kral öne eğilip düğmeye basar, Vaughn Williams çalmaya başlar teypte, bitli bir köpek güneşin altında titreşen harikulade bir limon ağacına işerken dünya dönmeye devam eder....
- delilik gerekli midir? - vardır. - gerekli midir? - bilmiyorum, - çok şey biliyormuş havalarındasın, bilgi nedir? - mümkün olduğunca az şey bilmektir - ne demek o? - bilmiyorum, - bir köprü inşa edebilir misin? - hayır. -silah üretebilir misin? - hayır. - ikisi de bilgi ürünüdür. - köprü köprüdür, silah da silah.
sevgi başka nedir ki? iyi bir şeye değer verecek kadar sağduyulu olmaktır, kan bağı gerekmez, kırmızı bir deniz topu ya da üzerine tereyağı sürülmüş kızarmış ekmek de sevilebilir. tereyağlı kızarmış ekmeğe AŞIK olabileceğini mi söylüyorsun? her zaman değil, efendim, bazı sabahlarda, güneş ışınları belli bir açıdan gelirken belki, aşk habersiz gelir gider...
uçurtma iplerine yağmur yağmur iklimler bağlardık sonra sonra gök kızdı diye, ısmarlama günahlar işleyip yağmur öncesi bir buluta gizlenip güneşe bağırırdık...
kral öne eğilip düğmeye basar, Vaughn Williams çalmaya başlar teypte, bitli bir köpek güneşin altında titreşen harikulade bir limon ağacına işerken dünya dönmeye devam eder....
- delilik gerekli midir?
- vardır.
- gerekli midir?
- bilmiyorum,
- çok şey biliyormuş havalarındasın, bilgi nedir?
- mümkün olduğunca az şey bilmektir
- ne demek o?
- bilmiyorum,
- bir köprü inşa edebilir misin?
- hayır.
-silah üretebilir misin?
- hayır.
- ikisi de bilgi ürünüdür.
- köprü köprüdür, silah da silah.
kelleni vurdursam ne dersin?
bir şey diyemem, efendim.
-nedir senin korkak tanımın?
bir aslanla silahsız dövüşmeden önce tereddüt eden kimse.
-peki cesur kime denir?
aslanın ne olduğunu bilmeyene.
-herkes bilir aslanın ne olduğunu.
herkes aslanın ne olduğunu bildiğini sanır...
sevgi başka nedir ki?
iyi bir şeye değer verecek kadar sağduyulu olmaktır, kan bağı gerekmez, kırmızı bir deniz topu ya da üzerine tereyağı sürülmüş kızarmış ekmek de sevilebilir.
tereyağlı kızarmış ekmeğe AŞIK olabileceğini mi söylüyorsun?
her zaman değil, efendim, bazı sabahlarda, güneş ışınları belli bir açıdan gelirken belki, aşk habersiz gelir gider...
- bir insanı sevmek mümkün mü sence?
- iyi tanımadığınız biri ise belki, ben insanları pencereden seyretmeyi severim.
seneler sürer her günüm
yalnız gitmekten yorgunum
zannetme sana dargınım
ben gene sana vurgunum
başkalarına gülsem de
senden uzak kalsam da
sevmediğini bilsem de
ben gene sana vurgunum
yüzüne sürdü beni Tanrı
sürgüne..! _
tenimde rüzgar kokusu içimde bir ağıt
'çağırsan da, gel desen de
inan gelmem
ferman diye..! _'
gel gezmeler gidelim biz bulutların asfaltında, hiç! yaşamamışız gibi olacak sonunda ben kendi yoluma gideceğim güneş kendi yoluna..
uçurtma iplerine yağmur yağmur iklimler bağlardık sonra sonra gök kızdı diye, ısmarlama günahlar işleyip yağmur öncesi bir buluta gizlenip güneşe bağırırdık...
'Acımadı ki'