Arapçada konum; sosyal konum, statü anlamına gelir. 'hayse' (nerede) manasında bir soru kelimesidir. ve haysiyet bu sorunun cevabı niteliğindedir bir nev'i.. Dolayısıyla 'haysiyetsiz', insanlar arasında gerek ahlakı,yaşayışı ile gerekse meşgul olduğu iş, makamı, mevkisi ile bir statü elde etmiş birinin bu duruma halel getirmesinin sonucu olarak kullanılan bir sıfat olsa gerek.. Arapça anlamını baz alırsak böyle bir tanım çıkıyor karşımıza..
Paris'te işi bırakan eylemcilerin belediye binasının bulunduğu Grève meydanında toplanması ve bu meydanın Fransa'da sembol haline gelmesinden dolayı bu ismini almıştır. Aslı itibariyle 'çakıl taşı, kum' anlamına gelir.. Zaten meydana bu ismin verilmesi o zamanların Fransa'sının en kalabalık meydanı olmasından dolayı insanlara yapılan teşbihtir..
sağ ve sol hakikati maskelemeye yarayan uydurma mefhumlardır, sağ ile sol bir bütündür. Solu tayin eden sağ, sağı tayin eden soldur. Biz hakikatin sadece bir tarafını görmeye mahkum edilmişizdir. Oysa yalnız bir tarafını görmek, hiçbir şey görmemektir.
Köşeye çekilme, saklanma anlamlarına gelir. 'zâviye' kelimesinden türemiştir ki 'zâviye' köşe anlamına gelmekle beraber ibadet için çekinilen köşe anlamınada gelir... ayrıca inziva bireysel arayış metodlarındandır; tarihe ismini yazdıran büyük insanların kendi mazilerinde bir inziva merhalesi mutlaka vardır.. iyidir inzivâya çekilmek.. iyiliğinden öte elzemdir; kendini kendiyle başbaşa bırakmalı insan..
Farsçada 'destûr' ferman, ruhsat, izin anlamına gelir. Türkçede ünlem olarak kullanımı ferman taşıyan ulakların 'çekilin yoldan' mealindeki bağırışından türemiştir.
Destur de breh! ! berduşa name yakma çek git; ilerle milim milim.. buda sagodan..
'dest' kelimesi farsçada (el) anlamına gelir. 'deste' ise bir elin tuttuğu, avuca sığan miktardır. Türkçe de bir destenin '10' rakamına karşılık gelmesinin nedeni iki elin parmak sayılarının '10' olması hasebiyledir.
Bazı spor müsabakalarında faul olarak addedilmesinin yanısıra serbest güreş, jüdo gibi bazı sporların vazgeçilmez hareketidir. Ayrıca siyasilerin ve ekonomi ile iştigal edenlerin kendi kendilerine çelme takmak gibi bir stratejileri vardır. (kınıyorum) Ancak ayakkabı bağına basıpta düşenler 'çelme takma' statüsüne girmezler. Birde karıncaya çelme takma sevdalıları vardır ki; komiktir. Fillere çelme takmak isteyenlerin hali trajikomiktir. Tüm bunların dışında Hareket halindeki trene kafa atma hayalleri kuranlar var ki onların konumuzla bir alakası yok.
bir yogist, yogalara atfettiği bir şiirinde şöyle der;
Bir şey yapmadan sakin sakin otur,
Nasıl olsa bahar gelir, otlar da büyür..
anlayan beri gelsin.. :)
Arapçada konum; sosyal konum, statü anlamına gelir.
'hayse' (nerede) manasında bir soru kelimesidir.
ve haysiyet bu sorunun cevabı niteliğindedir bir nev'i..
Dolayısıyla 'haysiyetsiz', insanlar arasında gerek ahlakı,yaşayışı ile gerekse meşgul olduğu iş, makamı, mevkisi ile bir statü elde etmiş birinin
bu duruma halel getirmesinin sonucu olarak kullanılan bir sıfat olsa gerek..
Arapça anlamını baz alırsak böyle bir tanım çıkıyor karşımıza..
Paris'te işi bırakan eylemcilerin belediye binasının bulunduğu Grève meydanında toplanması
ve bu meydanın
Fransa'da sembol haline gelmesinden dolayı bu ismini almıştır.
Aslı itibariyle 'çakıl taşı, kum' anlamına gelir..
Zaten meydana bu ismin verilmesi
o zamanların Fransa'sının en kalabalık meydanı olmasından dolayı
insanlara yapılan teşbihtir..
sağ ve sol hakikati maskelemeye yarayan uydurma mefhumlardır, sağ ile sol bir bütündür. Solu tayin eden sağ, sağı tayin eden soldur. Biz hakikatin sadece bir tarafını görmeye mahkum edilmişizdir. Oysa yalnız bir tarafını görmek, hiçbir şey görmemektir.
der; ve noktayı koyar Cemil Meriç
Köşeye çekilme, saklanma anlamlarına gelir.
'zâviye' kelimesinden türemiştir ki
'zâviye' köşe anlamına gelmekle beraber
ibadet için çekinilen köşe anlamınada gelir...
ayrıca inziva bireysel arayış metodlarındandır; tarihe ismini yazdıran büyük insanların kendi mazilerinde
bir inziva merhalesi mutlaka vardır.. iyidir inzivâya çekilmek.. iyiliğinden öte elzemdir; kendini kendiyle başbaşa bırakmalı insan..
Düşmanlarını 'kahr'eden, yenen anlamına gelir farsçada..
'kahır' kelimesinden türemiştir.
Latincede 'cornu' boynuz anlamına gelir.
Eskiden borazanların (bugünün kornaları) boynuzdan yapılıyor olmasına atfen..
Farsçada 'destûr' ferman, ruhsat, izin anlamına gelir.
Türkçede ünlem olarak kullanımı ferman taşıyan ulakların
'çekilin yoldan' mealindeki bağırışından türemiştir.
Destur de breh! ! berduşa name yakma çek git; ilerle milim milim..
buda sagodan..
'dest' kelimesi farsçada (el) anlamına gelir.
'deste' ise bir elin tuttuğu, avuca sığan miktardır.
Türkçe de bir destenin '10' rakamına karşılık gelmesinin nedeni
iki elin parmak sayılarının '10' olması hasebiyledir.
Bazı spor müsabakalarında faul olarak addedilmesinin yanısıra
serbest güreş, jüdo gibi bazı sporların vazgeçilmez hareketidir.
Ayrıca siyasilerin ve ekonomi ile iştigal edenlerin kendi kendilerine çelme takmak gibi bir stratejileri vardır. (kınıyorum)
Ancak ayakkabı bağına basıpta düşenler 'çelme takma' statüsüne girmezler.
Birde karıncaya çelme takma sevdalıları vardır ki; komiktir.
Fillere çelme takmak isteyenlerin hali trajikomiktir.
Tüm bunların dışında
Hareket halindeki trene kafa atma hayalleri kuranlar var ki onların konumuzla bir alakası yok.