Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • göz04.01.2005 - 08:37

    SENI SEVIYORUM! diyen dillere degil...Senin için AGLAYAN GÖZLERE inan

  • şey03.01.2005 - 21:46

    Şey, Tek başına HİÇ BİR ANLAM ifade etmeyen fakat cümle içinde HER ANLAMA gelen bir ŞEY dir

  • ahmet kaya02.01.2005 - 02:04

    Sesi ve müziği güzel hepsi okadar. Karater olarak zayıf bir kişilik

  • gözler02.01.2005 - 02:01

    Gözler yalan söylemez. Sen sus gözlerin konuşsun diyenler boşuna konuşmamışlar dimi :))

  • gece30.12.2004 - 21:03

    Daha kaç geceler böyle sessiz, böyle sensiz
    yaşayacağım? Bilmiyor musun ki ey yar, beni ne çok
    mahvediyor uzaklığın, ne çok bölüyor kalbimi kalbin...


    Bir gece daha başlıyor... Önümde upuzun yaşayacağım
    bir gecem, bir karanlığım daha var. Saatlere,
    saniyelere gireceğin; damarımdaki kanıma kadar
    işleyeceğin bir gecem daha başlıyor... Bir gecem, bir
    sevdam daha başlıyor ama yazık ki gözyaşları ma giren
    olmayacaksın yinede.

    Beni artık acılarımla baş başa bıraktı ağlamalarım.
    Gözyaşlarım bile beni terketti.Sen geldiğinden, sen
    olduğundan beri tüm herşey beni terketti. Ben de
    tükettim onları zaten. Evet artık geceleri
    uyuyamıyorum. Karanlıklar başlar başlamaz başlıyor
    kalbimin aglamaları.Önceleri onları dinlemeye, onlara
    ses vermeye çalışıyordum. Farketmiyormuşum gibi
    davranıyordum. Sırf o
    karanlık geceyle yüz yüze gelmemek için.

    Biliyordum o yalnızlığı yaşamam gerekiyordu. Bir insan
    arıyordum yanımda, geceyi bana unutturacak.

    Onun iyi, güzel ve çirkin olması da önem taşımıyordu.
    Yeter ki olsun yanımda. Olsun ki gece üzerime üzerime
    gelmesin. Yanımda birini görüp vazgeçsin benden.Veya
    yanımda birileri olsun da unutayım istiyordum SENİ.
    Biliyordum ki geceyle yüz yüze kaldığım zaman Sevda
    dışında bir şey olmayacaktım. Sonra, sonra bu dönem de
    kayboldu. Yalnızlığı arayan, yalnızlığa özlem duyan
    oldum.O karanlık gecelerin ıssızlığına gömülmekten
    kaçamaz oldum. Çünkü onlar da seni buluyordum. Çünkü
    bana gündüzlerin veremediğini veriyordu geceler
    SENİ...
    Gündüzlerde yoktun, aydınlarda yanımda yürüyen
    değildin. Ama geceleri öyle miydi? Geceleri yüreğimde
    yürüyordun ve ben adımlarında yaşayandım. Artık
    uyuyamıyorum. Hem de hiç mi hiç Ne kadar çabalasam da
    olmuyor. Bir garip ağırlıkla kah seni bekleyerek kah
    gelmeyeceğinden emin olarak geçiriyordum saatleri.

    Seni yaşıyordum. Gecelerde yüz yüze kalıyorduk
    seninle.Gece vefalı, fedakar bir anne gibi kucağına
    alıyor beni sabaha kadar götürüyordu. Zaman
    akıyormuydu, geçiyor muydu bilen değilim. Hiçbir zaman
    da bilen olmadım. Bu yaralarla, bu kanıma işleyen aşk
    yangınlarıyla sabaha nasıl kül olmadan varabiliyordum?
    Bilmiyorum gerçekten. Yanmaktan ateş olduğum bu
    gecelerde beni tüketmeyen neydi? Sevgin mi? Beni evirip
    çevirip kora getiren söndürmeyen neydi? Bağrımdaki
    yangından neden yok olmuyordum? Beni sabaha vardıran
    geceler miydi yoksa?

    Geceler Benim gecelerim.... Senin gecelerin... Seni
    yaşadığım Geceler. Gönlümde bir derin yarasın sen! Bu
    gecelerde de çok şey istedim bir şeyler yapabilmeyi.
    Elime çoğu kez kalem kağıt alıp seni yazmayı istedim.
    Olmadı ama.Kalbim seninle öylesine doluydu ki her
    hareketim sönük kalıyordu. Ben çaresizliği kapılıp
    gidiyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Saatlerce,
    saatlerce oturup seni düşünüyordum. Kalbimde
    bastırmaya çalıştığım duygularıma ilk olarak geceleri
    yaşama hakkı veriyordum. Herkesten gizlemeye
    çalıştığım o korları gecelere çıkartıyordum sanki.
    Gecelerden saklamıyordum hiçbirşeyi. Gecelerle
    paylaşıyordum, ve geceler sarıyordu beni. Beni alıp
    sensizliğin okyanusunda boğmuyordu. Beni sensizliğin
    zirvesinde, en uç noktasında aşkın sonsuzluğuna
    götürüyordu.

    Artık bu geceleri sevmeye başlıyorum. Bana seni
    getiren geceler...Benim gecelerim onlar...Benim
    senlerim benim yalnızlıklarım, benim aşklarım
    diyebildiğim gecelerim.Evet artık uyuyamayan,
    ağlayamayan gözlerime ağlamıyorum. Gecelerimi de feda
    ediyorum sana. Gündüzlerde söyleyemediklerimi
    gecelerde haykırıyorum. Ve uçsuz bucaksız seviyorum
    seviyorum SEVİYORUM.

    Artık uyuyamıyorum, evet. Uykular haram oldu bana
    senden sonra. Hem nasıl uyuyabilirim ki? Gözlerin var
    artık gecelerimde, senin gözlerin senin karanlık
    gözlerin.. Hiç görmediğim gözlerin.... Sanıyorum ki
    artık sana yalnız ben değil, geceler de vurgun! Beni
    böylesine koynuna alışı, karanlığında bunca
    aydınlatması neden? Evet sen öyle güzel, öyle güzelsin
    ki, geceler de seni sevdi.Öyle ki sana ihanet edip de
    seni yaşamıyormuşçasına uyumaya, gözlerimi yummaya
    çalıştığım zaman hemen giriveriyorlar içime ve seni
    getiriyorlar bana. Gözlerimi öyle bir açıyorlar ki bir
    dahasına kapayamıyorum bile...

    Ve ağlayabilmeyi diliyorum bazı geceler. Bunu
    gecelerden sonsuza diliyorum. Ağlasam, doyasıya
    hıçkırırcasına ağlasam belki seni bir parçacık olsa
    unutur ve kendi içime gömülür birazcık gözlerimi
    yumabilirim diye düşünüyorum. Sabahları uykuda
    yakalayan olmaktan çıkıp, sabahları uykuda bulunan
    olmak istiyorum. Bunun için istiyorum ağlayabilmeyi.
    Sana olan özlemimi, içimde bir dağ kadar ululaşmış
    hasretini belki bir parça dindirebilirim diye
    düşünüyorum. Belki seni birazcık gömebilirim de
    yüreğime, rahatlarım diye umuyorum olmuyor.

    Ağlamaya çalışıyorum, ağlamalarım bana isyanlar
    ediyor. Geceler bana bu isteğimi vermiyor. Ne zaman
    ağlasam yalnızca ve yalnızca bir iki gözyaşı olup
    kalıyorsun gözlerimlde. Gözlerimde donan birkaç damla
    yaş oluyorsun, o yaşları da sarıyor geceler. O
    yaşlarla birlikte alıyor yanına geceler beni...
    Geceler unutmamı istemiyor seni, geceler bana ihanet
    ediyor. Geceler senden yana sevdiğim, geceler seni
    yaşamamı istiyor. Sözümü dinlemiyor....

    Güneşi özlediğim oluyor arada bir. Yeter diyorum bunca
    yıldızla arkadaş olduğum. Seni unutup da yıldızları
    gördüğüm anlar olursa tabii. Beni böyle gördükleri
    zaman anlamıyor insanlar. Nasıl böyle saatlerce
    kalabildiğimi sorup duruyorlar. Böyle tüm dünya uyku
    içindeyken benim nasıl karanlığın içinde bakışlarımı
    dayattığımın sırrını anlamıyorlar. Ve onlar
    bilmiyorlar ki içim bir kordur...Tüm dünya, tüm tabiat
    susmalarda ve uykulardadır belki ama benim yüreğimde
    gizlenmektedir tüm dünya... Ben içime tüm insanları,,,
    tüm milyarları almışım. Farkında değiller. Herkesi ve
    herşeyleri sığdırmışım içime. Bir sen sığmıyorsun, bir
    seni sığdıramıyorum kalbime, bilmiyorlar...Ve senin
    uzaklığın, ve senin gece kadar olan uzaklığın... Bana
    öyle uzak öyle yabancısın ki sevdiğim, seni senden
    istemeye korkuyorum. Geceleri bu yüzden seviyorum.
    Seni sevmeme engel olmuyor, seni bana getiriyor... ve
    seni gecenin karanlığında buluşumdandır seni
    gündüzleri istemeyişim. Evet sevdiğim bana her şeyden
    ve herkesten uzaksın. Herkesin yaşamına giriyor, her
    şeyi paylaşıyorsun insanlarla... Ama bana gelmiyorsun.
    Ama ama sitem bile etmiyorum... Sana söyleyecek söz
    bulamıyorum. Söyleyecek bir şeyler arasam ve bulsam
    biliyorum geceler alır onu elimden, dilimden de. Sana
    söyleyeceklerimin hesabını yapsam sabahlar buna izin
    vermez. Ve ben seni yaşıyorum. Olsa olsa sana BU
    SEVGİYİ YAŞA diyebilirim.Gel birlikte yaşayalım demeye
    dilim varmaz. Geceler bunu bırakmaz yanına.
    Kaybettiğim değilsin. Ben seni hiç yitirmedim. Çünkü
    içimde taşıdığımdın hep. Benden bir parça oldun sen.
    Ben kendimi yitirmediğim sürece sen de
    kaybolmayacaksın.

    Evet, seni anlamakla, seni yaşamakla, seni sevmekle
    geçirdiğim bu gecelerde, sabahladığım bu gecelerde,
    benden çok uzaklarda bulunan sana uykularında bir
    rahatlık veriyorsa sevdam, ne mutlu bana.
    Gecelerim...Sarın yaralarımı geceler demiş bir şair..
    Beni bu geceler mahvetti desem haksızlık mı ederim
    onlara. Beni sen mahvettim desem yalan olur bu. Ama
    beni bu geceler, geceleri de bana musallat eden
    sensin. Senin sevdanla başladı gecelere sevda yazmam.
    Sevda masalı okumam bundandı. Ben bu gecelerde tüm
    karanlıkları dağıtabilirim. Bana hüzünlerini, bana
    acılarını ver sevdiğim. Ver ki senin acılarını da
    ortak edeyim gecelerime. Ver ki gecelerle kavgalı
    olayım. Şimdi seni getirdikleri için onlara ses bile
    çıkarmıyorum. Sen yaşadığımsın, yaşatanımsın.
    Sevdamsın sen... Belki ben anlatamıyorum ama geceler
    bu sevdaya şahittir. Çünkü artık onlarda bu aşka ortak
    oldular. Belki benden bile çok seviyorlar seni. Ben
    seni hiç mi hiç gözlerimle bitirmek istemedim. Ve
    gecelerin içinde, gecelerle birlikte hep sevdim
    seni...VE HEP SEVECEĞİM...

    Ne kadar birlikte olamayacağımızı bilsem de Ben ve
    Gecelerim Hep seveceğiz seni...

  • sevgi30.12.2004 - 20:13

    sevgi okyanuslar kadar büyük ama hak etmeyenin alamıyacagı tadamıyacagı 1 damla kadarda önemli.sevgi karşılıksızsa ızdırap karşılıklıysa mutluluktır.herşeyden önemlisi sevgide karşılıklı ve saygılı olduğu süre içerisinde sevgidir.

  • sevmek29.12.2004 - 12:11

    KONUSAMIYORUM...


    Yalnizligin bu turlusunu hic yasamamistim ben.
    Oysa bu yalnizligin ilacinin sen oldugun biliyorum.
    Elimi uzatsam tutacagimi, kaygilarla dolu saatlerin bir anda yok
    olacagini biliyorum.
    Sandigin kadar guclu degilmisim demek ki.
    Konusmak istiyorum.
    'Seni hic sevmemistim, demek istiyorum.'Ama cikmiyor bu sozcukler
    agzimdan. Tikanip kaliyor bogazimda.Nasil soyleyebilirim ki bunu? Seni
    dusunmenin bile bana heyecan verdigini, nasil inkar edebilirim?
    Seninleyken yuregimin deli bir irmak gibi cagladigini, hic bitmeyen bir
    coskunun icinde neseyle yasadigimi nasil saklayabilirim?
    'Sen hayatimda degisik bir renktin. Degisiklik ariyordum, sen bana
    yaklasinca uzak kalamadim' demek istiyorum.
    Oysa renklerin guzelligini seninle kesfettim ben. Her renge senin adini
    verdim. Hayatimda bir degisiklik olduysabu seninle geldi. Senden uzak
    kalmayi hic dusunmedimki. Sana yakin olmanin verdigi hazzi baska hangi
    duygu tattirabilir bana?
    'Alımlıydın, guzeldin. Bu yonunle etkiledin beni. Kisiligin, kulturun,
    zekan hic dikkatimi cekmedi'. Demek istiyorum.
    Bunun yalan oldugunu sen de biliyorsun. Sen yoktun. Sozlerin vardi,
    kendini anlatisin vardi, hayata bakis acin vardi. Ve ben senin olmadigin
    zamanlarda iste bunlarla yasadim. Simdi 'Beni sadece guzelligin etkiledi'
    dersem kendimi inkaretmis olmazmiyim?
    Ama kendimi kandiriyorum. Cunku ben yollari icimdeki o tarif edilmez
    heyecanla astim. Seni gordugumde yasadigim titremeyi gizleyebilmek icin
    ne yapacagimi sasirdim.
    'Aslina bakarsan ben aska falan da inanmam ' demek istiyorum.
    Askin gucunun hayattaki baska hicbirseyden daha kuvvetli olmayacagina
    inanirken...
    Dogrulari yuregimin sesiyle bulurken...
    Insani insan yapan en onemli seyin ask oldugunu dusunurken...
    'Aska inanmam' demek 'Ben hic yasamadim' demekle es anlamli...
    Hayat hep secenekler sunar insana.
    Ama her zaman dogrusunu secmek mumkun degil.

  • zor28.12.2004 - 22:42

    Hayatta zor diye bişey yoktur, İmkansız ise insanı biraz uğraştırır

  • anne28.12.2004 - 22:39

    ANNE DUASI..

    Musa Aleyhisselam bir gün:
    'Ya Rabbı, Cennet'te benim komşum kim olacak, bana bildir de gidip
    onunla
    görüşeyim,' dedi.
    Musa Aleyhisselama şöyle vahiy
    geldi.
    'Falan beldeye git! Orada·çarşının başında bir kasap dükkanı var.O
    dükkanın
    sahibi olan kasabı gör! O veli bir kulumdur. Yalnız bilesin
    ki,onun çok önemli bir işi vardır. Çağırırsan gelmez.
    İşte o senin cennetteki komşundur.'
    Musa Aleyhisselam hemen bildirilen yere gitti. Kasabı buldu ve ona:
    'Ben sana misafir geldim', dedi. Kasap Musa Aleyhisselami tanımıyordu.
    Ona 'Hoş geldin' deyip bir kenara oturttu. Dükkandaki işi bitince de
    Alıp evine götürdü. Evinin baş kösesine oturtup çok ikramda bulundu.
    Musa Aleyhisselam, ev sahibini dikkatle takip ediyordu. Ev sahibi
    kasabın ocakta çömlek içinde, et pişirdiğini gördü. Et pişince çömlekteki eti
    küçük küçük parçalara ayırdı. Bunları bir tabağa koyup, bir kenara bırakti

    Sonra bir et parçası daha çıkartıp, onu da misafiri Musa
    Aleyhisselam'a ikram ederek dedi ki: 'Benim önemli bir işim var. Sen
    beni bekleme yemeğini ye'!
    Sonra da yanından ayrıldı. Önemli bir isim var deyince, Musa
    Aleyhisselam,önemli işi nedir diye merak etti ve gizlice kasabı takip etti.
    Kasap Musa Aleyhisselam'in yanından ayrıldıktan sonra, yandaki odaya
    geçti.
    Duvarda asılı duran büyük bir zembili indirdi. Zembilde çok ihtiyar,
    mecalsız bir kadın vardı. Kadına küçük küçük parçaladığı etleri
    yedirdi.
    Karnını güzelce doyurduktan sonra, altındaki kirlenmiş bezleri aldı
    yerine temizlerini koydu. Sonra kirli bezleri yıkayıp astıktan sonra ellerini
    yıkayıp Musa Aleyhisselam'in yanına geldi, Daha yemeğe başlamadığını
    gören kasap sordu. 'Niçin yemeğe başlamadınız'?
    Musa Aleyhisselam 'Sen bana zembildeki sırrı söylemedikçe birlokma
    bile yemem'. Dedi.
    'Mademki merak ettin anlatayım': Ey misafir, bu zembildeki benim yaşlı
    annemdir. Çok yaşlı olduğu için takatten düstü. Evde bakacak başka
    kimsem de yok. Evleneceğim, fakat hanımım annemi incitir, onu üzer diye
    evlenemiyorum. İşe gittiğimde herhangi bir hayvanın kendisine zarar
    vermemesi için onu gördügün gibi bir zembile koydum. Her gün gelip iki
    ögün yemek yediriyorum.Diğer hizmetlerini de görüp gönül rahatlığıyla işime
    gidiyorum.
    Bunun üzerine Musa Aleyhisselam dedi ki: 'Ancak anlamadığım bir şey
    daha var. Sen annene yemek yedirip şu içirdikten sonra, dudaklarını
    kıpırdatıp birşeyler söyledi, sen de AMIN dedin. Annen ne söyledi ki
    amin dedin? '
    Annem, her hizmet edişimde 'Allah seni Cennette Musa Aleyhisselam'a
    komşu eylesin diye dua eder. Ben, hiç ihtimal vermediğim halde, bu
    güzel duaya amin derim. Ben kimim ki, O büyük Peygamberle komşuluk
    edebileyim.
    Onunla komşuluk edebilecek ne amelim var ki?
    O zamana kadar kim olduğunu saklayan Musa Aleyhisselam, buyurdu ki:
    'Ey Allahın sevgili kulu, ben Musa'yım. Beni sana Allah-u Tealâ
    gönderdi.
    Annenin rızasını kazandığın için Cennet-ı Â'lâyi ve orada bana Komşu
    olmayı kazandın'.
    Kasap hemen kalkıp Musa
    Aleyhisselamın elini öptü ve sevinç içinde
    yemeğini yedi.
    ' Allah-u Tealâ sizleri 'ANNE' şefkatinden mahrum etmesin ve ' ANNE
    bedduasından uzak kılsın. '

  • aşk28.12.2004 - 22:36

    Hiç aklıma gelmezdi...
    Uyurken seyrederdim seni.. Geçen gün izlediğim filmde vardı öyle bi' sahne... Sabahları yatağın içinde geçirdiğim
    o cennet dakikaları geldi aklıma... Uyuduğun ve seni izlediğim ya da uyandığım ve seni o dünya güzeli gözlerinle
    beni izlerken bulduğum sabahlar...
    Hiç aklıma gelmezdi zaten...Ama özellikle sabahları hiç gelmezdi birgün çekip gidebileceğin... Bir sabah kafamı
    çevirip gözlerimi, açtığımda yanımdaki yastığı boş bulacağım o yeryüzü cenneti sabahlarda asla aklıma gelmezdi...
    Sen sevgilim dünyanın en güzel sabahlarıydın... Sen sevgilim evrende tınlayan en güzel sestin... Sen sevgilim
    ömrüm boyunca gördüğüm ve gittiğinde yokluğunun körlüğe yol açtığı en güzel renktin... Sen 'sevdiğim' din...
    Hala öylesin...
    Çay içiyorum sabahları deminde sen varsın... Yürüyorum yollarda adımlarımın arasında sen... Etraftaki herkes
    sen...
    Çok özlüyorum ben seni... Çok seviyorum... Yokluğuna alışamıyorum... Sen gidince bulutlarımı çaldılar, yağmur
    artık yağmıyor... Hep güneş, yakan kavuran içimi kurutan güneş... Kimse bu şehirden nefret ettiğimi, kimse
    yağmurları sevdiğimi, kimse sensizliğin iliklerimi kemirdiğini anlamıyor...
    Filmler izliyorum... İstiyorum ki kafamı yasladığımda omzunun o muhteşem yuvarlağına kavuşsun alnımın köşesi...
    İstiyorum ki elimi tut heyecanlanınca... Korkunç yerlerde gözlerimi kapat o dünyanın en güzel elleri ile...
    Sinemanın büyülü karanlığında senin o büyülü varlığınla buluşmayı hayal ediyorum yine....
    Adının her harfi için ömrümden bir yıl alsalar... Aldıkları o yıllara karşılık bana sarılıp beni tutacağın 5 kısacık
    dakika verseler olmaz mı?