sıcacık gülüşlerini bir uçurtmanın kuyruğuna bağlayıp, tee yükseklere yollayan bir çocuğun sevincini de benimserim.. içinin nehirleri yokuşa doğru akarken, kıyametin kopmasını isteyen de benim.. ey hayat.. sensin, gergedanla acı biberin benzerliğindeki güzelliği bana öğreten.. sen değilmisin, tüm paradoxlarınla, bana ‘’kısasa kısas ‘’ gerekir dedirten..
renkli rüyalar otelinde, en çok da turuncu-mor rüyalar görerek.. hoş bir ter içinde uyanarak :) uyanınca biterdi gece, belki de bu yüzdendi uyanmak istemeyişimiz, aman sabahlar olmasın diyişimiz:P
o ustam kii zihinlere ışık, kalplerdeki ferahlık.. okyanusta dalga, karanlıkta turkuaz.. karizmatik bir kişilik, beyaz bir yürek, ufku geniş bir şair.. ya ben mi? çırağıyım işte :) ağladığını düşünmüyorum, çayının buharı kaçmıştır gözlerine :)
dünya Pİ Gününü kutlarım :) kadim mısırlı kardeşlerimizin önünde de saygıyla eğilirim. onlar olmasaydı kutlamam gereken bir ‘’özel gününü daha ‘’ akıl edemeyecek ve senin deyiminle FARKLI ODUNLUĞUM bir kere daha tescil edilecekti :)))) farklılıktan, yapılmayanı yapmak anlamını çıkarmak kolaycılık olur:P oysa farklılık, dokunduğu ruhta farkındalık oluşturabilmektir :)))
kim bu kendi köşesinde ‘’duraduran ‘’ hancı.. ya ruhundaki konar göçer yolcu kim.. nedir bu sukunetten sıyrılıp isyanlara varmalar.. çılgınlığın zirvesi gibi hissediyorum..ama buna rağmen hassas bir terazi gibi dengeli.. sukunet biraz yükselse, isyan biraz düşse bilinçlilik ve farkındalık çaresizliğe dönüşecek gibi sanki.. yağdırdığın ‘‘ince yağmurlar ‘’ denizlere ve toprağa düşüyor.. baharların cemresimisin ne.. yahut güz güllerini için için ısıtan güneşmisin acep :)
İnsan ruhunu harcıyorlar
Delik deşik ten kafesleri
Emanetten anlamıyorlar
Gitti gidiyor pazarında can hevesleri
mihri mah..
çayı bardakta uykusu gelesice :)
beklentilerin boşuna..gemim buzdağına çarpmadı, hep yol alıyorum pupa yelken :))
sıcacık gülüşlerini bir uçurtmanın kuyruğuna bağlayıp, tee yükseklere yollayan bir çocuğun sevincini de benimserim..
içinin nehirleri yokuşa doğru akarken, kıyametin kopmasını isteyen de benim..
ey hayat.. sensin, gergedanla acı biberin benzerliğindeki güzelliği bana öğreten..
sen değilmisin, tüm paradoxlarınla, bana ‘’kısasa kısas ‘’ gerekir dedirten..
renkli rüyalar otelinde, en çok da turuncu-mor rüyalar görerek..
hoş bir ter içinde uyanarak :)
uyanınca biterdi gece, belki de bu yüzdendi uyanmak istemeyişimiz, aman sabahlar olmasın diyişimiz:P
o ustam kii zihinlere ışık, kalplerdeki ferahlık..
okyanusta dalga, karanlıkta turkuaz.. karizmatik bir kişilik, beyaz bir yürek, ufku geniş bir şair..
ya ben mi? çırağıyım işte :)
ağladığını düşünmüyorum, çayının buharı kaçmıştır gözlerine :)
dünya Pİ Gününü kutlarım :)
kadim mısırlı kardeşlerimizin önünde de saygıyla eğilirim. onlar olmasaydı kutlamam gereken bir ‘’özel gününü daha ‘’ akıl edemeyecek ve senin deyiminle FARKLI ODUNLUĞUM bir kere daha tescil edilecekti :))))
farklılıktan, yapılmayanı yapmak anlamını çıkarmak kolaycılık olur:P
oysa farklılık, dokunduğu ruhta farkındalık oluşturabilmektir :)))
Edip Akbayram - Bir tek seni sevdim gerisi yalan
sen hep söyle usta.. dol ruhumuza ruhumuza..
he bu günler uygundur, böyle şarkılar dinlemeye..
dinleriz :)
kim bu kendi köşesinde ‘’duraduran ‘’ hancı.. ya ruhundaki konar göçer yolcu kim..
nedir bu sukunetten sıyrılıp isyanlara varmalar..
çılgınlığın zirvesi gibi hissediyorum..ama buna rağmen hassas bir terazi gibi dengeli..
sukunet biraz yükselse, isyan biraz düşse bilinçlilik ve farkındalık çaresizliğe dönüşecek gibi sanki..
yağdırdığın ‘‘ince yağmurlar ‘’ denizlere ve toprağa düşüyor..
baharların cemresimisin ne.. yahut güz güllerini için için ısıtan güneşmisin acep :)
sen çayı demle.. gelirsem birlikte içeriz.
gelmezsem, hiç ‘’o yandan ‘’ olmamışımdır zaten..
sen yalnız içersin :))))))
yolcu yolunda gerek
seyyah olup yollara düşek
sen mayışık uykucu ol en iyisi
ben şehir şehir gezen mart kedisi :))))