Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Godot'yu Beklerken13.09.2024 - 19:22

    Alman felsefesinde ahlak felsefesi ön plandadır. İnsan başında bir çoban olmadan kendi başına düşünüp davranabilir mi? Ahlaki sorumluluklar üstlenebilecek bir varlığa evrilebilir mi? İşte buna kafa yormuştur Alman düşünürleri.

  • Godot'yu Beklerken13.09.2024 - 19:21

    Minerva’nın baykuşu alacakaranlıkta uçar.

  • Godot'yu Beklerken13.09.2024 - 19:20

    Diyelim ki bir taraf ortaya on argüman sürdü. bunlardan dokuzu gayet mantıklı iken bir tanesinde mantık hatası yaptı. karşı taraf ise yine on argüman sürüp bunlardan dokuz tanesinde mantık hatası yapmış olsun. Hemen ilk şahsın yanlış olan argümanının dile getirildiği kısım alınıp diğer şahsın doğru argümanının geçtiği kısım ise kesilip bu ikisinin birbirine yapıştırıldığı yeni bir video hazırlanabilir. Sanal dünyayı takip ederken çok dikkatli olunuz.

  • Godot'yu Beklerken13.09.2024 - 03:46

    Hollywood sanatsal faaliyet üretme yeteneğini büyük ölçüde yitirmiş, klişe üretme merkezine dönüşmüştür.

  • Godot'yu Beklerken13.09.2024 - 03:46

    Arzunun gerçeklikte nesnesi yoktur. İnsanın atası çocukluk yıllarıdır. arzularımızın kaynağı da orasıdır. Oradan kalma hayallerle dünya kurarız. Sonrası sadece teferruat ya da ekstra aksesuarlardır.

  • Godot'yu Beklerken12.09.2024 - 04:45

    Toy insan çevresindeki insanların tüm eylemlerini haklı gerekçelerle yaptıklarına inanır. Bilmez onların çamura daha fazla saplanmş olduklarını.

  • Godot'yu Beklerken12.09.2024 - 04:43

    Yorumlardan sözde hakikatler türettiler. Bunlar kişisel ihtiyaçların ürünüdür. Kendi ürettikleri sözde ideal olanı hakikat diye pazarladılar. Üretilmiş hakikatin dışında kalan her şeye de yalan dediler.

  • Godot'yu Beklerken12.09.2024 - 04:41

    İnsanlar beni o kadar anlamıyorlar ki, beni anlamadıklarına yönelik şikayetlerimi bile anlamıyorlar. (Soren Kierkegaard- Ya ya da)

  • Godot'yu Beklerken11.09.2024 - 01:22

    Orman İyesi (Tatarca: Urman İyäse veya Urman Hucası "Orman Sahibi") – Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde ve halk inancında orman ruhudur. Ağaç İyesine çok benzer özellikler taşır. Urman İyesi veya Meşe İyesi ya da Yış İyesi olarak bilinir. Tokay İyesi de denir. Moğollar ise Seber (Sibir) Ezen veya Oy (Oyın) Ezen derler. Ormanın koruyucu ruhudur. Her orman için farklı bir İye vardır. Keyfi yerinde olduğunda kalın sesle şarkı söyler. Meşe ağacı kılığındadır. Ağaçlara her yıl yeni bir halka ekleyerek onları büyütür. Kır saçlı, aksakallı bir ihtiyardır. Uzun boyludur, elinde uzun bir sopa vardır. Tunguzlar Ura Amaka diye bahsederler.
    Tatar halkı tarafından ormanda yaşayan varlıklar arasında Şüräli (bir çeşit dev) adı ile bilinen bir varlık olduğuna da inanılmaktadır. Şüräli, meşhur Tatar şairi Abdullah Tukay tarafından kaleme alınan bir peomanın da konusu olmuş ve halk arasında, bilhassa çocuklar ve dolayısı ile yeni nesiller arasında, daha da yaygınlaşmıştır.

    Şüräli’yi şöyle tasvir etmiştir:

    “Korkunç, çirkin, acaba nasıl bir varlıktır bu!
    Burnu eğri büğrü, kıvrımlıdır, tıpkı tırmık gibi;
    Çarpık çurpuktur elleri, ayakları dal budak gibi.
    Işıl ışıl ışıldar, çukura kaçmış gözleri,
    Ödün patlar, değil gece, görsen gündüzleri.
    Çırılçıplak, incecik, ancak insana benzer kendisi;
    Alnında vardır, orta parmak uzunluğunda boynuzu.
    Eğri değildir parmakları, dümdüzdür,
    Çirkin parmakları, yarım arşından uzundur.”


  • Godot'yu Beklerken08.09.2024 - 00:04

    Parrhesia: Hakikati söylemek anlamına gelir. Parrhesia kavramının içerdiği hakikatte egemen olan bir kişiye, bir zümreye ya da bir genel görüşe karşı doğru bildiğini, doğru olanı söylemek vardır. Bu söyleyiş de risk ve cesareti içinde barındırır. Herkesin bildiği ve kimseyi rahatsız etmeyecek bir doğruyu söylemek parrhesia değildir.