Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • neşet ertaş30.12.2004 - 02:08

    Kendi ağzından hayat hikayesi:

    bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
    kırtıllar köyünde geldin dediler
    babama muharrem, anama döne
    dediysen atayı bildin dediler

    dizinde sızıydı anamın derdi
    tokacı saz yaptı elime verdi
    yeni bitirmiştim üç ile dördü
    baban gibi sazcı oldun dediler

    o zaman babamdan öğrendim sazı
    engin gönül ile hakk’a niyazı
    o yaşımda yaktı bir ahu gözü
    mecnun gibi çölde kaldın dediler

    zalım kader devranını dönderdi
    tuttu bizi ibikli’ye gönderdi
    babam saz çalarken bana zil verdi
    oynadım meydanda köçek dediler

    anam döne ibikli’de ölünce
    tam beş tane öksüz yetim kalınca
    beşimiz de perişan olunca
    babamgile burdan göçek dediler

    yürüdü göçümüz tefleğe doğru
    bu hali görenin yanıyor bağrı
    üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
    bunlara bir ana bulun dediler

    yozgat’ın kırıksoku köyü’ne vardık
    bize ana yok mu diyerek sorduk
    adı arzu dediler bir ana bulduk
    işte bu anadır buldun dediler

    en küçük kardaşı kayıp eyledik
    onun için gizli gizli ağladık
    üstelik babamı asker eyledik
    yine öksüz yetim kaldın dediler

    zalım kader tebdilimi şaşırttı
    heybe verdi dalımıza devşirtti
    yardım etti yerköy’üne göçürttü
    biraz da burada kalın dediler

    yerköy’den kırıkkale’ye geldik
    babam saz çalarken biz çümbüş aldık
    kırşehir’e varınca kemanı çaldık
    aferin arkadaş çaldın dediler

    yarin aşkı ile arttı hep derdim
    babamı bir yere dünür gönderdim
    başlık çok istemişler haberin aldım
    istemiyor yarin seni dediler

    kırşehir’de yedi sene kalınca
    düğün düzgün hepsi bize gelince
    burada herkese yer daralınca
    ankara’ya gider yolun dediler

    ankara’da (sünnetçi) veysel usta’yı buldum
    epeyce eğleştim, evinde kaldım
    yüz lirayı verip bir yatak aldım
    etti isen böyle buldun dediler

    bir ev kiraladım münasip yerde
    kaldı kavim kardaş hep kırşehir’de
    bu aşk hançerini vurdu derinde
    çaresini bulmazsan öldün dediler

    yarin aşkı ile döndüm şaşkına
    arada içerdim yarin aşkına
    canan acımaz mı garip dostuna
    bunu da içeriye alın dediler

  • neşet ertaş30.12.2004 - 02:07

    'iç anadolu çölünde bir vaha'dır Neşet Ertaş.

  • kağıt gemi30.12.2004 - 02:00

    Ayrica:

    Stephen King'in - it - orjinal isimli romaninda yagmur kanallarinda gittigi yere kadar takip eden bir cocugun basina buyuk isler acmis origami eseridir kagit gemi.

  • kağıt gemi30.12.2004 - 02:00

    Bir Sunay Akin siiri:

    as follows:

    deniz kiyisinda
    bir martiyla konusurken goruyormus
    dostlarim beni surekli
    bir kaptanim cunku
    kagit gemilerden
    emekli

    killari uzadikca ellerimin
    unuttum kagitlardan
    nasil gemi yapildigini
    ki yasliliga uzanan
    birer iskeledir parmaklarim
    cozuldu uclarindan
    nice kagit geminin palamari

    cocuklugumun tahta atini
    bozarak yaptigim iskeleye
    kucuk bir kagit gemi
    yanasir mi dersiniz
    kazirsam ellerimdeki
    butun killari..

  • alfred hitchcock30.12.2004 - 01:06

    Ayrica ` Zehrin kalorisi yoktur ` isimli Alfred Hitchcock tarafından seçilmiş 11 polisiye öyküden oluşan 128 sayfalık bir kitap vardir.

  • alfred hitchcock30.12.2004 - 01:03

    Her filminde kadrajın kıyısından köşesinden geçmesi ile ünlü bir yönetmendir Hitchcock, ama ufak bir şaka olarak başlattığı bu gelenek sonradan bir soruna dönüşmüştür. Cünkü bir süre sonra filmi izlemeye başlayan seyirciler Hitchcock'un nerede görüneceğini yakalama hevesiyle filmi adamakıllı izleyemez hale gelmişlerdir. Ne yardan ne serden vazgecemez Hitchcock ve bu soruna çözüm olarak bir süre sonra filmlerinin hep başlarında bir yerlerde, seyircinin kaçırmayacağı bir şekilde gözükmeye özen göstermiştir.

  • tabut30.12.2004 - 00:51

    Ataol Behramoğlu; bir televizyon programında çocukluk anılarını anlatırken şiirle tanışmasının 10 yaşındayken Necip Fazıl Kısakürek'in 'Tabut' adlı şiirini okumasıyla olduğunu söylemiş.

    ` O an vücudumdan bir elektrik akımı geçti âdeta..`

  • heinz guderian29.12.2004 - 12:51

    Prusyalı bir general olan babası gibi o da genç yaşta orduya katıldı. 1908'de katıldığı kaiser'in ordusuyla 1.dünya savaşını gördü. Statik siper savaşının vahşetinden sakınmak için gelecek savaşlarda kullanılabilecek taktikler üzerine kafa yordu. Savaştan sonra motorize ikmal birimleri üzerinde çalışmaya başladı ve ilerleyen yıllarda panzer birliklerini yarattı. geliştirdiği blitzkrieg taktikleriye ve kurduğu panzer tümenleri ile büyük başarılara imza attı. Herkes ona 'hızlı heinz', panzer birliklerine ise 'Guderian'ın tankları' diyordu. 1938'de ünlü kitabı 'achtung panzer! - dikkat tank! 'ı yazdı. Aynı yıl zırhlı birlikler komutanlığı'na getirildi. 1941'de komuta ettiği 4.panzer ordusu ile moskova'ya en çok yaklaşan o oldu. hitler'in 1941 yazında ağırlık merkezinin kiev ve leningrad'a kaydırılması kararına karşı çıkarak bir an önce moskova'nın alınması gerektiğini savundu. Bu hitler'le arasının açılmasına neden oldu. Kararının doğruluğu onu koruyamadı ve 25 ekim 1941'de görevinden alındı. Durumun kötüye gittiğini gören hitler şubat 1943'te guderian'ı zırhlı birlikler genel müfettişliği'ne getirdi ve ondan panzer ordularını organize etmesini istedi. 1944'teki suikast girişiminden sonra hitler onu zeitzler'in yerine genelkurmay başkanı yaptı. Guderian'ın çabaları savaşın kötü gidişini değiştirmeye yetmedi, herşey için çok geçti. 21 mart 1945'e kadar görevinde kaldı. Guderian büyük bir askeri dehaya sahipti, askerlerini iyi tanıyor, onlardan ne isteyebileceğini biliyordu. Teknik konulardaki bilgisi engindi, cephede mükemmel bir komutandı. Tarihçiler tarafından nazi almanyası'nın en büyük komutanı olarak kabul edilir.

  • harakiri29.12.2004 - 12:48

    kelime anlamı = karın kesmek
    hara: karın - kiri: kesmek

    Japon intihar tarzi. Karin bolgesine kesici bir alet sokup onu dondurerek bagirsak desme olayi.
    Bu tür intiharlar insanlarda sadece japon'larda hayvanlarda ise sadece akreplere ozeldir.

  • echelon29.12.2004 - 12:44

    Resmi olarak dogrulanmis bir casusluk agidir..

    Echelon butun telefon konusmalarini ve e-mail transferini izler ama bunlari database'e kaydetmez. Anahtar kelimeleri arar bulursa telefonu izlemeye alir. Amerika, ingiltere, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkelerdeki Amerikan üstlerinde bulunan ve çeşitli haberleşme kanallarını dinlemeye yaradığı iddia edilen balon biçimindeki cihazlardan ibaret sistem. Avrupalılar, bu sistem ile Amerikalıların kendi ticaret sırlarını çalmaya çalıştıklarını iddia etmektedirler, Amerika ise bu iddiaları reddetmektedir