Kendini Dünyanın en akıllı insanları sanan, İnanalara zavallı gözüyle bakan, ama din ateizm tartışmasında sürekli zırvalayan materyalist felsefe akımı.
Canlı organizmaların temelini nasıl hücreler meydana getiriyor ise, hücrelerin temelinide proteinler meydana getirir.Protein molekülleri hücreyi inşaa eden birer tuğla gibidir.Amino asitler ise proteinleri meydana getiren daha küçük moleküllerdir.Yani amino asitler uzun zincirler oluşturarak proteinleri, proteinlerde kompleks bir şekilde organize olarak hücreyi meydana getirir. Tabii karmaşık bir yapıya sahip olan hücre yanlızca proteinlerden oluşmaz.Bunun yanında karbonhidratlar, yağlar, glikolipidler, fosfolipidler ve DNA - RNA molekülleri gibi kimysal maddelerde hücrenin yapısına katılırlar.Fakat proteinsiz bir hücre düşünmek mümkün değildir.
Hücre içinde en çok rastlanan aminoasitler Alanin, Arjinin, Asparagin, Aspartik asit, Fenil alanin, Glutamin, Glutamik asit, Glisin, Histidin, İzolösin, Lösin, Lizin, Metionin, Prolin, Serin, Sistein, Treonin, Triptofan, Tirozin, Valin
Hücre içinde az rastlanan aminoasitlerden bazıları Hidroksiprolin, metilizin, fosfoserini iyodotronin.
Protein zincirini oluşturacak aminoasitlerin hatasız dizilimi sayesinde hücreleri oluşturacak proteinler oluşabilmesi için tesadüfleri bir zorlayalım... örneğin: Alfabemizde 29 harf bulunuyor nasıl ki 29 tane harften onbinlerce kelime türetmişsek sayıları neredeyse harf sayısı kadar olan aminoasitlerin canlı hücreleri oluşturacak proteinlere dönüşmesi için doğru yerlere konulması gerekmektedir. Yalnız bunlar birkaç harfilk cümleler gibi değildirler en basit proteinde yüzlerce hatta binlerce sıra vardır bunlarında hatasız dizilimlerei gerkirki hücreyi oluşturabilecek protein zincirinin bir halkasını oluşturabilsin. Bilimadamları böyle bir tesadüfün süresini hesaplamış ortaya şu inanılmaz rakamlar çıkmıştır Bir sayının yanına 12 adet sıfır konulduğunda Trilyon yapar dikkatinizi çekerim rakamın büyüklüğüne bakın bir sayının yanına 1 trilyon tane sıfır koyduğumuzda 1 gogol yapar peki bir sayının yanına 1 gogol tane sıfır koyarsak o da bir gogoplex eder bu kainattaki tüm maddelerin atom adedeinin çok üzerindedir buda yetmiyor 150 trilyon kere trilyon gogoplex yıla ihtiyaç vardır ki evrenin yaşı yetmiyor buna... En başta aminoasitlerde tıkanıp kaldık. Daha gözün kompleks Yapısını nasıl oluştuğunu hücrelerin görme, duyma, tat ve koku alma isteğini nasıl kazandığını hiç birini evrimci felsefe açıklayamadı. Mutasyon da Fiyasko ile sonuçlandı. Fosil kayıtlarında ise hiç bir ara geçiş formuna rastlanamamıştır.. Bir Sitokrom-C'nin dizimini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır Canlılık düzenli bir dizilimi gerektiriyorsa tüm evrende bir defada aynı anda olması gerekir... (Prf.Dr.Ali Demirsoy:Bir maymunun daktilo ile hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır..) . Evrimin gerçekleşmesi Sizce mümkünmü?
Sultan Abdülmecit Han zamanında, Sadrazam Musatafa Reşit Paşa tarafından hazırlanarak, 3 Kasım 1839’da Topkapı sarayının Gülhane bahçesinde okunup ilan edilip ve Islahat programını bildiren belgedir. Amacı Avrupadaki teknik ilerleme Osmanlıyı çaresiz bırakmaya başlamıştı. Yeniçerilerdeki bozulma ve devlet memurlarının şahsi çekişmeleri, hıristiyan azınlıkların kışkırtılması ve bir çok olumsuzlukların sonucu olarak iyileştirme kararı alındı. Tanzimat Fermanı’ndan çok önce Osmanlı Sultanları tarafından fark edilerek çeşitli ıslahat hareketleri planlandı ve uygulandı. Yeni çeri ocağının kaldırılması, kılık kıyafetin düzenlenmesi, eğitim müesseselerindeki ıslahatlar, teknolojik gelişmeleri devlete sokmak gayretleri bunlardan bazılarıdır.
Allah'ı Kur'an-ı Kerim şöyle ifade eder. Bütün noksanlardan münezzeh, Doğmamış, doğurmamış, ezeli ve ebedi, yalnızca tek, Sonsuz ilim ve kudret sahibi... Bazı arkadaşlarım yanılgıya düşmesinler diye özellikle belirtmek istiyorum. Allah kelimesinin karşılığı gene Allah'tır... Tanrı nın Arapçadaki karşılığı ilah'tır. LA(Yok) İLAHE(Tanrı) İLLALLAH(Ancak Allah'tan başka)
Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser, Mısır'daki Keops Piramidi dir. Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır. Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır. Büyük Piramit de denen Keops Piramidi, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4.Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve O öldükten sonra firavun olan Kefren'e aittir. Küçük piramit ise M.Ö. 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos'a aittir. Mısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri ve en büyükleridir. Bunların en haşmetlisi olan Keops Piramidi dış görünüşü ile de 'Dünyanın Birinci Harikası' olma niteliğine hak kazanmıştır. Piramitler, firavunun mumyası ile hepsi birbirinden değerli eşsiz nitelikteki sanat eserlerini; kral, kraliçe, prens heykellerini de içlerinde saklıyordu ve bu eşsiz hazineleri saklamak için yapılmışlardır. Keops Piramidinin yüksekliği 138 metredir. Tepeden 10 metre kadar aşınmıştır. Bazıları 10-15 ton ağırlığında olan 2.300.000 adet blok taşın üst üste yığılmasıyla oluşturulmuştur. Bir kenarı 227 metre olan dörtgen tabanı 50.524 metrekarelik bir alanı kaplar. Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda firavunun odası vardır. Firavunun mumyası, hazinesi ve özel eşyası bu odaya konmuştur. Oda 10,5 metre uzunlukta, 5 metre genişlikte ve 6 metre yüksekliktedir. Buraya 50 metrelik bir dehlizden girilir. Biri kraliçeye ait olan iki oda daha vardır. Kefren Piramidinin taban kenarlarının uzunluğu 216m, yüksekliği 143m'dir. Mikorinos adına yapılan 66m uzunluğundaki piramidin taban kenarlarının uzunluğu 109m'dir Tarihçi Herodot'a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır. Sadece bu rampanın yapılması bile 10 yıl sürmüştür. Bu muazzam mezar, üç ayda bir toplanan 100.000 esirin çalışmasıyla 30 yılda tamamlanmıştır. Daha sonra da Keops'un ve eşinin mumyalanmış cesetleri bu mezara yerleştirilmiştir. Bu üç piramit tam bir teknik ustalık ve mühendislik yeteneği başyapıtıdır. Yerleştirilişi, yapının dev boyutları, kullanılan kireçtaşından yapılan blokların boyut ve ağırlıkları şaşırtıcıdır. Bu piramitler Dünyanın Yedi Harikası içinde günümüzde sağlam kalan tek yapıdır.
Hallac-ı Mansur’un esas adı Ebu Abdullah Hüseyin b. Mansur el Beyzavi el Hallac’tır. Hallacı Mansur bu uzun ismine rağmen daha çok Mansur el-Hallac diye anılır. Alevi Bektaşi literatüründe ise Hallac-ı Mansur olarak anılır. Hallac-ı Mansur Hicri 244 (Miladi 858) yılında Beyza yakınlarında bir kasaba olan Tur’da doğdu. 922 de Muktedir’in buyruğu üzerine Bağdat’ta asılarak, uzuvları kesilerek iskence ile öldürüldü.
Sömürgeci Emperyalist düzenine tezat lanse edilen ama Komünizm kendi vatandaşını ve işçisini sömüren, ana sloganı özgürlükçülük eşitlik olan özgürlükçülüğün tam aksine işçi sınıfını ezip üst düzey azınlığın bolluk içinde yaşadığı, düşünce özgürlüğünün olmadığı, işlerine gelmeyen sınıflara kanlı eylemler düzenleyen ve bu konuda tarihte çok örnekleri olan, din karşıtı bir ideolojidir...
Kendini Dünyanın en akıllı insanları sanan, İnanalara zavallı gözüyle bakan, ama din ateizm tartışmasında sürekli zırvalayan materyalist felsefe akımı.
Zekametre
Canlı organizmaların temelini nasıl hücreler meydana getiriyor ise, hücrelerin temelinide proteinler meydana getirir.Protein molekülleri hücreyi inşaa eden birer tuğla gibidir.Amino asitler ise proteinleri meydana getiren daha küçük moleküllerdir.Yani amino asitler uzun zincirler oluşturarak proteinleri, proteinlerde kompleks bir şekilde organize olarak hücreyi meydana getirir.
Tabii karmaşık bir yapıya sahip olan hücre yanlızca proteinlerden oluşmaz.Bunun yanında
karbonhidratlar, yağlar, glikolipidler, fosfolipidler ve DNA - RNA molekülleri gibi kimysal
maddelerde hücrenin yapısına katılırlar.Fakat proteinsiz bir hücre düşünmek mümkün değildir.
Hücre içinde en çok rastlanan aminoasitler
Alanin, Arjinin, Asparagin, Aspartik asit, Fenil alanin, Glutamin, Glutamik asit, Glisin, Histidin, İzolösin, Lösin, Lizin, Metionin, Prolin, Serin, Sistein, Treonin, Triptofan, Tirozin, Valin
Hücre içinde az rastlanan aminoasitlerden bazıları
Hidroksiprolin, metilizin, fosfoserini iyodotronin.
Protein zincirini oluşturacak aminoasitlerin hatasız dizilimi sayesinde hücreleri oluşturacak proteinler oluşabilmesi için tesadüfleri bir zorlayalım...
örneğin: Alfabemizde 29 harf bulunuyor nasıl ki 29 tane harften onbinlerce kelime türetmişsek sayıları neredeyse harf sayısı kadar olan aminoasitlerin canlı hücreleri oluşturacak proteinlere dönüşmesi için doğru yerlere konulması gerekmektedir. Yalnız bunlar birkaç harfilk cümleler gibi değildirler en basit proteinde yüzlerce hatta binlerce sıra vardır bunlarında hatasız dizilimlerei gerkirki hücreyi oluşturabilecek protein zincirinin bir halkasını oluşturabilsin.
Bilimadamları böyle bir tesadüfün süresini hesaplamış ortaya şu inanılmaz rakamlar çıkmıştır
Bir sayının yanına 12 adet sıfır konulduğunda Trilyon yapar dikkatinizi çekerim rakamın büyüklüğüne bakın bir sayının yanına 1 trilyon tane sıfır koyduğumuzda 1 gogol yapar peki bir sayının yanına 1 gogol tane sıfır koyarsak o da bir gogoplex eder bu kainattaki tüm maddelerin atom adedeinin çok üzerindedir buda yetmiyor 150 trilyon kere trilyon gogoplex yıla ihtiyaç vardır ki evrenin yaşı yetmiyor buna...
En başta aminoasitlerde tıkanıp kaldık.
Daha gözün kompleks Yapısını nasıl oluştuğunu hücrelerin görme, duyma, tat ve koku alma isteğini nasıl kazandığını hiç birini evrimci felsefe açıklayamadı. Mutasyon da Fiyasko ile sonuçlandı. Fosil kayıtlarında ise hiç bir ara geçiş formuna rastlanamamıştır..
Bir Sitokrom-C'nin dizimini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır
Canlılık düzenli bir dizilimi gerektiriyorsa tüm evrende bir defada aynı anda olması gerekir...
(Prf.Dr.Ali Demirsoy:Bir maymunun daktilo ile hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır..) .
Evrimin gerçekleşmesi Sizce mümkünmü?
Sultan Abdülmecit Han zamanında, Sadrazam Musatafa Reşit Paşa tarafından hazırlanarak, 3 Kasım 1839’da Topkapı sarayının Gülhane bahçesinde okunup ilan edilip ve Islahat programını bildiren belgedir.
Amacı Avrupadaki teknik ilerleme Osmanlıyı çaresiz bırakmaya başlamıştı. Yeniçerilerdeki bozulma ve devlet memurlarının şahsi çekişmeleri, hıristiyan azınlıkların kışkırtılması ve bir çok olumsuzlukların sonucu olarak iyileştirme kararı alındı. Tanzimat Fermanı’ndan çok önce Osmanlı Sultanları tarafından fark edilerek çeşitli ıslahat hareketleri planlandı ve uygulandı. Yeni çeri ocağının kaldırılması, kılık kıyafetin düzenlenmesi, eğitim müesseselerindeki ıslahatlar, teknolojik gelişmeleri devlete sokmak gayretleri bunlardan bazılarıdır.
Allah'ı Kur'an-ı Kerim şöyle ifade eder.
Bütün noksanlardan münezzeh, Doğmamış, doğurmamış, ezeli ve ebedi, yalnızca tek, Sonsuz ilim ve kudret sahibi...
Bazı arkadaşlarım yanılgıya düşmesinler diye özellikle belirtmek istiyorum. Allah kelimesinin karşılığı gene Allah'tır...
Tanrı nın Arapçadaki karşılığı ilah'tır.
LA(Yok) İLAHE(Tanrı) İLLALLAH(Ancak Allah'tan başka)
Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eser, Mısır'daki Keops Piramidi dir.
Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır.
Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadır. Ayrıca, içlerinde prenseslere ve firavunun en yakın yardımcılarına ait mumyaların bulunduğu beş piramit daha vardır.
Büyük Piramit de denen Keops Piramidi, M.Ö. 2800 yıllarına doğru hüküm süren Mısır'ın 4.Sülale devri hükümdarlarından Keops'un mezarıdır. İkinci büyük piramit, Keops'un kardeşi olan ve O öldükten sonra firavun olan Kefren'e aittir. Küçük piramit ise M.Ö. 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos'a aittir.
Mısır piramitleri yeryüzündeki anıt-kabirlerin en eskileri ve en büyükleridir. Bunların en haşmetlisi olan Keops Piramidi dış görünüşü ile de 'Dünyanın Birinci Harikası' olma niteliğine hak kazanmıştır.
Piramitler, firavunun mumyası ile hepsi birbirinden değerli eşsiz nitelikteki sanat eserlerini; kral, kraliçe, prens heykellerini de içlerinde saklıyordu ve bu eşsiz hazineleri saklamak için yapılmışlardır.
Keops Piramidinin yüksekliği 138 metredir. Tepeden 10 metre kadar aşınmıştır. Bazıları 10-15 ton ağırlığında olan 2.300.000 adet blok taşın üst üste yığılmasıyla oluşturulmuştur. Bir kenarı 227 metre olan dörtgen tabanı 50.524 metrekarelik bir alanı kaplar. Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda firavunun odası vardır. Firavunun mumyası, hazinesi ve özel eşyası bu odaya konmuştur. Oda 10,5 metre uzunlukta, 5 metre genişlikte ve 6 metre yüksekliktedir. Buraya 50 metrelik bir dehlizden girilir. Biri kraliçeye ait olan iki oda daha vardır.
Kefren Piramidinin taban kenarlarının uzunluğu 216m, yüksekliği 143m'dir. Mikorinos adına yapılan 66m uzunluğundaki piramidin taban kenarlarının uzunluğu 109m'dir
Tarihçi Herodot'a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır. Sadece bu rampanın yapılması bile 10 yıl sürmüştür. Bu muazzam mezar, üç ayda bir toplanan 100.000 esirin çalışmasıyla 30 yılda tamamlanmıştır. Daha sonra da Keops'un ve eşinin mumyalanmış cesetleri bu mezara yerleştirilmiştir.
Bu üç piramit tam bir teknik ustalık ve mühendislik yeteneği başyapıtıdır. Yerleştirilişi, yapının dev boyutları, kullanılan kireçtaşından yapılan blokların boyut ve ağırlıkları şaşırtıcıdır. Bu piramitler Dünyanın Yedi Harikası içinde günümüzde sağlam kalan tek yapıdır.
Aslen Azerbaycan'lı olan Sami Yusuf, okuduğu İlahiler ile İslam dünyasının gönlünde taht kurdu.
Hallac-ı Mansur’un esas adı Ebu Abdullah Hüseyin b. Mansur el Beyzavi el Hallac’tır. Hallacı Mansur bu uzun ismine rağmen daha çok Mansur el-Hallac diye anılır. Alevi Bektaşi literatüründe ise Hallac-ı Mansur olarak anılır.
Hallac-ı Mansur Hicri 244 (Miladi 858) yılında Beyza yakınlarında bir kasaba olan Tur’da doğdu. 922 de Muktedir’in buyruğu üzerine Bağdat’ta asılarak, uzuvları kesilerek iskence ile öldürüldü.
Sömürgeci Emperyalist düzenine tezat lanse edilen ama Komünizm kendi vatandaşını ve işçisini sömüren, ana sloganı özgürlükçülük eşitlik olan özgürlükçülüğün tam aksine işçi sınıfını ezip üst düzey azınlığın bolluk içinde yaşadığı, düşünce özgürlüğünün olmadığı, işlerine gelmeyen sınıflara kanlı eylemler düzenleyen ve bu konuda tarihte çok örnekleri olan, din karşıtı bir ideolojidir...
Ateist olmasından ve isyancı kişiliğinden ötürü sağlığında hakettiği yeri bulamayan ünlü Türk şairi