sen ki ey asil ruh mevsimsiz açarsın güzeller güzeli çiçeğini.. bilmez bilemez bilinmezliği kara yazı diyenler. yüktür der.. sevi sevdayı aklı mantığı ruha yeğleyenler. hayat öyle bir şeydir ki.. dağlar taşlar nehirler ırmaklar kalpler gönüller çapsız bakışla mavidir derler. oysa hayat.. muhteşem bir gizdir çizgisiz kuralsız korunaksız sadece ruh özgürlüğünce değer bulur özenle yaşanır. efes//35... 9 aralık 2016
düşüm değil bir düş olsaydın zamanda.. kalbim böyle dağılırmıydı gönlüm şarkı düzermiydi bülbülle yarışırcasına artık ben zamana isyankarım ipeksi algılarla an lardayım.
düşüm değil bir düş olsaydın ruhumda.. duygusallığım böylesine şahdamarıma basarmıydı bastıkça şahlanırmıydı kan ile can.
düşüm değil bir düş olsaydın gerçeğimde.. geçmişi siler geleceği yazardım mavilikler üstünde kayışla gizemli doruklara.. açtırırdım asi rüzgarlara karşı binbir renkli ruh çiçeklerini.. dikerdim çağlara meydan okuyacak anıtsallığını gözlerimin boşluğunda. efes//35...1 Aralık 2016
kara bulutlar çöktü akşamdan rüzgar kime kızdıysa olmuş fırtına vurdu kırdı döktü her ne varsa bir ben suskundum o anda
belkide ben bende değildim.. belkide çok istedim fırtına ekip rüzgar biçmeyi.. ki fırtınadan korkup daha çok sokulmak sana rüzgardam üşüdükçe ısınmak için duldanda.
kısacası.. çok ihtiyacım olduğu zamanda sana sen sen diye sarılmak sevmek mi sevdalanmak mı her neyse işte o, o andayım..hayata akışında.
ağlıyordu bir can al yazmalı al yanaklı allar içinde bir kadın al yazması su damlıyordu kara toprakları eşerken döktüğü ter gibi.. bu kez çok çok başkaydı gözleri mosmordu allı güllü giymiş gerdeğe giden gelin gibi.. yalnız yaşamıştı yardımsızdı, şenliksizdi toprak dosttu.. bir de mehmedi vardı o da cudi de al bayraktı dağ dere tepe ye konardı tavşan peşindeki şahan gibi. dua ederdi her an allaha ruhunu açarak mehmedimi geri gönder diye duası kabul olmuşta canlı cansız orasını şaşırmıştı umudu söndü gözleri döndü yıkılmadı.. aksine direnci daha da arttı vatan için can verendi mehmedi.. vatan namus ahde vefaydı al dı al kan yürüyen alnı mordu mosmor gözleri ve dudakları kavuşmak için gün saydı kadere yenik düştü tekerrürdü zaman yalnızdı.. iyice yalnız kaldı. efes//35... 29 kasım 2016
Bir çiçeğin çekiciliği sadece renk ve kokudan ibaret değildir. Dur, sabırla bekle başında gözle, izle ve gerekirse incele.. Yaşamı için nasıl ve nice direnişi var.. en başta zamana: Zaman öylesine geniş bir mevhumdur ki.. Yetmez ve sığmaz saatlerin, günlerin, ayların, yılların içine. Zamanda her şey yürürlüktedir.. sosyal ve doğal olaylar başta. Çiçeğin zamana direnişi bir destandır başlı başına. Toprağa düşüş, genetik olgu, ortam, doğayı seçme hakkı yoktur. Uyum savaşı ile başlar yaşama, toprağı aşar iş kalır havaya suya. Sudur canına can katan, havadır güneşi ve yağmuru taşıyan. Doğasına vuruş yapanlara karşı savaştadır hep. İnsan, hayvan börtü böcek ve türlü çeşit kuşlar kurtlar. Sonramı inatla varoluş savaşında cazibesine cazibe katar. Renklerle, kokusuyla hatta dokusuyla varlığına. Ayaza kara buza baş kaldırır kardelence. Diken olur acıtır keskin dişlere sertlikle. Hele hovarda ellerin acımasızlığına karşı. Boynu bükük düşer yol kenarlarına süs vazolarına. Ama her şeye her koşulda direnir çiçek sen katkı vermesende. Efes//35 ….23 kasım 2016
gün güneşin ışığı ile değil ısısı ile can bulur.. gözlerini kapatan bunu asla anlayamaz.
bir içim suydu
ruhumda açan çıtırdı
ömrünü verdi
çağdışı düşlerde
efsaneydi dilde
gönülde
yedi tepeli şehirde
ağıtlar yakıldı
körpe bedenlere
ip yoktu, kurşun yoktu
kahpelik vardı sadece
habersizdi
umarsızdı
günahsızdı
yıldızlar yeni doğmuştu
serpildiler
gökyüzünden yeryüzüne
kara yer utandı
bağrına basmaktan
diller susuz kaldı
yüreklere dolan acıdan
yiğitti yağızdı alası candı
al kanlar kurudu
yazı oldu makale makale
şimdi yatıyorlar
milletin bağrını yaka yaka
yıldızlara baka baka
albayrağa sarıla sarıla
körpecik bedenli kahramanca
diyordu ya..üstat
bastığın toprağı tanı, altında kefensiz yatanı
yazıktır incitme atanı, verme bu cennet vatanı
kanla alındı, kanla yoğrulmakta
ebediyen korunacak vatan toprağı.
efes//35...14 aralık 2016
duymak, hissetmek
akdenizi..
maviliğin anlamını kaydetmek
ruha..
sevinçle tebessüm etmek
benliğe güzellik katmak.
güneş
maviliğin gülümseyişi
olmuş, bakışlara yansıyor
sense ruhumun tebessümü
içimi ısıtıyor
aydınlatıyorsun..
başımı eğiyorum
ruhçiçeği diye.
efes//35
sen ki ey asil ruh
mevsimsiz açarsın
güzeller güzeli çiçeğini..
bilmez
bilemez
bilinmezliği kara yazı diyenler.
yüktür der..
sevi sevdayı
aklı mantığı ruha yeğleyenler.
hayat
öyle bir şeydir ki..
dağlar taşlar
nehirler ırmaklar
kalpler gönüller
çapsız bakışla mavidir derler.
oysa hayat..
muhteşem bir gizdir
çizgisiz
kuralsız
korunaksız
sadece ruh özgürlüğünce
değer bulur özenle yaşanır.
efes//35... 9 aralık 2016
düşüm değil bir düş olsaydın
zamanda..
kalbim böyle dağılırmıydı
gönlüm şarkı düzermiydi
bülbülle yarışırcasına
artık ben zamana isyankarım
ipeksi algılarla an lardayım.
düşüm değil bir düş olsaydın
ruhumda..
duygusallığım böylesine
şahdamarıma basarmıydı
bastıkça şahlanırmıydı kan ile can.
düşüm değil bir düş olsaydın
gerçeğimde..
geçmişi siler geleceği yazardım
mavilikler üstünde kayışla
gizemli doruklara..
açtırırdım asi rüzgarlara karşı
binbir renkli ruh çiçeklerini..
dikerdim çağlara meydan okuyacak
anıtsallığını gözlerimin boşluğunda.
efes//35...1 Aralık 2016
Kuş misali isen peşi sıra gelenin çoktur..Şahanca
kara bulutlar çöktü akşamdan
rüzgar kime kızdıysa olmuş fırtına
vurdu kırdı döktü her ne varsa
bir ben suskundum o anda
belkide ben bende değildim..
belkide çok istedim
fırtına ekip rüzgar biçmeyi..
ki fırtınadan korkup daha çok sokulmak sana
rüzgardam üşüdükçe ısınmak için duldanda.
kısacası.. çok ihtiyacım olduğu zamanda
sana sen sen diye sarılmak
sevmek mi sevdalanmak mı her neyse
işte o, o andayım..hayata akışında.
efes//35
ağlıyordu bir can
al yazmalı al yanaklı
allar içinde bir kadın
al yazması su damlıyordu
kara toprakları eşerken
döktüğü ter gibi..
bu kez çok çok başkaydı
gözleri mosmordu
allı güllü giymiş
gerdeğe giden gelin gibi..
yalnız yaşamıştı
yardımsızdı, şenliksizdi
toprak dosttu..
bir de mehmedi vardı
o da cudi de al bayraktı
dağ dere tepe ye konardı
tavşan peşindeki şahan gibi.
dua ederdi her an
allaha ruhunu açarak
mehmedimi geri gönder diye
duası kabul olmuşta
canlı cansız orasını şaşırmıştı
umudu söndü
gözleri döndü
yıkılmadı..
aksine direnci daha da arttı
vatan için can verendi mehmedi..
vatan namus ahde vefaydı
al dı al kan yürüyen alnı
mordu mosmor gözleri
ve dudakları
kavuşmak için gün saydı
kadere yenik düştü
tekerrürdü zaman
yalnızdı..
iyice yalnız kaldı.
efes//35... 29 kasım 2016
Bir çiçeğin çekiciliği sadece renk ve kokudan ibaret değildir.
Dur, sabırla bekle başında gözle, izle ve gerekirse incele..
Yaşamı için nasıl ve nice direnişi var.. en başta zamana:
Zaman öylesine geniş bir mevhumdur ki..
Yetmez ve sığmaz saatlerin, günlerin, ayların, yılların içine.
Zamanda her şey yürürlüktedir.. sosyal ve doğal olaylar başta.
Çiçeğin zamana direnişi bir destandır başlı başına.
Toprağa düşüş, genetik olgu, ortam, doğayı seçme hakkı yoktur.
Uyum savaşı ile başlar yaşama, toprağı aşar iş kalır havaya suya.
Sudur canına can katan, havadır güneşi ve yağmuru taşıyan.
Doğasına vuruş yapanlara karşı savaştadır hep.
İnsan, hayvan börtü böcek ve türlü çeşit kuşlar kurtlar.
Sonramı inatla varoluş savaşında cazibesine cazibe katar.
Renklerle, kokusuyla hatta dokusuyla varlığına.
Ayaza kara buza baş kaldırır kardelence.
Diken olur acıtır keskin dişlere sertlikle.
Hele hovarda ellerin acımasızlığına karşı.
Boynu bükük düşer yol kenarlarına süs vazolarına.
Ama her şeye her koşulda direnir çiçek sen katkı vermesende.
Efes//35 ….23 kasım 2016
Ben seslenemem nefesimi kesti bir nane molla..içmeseydim iyiydi ya. meret doğada yetişenin erkeği dişisi ayırt edilemiyormuş dediler.