biizm memlekette genelde nisan sonu mayıs sonu arası karların erimesi ve artık yaz güneşinin çıkmasıyla dağlarda yetişen ve hemen oracıkda çalı çırpı yakıp üstünde cız-bız yapılarak yenilen inanılmaz güzellikte lezzeti olan bir bitki...ama kültür mantrı ile alakası yok benim dediğimin mantarın...
anneannemin sevdiği türkü... derdim çoktur hangisine yanayım yüne tazelendi yürek yaresi ben bu derde nerde derman bulayım meğer dost elinde ola çaresi... efendim efendim benim efendim...
içenler tarafından bırakılmak istendikçe daha da çok istek duyulan yavaş yavaş öldüren psikolojik savaşın en önemli silahı...
tereyağı ile yapılan ve içinde su dışında başka bir şeyin konulmadığı hele de ellerimden çıkınca tadına doyum olmaz bir yemek...)
Her kimlere el attımsa koptu dal
Ne takadım kaldı ne de mecal
Bir yakınım yok ki olam hasbihal
Fesat hille olamadım ne yazık
Giden gitme mihnet bırakmaz peşin
Gel Davut Sulari yok ahbap eşin
Yaren akraba tavlukat kardeşin
Dediğimde duramadım ne yazık..(davut sulari babadan)
hasbihal ettim kendim ile
dedi git yar ile yapıver
dedim anlamaz derdimden
dedi, sen bi söyle hele...
kendi ile sohbet sonucunda içindeki kendinin özlemlerini hırslarını duygularını zevklerini amacını korkularını neşelerini bilmektir....
bir ah çektim derinden karşı ki dağlar yerinden oynadı...
biizm memlekette genelde nisan sonu mayıs sonu arası karların erimesi ve artık yaz güneşinin çıkmasıyla dağlarda yetişen ve hemen oracıkda çalı çırpı yakıp üstünde cız-bız yapılarak yenilen inanılmaz güzellikte lezzeti olan bir bitki...ama kültür mantrı ile alakası yok benim dediğimin mantarın...
anneannemin sevdiği türkü...
derdim çoktur hangisine yanayım
yüne tazelendi yürek yaresi
ben bu derde nerde derman bulayım
meğer dost elinde ola çaresi...
efendim efendim benim efendim...
güzelliğinde gizlenmiş gözlerimden uyandırdım dinlenmiş gözlerimi ve düşlerimin içine kattım saçlarından sarkan özleyişi...
sevileni özlenini unutulmayanı...