Bu ülke benim ülkem acısı tatlısıyla...sahtekar bürokratı, vurdumduymaz halkı, şanlı tarihi umut dolu istikbali..kadını, erkeği, imla hataları, kamera şakaları ile benim ülkem...
Yüksek enflasyonu, gelir adaletsizliği, Dolmabahçe Sarayı, fanatik taraftarları, çarpık kentleşmesi ile benim ülkem..
Sağ-sol kavgası, kan davası,12 ada sorunu, dolmuş kuyruğu, magazin foreverları ile benim ülkem...
İdealistleri, alaycıları, kahramanları, bayram ziyaretleri, güvercinleri ile benim ülkem...
Çok kızıyorum...şikatey ettiğim o kadar şey var ki...
Herşeye ama herşeye rağmen burası benim ülkem ve onu çoook seviyorum....
Akif istiklal marşında 'Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celal' derken ifade ettiği kahraman ırk ibaresi önemlidir çünkü aslen Akif arnavut kökenlidir...Mehmet Akif herkesin tanıdığı fakat okumadığımız bence bu noktadan talihsiz şairimiz.... yoksa istiklal marşını başka şekilde ele alırsak biraz haksızlık etmiş olabiliriz... Muhabbetle
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince Günler şu heyulayı da ergeç silecektir Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir...
39. Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir.
40. Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.
41. Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır) . Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
42. Ona önünden de ardından da bâtıl gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmiştir.
43. (Resûlüm!) Sana söylenen, senden önceki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Elbette ki senin Rabbin, hem mağfiret sahibi hem de acı bir azap sahibidir.
2. (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katından indirilmiştir.
3. (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.
4. Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
5. Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, biz de yapmaktayız!
6. De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
Su çekildi göründü sanki zamanın dibi
Korkuyorum bu akşam kıyamet varmış gibi......
N.F.K.
Bu ülke benim ülkem acısı tatlısıyla...sahtekar bürokratı, vurdumduymaz halkı, şanlı tarihi umut dolu istikbali..kadını, erkeği, imla hataları, kamera şakaları ile benim ülkem...
Yüksek enflasyonu, gelir adaletsizliği, Dolmabahçe Sarayı, fanatik taraftarları, çarpık kentleşmesi ile benim ülkem..
Sağ-sol kavgası, kan davası,12 ada sorunu, dolmuş kuyruğu, magazin foreverları ile benim ülkem...
İdealistleri, alaycıları, kahramanları, bayram ziyaretleri, güvercinleri ile benim ülkem...
Çok kızıyorum...şikatey ettiğim o kadar şey var ki...
Herşeye ama herşeye rağmen burası benim ülkem ve onu çoook seviyorum....
Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse,
Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse....
Necip Fazıl
Akif istiklal marşında 'Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celal' derken ifade ettiği kahraman ırk ibaresi önemlidir çünkü aslen Akif arnavut kökenlidir...Mehmet Akif herkesin tanıdığı fakat okumadığımız bence bu noktadan talihsiz şairimiz.... yoksa istiklal marşını başka şekilde ele alırsak biraz haksızlık etmiş olabiliriz... Muhabbetle
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu heyulayı da ergeç silecektir
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir...
Mehmet Akif Ersoy
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Tâ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, (gerçekleri) açıklayan Kitab'ın âyetleridir.
2.İman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
3. Onlar ki, namazı kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
4. Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar.
5. İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.
6. (Resûlüm!) Şüphesiz ki bu Kur'an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.
39. Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir.
40. Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.
41. Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır) . Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
42. Ona önünden de ardından da bâtıl gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmiştir.
43. (Resûlüm!) Sana söylenen, senden önceki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Elbette ki senin Rabbin, hem mağfiret sahibi hem de acı bir azap sahibidir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Hâ. Mîm.
2. (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katından indirilmiştir.
3. (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.
4. Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
5. Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, biz de yapmaktayız!
6. De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
6. Üstelik (ona) 'yalandır' derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
Pişmişin halinden ne anlar ham, sözün kısası vesselam.....
Mevlana