© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Bence Federer gelmiş geçmiş en büyük tenisçidir.
Tenis topuna ve o kısa oyun alanına olan hükmedişinin yok karşılığı...
90 dk programını asla kaçırmam NTVdeki. Orada ne dediğinden çok 'nasıl' dediği çeker beni kendisine.
Ama bunlarla beraber sevilmeyecek de yönleri bir hayli var.
En son gelmiş geçmiş en büyük tenisçi Federer'i beğenmediğini söylemişti:D
Muhteşem bir yetenek...
Komple bir oyuncu...
Ama kendisini Birol Güven denen meymenetsiz yönetmenlerden acilen kurtarmalıdır! ...
VAPİO? dergisinde yazıyor. Tahminlerinden çok yazı dizilerini ve ligler hakkında verdiği bilgileri mutlaka takip edin erim.
Ayrıca kötü bir tahminci asla değildir! Fotomaç'ta ve Vapio'da onun sayesinde çok kazandığımı söyleyebilirim...
Selam olsun Tezer okuyanlara...
Selam olsun bir büyük düşüşü bile kahraman edasıyla karşılayabilenlere...
Selam olsun tutunamayış girdabında, bir büyük umudu ölümün bağrına savurabilenlere...
Ve selam olsun MAHSUN PRENSESİM! Selam olsun dizelerinle yürüdüğümüz beyaz kağıtlara...
Muhteşem bir şiir..
İnsanı böyle bir şiir yazmaya götüren duygular...Bu yoğunluk insanı boğar gerçekten.
http://www.onlinemuzik.be/muzik_dinle.php
Adresinden Yılmaz Erdoğan'ı bulup şiirini dinleyebilirsiniz...
Olaya farklı açıdan bakacağım...
Bu ülke adına, ortak paydalarda safımızı belli edeceğiz ve daha önemlisi gereğini yapacağız!
Mesela ben, üniversite 1 den beri okuduğum (yaklaşık 13 yıl) Leman dergisini artık almayacağım (Hepimiz Ermeniyiz manşeti attıkları için...) Zaten Nihat Genç için alıyordum, o da pek yazmıyor orada galiba.
Doğan medyanın kısmen görüşleri ve beklentileri doğrultusunda bir siyaset izleyen TÜSİAD'a, '301 kayıtsız şartsız kalkmalıdır! ' demeci sebebiyle, artık ağızlarından çıkan her demeci, ülkeye ihanet, olmasa da ihanetin ön hazırlığı olarak addedeceğim!
Böyle hep savunmada kalan ve 'bu bir adli vakadır, gerekeni Türk adaleti yapacaktır! ' diyemeyen bir devlet yönetimini, 'özür' diler bir duruşu sergilyen hükümeti de bu konuda asla affetmeyeceğim!
Bergama köylülerini de, (gazete önünde eylem yapmışlardı, size ne oluyor ki, siz hangi oyunun bir parçasınızdıydınız ve şimdi buradasınız!) kaale almıyorum!
Bu olayda adeta yokları oynayan hükümetin yanında, kalkıp da muhalefetin en aşağısını yapan,en bayağılığını yapan, ciddi bir öneriÜretmek yerine direk oya oynayıp, yok başbakan ve hükümet şöyleymiş-böyleymiş diyen (son bayrak önünde resim çektiren Samast'ı bile hükümete bağlayacak kadar ülkesini seven(!) bir muhalefet yapan Ağar'ı da, Baykal'ı da, Bahçelki'yi de, Mumcu'yu da...asla kaale almayacağım! ! !
Zaman üzerimizde oynanan oyunlar da, Elif Şafak gibilerini bile altedemediğimiz ve sanal kahramanlıklarına laf edemediğimiz bir zaman...
Her yanımız kuşatmanın ayak sesleri ile yankılanıyor!
Bu kuşatma AB eliyle ve ona dahil olma istenci sebebiyle hayat bulmaya çalışıyor...
Zaman bu oyunu bozamasak da, farkına vararak bu oyuna dahil olmama zamanıdır...
Elif Şafak niçin bu yazıyı yazma gereği duyuyor?
Yaşar Kemal yıllarca alamadığı Nobel'den sonra nasıl oluyor da Hırant cenazesinde o konuşmaları yapabiliyor?
Pamuk nasıl oluyor da korumalar eşliğinde dolaşabiliyor?
TÜSİAD nasıl oluyor da bu oyunun aktif uygulayıcısı haline gelebiliyor?
...
Bunları çoğaltmak mümkündür. Susmayacağız elbet. Şimdi susan, ileride, 'bize ne oldu! ' demehakkına sahip olamayacak. Bu ülkeden alnının teriyle bir alacak talep edenlerin bu oyuna dahil olmaması gün gibi aşikardır...
Saygılarımla...
Layık olduğu yere hehüz gelemeyen ama mutlakageleceğine inandığım bir yetenek olan Levent Ülgen'in 'En Son Babalar Duyar' dizisindeki muhteşem repliği. (Hallederiz Hulyaa:D)
Türkiye'de özel radyoculuğun başladığı yıllarda, ilk özel radyo olan Süper FM'de yıldızı parlamıştı.
Oradaki programında (ismini hatırlayamadım) 'canlarım! ' deyişini hiiç unutamam...
Bu terimin bu kadar ilgisiz kalması, Çanakkale'nin geçildiğinin bir göstergesidir...
Çok zor şartlarda 4 öğretmenin bankadan aldığı kredi ile çekilebilen, bazı oyuncuların para almadan oynadığı (Erol Günaydın gibi ki GS Lisesi mezunudur. İlk bölümde Olisenin hikayesi vardı...) bu diziye görülen bu reva ayıptır...
Gençlik kuşatılmış ve tarihinden uzaklaştırılmıştır. Bu ilgisizlik bunun isbatıdır...:(