düşlerin en güzelinde çıktın karşıma, 90’ların başıydı Ankara bizi ağırlayan geniş bir handı kalabalıktı, karışıktı, onun da vardı geceleri ay ışığı pek alımlı ama sisli, puslu, dumanlıydı seni sımsıcak uyutmak geçti içimden sonra da seyretmek uykunu, yerin Cebeci civarı ben yalnız adam, baktım sana uzun uzun odamın penceresinden üstelik aramızda dizi dizi tepeler vardı olsundu, seni görmese ela gözlerim ne çıkardı
belli ki yol dirâyet ister, bende yok belli ki yol metânet ister, bende yok belli ki yol hep ister Şirâze karşıma çıkanlardan suya, kurda, kuşa, bir de taşa, toprağa, duvara hüzün bırakırım her yerde izim Şirâze, her yerde izin Şirâze
kendimle hemhâl olayım diye bir hücreye kapansam da temrin etsem aşkı beş vakit ellerim mi ağlar, saçım mı; gözlerim mi ağlar, ruhum mu Şirâze saysam her damlayı bir bir, bağlasam birbirine bir bir ve bir bir Şirâze, akar mıyım eşiğine
aşk Şirâze, bir köşede sıkışıp duvara ince çizikler atmak zorunda kalışımdır aşk Şirâze, tozlu sokakları bir başıma geçip ruhumu hüzzâm bestelerle zenginleştirişimdir aşk Şirâze, var olduğuna inandığım sevgiliye varamayışın bilincinde açan her bahar çiçeğine küsüşümdür aşk Şirâze, aradan geçen yılları umursamaz aşkıma bir nokta koyamayışımın insafsız virgülüdür
Sabah sabah ne yedin sen
Sabah sabah böyle bir espri beklemiyordum senden küp şeker
sen sustun diye ben sustum
belki de ben sustum diye sen sustun
Sustuk şiraze
düşlerin en güzelinde çıktın karşıma, 90’ların başıydı
Ankara bizi ağırlayan geniş bir handı
kalabalıktı, karışıktı, onun da vardı geceleri ay ışığı pek alımlı
ama sisli, puslu, dumanlıydı
seni sımsıcak uyutmak geçti içimden
sonra da seyretmek uykunu, yerin Cebeci civarı
ben yalnız adam, baktım sana uzun uzun odamın penceresinden
üstelik aramızda dizi dizi tepeler vardı
olsundu, seni görmese ela gözlerim ne çıkardı
bırakma beni bana
beni bana bırakma Şirâze
belli ki yol dirâyet ister, bende yok
belli ki yol metânet ister, bende yok
belli ki yol hep ister Şirâze
karşıma çıkanlardan suya, kurda, kuşa,
bir de taşa, toprağa, duvara hüzün bırakırım
her yerde izim Şirâze, her yerde izin Şirâze
kendimle hemhâl olayım diye bir hücreye kapansam da temrin etsem aşkı beş vakit
ellerim mi ağlar, saçım mı; gözlerim mi ağlar, ruhum mu Şirâze
saysam her damlayı bir bir, bağlasam birbirine bir bir ve bir bir Şirâze, akar mıyım eşiğine
bu kadar olma Şirâze
bu kadar derunî, bediî ve berkî; duhanî tebessümlerin beyzâ ertesinde
sırlara karışıp sır üstüne sır olma Şirâze
aşk Şirâze, bir köşede sıkışıp duvara ince çizikler atmak zorunda kalışımdır
aşk Şirâze, tozlu sokakları bir başıma geçip ruhumu hüzzâm bestelerle zenginleştirişimdir
aşk Şirâze, var olduğuna inandığım sevgiliye varamayışın bilincinde
açan her bahar çiçeğine küsüşümdür
aşk Şirâze, aradan geçen yılları umursamaz aşkıma
bir nokta koyamayışımın insafsız virgülüdür
belki Şirâze, seni sevmekle buldum ayinelerin gerisinde meftûn oluşu
belki Şirâze, seni herdem yitirmekte buldum bengisuyu
belki Şirâze
hep belki işte