Beşiktaş, kuruldugu günden 1911 Agustos tarihine kadar atletizm ve beden hareketlerine önem verirken, 1911yilinda Ahmet Serafettin Bey'in baskani bulundugu Valideçesme Futbol Kulübünün, Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübüne iltihak etmesi sonucu Beşiktaş'ta futbol baslamis bulunmaktadir.
Ahmet Serafettin Bey'in futbol subesini kurmasi ve kendisinin de fiilen bu sporun basinda bulunmasi muhitte birçok gencin Beşiktaş'a gelmesine sebep olmustur. Bundan sonra Ahmet Serafettin Bey hem Beşiktaş'ta hem de Türk Spor Tarihi'nde Şeref Bey olarak anilacaktir.
31 Mart 1991 tarihinde Ankara'da Gençlerbirliği'ne 2-0 yenilen Beşiktaş'ı 1992-93 sezonuna kadar kimse yenememişti.
1991-92 sezonunu namağlup şampiyon tamamlayan ilk takım olan Kartal'ın bileğini büken yoktu.
Beşiktaş'ın yenilmezlik rekoru 48 maça kadar çıkmıştı. Beşiktaş, İtalya takımı Milan ile yenilmezlik yarışına girmişti. Ve 14'üncü hafta İnönü Stadı'nda Kartal, Galatasaray'ın karşısına çıkmıştı. Beşiktaş 24'üncü dakikada Feyyaz ile öne geçmişti. Ama Galatasaray, 38 ve 81'inci dakikalarda Hakan Şükür, 63'üncü dakıkada da Tugay'ın attığı gollere seyirci kaldı.
Kartal. Böylece 48 maç süren tarihi yenilmezlik rekoruna nokta koymuştu. Beşiktaş'ın lig tarihindeki bu rekoruna da kimse yaklaşamadı bir daha.
Beşiktaş'ın Türk Gençliğine Hediyesi: 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı 1935 yılıydı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü bir karar almıştı. 'Atatürk Günü' düzenlenmesini istiyorlardi. Ulu önder sporu ve sporcuyu seviyordu. Öyle ise onun adına spor müsabakaları yapmak çok doğru olurdu. Bu fikir hemen Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine de açıldı ve iki kulüpten de olumlu yanıt alındı. Tarih 24 Mayıs 1935'ti. Fenerbahçe stadında yapılan ilk Atatürk Günü müsabakalarını binlerce kisi izlemişti.
Aradan kısa bir zaman geçmişti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Atatürk Günü'nün her yıl düzenlenmesini istiyordu. Ankara'da toplanacak olan Spor Kongresi'nde bu konu konuşulabilirdi. Kongre'de kürsüye Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nden Ahmet Fetgeri çıktı. İstanbul'da düzenlenen Atatürk Günü spor müsabakalarını anlattı. Sözlerine şöyle devam etti: 'Atatürk Günü'nün tüm Türk gençliğine maledilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında her yıl yapılmasını teklif ediyoruz.' Bu konuşma alkişlarla karşılandı. Konu Atatürk'e açıldı. Ulu önderin de onayıyla 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı kutlanmaya baslandı.
1932-33 sezonunda İstanbul Amatör Ligi'nin bitmesine bir hafta kalmıştı. Son maç Beşiktai ile Fenerbahçe arasındaydı. Bu maç şampiyonu belirleyecekti. Fenerbahçe Beşiktaş'tan iki puan öndeydi. Dolayısı ile bir beraberlik Fenerbahçe'yi sampiyon yapmaya yetecekti. Beşiktaş ise mutlaka kazanmalıydı.
Futbolu Beşiktaş'a getiren Şeref Bey son zamanlarda yakalanmış olduğu hastalığın neticesinde her geçen gün eriyip gidiyordu. Ancak Şeref Bey'in ömrü o önemli maçı görmeye yetmedi. Bedeni hastalıga daha fazla dayanamayan Şeref Bey genç yaşta hayata veda etti. Maçtan bir gün önce de toprağa verildi.
Tarih 16 Haziran 1933'dü. Final maçı oynananacak ve de sonunda ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Sahaya çıkmadan önce Beşiktaş soyunma odasında herkesin Şeref Bey'in ölümü nedeni ile büyük bir üzüntü içinde olduğu görülüyordu. O sırada Hakkı (Yeten) sessizliği bozarak arkadaşlarına kendilerine gelmelerini söyledi. Eger Şeref Bey hayatta olsaydı onun kendilerinden tek isteyeceğinin bu maçı kazanmaları olacağını hatırlattı. Bunun üzerine Beşiktaş'lı futbolcular Şeref Bey'e layık olacak bir oyun ortaya koymak üzere and içerek sahaya cıktılar. Beşiktaş tarihinde ilk kez sahaya bu maçta simsiyah formalarla çıkmıştı. O matemin simgesiydi. Şeref Bey'in kaybedilişinin acısını yansıtıyordu.
Maç basladı. Fenerbahçe defansta kalıyor, bir puan için oynuyordu. Beşiktaş ise atak üstüne atak geliştiriyor ve gol atmak için yükleniyordu. Oyunun 24'üncü dakikasıydı. Nazım'ın Fenerbahçe filelerine gönderdiği top tüm Besiktas'lıları ayağa kaldırmıstı. Ancak hakem golü geçersiz saydı. Oyunun büyük bölümü Fenerbahçe yarı alanında ve kalesi önünde oynandı. Ancak gol olmadı ve maç basladığı gibi 0-0 bitti. Bu sonuçla Fenerbahçe şampiyonluğa uzanmıştı. Maçtan sonra konuşanlar ligi ikinci sırada bitirmesine rağmen Beşiktaş'ı öve öve bitiremiyorlardi.
- Ne takımdı öyle! - 90 dakika içinde tam 66 kez akın yaptılar! - Kartallar gibi saldırdılar. - Evet. Aynen kara kartallar gibi...
Işte o siyah formalardan ve müthiş futboldan sonra Beşiktaş şampiyonluğa ulaşamamıştı ama büyük bir ünvan kazanmıştı: KARA KARTALLAR.
KURUCULARI: Hüseyin Bereket, Memet Şamil, Ahmet Fetgeri (Aşeni) , Mehmet Ali Fetgeri (Aşe- ni) , Nazim Nazif (Ander) , Tayyareci Fethi Bey, Behçet Bey, Haydar Bey, Şevket Cenani, Mahmud Naci Bey, Cami Baykurt, Kenan Bey, Fuat Balkan, Şerafettin Bey
KURULDUGU YER: Şeyhülharem Osmanpaşa'nm Beşiktaş Serencebey yokuşundaki Konağı
ILK RENKLER: Kırmızı-Beyaz (Sonra Siyah-Beyaz)
ILK BAŞKAN: Mehmet Şamil Bey
ILK SPORLAR: Jimnastik, Halter, Eskrim, Boks, Güreş, Paralel
ILK ŞAMPİYONLUK: Jimnastik (1911)
FUTBOL ŞUBESI KURULUŞU: 1911
FUTBOLDA İLK ŞAMPİYONLUK: 1919 Türk îdman Birinci Ligi
FUTBOLDA ILK RESMI ŞAMPIYONLUK: 1923-24 îstanbul Ligi
Muhittin Bey: Beyoglu Mutasarrifi - Reis Mazhar Kazanci Bey: Jimnastik ögretmeni Cami Bey: Fizan Mebusu Refik Bey: Yüzbasi Fuat Balkan Bey: Eskrim ögretmeni Mehmet Ali Fetgeri Bey: Jimnastik ögretmeni Behçet Bey: Güresçi
1910 yilinda Fizan Mebusu Cami Bey, Beyoglu Mutasarrifi Muhittin Bey, Muallim Mazhar Kazanci, Fuat Balkan ve Mehmet Fetgeri'nin tesebbüsü ile kulüp Fuat Beyin evinin alt katindaki yerden Akaretler'de, sonradan Sulh Mahkemesi olan 49 numarali binaya tasinmistir. BilAhere bu bina da küçük geldigi için yine Akaretler'de 84 numarali binaya naklediliyor.
Bu binanin arkasindaki arsayi tesfiye edip orasini basta futbol olmak üzere her türlü sporun yapilmasina müsait duruma getirdikten sonra sahanin açilis merasiminde Serasker Riza Pasazade Sükrü Pasa'nin (Paris Basin Atasesi) baskanligi altinda:
Haci Ahmet Pasa: Enver Pasa'nin Babasi Ziyaeddin Kara Mürsel: Hazinci Hassa Müdürü Sevket Cenani: üçüncü Daire-I Belediye Reisi Mazhar Kazanci: Jimnastik ögretmeni - Yüzbasi Fuat Balkan: Eskrim ögretmeni - Subay Ahmet Fetgeri: Güres ve Halter ögretmeni - Deniz Subayi Mehmet Ali Fetgeri: Barfiks ögretmeni Beylerden kurulu bir idare heyeti teskil edilmistir.
Daha sonra Sehzade ömer Hilmi Efendi'nin himayesiyle bir çok mebus fahri aza olarak kulübe kazandirilmislardir.
1912 (1328) Balkan Harbi'nin çikisi Beşiktaş Kulübünü adeta felce ugratmis, yöneticilerin çogu vatan müdafaasina kostugu için bütün subelerde faaliyetler durmustur. Balkan Harbi'nin devami sirasinda 84 numarali binanin kirasini ödeyemeyince kulüp bu yeri terketmeye mecbur oldu. Kulüp esyalari ve kupalari sahanin kenarinda tek katli binaya nakledildi. Harpten sonra Fuat Bey dönünce Akaretler'deki 33 numarali bina kiralanarak tekrar faaliyete basladi.
Umumi Harp baslayinca erkan, muhtelif cephelerde silah basina kostu. Bina ve esyalar tekrar elden çikti. Harbin üçüncü senesinde dogru Fuat Bey Trakya'dan geri döndü. Ora halkinin kulüp için verdigi 2000 lirayi da beraberinde getirdi.
Umumi Harbin nihayete ermesine kadar köy içindeki Rum Mektebi'nin genis salonu 20 lira karsiliginda Rum Vakif Heyeti'nden kiralanarak kulüp esyalari buraya nakledildi. Burasi muntazam bir jimnastik salonu haline getirildi.
Harp sonrasinda Istanbul'un ItilAf Devletleri tarafindan isgalinden cesaret alan Rumlar, kulübü isgal edince kurtarilabilen spor malzemeleri Akaretler'deki 52 numarali dükkanda muhafaza altina alindi.
1919 yilinda Birinci Dünya Savasi'na katilan sporcu ve yöneticiler terhis olup Istanbul'a döndüler. Bu arada Ahmet Serafettin Bey bazi kulüplerle temas edip anlasma temin ederek Türk Idman Birligi adi altinda bir futbol ligi kurulmasini temin etmistir.
Rumelideki tarihi görevini ifa eden Fuat Balkan Bey de gizlice Istanbul'a geldigi bir dönemde, Akaretler'deki büyük dükkanlardan 66 numarali dükkani kiralayarak burasinin kulüp lokali olmasini sagladi.
Milli Mücadele nihayetinde de eski Beşiktaş Karakolu karsisindaki metruk Mektep Binasinda kurulan Halk Partisi Merkezinin birinci katina geçilmis ve burasi kulüp çalisma salonu haline getirilip, bütün kulüp malzemeleri toplanarak sportif faaliyetlere artik burada devam edilmistir.
Milli zaferi müteakip kulüp erkAni tekrar toplandi. Azanin müsterek ve fiili çalismalari ile saha bostan olmaktan kurtarildi ve 90 No'lu binanin temelleri atildi. Her sene biraz daha gelistirilerek salon, odalar, dus, sahne gibi kisimlar da yapilarak 1930 senesi Agustos ayinda kulübün öz mali olarak törenle açildi.
Bugüne kadar muhtelif zaman içinde ve çesitli yayinlarda çikan Beşiktaş Tarihi, kuruculari ve alinan neticelerinde birbirine uymayan yazilar yayinlanmistir. Bu nedenle, Beşiktaş'a gönülden bagli Divan Kurulu üyelerinin bu konuya el atmasi Beşiktaş Tarihini gündeme getirmistir. Bu münasebetle Divan Kurulunda alinan bir kararla olusturulan Beşiktaş Tarih Komitesi bir seneye yakin bir zamandan beri yaptigi arastirmalardan sonra elde ettigi bilgilerle vesikalara dayanarak bu düzeltmeyi meydana getirmistir.
Bu arastirmalarda tespit edildigi üzere Mesrutiyet 'in ilanindan evvel Beşiktaş 1903'ten, Galatasaray 1905'ten, Fenerbahçe 1907'den itibaren sportif faaliyetlere baslamis, fakat bu faaliyetler bir süre gayri resmi olarak devam etmistir.
Mesrutiyet 'in ilAnindan sonra yürürlüge giren Cemiyetler (Dernekler) Kanunu ile spor kulüplerinin resmi hüviyet aldiklari görülmektedir.
BEŞİKTAŞ'IN KURULUSU:
BEŞİKTAŞ 1319 yilinda (1903) Beşiktaş'ta Serencebey Mahallesinde, o zamanin Medine Muhafizi olan Osman Pasanin konaginda, Osman Pasanin ogullari Mehmet Samil, Hüseyin Bereket ile Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif (Ander) , Haydar, Cemil, Fehmi (Tayyareci) , Sevket beyler ve arkadaslari tarafindan BEREKET JIMLASTIK KULÜBÜ adi altinda kurulmustur.
Beşiktaş 1909 yilina kadar Osman Pasanin konaginin bahçesinde ve selamlik kisminda barfiks, paralel, güres, halter, aletsiz ve aletli jimnastik sporlari ile mesgul olmustur.
Istibdat devri dolayisiyla kulübün faaliyetleri gizli olarak ve saray mensuplarinin özel müsamahasi ile yapilmistir.
1908 senesinde Mesrutiyet ilan edilmis ve sportif hareketler serbestlige dogru ilk adimini atmistir.
O tarihte Edirne Harp Okulu Eskrim Muallimi (ögretmeni) olan Fuat Balkan ve Jimnastik ögretmeni Mazhar Kazanci Beyler 31 Mart 1909'dan sonra Rumeli'den HarekAt Ordusu ile Istanbul'a gelmisler ve buradaki arkadaslari Eskrim ögretmeni Refik ve Serafettin Beylerle Fuat Beyin Beşiktaş Ihlamur yolundaki evi altinda eskiden jandarma karakolu iken sonradan garaj olan yer ve önündeki arsada barfiks, paralel, halter, güres ve eskrim sporlari ile mesgul olmaya baslamislardir.
O zaman Beyoglu Mutasarrifi olan Muhittin Bey, bu sporculari kulüp kurmaga tesvik ediyor. Bir aralik Fuat Bey, önce Mehmet Ali Fetgeri, birkaç gün sonra da Ahmet Fetgeri Beylerle konusuyor. Muhittin Bey'in kulüp kurma teklifini ve tesvikini degerlendiriyorlar.
Beşiktaş'in Serencebeyle Ihlamur Yolu semtlerindeki iki sporcu toplulugu 1325 (1909) yilinda birlesip kulüp adini BEŞİKTAŞ OSMANLI JIMLASTIK KULÜBÜ olarak degistiriyorlar.
Beşiktaş Ihlamur Yolunda, daha önce jandarma karakolu olan Fuat beyin evinin altindaki yeri kulüp merkezi yapiyorlar. O yerde ve önündeki arsada barfiks, paralel, güres ve eskrim sporlarina devam ediyorlar.
Hürriyetin ilAnindan sonra nesrolunan Cemiyetler Kanununa göre, Kulübün resmen tescili için 1326 (1910) yilinda Beyoglu Mutasarrifligina bir dilekçe ile müracaat ediliyor. Mutasarrifliktan 185 sayi ve 13 Kanunisani (Ocak) 01 - 1910 tarihli tescil belgesini aliyorlar. Beşiktaş Kulübü, alinan bu ilmühaber ile resmi hüviyetini kazanmis oluyor.
BILAL OGLU MATBAASI Sayi: 185
CEMIYETIN üNVANI: BEŞİKTAŞ OSMANLI JİMNASTIK KULUBü KURULUS MAKSADI: BEDEN EGITIM TEDRISI IçIN IDARE MERKEZI: BEŞİKTAŞ IHLAMUR CADDESINDE EVVELCE JANDARMA KARAKOLU IKEN TAHLIYE OLUNAN MAHAL. SUBELERI: YOKTUR KURULUS TARIHI: 3 KANUNISANI 1326
BILADE üNVAN VE MAKSAT TESISI VE MERKEZIYLE HEYET-I IDARESI MUHARRER OLAN Beşiktaş OSMANLI JIMNASTIK KULUBü NAM CEMIYETIN NIZAMNAMESI TEVDI EDILMIS OLDUGUNDAN MUKABILINDE ISBU ILMüHABER VERILMISTIR.
13 KANUNISANI 1326 IMZA MüHüR
Bu tescil belgesinde:
Kulüp merkezi 'Beşiktaş'ta Ihlamur Caddesinde, evvelce Jandarma Karakolu iken tahliye olunan Mahal' olarak kayitlidir.
Bu binada Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey, Mazhar Kazanci Bey, Mehmet Fetgeri Bey, Refik Bey, Serafettin Bey, Hattat Sevket Bey, M.Sami Bey, Vasfi Seyfi Bey, Atlet Rüstü Bey, Sevki Bey, Kamel Ismail Bey, Hakki CelAl Bey, Faik Beyler,halter, güres, eskrim ve muhtelif jimnastik sporlari ile mesgul olmuslardir.
Gönen, Marmara Denizinin olumlu etkisi altındadır. Marmara ‘nın etkisinin bütün ova üzerinde sürmesinin nedeni denizden buraya kadar doğal bir engelin bulunmamasıdır. Bu nedenle ılıman, yazları sıcak, kışları yağışlı yumuşak Akdeniz iklimi özelliği görülür. Bu özelliğin unsuru olan makilerin şeh-rin kuzeyindeki varlığı da bu durumu açıklayan bir örnektir. Ancak belirli ve kararlı bir iklimi olduğu tam olarak söylemek imkanı yoktur. Bu iklim özelliği çevresindeki yüksekçe yerlerde nispi karasallığa dönüşmektedir.
Gönen ‘de yıllık sıcaklık ortalaması 14 santigrat derece gibi bir değer göstermektedir. Yağış or-talamasının 600-700 mililitre civarında olması ve en soğuk ay ortalamasının 9 santigrat derecenin al-tına inmemesinin de yerleşme üzerine burada olumlu etkiler yaptığı muhakkaktır.
BEŞİKTAŞ'TA FUTBOL:
Beşiktaş, kuruldugu günden 1911 Agustos tarihine kadar atletizm ve beden hareketlerine önem verirken, 1911yilinda Ahmet Serafettin Bey'in baskani bulundugu Valideçesme Futbol Kulübünün, Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübüne iltihak etmesi sonucu Beşiktaş'ta futbol baslamis bulunmaktadir.
Ahmet Serafettin Bey'in futbol subesini kurmasi ve kendisinin de fiilen bu sporun basinda bulunmasi muhitte birçok gencin Beşiktaş'a gelmesine sebep olmustur. Bundan sonra Ahmet Serafettin Bey hem Beşiktaş'ta hem de Türk Spor Tarihi'nde Şeref Bey olarak anilacaktir.
Hasta derecede Galatasarayı tutan, hatta bunu gizlemeye bile gerek görmeyen hakem.
48 Maçlık yenilmezlik rekoru
31 Mart 1991 tarihinde Ankara'da Gençlerbirliği'ne 2-0 yenilen Beşiktaş'ı 1992-93 sezonuna kadar kimse yenememişti.
1991-92 sezonunu namağlup şampiyon tamamlayan ilk takım olan Kartal'ın bileğini büken yoktu.
Beşiktaş'ın yenilmezlik rekoru 48 maça kadar çıkmıştı. Beşiktaş, İtalya takımı Milan ile yenilmezlik yarışına girmişti. Ve 14'üncü hafta İnönü Stadı'nda Kartal, Galatasaray'ın karşısına çıkmıştı. Beşiktaş 24'üncü dakikada Feyyaz ile öne geçmişti. Ama Galatasaray, 38 ve 81'inci dakikalarda Hakan Şükür, 63'üncü dakıkada da Tugay'ın attığı gollere seyirci kaldı.
Kartal. Böylece 48 maç süren tarihi yenilmezlik rekoruna nokta koymuştu. Beşiktaş'ın lig tarihindeki bu rekoruna da kimse yaklaşamadı bir daha.
Beşiktaş'ın Türk Gençliğine Hediyesi: 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı
1935 yılıydı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü bir karar almıştı. 'Atatürk Günü' düzenlenmesini istiyorlardi. Ulu önder sporu ve sporcuyu seviyordu. Öyle ise onun adına spor müsabakaları yapmak çok doğru olurdu. Bu fikir hemen Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine de açıldı ve iki kulüpten de olumlu yanıt alındı. Tarih 24 Mayıs 1935'ti. Fenerbahçe stadında yapılan ilk Atatürk Günü müsabakalarını binlerce kisi izlemişti.
Aradan kısa bir zaman geçmişti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Atatürk Günü'nün her yıl düzenlenmesini istiyordu. Ankara'da toplanacak olan Spor Kongresi'nde bu konu konuşulabilirdi. Kongre'de kürsüye Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nden Ahmet Fetgeri çıktı. İstanbul'da düzenlenen Atatürk Günü spor müsabakalarını anlattı. Sözlerine şöyle devam etti: 'Atatürk Günü'nün tüm Türk gençliğine maledilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında her yıl yapılmasını teklif ediyoruz.' Bu konuşma alkişlarla karşılandı. Konu Atatürk'e açıldı. Ulu önderin de onayıyla 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı kutlanmaya baslandı.
Kara Kartallar Ünvanı nereden geldi?
1932-33 sezonunda İstanbul Amatör Ligi'nin bitmesine bir hafta kalmıştı. Son maç Beşiktai ile Fenerbahçe arasındaydı. Bu maç şampiyonu belirleyecekti. Fenerbahçe Beşiktaş'tan iki puan öndeydi. Dolayısı ile bir beraberlik Fenerbahçe'yi sampiyon yapmaya yetecekti. Beşiktaş ise mutlaka kazanmalıydı.
Futbolu Beşiktaş'a getiren Şeref Bey son zamanlarda yakalanmış olduğu hastalığın neticesinde her geçen gün eriyip gidiyordu. Ancak Şeref Bey'in ömrü o önemli maçı görmeye yetmedi. Bedeni hastalıga daha fazla dayanamayan Şeref Bey genç yaşta hayata veda etti. Maçtan bir gün önce de toprağa verildi.
Tarih 16 Haziran 1933'dü. Final maçı oynananacak ve de sonunda ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Sahaya çıkmadan önce Beşiktaş soyunma odasında herkesin Şeref Bey'in ölümü nedeni ile büyük bir üzüntü içinde olduğu görülüyordu. O sırada Hakkı (Yeten) sessizliği bozarak arkadaşlarına kendilerine gelmelerini söyledi. Eger Şeref Bey hayatta olsaydı onun kendilerinden tek isteyeceğinin bu maçı kazanmaları olacağını hatırlattı. Bunun üzerine Beşiktaş'lı futbolcular Şeref Bey'e layık olacak bir oyun ortaya koymak üzere and içerek sahaya cıktılar. Beşiktaş tarihinde ilk kez sahaya bu maçta simsiyah formalarla çıkmıştı. O matemin simgesiydi. Şeref Bey'in kaybedilişinin acısını yansıtıyordu.
Maç basladı. Fenerbahçe defansta kalıyor, bir puan için oynuyordu. Beşiktaş ise atak üstüne atak geliştiriyor ve gol atmak için yükleniyordu. Oyunun 24'üncü dakikasıydı. Nazım'ın Fenerbahçe filelerine gönderdiği top tüm Besiktas'lıları ayağa kaldırmıstı. Ancak hakem golü geçersiz saydı. Oyunun büyük bölümü Fenerbahçe yarı alanında ve kalesi önünde oynandı. Ancak gol olmadı ve maç basladığı gibi 0-0 bitti. Bu sonuçla Fenerbahçe şampiyonluğa uzanmıştı. Maçtan sonra konuşanlar ligi ikinci sırada bitirmesine rağmen Beşiktaş'ı öve öve bitiremiyorlardi.
- Ne takımdı öyle!
- 90 dakika içinde tam 66 kez akın yaptılar!
- Kartallar gibi saldırdılar.
- Evet. Aynen kara kartallar gibi...
Işte o siyah formalardan ve müthiş futboldan sonra Beşiktaş şampiyonluğa ulaşamamıştı ama büyük bir ünvan kazanmıştı: KARA KARTALLAR.
ŞEREF KÜNYESI
ADI: Beşiktaş Jimnastik Kulübü
KURULUŞU: 1903 Yılı Mart ayı
KURUCULARI: Hüseyin Bereket, Memet Şamil, Ahmet Fetgeri (Aşeni) , Mehmet Ali Fetgeri (Aşe- ni) , Nazim Nazif (Ander) , Tayyareci Fethi Bey, Behçet Bey, Haydar Bey, Şevket Cenani, Mahmud Naci Bey, Cami Baykurt, Kenan Bey, Fuat Balkan, Şerafettin Bey
KURULDUGU YER: Şeyhülharem Osmanpaşa'nm Beşiktaş Serencebey yokuşundaki Konağı
ILK RENKLER: Kırmızı-Beyaz (Sonra Siyah-Beyaz)
ILK BAŞKAN: Mehmet Şamil Bey
ILK SPORLAR: Jimnastik, Halter, Eskrim, Boks, Güreş, Paralel
ILK ŞAMPİYONLUK: Jimnastik (1911)
FUTBOL ŞUBESI KURULUŞU: 1911
FUTBOLDA İLK ŞAMPİYONLUK: 1919 Türk îdman Birinci Ligi
FUTBOLDA ILK RESMI ŞAMPIYONLUK: 1923-24 îstanbul Ligi
YAPILAN SPORLAR: Jimnastik, Halter, Eskrim, Güreş, Atletizm, Futbol, Voleybol, Hentbol, Basketbol, Yüzme, Bisiklet, Boks, Yelken
BEŞİKTAŞ'IN ILK IDARE HEYETI:
Muhittin Bey: Beyoglu Mutasarrifi - Reis
Mazhar Kazanci Bey: Jimnastik ögretmeni
Cami Bey: Fizan Mebusu
Refik Bey: Yüzbasi
Fuat Balkan Bey: Eskrim ögretmeni
Mehmet Ali Fetgeri Bey: Jimnastik ögretmeni
Behçet Bey: Güresçi
1910 yilinda Fizan Mebusu Cami Bey, Beyoglu Mutasarrifi Muhittin Bey, Muallim Mazhar Kazanci, Fuat Balkan ve Mehmet Fetgeri'nin tesebbüsü ile kulüp Fuat Beyin evinin alt katindaki yerden Akaretler'de, sonradan Sulh Mahkemesi olan 49 numarali binaya tasinmistir. BilAhere bu bina da küçük geldigi için yine Akaretler'de 84 numarali binaya naklediliyor.
Bu binanin arkasindaki arsayi tesfiye edip orasini basta futbol olmak üzere her türlü sporun yapilmasina müsait duruma getirdikten sonra sahanin açilis merasiminde Serasker Riza Pasazade Sükrü Pasa'nin (Paris Basin Atasesi) baskanligi altinda:
Haci Ahmet Pasa: Enver Pasa'nin Babasi
Ziyaeddin Kara Mürsel: Hazinci Hassa Müdürü
Sevket Cenani: üçüncü Daire-I Belediye Reisi
Mazhar Kazanci: Jimnastik ögretmeni - Yüzbasi
Fuat Balkan: Eskrim ögretmeni - Subay
Ahmet Fetgeri: Güres ve Halter ögretmeni - Deniz Subayi
Mehmet Ali Fetgeri: Barfiks ögretmeni
Beylerden kurulu bir idare heyeti teskil edilmistir.
Daha sonra Sehzade ömer Hilmi Efendi'nin himayesiyle bir çok mebus fahri aza olarak kulübe kazandirilmislardir.
1912 (1328) Balkan Harbi'nin çikisi Beşiktaş Kulübünü adeta felce ugratmis, yöneticilerin çogu vatan müdafaasina kostugu için bütün subelerde faaliyetler durmustur. Balkan Harbi'nin devami sirasinda 84 numarali binanin kirasini ödeyemeyince kulüp bu yeri terketmeye mecbur oldu. Kulüp esyalari ve kupalari sahanin kenarinda tek katli binaya nakledildi. Harpten sonra Fuat Bey dönünce Akaretler'deki 33 numarali bina kiralanarak tekrar faaliyete basladi.
Umumi Harp baslayinca erkan, muhtelif cephelerde silah basina kostu. Bina ve esyalar tekrar elden çikti. Harbin üçüncü senesinde dogru Fuat Bey Trakya'dan geri döndü. Ora halkinin kulüp için verdigi 2000 lirayi da beraberinde getirdi.
Umumi Harbin nihayete ermesine kadar köy içindeki Rum Mektebi'nin genis salonu 20 lira karsiliginda Rum Vakif Heyeti'nden kiralanarak kulüp esyalari buraya nakledildi. Burasi muntazam bir jimnastik salonu haline getirildi.
Harp sonrasinda Istanbul'un ItilAf Devletleri tarafindan isgalinden cesaret alan Rumlar, kulübü isgal edince kurtarilabilen spor malzemeleri Akaretler'deki 52 numarali dükkanda muhafaza altina alindi.
1919 yilinda Birinci Dünya Savasi'na katilan sporcu ve yöneticiler terhis olup Istanbul'a döndüler. Bu arada Ahmet Serafettin Bey bazi kulüplerle temas edip anlasma temin ederek Türk Idman Birligi adi altinda bir futbol ligi kurulmasini temin etmistir.
Rumelideki tarihi görevini ifa eden Fuat Balkan Bey de gizlice Istanbul'a geldigi bir dönemde, Akaretler'deki büyük dükkanlardan 66 numarali dükkani kiralayarak burasinin kulüp lokali olmasini sagladi.
Milli Mücadele nihayetinde de eski Beşiktaş Karakolu karsisindaki metruk Mektep Binasinda kurulan Halk Partisi Merkezinin birinci katina geçilmis ve burasi kulüp çalisma salonu haline getirilip, bütün kulüp malzemeleri toplanarak sportif faaliyetlere artik burada devam edilmistir.
Milli zaferi müteakip kulüp erkAni tekrar toplandi. Azanin müsterek ve fiili çalismalari ile saha bostan olmaktan kurtarildi ve 90 No'lu binanin temelleri atildi. Her sene biraz daha gelistirilerek salon, odalar, dus, sahne gibi kisimlar da yapilarak 1930 senesi Agustos ayinda kulübün öz mali olarak törenle açildi.
RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ
Bugüne kadar muhtelif zaman içinde ve çesitli yayinlarda çikan Beşiktaş Tarihi, kuruculari ve alinan neticelerinde birbirine uymayan yazilar yayinlanmistir.
Bu nedenle, Beşiktaş'a gönülden bagli Divan Kurulu üyelerinin bu konuya el atmasi Beşiktaş Tarihini gündeme getirmistir. Bu münasebetle Divan Kurulunda alinan bir kararla olusturulan Beşiktaş Tarih Komitesi bir seneye yakin bir zamandan beri yaptigi arastirmalardan sonra elde ettigi bilgilerle vesikalara dayanarak bu düzeltmeyi meydana getirmistir.
Bu arastirmalarda tespit edildigi üzere Mesrutiyet 'in ilanindan evvel Beşiktaş 1903'ten, Galatasaray 1905'ten, Fenerbahçe 1907'den itibaren sportif faaliyetlere baslamis, fakat bu faaliyetler bir süre gayri resmi olarak devam etmistir.
Mesrutiyet 'in ilAnindan sonra yürürlüge giren Cemiyetler (Dernekler) Kanunu ile spor kulüplerinin resmi hüviyet aldiklari görülmektedir.
BEŞİKTAŞ'IN KURULUSU:
BEŞİKTAŞ 1319 yilinda (1903) Beşiktaş'ta Serencebey Mahallesinde, o zamanin Medine Muhafizi olan Osman Pasanin konaginda, Osman Pasanin ogullari Mehmet Samil, Hüseyin Bereket ile Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif (Ander) , Haydar, Cemil, Fehmi (Tayyareci) , Sevket beyler ve arkadaslari tarafindan BEREKET JIMLASTIK KULÜBÜ adi altinda kurulmustur.
Beşiktaş 1909 yilina kadar Osman Pasanin konaginin bahçesinde ve selamlik kisminda barfiks, paralel, güres, halter, aletsiz ve aletli jimnastik sporlari ile mesgul olmustur.
Istibdat devri dolayisiyla kulübün faaliyetleri gizli olarak ve saray mensuplarinin özel müsamahasi ile yapilmistir.
1908 senesinde Mesrutiyet ilan edilmis ve sportif hareketler serbestlige dogru ilk adimini atmistir.
O tarihte Edirne Harp Okulu Eskrim Muallimi (ögretmeni) olan Fuat Balkan ve Jimnastik ögretmeni Mazhar Kazanci Beyler 31 Mart 1909'dan sonra Rumeli'den HarekAt Ordusu ile Istanbul'a gelmisler ve buradaki arkadaslari Eskrim ögretmeni Refik ve Serafettin Beylerle Fuat Beyin Beşiktaş Ihlamur yolundaki evi altinda eskiden jandarma karakolu iken sonradan garaj olan yer ve önündeki arsada barfiks, paralel, halter, güres ve eskrim sporlari ile mesgul olmaya baslamislardir.
O zaman Beyoglu Mutasarrifi olan Muhittin Bey, bu sporculari kulüp kurmaga tesvik ediyor. Bir aralik Fuat Bey, önce Mehmet Ali Fetgeri, birkaç gün sonra da Ahmet Fetgeri Beylerle konusuyor. Muhittin Bey'in kulüp kurma teklifini ve tesvikini degerlendiriyorlar.
Beşiktaş'in Serencebeyle Ihlamur Yolu semtlerindeki iki sporcu toplulugu 1325 (1909) yilinda birlesip kulüp adini BEŞİKTAŞ OSMANLI JIMLASTIK KULÜBÜ olarak degistiriyorlar.
Beşiktaş Ihlamur Yolunda, daha önce jandarma karakolu olan Fuat beyin evinin altindaki yeri kulüp merkezi yapiyorlar. O yerde ve önündeki arsada barfiks, paralel, güres ve eskrim sporlarina devam ediyorlar.
Hürriyetin ilAnindan sonra nesrolunan Cemiyetler Kanununa göre, Kulübün resmen tescili için 1326 (1910) yilinda Beyoglu Mutasarrifligina bir dilekçe ile müracaat ediliyor. Mutasarrifliktan 185 sayi ve 13 Kanunisani (Ocak) 01 - 1910 tarihli tescil belgesini aliyorlar. Beşiktaş Kulübü, alinan bu ilmühaber ile resmi hüviyetini kazanmis oluyor.
BILAL OGLU MATBAASI
Sayi: 185
CEMIYETIN üNVANI: BEŞİKTAŞ OSMANLI JİMNASTIK KULUBü
KURULUS MAKSADI: BEDEN EGITIM TEDRISI IçIN
IDARE MERKEZI: BEŞİKTAŞ IHLAMUR CADDESINDE EVVELCE
JANDARMA KARAKOLU IKEN TAHLIYE OLUNAN MAHAL.
SUBELERI: YOKTUR
KURULUS TARIHI: 3 KANUNISANI 1326
BILADE üNVAN VE MAKSAT TESISI VE MERKEZIYLE HEYET-I IDARESI MUHARRER OLAN Beşiktaş OSMANLI JIMNASTIK KULUBü NAM CEMIYETIN NIZAMNAMESI TEVDI EDILMIS OLDUGUNDAN MUKABILINDE ISBU ILMüHABER VERILMISTIR.
13 KANUNISANI 1326
IMZA MüHüR
Bu tescil belgesinde:
Kulüp merkezi 'Beşiktaş'ta Ihlamur Caddesinde, evvelce Jandarma Karakolu iken tahliye olunan Mahal' olarak kayitlidir.
Bu binada Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey, Mazhar Kazanci Bey, Mehmet Fetgeri Bey, Refik Bey, Serafettin Bey, Hattat Sevket Bey, M.Sami Bey, Vasfi Seyfi Bey, Atlet Rüstü Bey, Sevki Bey, Kamel Ismail Bey, Hakki CelAl Bey, Faik Beyler,halter, güres, eskrim ve muhtelif jimnastik sporlari ile mesgul olmuslardir.
Fanatik Galatasaraylı hakem.
Hemşehrim; Gönenli; Fanatik derecede Fenerbahçeli hakem; Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Başkanı.
GÖNEN'İN İKLİMİ:
Gönen, Marmara Denizinin olumlu etkisi altındadır. Marmara ‘nın etkisinin bütün ova üzerinde sürmesinin nedeni denizden buraya kadar doğal bir engelin bulunmamasıdır. Bu nedenle ılıman, yazları sıcak, kışları yağışlı yumuşak Akdeniz iklimi özelliği görülür. Bu özelliğin unsuru olan makilerin şeh-rin kuzeyindeki varlığı da bu durumu açıklayan bir örnektir. Ancak belirli ve kararlı bir iklimi olduğu tam olarak söylemek imkanı yoktur. Bu iklim özelliği çevresindeki yüksekçe yerlerde nispi karasallığa dönüşmektedir.
Gönen ‘de yıllık sıcaklık ortalaması 14 santigrat derece gibi bir değer göstermektedir. Yağış or-talamasının 600-700 mililitre civarında olması ve en soğuk ay ortalamasının 9 santigrat derecenin al-tına inmemesinin de yerleşme üzerine burada olumlu etkiler yaptığı muhakkaktır.