Kalem arayınca Civan, Kâğıdı bulmuş yoldaşı Yazıyı yapmışlar zaman, Kelâm olmuş ocak başı. İlham gelmiş söyler Civan, Hitap yapılmış yoldaşı Şiiri yapınca Vatan, Şair olmuş vatandaşı.
Beyinler ki ne sandı? Nefesi yârken yürek... Çarşı-karşı bir an'dı, Hayâller varken mercek. Fikirlerle ne yandı? Âşıktan başka erek... Akıllarda ne kaldı? Aşktan başka bir gerçek.
Günaydın güzel sözlü, doğru yürekli insan...davetine katılan herkese günaydın.
Geçen günler... Neler öğrendim, biliyor musun? Bizim Kent'e taşınmış O,...kim! Biliyor musun? Hani, sırma saçlın...yosun gözlün...düşün! Gitsin biraz mazilere gönlün......Hatırladın mı? İşte..."O," buralardaymış. Hep o Büyük Park'a gidermiş Hani, "Gözlerine bakıp da Şiirler okurdum," dediğin!
Evini öğrendim, ziyaretine gittim. Biliyor musun? "O", dün...öldü dediler! Son nefesinde hep seni sayıklamış. Yaşarken Tanrı'ya hep şöyle yalvarırmış... "Bu dünyada kısmet olmadı... Öbür dünyada kısmet eyle Rabbim!" dermiş. Öldüğünde ise sımsıkı tuttuğu... Bir kağıt varmış elinde.; Bana gösterdiler, okumaktan yazıları silinmiş... ...Bir şiir yaprağı......... Sadece zorla okunuyordu başlığı "SENİNLE ÖLECEGİM."
Merhaba, her şey gönlünüzce olsun, kolay gelsin, saygılar.
Gündüzler... Ne kadar lânetlenmişse Nefeslerde.........; Seslerin feryatları... Gecelere inleyerek sarkar! Mağaralardaki sarkıt'lardan.... Eriyerek damlayanlardır o yaşlı yorum.
Ya sen de gitme kal, Benim olduğum yerde ol vatanım... Ya beni de götür! Senin gittiğin o yere vatandaş.! Gitmek gerek bazen can kelimelerin peşinden karar Son cümlelerin şehit düştüğü o "Milli" yere kadar.
Şeytanlar, cinler, periler,
Dünyada "yük olanlar"....kendini gizler;
Etler, kemikler, nefesler,
Hayatın yükünü hep insanlar çeker.
Kalem arayınca Civan, Kâğıdı bulmuş yoldaşı
Yazıyı yapmışlar zaman, Kelâm olmuş ocak başı.
İlham gelmiş söyler Civan, Hitap yapılmış yoldaşı
Şiiri yapınca Vatan, Şair olmuş vatandaşı.
Beyinler ki ne sandı? Nefesi yârken yürek...
Çarşı-karşı bir an'dı, Hayâller varken mercek.
Fikirlerle ne yandı? Âşıktan başka erek...
Akıllarda ne kaldı? Aşktan başka bir gerçek.
Cengini affetmek her zamana sığmaz
Rengini affetmek bir nefese sığmaz.
Dengini affetmek her yüreğe sığmaz
Kendini affetmek bir ömüre sığmaz.
Günaydın güzel sözlü, doğru yürekli insan...davetine katılan herkese günaydın.
Geçen günler...
Neler öğrendim, biliyor musun?
Bizim Kent'e taşınmış
O,...kim! Biliyor musun?
Hani, sırma saçlın...yosun gözlün...düşün!
Gitsin biraz mazilere gönlün......Hatırladın mı?
İşte..."O," buralardaymış.
Hep o Büyük Park'a gidermiş
Hani, "Gözlerine bakıp da Şiirler okurdum," dediğin!
Evini öğrendim, ziyaretine gittim.
Biliyor musun? "O", dün...öldü dediler!
Son nefesinde hep seni sayıklamış.
Yaşarken Tanrı'ya hep şöyle yalvarırmış...
"Bu dünyada kısmet olmadı...
Öbür dünyada kısmet eyle Rabbim!" dermiş.
Öldüğünde ise sımsıkı tuttuğu...
Bir kağıt varmış elinde.;
Bana gösterdiler, okumaktan yazıları silinmiş...
...Bir şiir yaprağı.........
Sadece zorla okunuyordu başlığı
"SENİNLE ÖLECEGİM."
Günaydın, her şey gönlünüzce olsun, sevgiler, saygılar.
Alnımızdır O Ağlama Duvarı
Öncesi de, sonrası da,
Tarih yüklü sonsuz ferman.
Hiç yıkılmayan tek...
"Ağlama duvarı" var hep ZAMAN.
Hayırlı geceler sn Sahra Tekin hanımefendi...her şey gönlünüzce olsun, sabah ola hayır ola.
Günaydın can'lar...her şey gönlünüzce olsun...sevgiler, saygılar...
Âşık gerçeğin ruhu
Başını toparlayıp
"Artı" giden fikirdir...
Yaşını topallayıp
"Eksi" kalansa akıl.
Cânân kadar
Can verilir nefese...
Âleminde
Üç kişilik resim'iz.
Mânâ akar
"O" seçilir ezelden...
Her cümlede
"Sen" ve "ben" bir takibiz.
Aşkı yakar
"Sen" sevilir dünyada...
Yeryüzünde
"Ben" ve "o" hep rakibiz.
Âşık yanar
"Ben" geçilir rüyâdan...
Gökyüzünde
"O" ve "sen" finaliyiz.
Aşkını vira edip
Göğe çıkan mânâdır...
Taşını kiralayıp
Yerde kalansa yorum.
Merhaba, her şey gönlünüzce olsun, kolay gelsin, saygılar.
Gündüzler...
Ne kadar lânetlenmişse
Nefeslerde.........;
Seslerin feryatları...
Gecelere inleyerek sarkar!
Mağaralardaki sarkıt'lardan....
Eriyerek damlayanlardır o yaşlı yorum.
Ya sen de gitme kal, Benim olduğum yerde ol vatanım...
Ya beni de götür! Senin gittiğin o yere vatandaş.!
Gitmek gerek bazen can kelimelerin peşinden karar
Son cümlelerin şehit düştüğü o "Milli" yere kadar.
herkese hayırlı akşamlar