Olayları saptırma konusunda kesinlikle aziz halkımın çok başarılı olduğunda her zaman ön savunuculardan biriyim...
Pek çoklarının dediği gibi; dil her daim değişen bir varlıktır. Yaşamadığını sizler veya herhangi bir başkası inkar yoluna gitse de haksızdır...
Neden mi?
Çünkü dil insanoğlu onu kullandıkça gelişir değişir...
Kullandığım her kelimenin dışarıdaki insanlarca kullanıldığını sizler de benim kadar biliyorsunuz kalkıp bana 'ahkam' kesmenin mantığını merak etmekteyim...
Kendi dilimizin Türkçe olduğunu unutmayalım lütfen... Arapça değil... Kur'an ı Kerim'in Arapça indirilmesi ile Arapçayı ana dilimiz ilan etmenin mantığı yoktur öncelikle...
Harf İnkılabı kaynaklarda geçen ana kelimedir. Tarihe böyle geçmiştir. Kalkıp da onu döndürme gibi değişik laflarla telaffuz ettirmenin anlamı yok...
Biz anlayış gösterirsiniz ki, kişileri değil olayları irdeliyoruz...
Belgesel değeri taşıyan herhangi bir sanat eserinin yakılması, yıkılması ile ancak birşeylerin ört pas edildiği fikri ortaya çıkabilir...
Böyle bir durumda da düşünce özgürlüğü söz konusu olamaz...
Ki; bu yakılma işlemi '1990'lı yıllarda gerçekleşmiş ise, günümüze bu kadar yakın bir tarihte bu olayın meydana gelmesi ancak ürkütücü vasfıyla değerlendirilmesi uygun düşer...
Olayları saptırma konusunda kesinlikle aziz halkımın çok başarılı olduğunda her zaman ön savunuculardan biriyim...
Pek çoklarının dediği gibi; dil her daim değişen bir varlıktır. Yaşamadığını sizler veya herhangi bir başkası inkar yoluna gitse de haksızdır...
Neden mi?
Çünkü dil insanoğlu onu kullandıkça gelişir değişir...
Kullandığım her kelimenin dışarıdaki insanlarca kullanıldığını sizler de benim kadar biliyorsunuz kalkıp bana 'ahkam' kesmenin mantığını merak etmekteyim...
Kendi dilimizin Türkçe olduğunu unutmayalım lütfen... Arapça değil... Kur'an ı Kerim'in Arapça indirilmesi ile Arapçayı ana dilimiz ilan etmenin mantığı yoktur öncelikle...
Harf İnkılabı kaynaklarda geçen ana kelimedir. Tarihe böyle geçmiştir. Kalkıp da onu döndürme gibi değişik laflarla telaffuz ettirmenin anlamı yok...
Biz anlayış gösterirsiniz ki, kişileri değil olayları irdeliyoruz...
....
Sevgili nickimin sadece 'limon' kısmını oluşturan kelime limon; limon.iii ' yim ben ama gören gözlerin 'görme şekli' ne bağlı biraz da...
At gözlüğünden misillime ile devam edeceğiz azizim!
Dicle ile Fırat arası.
Her söyleneni üstüne alınan, takıntılı kişilikler...
'A' deseniz içinde kendi isminin harfi olduğundan size bulaşma nedeni arzettirebilir...
Pireyi deve yapabilir...
Deveye o haliyle hendek bile atlattırabilir...
....
Harika bir meyve o... Ancak cennete yaraşırdı zaten...
Her yerde yetişmez... Herkes onun tadını bil(e) mez...
O ki; Latin müziğinin tahtına oturmuş bir ilah...
Mükemmel ses, çok iyi bir yorumcu...
İspanya rüzgârı...
Aşk ile aralarında çok ince bir çizgi olduğu, birbirlerine geçiş anlarının nüanslık farklar taşıdığına inanılan duygu seli.
Artık son 24 saat değil de, son 1 hafta, 1 ay taşıyan nitelikteki adı...
24 saat, kendi belirsiz zamanında yazılanlar halinin fiyaskosu.
Belgesel değeri taşıyan herhangi bir sanat eserinin yakılması, yıkılması ile ancak birşeylerin ört pas edildiği fikri ortaya çıkabilir...
Böyle bir durumda da düşünce özgürlüğü söz konusu olamaz...
Ki; bu yakılma işlemi '1990'lı yıllarda gerçekleşmiş ise, günümüze bu kadar yakın bir tarihte bu olayın meydana gelmesi ancak ürkütücü vasfıyla değerlendirilmesi uygun düşer...
Yalan dolanla dolu bir hayat.