Ben, bizim çiftlikte kalmayı çok severdim Adana'da. Fakat yağmur yağarken damda çinkoların sesini dinlemek çok sinir bozucu gelirdi, irkilirdim. Uyuyamaz ve elektirik de kesilirse korkarım.
Şimdi İstanbul'da modern hapishanelerimize çıkmak üzereyim. Yağmur yağsa, gök gürlese hissetmeyeceğim izole yalnızlığa doğru.
Arabadayım, o korktuğum, sevmediğim ses ve karanlık içindeyim.
Evet yağmur var İstanbul'da. Tadını çıkartıyorum şimdi o yağmur sesinin.
Dinginleştiren ritmik sesler arasında sizlere bu anı anlatmak istedim.
Açın şimdi pencereyi ve biraz nefes alın hayattan. Belki sevdiğinizden bir haber gelir, belki biraz ürperir için ve kendine gelirsin içeceğini içerken.
Sözlerimi bitirdikten sonra; eve doğru koşmadan, ağır ağır yürüyeceğim açık otoparkı kullanarak.
Size de güzel anılar düşleyiniz veya anılar biriktiriniz, lazım olacak her halükarda, yalnız bırakıldığınızda!
sırası gelince sıradan olmayan... hatırlandığında sadece küçük bir tebessümle anılmayan, zamanında salya sümük ağlatmamış sigaraya bizzat başlatmamış
ama günü gelmiş sıradan olmuş, diğerleri gibi bir nokta olmuş bütün imla kuralları içinde ... sırası gelince sıradan işte...
hiçbiri öldürmemiş üstelik öldürür sanmıştın oysa ne komik! aksine güzellik katmış hayatına bazen en sıradan şeyler gibi yürürken yanından geçen küçük bir kızın arkasından bakmak gibi bir güzel güzellik yapmış sana
sırası gelince sıradan olmayan... hatırlandığında sadece küçük bir tebessümle anılmayan, zamanında salya sümük ağlatmamış sigaraya bizzat başlatmamış
ama günü gelmiş sıradan olmuş, diğerleri gibi bir nokta olmuş bütün imla kuralları içinde ... sırası gelince sıradan işte...
hiçbiri öldürmemiş üstelik öldürür sanmıştın oysa ne komik! aksine güzellik katmış hayatına bazen en sıradan şeyler gibi yürürken yanından geçen küçük bir kızın arkasından bakmak gibi bir güzel güzellik yapmış sana
en kolayı doğada olan durumdur. Erkek canlılar rengarenk veya çok güzel ötmesi gerekiyor yahut kavga edip ölümüne sahip çıkıyor sevdasına, bir kerelik olsa bile...
bizde ise, ne destanlar yazılır ki fark edilmezsin, ne şairler harap olmuş bir aşk için, biz kimiz ki;
bakınız Ahmed Arif, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ülkü Tamer, Yakup Kadri, Cemal Süreya, Nazım Hikmet ve nicesi.
Yağmurun sesi;
Ben, bizim çiftlikte kalmayı çok severdim Adana'da. Fakat yağmur yağarken damda çinkoların sesini dinlemek çok sinir bozucu gelirdi, irkilirdim.
Uyuyamaz ve elektirik de kesilirse korkarım.
Şimdi İstanbul'da modern hapishanelerimize çıkmak üzereyim. Yağmur yağsa, gök gürlese hissetmeyeceğim izole yalnızlığa doğru.
Arabadayım, o korktuğum, sevmediğim ses ve karanlık içindeyim.
Evet yağmur var İstanbul'da. Tadını çıkartıyorum şimdi o yağmur sesinin.
Dinginleştiren ritmik sesler arasında sizlere bu anı anlatmak istedim.
Açın şimdi pencereyi ve biraz nefes alın hayattan. Belki sevdiğinizden bir haber gelir, belki biraz ürperir için ve kendine gelirsin içeceğini içerken.
Sözlerimi bitirdikten sonra; eve doğru koşmadan, ağır ağır yürüyeceğim açık otoparkı kullanarak.
Size de güzel anılar düşleyiniz veya anılar biriktiriniz, lazım olacak her halükarda, yalnız bırakıldığınızda!
İlham gidince şairden. Ne kalır geriye şiirden . Yalnızca bir kaç kelime.
kimbilir, kaç insan gereğinden fazla istedi ve kavuşamadı istediğine ?
kimbilir, kaç insan kavuştuğunda ilgisiz kaldı sevdiceğim dediğine.
ve kimbilir kaç kişi daha, kavuşmamak için birbirine , binlerce bahane sürecek önlerine.
bilen var mı?
Sesim kısık, kalemim keskin,
Sevdam ona, o benden bezgin,
Ne desem benim olmayan bir rüyayı,
Neden her gece görmekteyim.
Sesim kısık, kalemim keskin,
Sevdam ona, o benden bezgin,
Ne desem benim olmayan bir rüyayı,
Neden her gece görmekteyim.
Sesim kısık, kalemim keskin,
Sevdam ona, o benden bezgin,
Ne desem benim olmayan bir rüyayı,
Neden her gece görmekteyim.
bu şiir kime ait bilen var mI
sırası gelince sıradan olmayan... hatırlandığında sadece küçük bir tebessümle anılmayan,
zamanında salya sümük ağlatmamış
sigaraya bizzat başlatmamış
ama günü gelmiş
sıradan olmuş, diğerleri gibi
bir nokta olmuş bütün imla kuralları içinde ...
sırası gelince sıradan işte...
hiçbiri öldürmemiş üstelik
öldürür sanmıştın oysa ne komik!
aksine güzellik katmış hayatına
bazen en sıradan şeyler gibi
yürürken yanından geçen
küçük bir kızın arkasından bakmak gibi bir güzel güzellik yapmış sana
bu şiir kimin bilen var mı?
sırası gelince sıradan olmayan... hatırlandığında sadece küçük bir tebessümle anılmayan,
zamanında salya sümük ağlatmamış
sigaraya bizzat başlatmamış
ama günü gelmiş
sıradan olmuş, diğerleri gibi
bir nokta olmuş bütün imla kuralları içinde ...
sırası gelince sıradan işte...
hiçbiri öldürmemiş üstelik
öldürür sanmıştın oysa ne komik!
aksine güzellik katmış hayatına
bazen en sıradan şeyler gibi
yürürken yanından geçen
küçük bir kızın arkasından bakmak gibi bir güzel güzellik yapmış sana
İSTİBAT;
Olmasını uzak görme, imkân vermeme, uzaksama, ıraksama.
UZAKSAMAK;
Uzak saymak, istibat etmek.
en kolayı doğada olan durumdur. Erkek canlılar rengarenk veya çok güzel ötmesi gerekiyor yahut kavga edip ölümüne sahip çıkıyor sevdasına, bir kerelik olsa bile...
bizde ise, ne destanlar yazılır ki fark edilmezsin, ne şairler harap olmuş bir aşk için, biz kimiz ki;
bakınız Ahmed Arif, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ülkü Tamer, Yakup Kadri, Cemal Süreya, Nazım Hikmet ve nicesi.