Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • arı kovanı25.01.2006 - 14:34

    Mükemmel bir roman. Yazın tarihinde eşi yok. 348 karakter 51' i gerçek.
    Yazarın dili o kadar güzelki hayretle bu karakter kovanında ki 348 arıyı okurken hatırınızda tutabildiğinizi hayretle farkediyorsunuz.

  • yasak25.01.2006 - 14:28

    yasssak hemşerim yasssak!

  • mahlas25.01.2006 - 13:40

    Takma ad. Mahlası iyi olan güzel olan dost olan bazen sırf o okusun diye yazdığım iyi ki var olan.

  • hiç25.01.2006 - 10:19

    nedir bu halin? Hiç diyeceksin hiç. Koca bir hiç. Hiç miydi acaba? İçinde kaybolduğum acaba sadece bir hiç miydi?

  • yok25.01.2006 - 10:10

    Uğruna savaştığın, çalıştığın, didindiğin, varlığıyla varolduğunu sandığın, coşkuyla kucaklamak için her daim ayakta kaldığın, göğüs gerdiğin, on verip bir aldın mı yerden kesildiğin, uğrunda ömür harcadığın her ne ise o ya 'yoksa'?

  • baştan çıkarmak24.01.2006 - 17:14

    Baştan çıkarıcılığa karşı direniriz direnmesine de, ya bir daha olmazsa.

    Woody Alllen
    ))))))))))))

  • virginia woolf24.01.2006 - 17:12

    ' Kadınlar, yüzyıllardır erkeğin aslının iki katı görünmesine yarayan birer mercek görevi görmüştür' diyen kadın yazar.

  • kıskançlık24.01.2006 - 17:07

    Bi kadında bir kadının etinde, erkeğin cayılmaz bir hak durumuna getirdiği o anlamsız ve oburca kendine mal etme hırsı bu eski içgüdü yoktur. Bilinmedik yıllardan beridir paylaşmaktadır kadın.
    Biz erkeklerin geçmişini oluşturan şey karanlık geçmişimizdir. Bizler daha doğarken yaşlıydık. Kıskançlık bir kadında onurunun kırılmasıdır ancak. Erkekteki kıskançlıksa işlek acı gibi derin, maddesel acı gibi sürekli bir işkencedir.

    ANOTOLE FRANCE

  • acımak24.01.2006 - 15:44

    Acımak iki çeşittir. Birincisi kalbin sabırsızlığından doğar; bir başkasının acı çektiğini görmenin verdiği büyük üzüntüden elinden geldiğince kurtulmak ister. merhametin böylesi acıyı paylaşmaz, başkasınn acısından kendini uzaklaştırma çabasıdır yalnızca.
    Acımanın ikincisi - yalnızca bunun değeri vardır- dutgudan uzak ama yaratıcı olan, neyi istediğini bilir. Sabırla ve acıyı paylaşarak gücünü de ötesinde direnir.

    Stefan Zweig

  • kierkegaard24.01.2006 - 15:14

    Herkesin maskesini çıkarıp atmak zorunda kalacağı bir gece yarısı vaktinin geleceğini bilmiyormusun?
    Hayatın her zaman kendisiyle alay ettireceğini mi sanıyorsun?
    Bundan kaçmak için gece yarısından biraz önce sıvışabileceğini mi zannediyorsun?
    Yoksa ondan dehşete kapılmıyormusun?
    Gerçek hayatta insanlar gördüm, öylesine uzun zamandır insanları kandırmışlardı ki en sonunda gerçek mizaçları ortaya çıkmaz olmuş; saklambaç oynayan insanlar gördüm o kadar uzun zaman
    oynamışlar ki en sonunda delirip o ana kadar gururla sakladıkları gizli düşüncelerini iğrenç bir şekilde başkalarının gözünün içine sokmuşlardı.
    Peki sonunda mizacının bir çokluğa dönüşmesinden, açıkçası çok sayıda olmaktan, o mutsuz şeytaniler gibi bir lejyon oluşturmaktan ve bu şekilde bir insanda bulunan en içteki, en kutsal şeyi, kişiliğin birleştirici gücünü kaybetmiş olmaktan daha korkutucu bir şey düşünebiliyormusun?
    Doğrusu, ciddi olduğu kadar dehşet verici olan o şeyle dalga geçmemelisin.

    Sören Kierkegaard