Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • ölüm27.01.2007 - 17:07

    'Mihnet-i dünya çekilmez doğrusu bir can için'

  • o15.01.2007 - 12:07

    öyle bilezdim ben kendimi
    o beniyim ya ben o mu?

  • ölüm15.01.2007 - 12:05

    partağı aşkın balına
    bandıkça bandım bir su ver...

  • zaman15.01.2007 - 12:03

    ver şarabı aynemadan vakit iftardır bu dem
    mamur eyle bu harabı lutf-i izhardır bu dem
    .........

  • hızını alamamak24.12.2006 - 09:36

    -a kurbağa
    -vıck

  • övmek24.12.2006 - 09:35

    kişiyi yüzüne övmek kör testere ile kesmek gibidir der efendimiz

  • kalp24.12.2006 - 09:27

    Ağlarım ağlatamam...
    Hissederim söyleyemem...
    Dili bağlı kalbimin,
    Bundan pek bizarım...
    ............
    Ey kalbimin dili çözül artık......
    Dök içindekileri........
    Bende bileyim....
    Fakat hey hattt! Ses yok.

  • kebikeç24.12.2006 - 09:25

    El yazması kitapları güvelerden korumak için üzerine yazılan ve tılsımlı olduğuna inanılan kelime.
    __ Kitapların genellikle ilk sayfalarına 'kebikec' 'ya kebikec' ' ya hafız ya kebikec' gibi ibareler le yazılan kelimenin, süryanice de haşeratı yok etmekle görevli bir meleğin veya kitap kurtları şeyhinin adı olduğu ve üzerine yazıldığı kitaba haşeratın o melekten kortuğu veya şeyhlerini adına saygı duyduğu için zarar vermediği rivayet edilir. Başka bir rivayete göre ise yine kitap kurtlarını etkileyen tılsımlı bir söz veya duadır.
    eski el yazması eserlerin ilk sayfalarında kitapları güvelerden korumak için zehirli mürekkeple ya kebikeç yazılıdır.

  • huzur24.12.2006 - 09:20

    Sahi neydi huzur! ...
    “Eeeey rabbim ben de geldim şükürler olsun sonunda” diye bilmek belki de en son noktası….

    Peki ya ben?

    Gecenin bir vakti kalkarak ıslatmıyorsam da seccademi

    Sevgilinin adı anıldığında arkadaşlarının yaptığı gibi kalbim yerinden fırlayacak gibi olduğundan sağ elimle bastıramıyorsam bütün gücümle yüreğimi kardeşim dediği halde bana,

    “Ben acele etim kışta geldim sizler baharda geleceksiniz” denildiği halde baharda yaşarken bir çiçek derememenin, bir çiçek olamamanın ızdırabını yeterince yaşayamasam da,

    Kararan kalbimin kirini göz yaşlarımla yıkayamasam da,

    Günde beş vakit çağırılışımda talime giden bir asker coşkusuyla değil de işine giden bir memur alışkanlığı ile cevap veriyorsam çağrılarına,

    “Duanız olmasa ne ehemniyetiniz var” dediğin halde hiç bir ehemniyetim olmadığı halde üşene sıkıla ve bütün yüzsüzlüğümle yinede vuruyorsam tek taraftan açılan kapının tokmağını,

    Onun üzerine işkembeler konulduğu halde yinede sabrederken benim için, ben önüme çıkan en ufak engelde başlıyorsam da yakınmaya acaba isyan olur mu endişesini taşımadan

    …Ve o son huzur anı geldiğinde başım dik olarak söyleyemesem de “eeey rabbim ben geldim” sözünü Tıpkı o hikayede ki adam gibi götürülürken son anda baksam arkama bende ve sorduğunda kulum neden baktı diye söyleyi versem boynu bükük olarak “bana rahim diye öğretmişlerdi seni,settar diye bahsetmişlerdi”.

    İşte bu söz üzerine Yine de bütün bunlara rağmen affedip ayırır mıydın bana da bir köşe o bahçeden ve nasip eder miydin komşusu olmamı sevgilinin hiç hak etmediğim halde?

    …Evet RABBİM biliyorum…

    İşte bu yüzden birazda bu ümitle yaşaya bilmek huzur.

  • orhan pamuk19.12.2006 - 13:04

    meğer her şeyin sebebi babasının bavuluymuş