kimse ölmesin tezinden yola çıkılarak bir açılımdır gidiyor.bu durumdan bazılarımız rahatsız, bazılarımız endişeli, bazılarımız da içine sinmeyen bir tavırda.hükümet herşeye rağmen bir açılım sürecine girdi.bunu ne akp ne erdoğan isteyerek yapmıyor.sanırım gelecek seçimlerde akp iktidar olmak istemiyor.bu süreci kim başlattı ve yönlendirmeye çalışıyorsa,alternatifi olmayan akp ye alternatif oluşturulmak isteniyor.
verilmemiş de alınmış..nasıl vermiştiniz o alma mücadelesini..pardonnnn... ey kürtler! verin o kanala reklamlarınızı da güçlendirin..farsça altı(6) neydi...
Şark Musallat, hiç göz açtırmaz da Garb’ın kanlı kâbusu, Asırlar var ki, İslam’ın muattal, beyni, bâzusu, “Ne gördün, Şark’ı çok gezdin? ” diyorlar. Gördüğüm yer yer
Geçerken, ağladım geçtim; dururken ağladım durdum; Duyan yok, ses veren yok, bin perişan yurda başvurdum. Mezarlar, âhiretler, yükselen karşımda dûradûr; Ne topraktan güler bir yüz, ne göklerden güler bir nûr? Derinlerden gelir feryadı yüz binlerce âlâmin; Ufuklar bir kızıl çember, bükük boynunda islâm’ın! Göğüsler hırlayıp durmakta, zincirler daralmakta; Bunalmış kalmış üç yüz elli milyon, cansa gırtlakta! İlâhi! Gördüğüm âlem mi insaniyetin mehdi? Bütün umranı tarihin bu çöllerden mi yükseldi? Şu zâirsiz bucaklar mıydı Vahdaniyetin yurdu? Bu kumlardan mı, Allah’ım, nebiler fışkırıp durdu? Henüz tek berk-ı iman çakmadan cevvinde dünyanın, Bu göklerden mi, Yârap, coştu, sağnak sağnak, edyanın? Serendip’ler şu sahiller mi, cûdiler bu dağlar mı? Bu iklimin mi İbrahim’e yol gösterdi ecramı? Haremler, beyt-i Makdisler bu topraktan mı yoğruldu? Bu vâdiler mi dem tuttukça bihûş etti DÂVÛD’u? Hirâ’lar, Tûr-u Sinâ’lar bu afakın mı şehkarı? Bu taşlardan mı, yer yer, taştı Ruh-ullah’ın esrarı?
Cihanın garb’ı vahşet-zâr iken, Şark’ında karnak’lar, Haremler, Sedd-i Çinler, Tak-ı Kisrâlar, Havernaklar, İrem’ler, Sûr-u Bâbil’ler semâ-peymâ değil miydi? O maziler, İlâhi, bir yıkık rüyâ mıdır şimdi? Ne yapsın, nâ-ümid olsun mu Şark’ın intibahından? Perişan rûhumuz, hâip, dönerken Bâr-gahından?
Bu haybetten usandık biz, bu hüsran artık el versin! İlâhi, nerde bir nefhan ki, donmuş hisler ürpersin, Serilmiş sineler, kâbusu artık silkip üstünden. “HAYAT ELBETTE HAKKIMDIR! ” desin, dünya “DEĞİL! ” derken-
BU SORUYU HALİS BİR KÜRDÜN CEVAPLAMASI GEREK..TABİ BUNU İSPAT ETMESİ GEREKİR.YANİ KÜRTLÜĞÜNÜ.BUNLAR SELAHADDİN EYYUBİ DEN ÖTESİNE GEÇEMEZLER.ONUN DA KÜRT OLDUĞU NERDEN BELLİ BİLMİYORUM YA..HANGİ TARİHTEN HANGİ IRKTAN VEYA HANGİ TOPRAKLARDA YAŞADIKLARI MEÇHUL BİRTANE KURTULUŞ MÜCADELESİ YA DA SAVAŞLARI YOKKEN KENDİLERİNİ BİR MİLLET OLARAK GÖRÜRLER. KÜRT OLMAK SUÇ YA DA ÖVÜNÇ KAYNAĞI DEĞİL.YETER Kİ İÇİMİZDE USLU USLU DURSUNLAR.. BİR DE KENDİNİ TÜRK OLARAK TANIMLAYANLARIN; SEVİMLİ,KARDEŞÇE YUMŞAK MESAJ BIRAKMAZLAR MI. BEN BİRTANE KÜRDÜN TÜRKLER HAKKINDA KARDEŞÇE VE ÖVÜNÇ DOLU BİŞEYLER SÖYLEDİĞİNİ DUYMADIM.. KURTULUŞ MÜCADELESİNDEKİ KÜRTLERİN BÖLÜCÜLÜKLE İLGİSİ YOKTU...
kimse ölmesin tezinden yola çıkılarak bir açılımdır gidiyor.bu durumdan bazılarımız rahatsız, bazılarımız endişeli, bazılarımız da içine sinmeyen bir tavırda.hükümet herşeye rağmen bir açılım sürecine girdi.bunu ne akp ne erdoğan isteyerek yapmıyor.sanırım gelecek seçimlerde akp iktidar olmak istemiyor.bu süreci kim başlattı ve yönlendirmeye çalışıyorsa,alternatifi olmayan akp ye alternatif oluşturulmak isteniyor.
verilmemiş de alınmış..nasıl vermiştiniz o alma mücadelesini..pardonnnn...
ey kürtler! verin o kanala reklamlarınızı da güçlendirin..farsça altı(6) neydi...
hayal gücü ile bilimin birleşmesi.. sonuçta insanlığı yeni buluşlar bekliyor. gelecekte havada uçan çok şey olacak kuşlar çekilin biz geliyoruz
Şark
Musallat, hiç göz açtırmaz da Garb’ın kanlı kâbusu,
Asırlar var ki, İslam’ın muattal, beyni, bâzusu,
“Ne gördün, Şark’ı çok gezdin? ” diyorlar. Gördüğüm yer yer
Harap iller, serilmiş hânümanlar, başsız ümmetler,
Yıkılmış köprüler, çökmüş kanallar, yolcusuz yollar,
Bükülmüş beller, incelmiş boyunlar, kaynamaz kanlar,
Düşünmez başlar, aldırmaz yürekler, paslı vicdanlar;
Tegallüpler, esaretler, tahakkümler, mezelletler;
Riyâlar, türlü iğrenç iptilâlar, türlü illetler;
Örümcek bağlamış, tütmez ocaklar; yanmış ormanlar;
Ekinsiz tarlalar, ot basmış evler, küflü harmanlar;
Cemaatsiz imamlar, kirli yüzler, secdesiz başlar;
“Gazâ” nâmiyle dindaş öldüren biçare dindaşlar;
Ipıssız âşiyanlar; kimsesiz köyler; çökük damlar;
Emek mahrumu günler; fikr-i ferdâ bilmez akşamlar! ...
Geçerken, ağladım geçtim; dururken ağladım durdum;
Duyan yok, ses veren yok, bin perişan yurda başvurdum.
Mezarlar, âhiretler, yükselen karşımda dûradûr;
Ne topraktan güler bir yüz, ne göklerden güler bir nûr?
Derinlerden gelir feryadı yüz binlerce âlâmin;
Ufuklar bir kızıl çember, bükük boynunda islâm’ın!
Göğüsler hırlayıp durmakta, zincirler daralmakta;
Bunalmış kalmış üç yüz elli milyon, cansa gırtlakta!
İlâhi! Gördüğüm âlem mi insaniyetin mehdi?
Bütün umranı tarihin bu çöllerden mi yükseldi?
Şu zâirsiz bucaklar mıydı Vahdaniyetin yurdu?
Bu kumlardan mı, Allah’ım, nebiler fışkırıp durdu?
Henüz tek berk-ı iman çakmadan cevvinde dünyanın,
Bu göklerden mi, Yârap, coştu, sağnak sağnak, edyanın?
Serendip’ler şu sahiller mi, cûdiler bu dağlar mı?
Bu iklimin mi İbrahim’e yol gösterdi ecramı?
Haremler, beyt-i Makdisler bu topraktan mı yoğruldu?
Bu vâdiler mi dem tuttukça bihûş etti DÂVÛD’u?
Hirâ’lar, Tûr-u Sinâ’lar bu afakın mı şehkarı?
Bu taşlardan mı, yer yer, taştı Ruh-ullah’ın esrarı?
Cihanın garb’ı vahşet-zâr iken, Şark’ında karnak’lar,
Haremler, Sedd-i Çinler, Tak-ı Kisrâlar, Havernaklar,
İrem’ler, Sûr-u Bâbil’ler semâ-peymâ değil miydi?
O maziler, İlâhi, bir yıkık rüyâ mıdır şimdi?
Ne yapsın, nâ-ümid olsun mu Şark’ın intibahından?
Perişan rûhumuz, hâip, dönerken Bâr-gahından?
Bu haybetten usandık biz, bu hüsran artık el versin!
İlâhi, nerde bir nefhan ki, donmuş hisler ürpersin,
Serilmiş sineler, kâbusu artık silkip üstünden.
“HAYAT ELBETTE HAKKIMDIR! ” desin, dünya “DEĞİL! ” derken-
İSTANBUL,19 EYLÜL 1334
1918
MEHMET AKİF ERSOY
BU SORUYU HALİS BİR KÜRDÜN CEVAPLAMASI GEREK..TABİ BUNU İSPAT ETMESİ GEREKİR.YANİ KÜRTLÜĞÜNÜ.BUNLAR SELAHADDİN EYYUBİ DEN ÖTESİNE GEÇEMEZLER.ONUN DA KÜRT OLDUĞU NERDEN BELLİ BİLMİYORUM YA..HANGİ TARİHTEN HANGİ IRKTAN VEYA HANGİ TOPRAKLARDA YAŞADIKLARI MEÇHUL BİRTANE KURTULUŞ MÜCADELESİ YA DA SAVAŞLARI YOKKEN KENDİLERİNİ BİR MİLLET OLARAK GÖRÜRLER.
KÜRT OLMAK SUÇ YA DA ÖVÜNÇ KAYNAĞI DEĞİL.YETER Kİ İÇİMİZDE USLU USLU DURSUNLAR..
BİR DE KENDİNİ TÜRK OLARAK TANIMLAYANLARIN; SEVİMLİ,KARDEŞÇE YUMŞAK MESAJ BIRAKMAZLAR MI.
BEN BİRTANE KÜRDÜN TÜRKLER HAKKINDA KARDEŞÇE VE ÖVÜNÇ DOLU BİŞEYLER SÖYLEDİĞİNİ DUYMADIM..
KURTULUŞ MÜCADELESİNDEKİ KÜRTLERİN BÖLÜCÜLÜKLE İLGİSİ YOKTU...
NE VAR ŞU İSTANBULDA DİYE SORDUM KENDİME..CEVABIM NE YOK Kİ OLDU..
YASAK AŞKLAR YOK MU, İŞTE ONLARI ÇAĞRIŞTIRIYOR..HAYATINA KOY.. AHİRETTE ORDASIN...
DEVLET TİYATROSUNDA SERGİLENEN KOMEDİNİN 1. PERDESİ..
ÖNCE ASTILAR.. SONRA KURDUĞU ŞEKER FABRİKALARININ ŞEKERİNDEN YEDİLER.
BENCE SİYASET İÇİN YETERLİ DEĞİL.