden düşmüş oldun dilimden,
Bir defa daha vurma sana ne ecelimden,
Bin kez ölmüş kalbimi geri döndüremezsin…
Ersin Kayışlı
Üstüne al sanadır dilimdeki ahlarım,
Rüzgarlarla savrulup baharsız kal dileğim,
Yaram büyük içimde bitmiyor ki vahlarım,
Kederlerle yorulup çaresiz kal dileğim...
Aşk diye sundukların meğer ateşmiş narmış,
Ben sevdalım sanmışım oysa sardığım marmış,
Sen diye zannettim de hasretin bana yarmış,
Özlemlerle kavrulup vuslatsız kal dileğim...
Ne yüzün gülsün aşkta ne hayatta mutlu ol,
Dallar gibi kırılıp sen de bir gül gibi sol,
İstemem dal düşlere gecelerce dertle dol,
Kabuslarla yoğrulup sabahsız kal dileğim...
Alıştım kederine varsın kahrım bitmesin,
Varsın günüm gönlümü mutluluğa itmesin,
Ama bil sitemim var bu zoruna gitmesin,
Yokluklarla kahrolup sevdasız kal dileğim...
Üstüne al sanadır dilimin sözlerini,
Her sevdan kanlı yaşla doldursun gözlerini,
Kaldırmasın özlemin yerden hiç dizlerini,
Hasretlerle devrilip takatsiz kal dileğim...
Bedduamsın ömrümce bil ki mezara kadar,
Ne başka bir hayalim ne de bir muradım var,
Yıkıp nasıl ettiysen şu dünyamı bana dar,
Kaderinle vurulup umutsuz kal dileğim..
Ersin Kayışlı
Beni farklı sev.
Kışın son bulup baharın gelmesi gibi,
İçinde rengarenk çiçeklerin açması gibi,
Hiç yaşanmamış duyguların yaşanması gibi,
Yüreğinin heyecanla coşması gibi sev,
Öyle bir sev ki;
İlk kez birini sever gibi,
İlk kez birine aşık olur gibi sev.
Farklı heyecanlar oluşsun o an içinde.
Farklı kelebekler uçuşsun yüreğinde.
Geçmişte yaşadığın tüm aşklar unutulsun.
Öyle bir sev ki beni, bazen dilin tutulsun.
Bazen de her sözün şiir tadında sözcüklerden oluşsun.
Sadece gözlerin konuşsun o an.
Farklı bir coşkuyla çık karşıma.
Yüzündeki gülümseme bile güle dönüşsün.
Beni farklı sev.
Öyle ki her sabah yeni bir güneşle başlayayım güne.
Her gün yepyeni sürprizlerle…
Karabulutlar olmasın dünyamızda.
Gözyaşlarımız ise sevinçten olsun.
Öyle bir sev ki, yaşadığımız her yer bize cennet…
Cennetimiz ise mutluluklarla dolsun.
.
Görmesin gözlerin benden başka kimseyi.
Başkasını sevecek gücün kalmasın.
Öyle bir dokun ki, öyle okşa ki tenimi,
Bedenim senin ilkin olsun.
Yeniden yazılsın sevginin kuralları.
Bana özel duygularla sev.
Ateşten daha sıcak duygularla sev.
Hiç yaşanmamış heyecanlarla sev.
Sevgiye aç birinin,
Muhtaç birinin sevgisi gibi sev.
Beni farklı sev.
" Oysa ben inanmıştım aşk ağrılarımın dineceğine... Annemin şişen bademciklerime sardığı yazmasının sıcaklığı kadar ..."
"Ama büyüdüm..
Bademciklerimi de kesip aldılar.. Çünkü bana zarar veriyormuş..
Demek ki acı verenle bağı kesip atmakmış tek çözüm....."
‘’Sadece yaşamak yetmez” dedi kelebek,
“Gün ışığı, özgürlük ve küçük bir çiçek de gerek.’’
" Yapma
Etme
Gözleriminden düşüyor
Gözlerimden dökülüyorsun
Ne kadar yumsamda gözlerimi
Kirpiklerimde engel olamıyor
Tutamıyorum
Damla damla düşüyor
Damla damla eksiliyorsun
İçimdeki
Sana ait aşk yangınını söndürürse
Işte o zaman tam bitersin
Bitersin
Biteriz
Artık hiç bir kelime
Hiç bir söz
Hiç bir yemin
Bizi birarada tutamaz
Daha ne kadar seni tutarım içimde bilmiyorum..."
Yeterince dürüstsen,
fazlasıyla aşık ve gerçekten seviyorsan,
hazırsın demektir;
artık mutsuz olabilirsin
Bukowski
Vazgeçtim senden sonra, eski alışkanlıktan
Acı zehir zemberek, sigarayı bıraktım
Yine mavi gökyüzü, yine öyle ıraktım
Serde hasret çektiren, sigarayı bıraktım
Baharın kokusunu, durup içime çektim
Bahçeye biraz soğan biraz maydanoz ektim
Akşama az bir kala, gidecektim vazgeçtim
Derde derman olmayan, sigarayı bıraktım
Sessizlik çökmüş şehre, sensiz köşe başları
Sanki beni dinliyor, kumsal çakıl taşları
Gökte uçan martılar ve denizin gözyaşları
Har da koru yaşarken sigarayı bıraktım
Huzursuzluk savaşım, çoktandır sona erdi
Alın yazımız budur, nenem kaçılmaz derdi
Ayrılık şu ömrüme hep kötülük ederdi
Sor da öğren nasılmış, sigarayı bıraktım
Hesapladım hayatı kaç kuruş kaç ederi
Masrafıma değmedi fazla imiş gideri
Çıkardım hayatımdan toplayıp dert kederi
Zorda olsa bırakmak sigarayı bıraktım
Kestim lülelerini, artık kısa saçlarım
Mesafeler yormuyor, yürür ayak uçlarım
Gülden diken topladım, kanadı avuçlarım
Darda kaldığım yerde, sigarayı bıraktım
Gülden Taş
bende bilirdim ki
baki olan ruh..
ruhunla sarmala beni
avut yüreğlnln yeşilinde,
yaşat baharları o bir avuç yüreğinde,
beyninde ısıt,yaşat,sar sarmala,
gel gecelerime en savunmasuz olduğum anda,
dinle yüreğimin sızısını,
öp beni gözlerinle..
Öp......
Deli diyorlar bana desinler değişemem
ben sende güzde,
baharı...
ben sende,zemheride,
yazı gördüm.
ben senin gözlerinde,
denizi...
o deniz de,sevdaya kulaç atmayı
gördüm...
ben, sen de beni,
ben de, seni gördüm.
beni, seni, değil,
sende,..bizi gördüm.
sende,.. seven yüreği,
o yürekte,sevdaya yelken açan,
beni gördüm.
ben,.. sende sevdim sevdayı,
yüreğim hep,..sen diye çarptı.
çorak yüreğimde,
sen açtırdın,gülü,laleyi.
gözümde sevda, sendin..
ve ben, hep seni düşleyip,
seni sevdim...
hazan rüzgarları esen,
YÜREĞİMLE....
Deli diyorlar bana desinler değişenem
( allahın rahmeti üzerinde olsun dostum )