Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Beste Negâr
Beste Negâr

ANLADIM, TARİH DE YAZILMAZ BİR AŞKIN SAYFALARINA DÜŞMÜYORSA GÜN...

  • aşk07.02.2010 - 23:52

    Tanımı yoktur… dolayısıyla, herkesin aşk üzerine yazabileceği bir şeyler vardır; nitekim, en çok tanım yazılan terimdir….

    En çok tanım yazılan terim olması içerikte problemler de olsa aşkın varlığını kanıtlar bir nevi ama aşk bu kadar kelâma gelmez… tasavvufla ilgili bir söz vardır: ‘’ eskiden tasavvufun kendisi vardı adı yoktu, şimdi ise adı var kendisi yok ’’… demem o ki; aşk üzerine bu kadar şey yazılmışsa, aşkın sadece basit hâllerini yaşayan insanların çok olduğu gerçeği ortaya çıkar….

    Hamiş: aşk üzerine yazmak kolaydır, aşkın kendisi ise zor….

  • Ruhsuz Sanat06.02.2010 - 13:10

    efendim bakınız, elin dövme sanatçısı neler yapıyor… elin oğlu parayla oynuyor; elin oğlu sanat için sanat yapmayı, toplum için sanat yapmayı, para için sanat yapmayı aşmış ‘’sanat için para’’ yapıyor…

    bknz: http://www.divinecaroline.com/22272/72017-art-dollar

    sanat için ricâ: sevgili moderatörüm, bu linkin yayınlanmasında bir sakınca yok, bu mesaj lütfen yayınlansın….

  • Yapmayın Allah Aşkına O Daha Bir Çocuk06.02.2010 - 11:06

    efendim, yurdum insanı çocukları sever, bakınız:

    'Henüz girmiş onüç ondört yaşına
    edâlı işveli köylü güzeli'....

  • nusret orhan06.02.2010 - 10:45

    Nusret Orhan bey amca; selâm ve saygılarımla sizi özlediğimizi söylemek isterim…

  • tarihten sayfalar06.02.2010 - 10:36

    efendim selâm ilen;

    evvelâ, her ne kadar kendisine küs olsak da tamamen kırılmışlık duygumuzdan bağımsız olarak; bizleri terk eylediğinde üzüldüğümüzü, yokluğunda özlediğimizi ve geri döndüğüne de hiç şüphesiz sevindiğimizi bilmesini isteriz; fîyakalı’ya hoş geldiniz dileklerimiz ilen…

    evvel âhir, beste’nin aciz kalarak cevaplayamayacağı soru yok idir… lâkin, blöfünüzü gördük, yemezler efendim; avam üslûp kullandık tövbe estağfirullah; germe beni, senin, törpüler köreltirim gerçeği yırtan o uzun tırnaklarını itinâ ilen..))) oyun ilen, yalan ilen, dolan ilen işimiz olmaz, bilmez misin? ... fazlasını söylemeye lüzûm görmeyiz, kendimize her açıdan güven ilen… sendeki eminlikten de şüphemiz yok ilen… hem, kimin haddine beste’ye sarkmak, aveste’ye yüz vermemek? ... bahsi geçen diğer isimleri tanımamak ile beraber hiçbir münasebetimiz olamaz; dengimiz değil idirler, pardon ilen…



    asaletimize kurban olsunlar ilen,

    zekâlanıp gelsinler, nitelik ilen,

    biz, derslerini verir ezberi bir kere de yaptırırız, yeter ki faydalanmayı bilsinler edep, usûl, erkân ilen…




    efendim, şüpheleriniz gereksiz; biz, kimseyi sizin yerinize koymadık, kimseyi siz sanmadık… dolayısıyla tarihi sorunuzu cevaplamaya ve ayrıca bir açıklama getirmeye gerek duymuyoruz… biz, sizden eminiz; en az, kendimizden emin olduğumuz kadar… (bu, terbiyesizliklerini unuttuğumuz anlamına gelmiyor allah’ın alelâde tabibi) durum böyleyken, tarihi sorunuzu tekraren tekerrür etmemesi dileği ile alıp ait olduğu yere koymanız tavsiyesi ilen…. tozlansın üzeri, ne yapalım; makûs talihine küssün ilen…))

    tüm içtenliğimiz ve dahi samimiyetimizle tekrar hoş geldiniz ilen…

  • boşlukları doldurmak01.02.2010 - 23:51

    boşluktaolmakiyideğildirboşluklarıdolduralımdiyorsanızbendesizeboşluklargereklidirderim

  • şu an ne dinliyorum01.02.2010 - 01:02

    şu an ben değil ama üst katımda oturan komşum ‘’dört mevsim’’i dinliyor… gecenin bu saatinde vivaldi dinleyen komşularım var, anlıyor musunuz?))) sahi, vivaldi bu dört mevsim’i hangi mevsimde bestelemiş acaba… kış olmalı :)

  • dilkeşhâverân01.02.2010 - 00:34

    Sevgili DİLKEŞHÂVERÂN; aman efendim, sizi buralarda görmek ne hoş)) iştiraklerinizin sürmesi dileğiyle ben de Dilkeşhâverân makamındaki bir eserden örnek vermek istiyorum)) efendim, itiraf ederim ki; aradık taradık bu nadide makamdan hiçbir eserin icrasını bulamadık :) oldukça ayrıcalıklı ve gerçekten güzide bir makam olduğunu çok az sayıda eser bulunmasından da anlıyoruz)))

    Sanırım, zeki arif ataergin’den başkası da bu makamdan eser yazmamış; rahmet o’na))


    karanlık ufuktan güneş doğmadı

    gözüm yaşla doldu, sabah olmadı

    yanık bağrımda sensiz açan laleler

    gözüm yaşıyla bir bir sulandı, solmadı

  • ZEVZEK29.01.2010 - 00:45

    Efendim, ‘’bilen ve bilmeyenlerle’’ tartışmak her durumda mutlak bir sonuç verecektir ve fakat bildiğini düşünenlerle tartışmak nafiledir… bu kişiliklere kısaca ‘’zevzek’’ diyoruz; her şeyi bildiklerini zevkzekçe, bir gayret ispat etmeye çalışırlar… tavsiyem o dur ki: bu tip kişilikler çene prostatına tutulmuş zatlar olup ‘’alttan’’ almanız önemle rica olunur… smileyyy smileyyy smileyyy leyyy

  • Agorafobi29.01.2010 - 00:33

    evvelâ şunu söyleyelim; bu sendromun tedavisi beyinde bitiyor…. ‘’kronik yorgunluk sendromu’’ tedavi edilmezse ‘’agorafobi’’ye dönüşür… tedavisi ise; kendi içinize kapanıp kendinize yabancılaşmaktan kurtularak kendi kendinizin esaretinize son vermeniz ve her gün doğan güneşten payınıza düşeni almak için çaba sarfetmenizle mümkün olacaktır….

    pek uzman Dr Bestenegâr