insan kendine yakışanı; ortamına, zamanına göre giyinmesini biliyorsa, karışmak şöyle dursun erkek 'beyefendi', kadın 'hanımefendi' modunda güzel zaman geçirebilmeli.
bu eğer şu demekse; ben minimi giyerim bağcılar' ın orta yerinde, esenyurt' un kenarında, başakşehir' in bulvarında dolaşırım diyorsa, buyursun gezsin. bu güzel giyinip, kendine yakıştırmaktan öte, kendini sıkıntıya sokmaktan başka bir işe yaramaz. hoş bir işe yarasın diye insan giyinmez ancak cümlenin başında söylediğimiz şey geçerli.
ayrıca istiklal' de, bakırköy' de, beylikdüzü' nde, beşiktaş' ta, kadıköy' de, sarıyer' de, şişli' de, ataşehir' de ve bunun gibi insanların giyimleri önemsiz olan yerlerde, gözlerin sizin üzerinizde olması için bir çaba sarf ettiğinizi de düşünmüyoruz zaten.
göz aç olduğu yere ve şeye bakar. bunun ilgisi de bulunduğu yer ile ilgilidir.
bu arada, kıyafetine karışan bir erkek, gideceğiniz yeri tarif etmemiş ve sizde ona göre bir seçim yapamamışsanız birazda kendine dönüp bakmalı insan.
ben mi ne yapıyorum? hiç bir zaman karışmıyorum. insan kendine neyi yakıştırıyorsa onu giyebilir.
gidilecek ortam söylenir, kişi bilir kendini ve ona göre giyinir. bazen mini - askılı; bazen kot, - yarım kol; bazen pantolon -gömlek.
Hayatın sevgili ile olan imtihanı: sana, 'seviyorum', 'aşığım', 'canımsın' kelimelerinin anlam kazanabilmesi, yeniden coşku ile hisselerini aktarabilmesi ve seni sen yapabilecek kelimelerin bütün olarak sana gelebilmesidir. sevgiden daha ileri bir bütünleşmektir.
sen, mutluluğun resmini yapabilir misin abidin? işin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil ne mavi yosunlu akvaryumda yüzen kırmızı balığın ne de al çeperli elmanın
1961 yaz ortasındaki küba'nın resmini yapabilir misin?
çok şükür, çok şükür bugünleri de gördüm ölsem gam yemem gayrinin resmini yapabilir misin üstad?
sevgilisinin kıyafetine karışan erkek:
insan kendine yakışanı; ortamına, zamanına göre giyinmesini biliyorsa, karışmak şöyle dursun erkek 'beyefendi', kadın 'hanımefendi' modunda güzel zaman geçirebilmeli.
bu eğer şu demekse; ben minimi giyerim bağcılar' ın orta yerinde, esenyurt' un kenarında, başakşehir' in bulvarında dolaşırım diyorsa, buyursun gezsin. bu güzel giyinip, kendine yakıştırmaktan öte, kendini sıkıntıya sokmaktan başka bir işe yaramaz. hoş bir işe yarasın diye insan giyinmez ancak cümlenin başında söylediğimiz şey geçerli.
ayrıca istiklal' de, bakırköy' de, beylikdüzü' nde, beşiktaş' ta, kadıköy' de, sarıyer' de, şişli' de, ataşehir' de ve bunun gibi insanların giyimleri önemsiz olan yerlerde, gözlerin sizin üzerinizde olması için bir çaba sarf ettiğinizi de düşünmüyoruz zaten.
göz aç olduğu yere ve şeye bakar. bunun ilgisi de bulunduğu yer ile ilgilidir.
bu arada, kıyafetine karışan bir erkek, gideceğiniz yeri tarif etmemiş ve sizde ona göre bir seçim yapamamışsanız birazda kendine dönüp bakmalı insan.
ben mi ne yapıyorum? hiç bir zaman karışmıyorum. insan kendine neyi yakıştırıyorsa onu giyebilir.
gidilecek ortam söylenir, kişi bilir kendini ve ona göre giyinir.
bazen mini - askılı; bazen kot, - yarım kol; bazen pantolon -gömlek.
kişi kendini bilir.
şu an dünyanın yaşayan en mutlu insanı kim?
seni düşünen insandır,
senin de düşünüldüğünü bildiğin anda kendin!
Hayatın sevgili ile olan imtihanı:
sana, 'seviyorum', 'aşığım', 'canımsın' kelimelerinin anlam kazanabilmesi, yeniden coşku ile hisselerini aktarabilmesi ve seni sen yapabilecek kelimelerin bütün olarak sana gelebilmesidir. sevgiden daha ileri bir bütünleşmektir.
şimdi bir sessizlik var içinde, sensizlik gibi. acıtır ya içini nereden geldiğini bilmediği bir acı!
nosireseptörler' e iyi gelen bir ilaç ile de kontrol altına alınamıyor.
sen suyu seversin, su öylesine akıp gidiyor.
akarsuların denize ulaşmak hayalinin en çok ulaşabildiği bir gölet gibi oluyorsun böyle zamanlarda.
o gölet, toprağa derin bir sinmişlik ile sahip oluyor.
sen akan su durulunca balçık oluyorsun. en iyi ihtimalle çocuklar gelip oyun oynuyor senden kalan son bir kaç damla su ile.
ve sessizlik, sensizlik ile çöküyor dibine doğru artezyen katmanında bekleyecek su gibi!
Ramazanda sevişmek helaldir.
Abdest bozulduysa gitmek lazim banyoya
Lakin beni yazılar degil bu sıcak banyoya götürür.
Uyumak sancısı bir başka
Seni düşünmek başka.
Ikisi bir arada olup sıcak da bastırınca
Neden yokum hayatında?
Sen yoksun.
sen, mutluluğun resmini yapabilir misin abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren
melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne
mavi yosunlu akvaryumda yüzen kırmızı balığın
ne de
al çeperli elmanın
1961 yaz ortasındaki küba'nın resmini yapabilir misin?
çok şükür, çok şükür
bugünleri de gördüm
ölsem gam yemem gayrinin
resmini yapabilir misin üstad?
nazım hikmet
hiç seni sevmek istemiştim bu kadar çok,
anladım ki bu kadar sevilmeye layık bir canlı yok.
şiir ile anlatımı ise yukarıda belirtildiği gibidir.
Ne söylesem az gelir,
istediğim de çok az bir şeydi.
Beklentim ise belki hiç olmayacak.
bir elde kadeh, bir elde kur'an
bir helaldir isimiz bir haram
su yarim yamalak dünyada
ne tam kafiriz ne tam müslüman.
Ömer Hayyam.