Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Aynı yalınlıkla ölmek isterim Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz. Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde Yeryüzü uzansın altımda sessiz.
Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.
Zila Ben o kentli değilim zilam Umutları yitik yaşantısı boş Sevmeyi unutmuş Bir lokma ekmeğe bel bağlamış Mehmet ağanın ırgatlarından İşte ben o köylüyüm Ilık meltem görmemiş yüzüm Sam yeliyle çatlak çatlak dudaklarım İstermisin öpücükler ondan Kaba yarık avuçlarım Avuçlarımda yıllanmış özlemlerim Toprak kokar gübre kokar Yaşantı kokar zilam yaşantı Aha bunlar benim ellerim aha Okşayabilirmi tenini Üstümde ırgat urbası Ayağımda çarıklar İstermisin böyle yanına gelmemi Ben sana gitardan melodiler Çalamam zilam çalamam Benim kavalım var Öz ve öz garibin melodisi Gülersin değilmi Dağlardan sağdan soldan başka Ritmi bilmeyen ayaklarım Dansa uyar mı sarhoş kendim Sevme beni zilam sevme Yaşantımızda ayrım var Kader değil bu doğanın acı sırrı Beni sevecek acımı çekecek Dağda bekleyen fadimem var
Gitme figan düşer denizlere sular çekilir yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk şaşırır yönünü rüzgarlar bütün pınarların suyu çekilir solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm
gitme öksüz kalır içimdeki imge dağları saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
Gitme acılara mahkum olur yüreğim ardında fırtınalar kalır, anılar, ayrılıklar boynu bükük aşklar, gözü yaşlı şarkılar alışamam yokluğuna, yokluğun ölüm
gitme içimdeki bütün vagonlar devrilir bir kar yağar istasyonlara, üşürüm
gitme kal menevşeler açsın dağlarda sevince dönüşsün gökyüzü iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm yokluğuna alışamam yokluğun ölüm
gitme bütün ormanlar ateşe verilir kuşlar da gider bu kent de, ölürüm
İMAGİNE Cennetin olmadığını hayal et Eğer denersen bu kolay Altımızda cehennem yok Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var Hayal et bütün insanların bu gün için yaşadığını... Hiç ülke olmadığını hayal et Bunu yapmak zor değil Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok Ve din de yok Hayal et bütün insanların hayatı barış içinde yaşadığını Mülkiyetin olmadığını hayal et Yapabilir misin merak ediyorum Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok İnsanların kardeşliği Hayat et bütün insanların Tüm dünyayı paylaştığını Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin ama tek ben değilim Umarım bir gün sen de bize katılırsın Ve dünya yekvücut olarak yaşar
Diaspora, 'dağılma' anlamına gelen Yunanca bir sözcük. Tevrat'taki anlamıyla da, sadece ve sadece Filistin toprakları dışında yaşayan Yahudiler'i tanımlayan bir terim... Ama, süreç içinde içeriği genişliyor ve bugün, çoğu zaman yanlış bir biçimde, sürgünde yaşayan tüm halklar ve onların dağılma hareketliliği için kullanılıyor. Ancak, tanımlamadaki karmaşa ne olursa olsun, her 'diaspora'nın temelinde mutlaka bir felaket yatıyor.
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
AYNI YALINLIKLA ÖLMEK İSTERİM / JOSE MARTİ
Aynı yalınlıkla ölmek isterim
Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.
Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde
Yeryüzü uzansın altımda sessiz.
Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim
Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında
Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında
Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.
Zila
Ben o kentli değilim zilam
Umutları yitik yaşantısı boş
Sevmeyi unutmuş
Bir lokma ekmeğe bel bağlamış
Mehmet ağanın ırgatlarından
İşte ben o köylüyüm
Ilık meltem görmemiş yüzüm
Sam yeliyle çatlak çatlak dudaklarım
İstermisin öpücükler ondan
Kaba yarık avuçlarım
Avuçlarımda yıllanmış özlemlerim
Toprak kokar gübre kokar
Yaşantı kokar zilam yaşantı
Aha bunlar benim ellerim aha
Okşayabilirmi tenini
Üstümde ırgat urbası
Ayağımda çarıklar
İstermisin böyle yanına gelmemi
Ben sana gitardan melodiler
Çalamam zilam çalamam
Benim kavalım var
Öz ve öz garibin melodisi
Gülersin değilmi
Dağlardan sağdan soldan başka
Ritmi bilmeyen ayaklarım
Dansa uyar mı sarhoş kendim
Sevme beni zilam sevme
Yaşantımızda ayrım var
Kader değil bu doğanın acı sırrı
Beni sevecek acımı çekecek
Dağda bekleyen fadimem var
Talha Kumcu
GİTME / nuri can
Gitme
figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür
gitme
bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm
gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm
Gitme
acılara mahkum olur yüreğim
ardında fırtınalar kalır, anılar, ayrılıklar
boynu bükük aşklar, gözü yaşlı şarkılar
alışamam yokluğuna, yokluğun ölüm
gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara, üşürüm
gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm
gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlar da gider bu kent de, ölürüm
İMAGİNE
Cennetin olmadığını hayal et
Eğer denersen bu kolay
Altımızda cehennem yok
Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var
Hayal et bütün insanların
bu gün için yaşadığını...
Hiç ülke olmadığını hayal et
Bunu yapmak zor değil
Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok
Ve din de yok
Hayal et bütün insanların
hayatı barış içinde yaşadığını
Mülkiyetin olmadığını hayal et
Yapabilir misin merak ediyorum
Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok
İnsanların kardeşliği
Hayat et bütün insanların
Tüm dünyayı paylaştığını
Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin
ama tek ben değilim
Umarım bir gün sen de bize katılırsın
Ve dünya yekvücut olarak yaşar
'hayat biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlerdir.' john lennon
Diaspora, 'dağılma' anlamına gelen Yunanca bir sözcük. Tevrat'taki anlamıyla da, sadece ve sadece Filistin toprakları dışında yaşayan Yahudiler'i tanımlayan bir terim... Ama, süreç içinde içeriği genişliyor ve bugün, çoğu zaman yanlış bir biçimde, sürgünde yaşayan tüm halklar ve onların dağılma hareketliliği için kullanılıyor. Ancak, tanımlamadaki karmaşa ne olursa olsun, her 'diaspora'nın temelinde mutlaka bir felaket yatıyor.
şahe bedo__çawreşamın
bir elin üşüdüğünde diğer elini tut..