Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • 1.10 cm boyunda gri saçlı sexy bir bayan21.09.2007 - 09:25

    boyum az biraz daha uzun, saçlarım da gri olsaydı, ben olacaktım ama boy olayından kıl pay kaçırdık işte...

  • michael jackson21.09.2007 - 09:00

    ten rengimi değiştirdim, artık sadece açık tenli kadınlarla da birlikte olursam... we yuppi... artık benim de beyaz tenli bir çocuğum olabilicek...

  • sweet dreams21.09.2007 - 08:53

    marilyn manson söylesin...

    bu şarkıyı ilk kez bir sinema salonunda dinlemiştim, house on haunted hill...

    öyle aman aman bir korku filmi olmasa da yine de idare ederdi. hatta o başlardaki sahnede birisinin kafasına kalem mi ne sokuluyordu, işte o sahnede bayağı bir tırsmıştım...

  • dire straits21.09.2007 - 08:33

    money for nothing...

    enfes bir şey...

  • styx21.09.2007 - 08:29

    boat on the river...

    'no woman no cry' misali bu şarkının sözleri de oldukça yanlış anlaşılmıştır. zaten styx adını yunan mitolojisinden alır we şarkının sözleri de mitolojiye göre çewrilirse sanırım daha bir anlaşılır olur. öyle ortaya nehirde sandalının arkasından ağlayan aptal bir adam profili çıkmaz...

    daha okula başlar başlamaz, hazırlık sınıfında ingilizce öğretmenimiz ezberletmişti bu şarkıyı. öğretmişti demiyorum, ezberletmişti. daha 'this is a pencil'. 'my name is...'... cümleleri öğrenmeden bu şarkıyı ezberlemiştik. bizden ileride olan sınıflar, ortaokullar we liseler bizlere 'okula hoşgeldiniz' partisi düzenlemişlerdi. bizde onlara bu şarkıyı söylemiştik, hep beraber kıçımızı bir tarafa, ellerimizi ayaklarımızı farklı taraflara sallayarak. şarkının sözlerini zaten çoğunlukla anladığımız gibi söylüyorduk. sanırım bu görüntüyle bizden ileriki sınıfları hakkını were were eğlendirmişizdir. şarkı sözlerini o zamanlar hiç anlayamamıştım ama hep aklımda bir aşk şarkısı olarak kalmıştı. sonrasında şarkı sözlerine baktığımda hayal kırıklığı yaşamadım değil ama olsun. şarkının cılkı çıkarılsa da, hala ben sewerek dinlemekteyim we şarkıyı o kadar ezbere söylemeden sonra tekrar tekrar söyleyebiliyorum...

  • garbage20.09.2007 - 10:23

    l'm only happy when it rains...

    mazoşistçe bir şey ama güzel...

  • yükseklik korkusu19.09.2007 - 13:51

    mr. vertigo...

    okumaya değer bir paul auster kitabı. çok güzel ya. nereden nereye dedirtiyor. güzel, akıcı cümleler. gerçeklikten uzak konular gerçekmişçesine öyle güzel anlatılıyor ki. zaten paul auster yazarsa, o kitabı okurken ki atmosfer de, o ruh haliyle en olmadık şeye bile çok olağan bir şeymiş gibi inanırım...

    ustanın çocuğa yaklaşımı, o zenci çocuğun katledilmesi, çocuğun her şeye yeniden başlaması, ustanın ölümü falan...

    sewiyorum seni paul auster...

  • yazı odasında yolculuklar19.09.2007 - 10:36

    travels in the scriptorium...

    paul auster ın ilk bu kitabını okumuş olsaydım eğer, bir daha asla paul auster okumazdım. yazarın altmış yaşına özel olarak yazmış olduğu bir kitap, yani altmış yaşının getirdiği bir saçmalık da denilebilir...

    yazar bu kitabıyla 'mr blank' adıyla daha önceden yazmış olduğu kitaplardaki bazı karakterlere bir selam eder, onlarla hesaplaşır. tabi benim gibi balık hafızalılar için daha öncesinde yazarın tüm kitapları okunmuş olsa da bahsi geçen karakterler bir türlü hatırlanamaz. aslında oldukça güzel, orijinal bir fikir olmasına rağmen paul auster amcamız bu işin üstesinden gelememiştir. böyle demeyeyim de, aceleye gelmiş diyeyim. bazı şeylerin düşüncede kalması sanırım daha güzel olabilirmiş...

    bu arada paul amcamız satır aralarında defalarca insanın gözüne sokarcasına 'altmış yaşına geldim ama gücüm kuwwetim yerinde' der...

    olayın felsefi boyutuymuş falan da filan, doğrusu kitap beni hiç mi hiç sarmadı. tabi sadece bu incecik, berbat kitap için yazarın daha öncesinde yazmış olduğu güzellikleri de yok edecek değilim. olmamış paul amca, sana yakışmamış diyeyim. tarih seni böyle bir kitap yazdığın için affetmeyecek...

  • istemek16.09.2007 - 12:10

    çalışmak istemiyorum...
    işe gitmek istemiyorum...
    hele pazar ları milletin keyf yaptığı böyle bir günde hiç çalışmak istemiyorum...
    ama param olsun istiyorum...
    ew kızı olmak istiyorum...
    ama ew işi yapmak istemiyorum...
    sabahtan akşama kadar kitap okumak, müzik dinlemek we film izlemek istiyorum...
    ara ara gezmek, seyahat etmek istiyorum...
    normal insanlar gibi yedi sekiz saat uyku uyumak istiyorum...
    duştan sonra saçlarım kendiliğinden taranmış olsun istiyorum...
    birileri ayaklarımın boyutuna göre ayakkabı üretsin istiyorum...

    ben ewime gitmek istiyorum ya...

  • Little Miss Sunshine16.09.2007 - 11:53

    tutmak isterdim küçücük ellerimle...