Ruhun eğilimi sevgiyse, insan zorunluluğu seyre daldıkça, onun tenini, sertliğini ve metalik soğukluğunu, daha da kendine yaklaştırır, dünyanın güzelliğine daha da çok yaklaşır, Eyübün yaşadığı budur, onun ızdırap içinde bu kadar dürüst olması bundan dolayıdır, çünkü o hakikatini saptırabilecek hiçbir düşünceyi kabul etmez, Tanrı dünyanın güzelliğini ifade etmek için ona yöneldi.
Gerçeklik, birinin kendi içinde dolaysızca bulduğu türde deneyim odağı oluşturmak üzere birbiriyle etkileşen, sayısız anlık deneyim odağından meydana gelir, bu odaklarda kalıcı olanlar Mutlak¹ta toplanır ve bu da evrenin tek büyük çığır açıcı anı olarak ortaya çıkar, her kendinde an kendini bir bütün olarak duyumsar, deneyim kendini bilen belirli bir tür birliktir, insan gibi yüksek düzey deneyim odaklarında anlık deneyim odağı olmak açısından bir süreklililk bulunur, insan bu sürekliliği bilinç akışı olarak yaşar, tüm anlık odakları Mutlak¹ta ebedi olarak yer alır, bireyselliği olan bir şey de kendindelik demek her anda kendini bir bütün olarak duyumsayan tekil bir deneyim odağı olmak demektir, eğer bilinç her şeyde bulunuyorsa, o zaman fiziksel yapıların davranışlarında nedensel bir etki olarak görülebilir, numenal gerçekliğin doğasını anlamak için ipucudur, düşünülebilir bir somut edimsellik türü bulunmaz, ama, duyumsama bilinci olan bir türü bulunur.
Timothy Lauro Squire SPRİGGE, İngiliz İdealist Filozof, 2007, Edinburgh University.
Uyanır ya baharla, deli kandır bu, yağmalar iştahla dünyayı candır bu, bütün çağlar işte bir ana, toplanmış, yüzbinlerce yıldızla yüklü andır bu.
Fizik kendi içinde son derece soyuttur, ve de aldığı malzemenin yalnızca belirli matematiksel özelliklerini ortaya koyar, bize bu malzemenin içsel karakteri konusunda hiçbir şey söylemez,.
Bertrand RUSSELL, Ateist ve Maddeci Düşüncenin 20.Yüzyıl Kuramcılarından, ama, Hocası Whitehead onun gibi matematikçi ki - Principia Mathematica - yı birlikte yazmışlardır 1920 de ve hala klasık, teolog da aynı zamanda, takipçi öğrencisi Heartshorne, gibi 2002 de öldü, Anscombe gibi, Türkçede yoklar, bizim aklıevveller sayesinde, nal toplamayı severler, sonsuzun dışı görüşünün son üyeleridirler, ki Hallacı MANSUR, hem kuantum fiziğinin hem de sonsuzun dışı düşüncesinin atası kabul ediliyorlar bugün, şimdi topu alan David Chalmers, Avusturalya kökenli ve NewYork Üniv Hocası, 66 doğumlu akademisyene bakalım, ve yıllardır zihin felsefesine katkı yapıyor, - Kimileyin evrendeki tüm bilinç durumları tek bir bilincin dağılımı olarak görülür, kimileyinse, küçük zerrelerden, gök adalara kadar tüm maddelerin belli düzeyde bilinç taşıdığı görülür. - bu temel yapılardan giderek, - kavramsal olarak tutarlı bir olanaklılılk deneyimle bağlantılı olmadan, nedensel rolu yerine getiren bir şeyin olabilmesidir. - der, bizim dünyamızdaki bilinçle ilgili olumlu olguların geçerli olmadığı, fiziksel olarak bizimkiyle özdeş, mantıksal olarak olanaklı bir dünya bulunur, bu nedenle, bilinçle ilgili olgular, fiziksel olguların ötesinde ve üstünde, dünyamızla ilgili başka olgulardır, ve bu durum maddeciliğin yanlış olduğunu vurgular derker, Russellin şüphesinin doğru olabileceğine katkı yapar, zombiler, var olabilir, ve metafiziksel olarak olanaklıdır, ve bu olanak fiziksel değildir, çünkü bilinç fiziksel değildir. Şimdi, Kurandaki cinler denilen - görünmeyen varlıklar - ifadesine, bu bir bilinç halinde varlık, ve fizikselliği de yok, ve evrenin heryerinde olabilirler, ama, ihtiyaç varsa, bedenselleşirse, bu bilinç fiziksel de olabilir, ihtimalin nedeni kavramı içeriği ile, - sizi bir damla meni den yaratmadık mı, - ve dünyaya geldin, bir sorumlulukla, bilinç olarak, diğer canlılardan farkın, başı sonu belli otomat değilsin, bir ihtimali gerçekleştirebilirisin, o özelliklerinle, bu da gayretine bakar, yani insan hedefine koşabilme imkanın var, üzerinde dikkat yoğunlaşırsa, konuya yetecek zihin yoksa, iman var, pürüzleri giderir, ama, hile yapmayan, çalıyı dolanmayan iman, sınavın da sıkı sarılacağın ipin, ayette belirttiği gibi, ödevlerin de rehberde, bir anayasal formda özetlenmiş, aklın da üç yüz kere belirttiği, yani bilinç bir dağılımken, evren de, merkezileşti bedeninde fizikselleşerek ve sana ödevini ibraz ederek, ciddiye almazsan da, seni de ciddiye alan olmayacak, yani sende görünen dağılmış bilinç, beden sona erince, devamlılık da kazanamayacak, istediğin şekilde, var ama, artık bir işkence olarak, ödevinde başarısız kaldığın için, yani Simone Weilin bir mistik filozof olarak belirttiği, - Dünyada bir beden altında saklanabiliriz, ama, çıplak olarak mezara bırakıldığımızda artık bunu yapamayız, orası duruma göre, cennet veya cehennemdir - dediği, yani evrende zaten varolan doğum öncesi bilinç serpintileri, doğumla fizikelleşmiş bir imkan olarak önünde açılmış, ve başarırsan da, gene bir bilinç olarak yoluna devam edebilecek, başka alemlerde fizikselleşebilme imkanını içererek, bu çok geniş bir sınırsızlık, ve hep imkanı içinde taşıyan bir bilinç hali öncesiyle, sonrasıyla, çünkü var, yok, var zinciri kopmaz,
Böyle davranmayı nerden bilecekti bu el, eski sular eski yataklara doldular neyse ki.
TURAN, MİSTİK,
Yani tarihin şairlerinin mistik tecrübeyle avladıkları görüntüler, ve düşünceler, artık fiziksel kuramsallaşabilmenin imkan sınırlarına dahil oluyor yavaşça, bu sınırsız öğrenme evrenlerinde. en önemli yardımcın daha iyi anlaman da, çünkü mistik şair, filozoflar istisnai vesile varlıkları olarak, kendi seçimine bağlı odaklanma ve duyurma merkezleri aynı zamanda, yani bu parça parça işleyen süreç, bir toplamdan dağılırken, aracığlarla, gene bir toplamda bir araya gelebilme yeteneğine de sahip. Sahiplik hep Ona aittir, nereye gidersen git, ona döner işler, tarih gibi,
Ancak sahicilik yaşar ve yaşatır, o da emek ister.
Ruhun eğilimi sevgiyse, insan zorunluluğu seyre daldıkça, onun tenini, sertliğini ve metalik soğukluğunu, daha da
kendine yaklaştırır, dünyanın güzelliğine daha da çok yaklaşır, Eyübün yaşadığı budur, onun ızdırap içinde bu kadar dürüst olması bundan dolayıdır, çünkü o hakikatini saptırabilecek hiçbir düşünceyi kabul etmez, Tanrı dünyanın güzelliğini ifade etmek için ona yöneldi.
Simone WEİL, Fransız Mistik Filozof, 1943
Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim, ve size de gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık.
Yoksa siz acılar, ve sıkıntılar çekmeden, biz iman ettik deyip hemen cennete gireceğinizi mi sandınız.
Ahiret, gerçek hayat, ah, bilseler.
KENDİ.
Gerçeklik, birinin kendi içinde dolaysızca bulduğu türde deneyim odağı oluşturmak üzere birbiriyle etkileşen, sayısız anlık deneyim odağından meydana gelir, bu odaklarda kalıcı olanlar Mutlak¹ta toplanır ve bu da evrenin
tek büyük çığır açıcı anı olarak ortaya çıkar, her kendinde an kendini bir bütün olarak duyumsar, deneyim kendini bilen belirli bir tür birliktir, insan gibi yüksek düzey deneyim odaklarında anlık deneyim odağı olmak açısından bir süreklililk bulunur, insan bu sürekliliği bilinç akışı olarak yaşar, tüm anlık odakları Mutlak¹ta ebedi olarak yer alır, bireyselliği olan bir şey de kendindelik demek her anda kendini bir bütün olarak duyumsayan tekil bir deneyim odağı olmak demektir, eğer bilinç her şeyde bulunuyorsa, o zaman fiziksel yapıların davranışlarında nedensel bir etki olarak görülebilir, numenal gerçekliğin doğasını anlamak için ipucudur, düşünülebilir bir somut edimsellik türü bulunmaz, ama, duyumsama bilinci olan bir türü bulunur.
Timothy Lauro Squire SPRİGGE, İngiliz İdealist Filozof, 2007, Edinburgh University.
Uyanır ya baharla, deli kandır bu, yağmalar iştahla dünyayı
candır bu, bütün çağlar işte bir ana, toplanmış, yüzbinlerce
yıldızla yüklü andır bu.
TURAN, MİSTİK.
Kimseye bir şey öğretilemez, kendi talep edip, uygulayan dışında, kalanı tarihin öğreticisine tabiidir,
Eğer iyi felsefe bilmezsek, bu büyük kitabı hakkıyla anlayamayız. - Nurettin TOPÇU, Türk İslam Düşünürürü, 1975
Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim diye hayatı ve ölümü yarattık.
Size şah damarınızdan daha yakınım
O gün herkes karşıma tek başına gelecek, peygamberim akrabasını bile kurtaramaz
O gün benden izin almışlar dışında hiç kimsenin şefaati fayda etmeyecektir.
İnsan, başıboş bırakıldığını mı sanır.
KENDİ.
Pespayeleşen zaman, maddeleşen mana, yabancılaşan mekan, ve kabus gelir kapıya. 20.Yüzyılın ilk elli yılı gibi,
Avrupada, gene sınırlarda.
Beni felaketlerle yadedeceksiniz,
bir gün Allahı anlayıp.
DAĞLARCA, DAİMA, 1940, Sonrası bilinenler.
Fizik kendi içinde son derece soyuttur, ve de aldığı malzemenin yalnızca belirli matematiksel özelliklerini ortaya
koyar, bize bu malzemenin içsel karakteri konusunda hiçbir şey söylemez,.
Bertrand RUSSELL, Ateist ve Maddeci Düşüncenin 20.Yüzyıl Kuramcılarından, ama, Hocası Whitehead onun
gibi matematikçi ki - Principia Mathematica - yı birlikte yazmışlardır 1920 de ve hala klasık, teolog da aynı zamanda, takipçi öğrencisi Heartshorne, gibi 2002 de öldü, Anscombe gibi, Türkçede yoklar, bizim aklıevveller
sayesinde, nal toplamayı severler, sonsuzun dışı görüşünün son üyeleridirler, ki Hallacı MANSUR, hem kuantum fiziğinin hem de sonsuzun dışı düşüncesinin atası kabul ediliyorlar bugün, şimdi topu alan David
Chalmers, Avusturalya kökenli ve NewYork Üniv Hocası, 66 doğumlu akademisyene bakalım, ve yıllardır
zihin felsefesine katkı yapıyor, - Kimileyin evrendeki tüm bilinç durumları tek bir bilincin dağılımı olarak görülür,
kimileyinse, küçük zerrelerden, gök adalara kadar tüm maddelerin belli düzeyde bilinç taşıdığı görülür. - bu temel yapılardan giderek, - kavramsal olarak tutarlı bir olanaklılılk deneyimle bağlantılı olmadan, nedensel
rolu yerine getiren bir şeyin olabilmesidir. - der, bizim dünyamızdaki bilinçle ilgili olumlu olguların geçerli olmadığı, fiziksel olarak bizimkiyle özdeş, mantıksal olarak olanaklı bir dünya bulunur, bu nedenle, bilinçle
ilgili olgular, fiziksel olguların ötesinde ve üstünde, dünyamızla ilgili başka olgulardır, ve bu durum maddeciliğin
yanlış olduğunu vurgular derker, Russellin şüphesinin doğru olabileceğine katkı yapar, zombiler, var olabilir,
ve metafiziksel olarak olanaklıdır, ve bu olanak fiziksel değildir, çünkü bilinç fiziksel değildir. Şimdi, Kurandaki
cinler denilen - görünmeyen varlıklar - ifadesine, bu bir bilinç halinde varlık, ve fizikselliği de yok, ve evrenin
heryerinde olabilirler, ama, ihtiyaç varsa, bedenselleşirse, bu bilinç fiziksel de olabilir, ihtimalin nedeni kavramı
içeriği ile, - sizi bir damla meni den yaratmadık mı, - ve dünyaya geldin, bir sorumlulukla, bilinç olarak, diğer
canlılardan farkın, başı sonu belli otomat değilsin, bir ihtimali gerçekleştirebilirisin, o özelliklerinle, bu da
gayretine bakar, yani insan hedefine koşabilme imkanın var, üzerinde dikkat yoğunlaşırsa, konuya yetecek
zihin yoksa, iman var, pürüzleri giderir, ama, hile yapmayan, çalıyı dolanmayan iman, sınavın da sıkı sarılacağın ipin, ayette belirttiği gibi, ödevlerin de rehberde, bir anayasal formda özetlenmiş, aklın da üç yüz kere belirttiği, yani bilinç bir dağılımken, evren de, merkezileşti bedeninde fizikselleşerek ve sana ödevini
ibraz ederek, ciddiye almazsan da, seni de ciddiye alan olmayacak, yani sende görünen dağılmış bilinç,
beden sona erince, devamlılık da kazanamayacak, istediğin şekilde, var ama, artık bir işkence olarak,
ödevinde başarısız kaldığın için, yani Simone Weilin bir mistik filozof olarak belirttiği, - Dünyada bir beden
altında saklanabiliriz, ama, çıplak olarak mezara bırakıldığımızda artık bunu yapamayız, orası duruma göre,
cennet veya cehennemdir - dediği, yani evrende zaten varolan doğum öncesi bilinç serpintileri, doğumla
fizikelleşmiş bir imkan olarak önünde açılmış, ve başarırsan da, gene bir bilinç olarak yoluna devam edebilecek,
başka alemlerde fizikselleşebilme imkanını içererek, bu çok geniş bir sınırsızlık, ve hep imkanı içinde taşıyan
bir bilinç hali öncesiyle, sonrasıyla, çünkü var, yok, var zinciri kopmaz,
Böyle davranmayı nerden bilecekti bu el,
eski sular eski yataklara doldular neyse ki.
TURAN, MİSTİK,
Yani tarihin şairlerinin mistik tecrübeyle avladıkları görüntüler, ve düşünceler, artık fiziksel kuramsallaşabilmenin
imkan sınırlarına dahil oluyor yavaşça, bu sınırsız öğrenme evrenlerinde. en önemli yardımcın daha iyi anlaman da, çünkü mistik şair, filozoflar istisnai vesile varlıkları olarak, kendi seçimine bağlı odaklanma ve duyurma
merkezleri aynı zamanda, yani bu parça parça işleyen süreç, bir toplamdan dağılırken, aracığlarla, gene bir
toplamda bir araya gelebilme yeteneğine de sahip. Sahiplik hep Ona aittir, nereye gidersen git, ona döner işler,
tarih gibi,
Ona döndürüleceksiniz. - KENDİ.