dokunsan bir kerecik dokunabilsen kaşlarım altı sarı benek üstü akar gider o gözler derinliklere seviyle dokunsan bir kerecik dokunabilsen dile ne şiirler yazılır dilli dilsiz zamanı durdurabilenlerce sesler dizilir peşpeşe şarkı türkü illede şiirce dokunsan bir kerecik dokunabilsen ruhun eşsiz algıları olsan huzura erdirsen kurşun yaralarıyle harabolmuş içselliği dokunsan bir kerecik dokunabilsen tüm yansıların şemse bağılsız aysız gecelerde yıldız kolonisinde bir yaşam olsa dokunuşların. efes // 35
gün yağmurun sesiyle başladı gülüme billur damlacık eklemiş taçları düşmüş saçları üşümüş bakışlarım ısıtmaya ışıtmaya öyle zaman ve emek harcadı ki varım öyle ise yaşıyorum.. diyor du çatlak felsefeci efes//35
ve sonra dedim yine zaman akıp geçti sonrası yok artık..dedim düştü ruhumdan yüreğime bin başlı ejderha medet ..ya medet dedim gökte uçmakta olan çift başlı kartala.. bir pike yapsaydı yetecekti ruhumun dar derin kuyusuna çekip çıkarırdı .. biliyorum. Nazlandı niyazıma karşı dökülmeye başlamıştı içimin tüm varlığı Tam teslim olacakken azrailin acımasız emeline çelik pençelerini hissettim çift başlı kartalın..
bir yüce güçtür kadının varlığı sınırsız bir evrendir yıldızlarca süslü neonlaşır ruha dolmaya başladığında eşsiz bir algı muhteşem bir yansı kutsal bir histir sevinin doruğunda efes//35
dokunsan
bir kerecik dokunabilsen
kaşlarım altı
sarı benek üstü
akar gider o gözler
derinliklere seviyle
dokunsan
bir kerecik dokunabilsen
dile
ne şiirler yazılır dilli dilsiz
zamanı durdurabilenlerce
sesler dizilir peşpeşe
şarkı türkü illede şiirce
dokunsan
bir kerecik dokunabilsen
ruhun
eşsiz algıları olsan
huzura erdirsen
kurşun yaralarıyle
harabolmuş içselliği
dokunsan
bir kerecik dokunabilsen
tüm yansıların şemse bağılsız
aysız gecelerde yıldız kolonisinde
bir yaşam olsa dokunuşların.
efes // 35
ve sonra demiş ki
AŞAMAZ Boğazın suyunu hiç bir Emperyal geçiş..
Ala - kır bir şafak
tan yıldızı cılız ve sessiz
rüzgar boğazı deliyor
patlayan güllelerin ateşi
yağıyor sabah serinliğine
18 mart 1915
düşlerimin kara pençesi
oturdukça oturur ruhumun
çiçek tarlalarına..
avuç avuç sepeler
nisan yağmurlarını
hislerin derin ve içli
yansımalarıyla bir..
efes//35
Sonra dedim ki..
nedir seni üzen süzen büzen
bilmiyorum ki dedi..
dalgalar
delişmen hisler
gel gitler.. mi dedim.
onlar da ne diye ses verdi.
gün yağmurun sesiyle başladı
gülüme billur damlacık eklemiş
taçları düşmüş saçları üşümüş
bakışlarım ısıtmaya ışıtmaya
öyle zaman ve emek harcadı ki
varım öyle ise yaşıyorum..
diyor du çatlak felsefeci
efes//35
ve sonra dedim
yine zaman akıp geçti
sonrası yok artık..dedim
düştü ruhumdan yüreğime
bin başlı ejderha
medet ..ya medet dedim
gökte uçmakta olan
çift başlı kartala..
bir pike yapsaydı yetecekti
ruhumun dar derin kuyusuna
çekip çıkarırdı .. biliyorum.
Nazlandı niyazıma karşı
dökülmeye başlamıştı
içimin tüm varlığı
Tam teslim olacakken
azrailin acımasız emeline
çelik pençelerini hissettim
çift başlı kartalın..
Günaydın..Kürsü ehli
bir yüce güçtür
kadının varlığı
sınırsız bir evrendir
yıldızlarca süslü
neonlaşır ruha
dolmaya başladığında
eşsiz bir algı
muhteşem bir yansı
kutsal bir histir
sevinin doruğunda
efes//35
Sonrası olur mu
diyorum işteeee
İnsan insan olduğunca akılda kalır.
Günaydın..
Sen kimsin
Seni bir söz bir deyim
Belgeselin olur anlatır