Evet..evet.. İsimle ateş arasında.. kitap bana çok yorucu geldi..Bir tarih ile bir şahsın hayatını birleştirip geriye ket vurmalar yapmış ama iki olayı ayrı kitapta anlatsa ve birine yoğunlaşsa belki daha berrak olurdu.. Elbette berrak olmak gibi bir dedi yoktu orada ama diğer kitaplarının akıcılığını bulamadım ve zorla bitirdim... Ayrıca bir erkeğin gözüyle baktığı için zaten sonıunda adamı cezlandırdığını düşünüyorum... Adamcağız eşini terkeder..sonra çocuğu ölür..ikinci hanımı da adamı terkeder..sonunda canından da olur.... Gizli bir ceza var bence burada...
Ben Allah'a inanan bir insan olarak zaten objektifliği bir kenara bırakmışım.
Kimseyi inanması için zorlamayı düşünmem çünkü benim kabul ettiğim Rabbim zaten bunu istememiş.İstese açık, aşıkar bir şekilde herkese görünür ve iman ettirirdi..
Bir hadis-i kudside ' Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi istedim, kainatı yarattım' buyurur yüce Rabbim.
O'nu severim seveni de severim...
Subjektif olduğumu kabul ettiğim bir noktada kimseyle tartışacak değilim..
Kavgam kendimle, bir cevap ya da tartışma niyetli değil yazdıklarım...
Sadece anlamadığım şu: varlığını kabul ettiğim Yaratıcımın yokluğunu ispatlama derdine neden düşer insanlar? ? ?
Allah yoksa (haşa) hayatın ne gayesi olabilir...Herkes göçüyor, sevenler sevilenler, hepsini nasıl tesadüfe verebilirsiniz... Hangi anne çocuğuna tesadüf gözüyle bakar? Hangi evlat ölen yakınlarından ebedi ayrıldığını düşünür?
Yoksa size göre yok...varsa (ki bana göre şüphesiz var) ne mutlu tüm insanlığa... el ele tutuşup O'na koşalım...
Neyse... hepsi boş... bu da imtihan sırrı herhalde....
Allah'ı kabul etmeme üzerine uzun uzun yazmak isterim ama kendim bile ukalalık yaptığımı düşünürken rahat olamıyorum...
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Arzu ev ise, sevgi ona tavandır
Sevgi yoksa, arzu zaten yavandır....
Evet..evet.. İsimle ateş arasında.. kitap bana çok yorucu geldi..Bir tarih ile bir şahsın hayatını birleştirip geriye ket vurmalar yapmış ama iki olayı ayrı kitapta anlatsa ve birine yoğunlaşsa belki daha berrak olurdu..
Elbette berrak olmak gibi bir dedi yoktu orada ama diğer kitaplarının akıcılığını bulamadım ve zorla bitirdim...
Ayrıca bir erkeğin gözüyle baktığı için zaten sonıunda adamı cezlandırdığını düşünüyorum... Adamcağız eşini terkeder..sonra çocuğu ölür..ikinci hanımı da adamı terkeder..sonunda canından da olur.... Gizli bir ceza var bence burada...
Ne güzel bir üsluptu o Yusuf ile Züleyha hikayesindeki Nazan Hanım'ın tarzı...Ne kadar şiir gibi ne kadar akıcıydı...
Son kitabında (bakın adı bile aklımda kalmamış...) ise hayal kırıklığı yaşadım...
Ama olsun... Nazan Bekiroğlu hoş bir sada bırakanlardan...
İnsanlar üçe ayrılırmış...
1-Sayı saymasını bilenler
2-Sayı saymasını bilmeyenler..
:-)
Bir lamba yanıyor hafif ve sarı:
Açıyor ellerini göğe bir kadın.
Uzuyor, uzuyor altın saçları
Uğrunda ölünen güzel kızların...
Bir lamba yanıyor hafif ve sarı:
Garip bir yolculuk:tren ve Geyve.
Bir hançer bölüyor, ah rüyaları
Bir rüya, bir hançer, bir el, ve, ve, ve....
Sezai Karakoç
Daha önce yazdığım gibi:
İman subjektif bir ön kabuldur...
Ben Allah'a inanan bir insan olarak zaten objektifliği bir kenara bırakmışım.
Kimseyi inanması için zorlamayı düşünmem çünkü benim kabul ettiğim Rabbim zaten bunu istememiş.İstese açık, aşıkar bir şekilde herkese görünür ve iman ettirirdi..
Bir hadis-i kudside ' Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi istedim, kainatı yarattım' buyurur yüce Rabbim.
O'nu severim seveni de severim...
Subjektif olduğumu kabul ettiğim bir noktada kimseyle tartışacak değilim..
Kavgam kendimle, bir cevap ya da tartışma niyetli değil yazdıklarım...
Sadece anlamadığım şu: varlığını kabul ettiğim Yaratıcımın yokluğunu ispatlama derdine neden düşer insanlar? ? ?
Allah yoksa (haşa) hayatın ne gayesi olabilir...Herkes göçüyor, sevenler sevilenler, hepsini nasıl tesadüfe verebilirsiniz... Hangi anne çocuğuna tesadüf gözüyle bakar?
Hangi evlat ölen yakınlarından ebedi ayrıldığını düşünür?
Yoksa size göre yok...varsa (ki bana göre şüphesiz var) ne mutlu tüm insanlığa... el ele tutuşup O'na koşalım...
Neyse... hepsi boş... bu da imtihan sırrı herhalde....
Allah'ı kabul etmeme üzerine uzun uzun yazmak isterim ama kendim bile ukalalık yaptığımı düşünürken rahat olamıyorum...
Muhabbetle
Kendilerini çabucak unutanların yerine
Baktım ölüler fatiha okuyor birbirine...
A. Nihat Asya
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! ....
Biraz ayıp olacak ama bu dizeleri her okuyuşumda:
Sarı ayva kırmızı nar sonbahar... yazsaydı daha güzel olurdu diye geçiyor.... Ben olsam öyle yapardım... :-))
Bekleyiş ölüm..
Bekleyiş umut...
Bekleyiş hayat...
Bekleyiş çile...
Beklenen biri olması bile ne güzel ve beklenilen olmak...
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Sezai Karakoç (Mona Roza)