Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • KONUŞAMADIKLARIM12.08.2024 - 15:45

    "....
    Diyelim ki bizi anlamadılar
    Karanlıkta kan kırmızı bir filiz
    Biz bir evren büyütürdük
    Anlamadılar"

  • KONUŞAMADIKLARIM12.08.2024 - 15:25

    ANLAMAYACAKLAR

    Anlamak için zorluyorum kendimi günlerdir. Yabancı birinin dışarıdan evin içine bakması gibi her şey. Görüyorum, tüm sözcükler orada, ellerinden tutmamı bekliyorlar. Sokağa adım atmayı. Gökyüzüne bakmayı, ısınmayı bekliyorlar güneşte. Soluk almayı bekliyorlar bir nefeslik, soluk vermeyi.

    Korkunç bir kayıtsızlık her yanım, çoğu kez yavru kedilerimin ağlamasıyla varıyorum farkına, mamasız kalmışlar, susuz. Görenler sıkı sıkıya kavradığımı sanıyor hayatı, türküsüz, şiirsiz, sevgisiz bir hayat, yaşamak diyorlar birde bunun adına. Uçurumların kıyısından alıyorlarmış güya beni. Bomboş tamamen duyarsız biri olarak kaldığımı bilmiyorlar. Çocukça ölümler kurgulamıyorum artık, kesip atmayı düşünmüyorum hayatımın çapasını dalgalara, şiirlerle tutunduğum eli bırakmayacağım, kırmayacağım kayalıklara ömrümü, yaşayacağım işte, yaşayacağım.
    Ne güzel olurdu kim bilir, derin bir mavide vurgun yemesi sevdamın, soluksuz kalıp yürümesi yıldızlara. Bulamayacaklardı işte ne güzel, bilinmeyecekti yattığım yer, adım yazılmayacaktı bir taşa.

    İyiyim. Seni gördüğümde çoğalmıyor artık içimdeki sevinç, şiirlerini de okumuyorum artık ve güneşli bir yaz akşamı elimle tutabileceğim kadar yakın değil yıldızlar, kuşlar rast gele uçuşuyorlar. Yedi gündür pencere önünde elimde kahve fincanıyla nar bülbülünün gelmesini beklemiyorum sabahın ilk ışıklarında. Biliyor musun, tüm çıkışların tutulduğu bir lavanta tarlasının ortasında, lavanta kokulu ölümler de düşlemiyorum. Umurumda değil akşamsefalarının karanlıkta, kuytudaki yalnızlıkları. Ne tuhaf bir düşünce, ne kadar zavallıca, ikinci hayatlara inanıyordum ben çocukça, ilk ben bulacaktım seni, ilk ben sevecektim, bu hayatta olmadı deyip sonraki hayatlara yatırmıyorum artık sevdamı. İyiyim ben, iyiyim. “iyi olacaksın” diyorlar durmadan. Hiç kimse anlayamıyor, yaşamanın sadece soluk alıp vermekten ibaret olmadığını. Her gün biraz daha büyüyor içimdeki çocuk, her gün biraz daha ölüyorum, anlamıyorlar. Biliyorum, hiçbir zaman anlamayacaklar.


  • KONUŞAMADIKLARIM09.08.2024 - 02:18

    Korku içinde bir rüyadan uyandım gözlerimde yaşla.” Hayrola” deyin siz, bende diyeyim ki “hayrolsun, sabah niyetine, gün bacada”.
    Rüyamda unutulmuş kuşlar görüyorum kafeslerinde, günlerdir unutulmuş, aç ve susuz. Can hıraş bir telaşla ve koşarcasına avucumda su götürüp serpiyorum yüzlerine, sürekli su serpiyorum, nasıl susuzluktan çatlamışsa yürekleri kana kana içiyorlar suyu, o anda uyandım, çok ağladım, sonra baktım ki sen gelmişsin. Çocukça bir gülümseme yayıldı yüzüme, sevindim. Kaynamaktan suyu bitmiş çaydanlığın, yanmış, kararmış. Kahve yapmak için kalktım yataktan, geldim ki gitmişsin, kim bilir rüyadayımdır belki de hala, susuzluktan çırpınan kuş ben oluyorum belki de, avuçlarınla su taşıyanda sen, hayat işte, kimbilir.

  • KONUŞAMADIKLARIM08.08.2024 - 19:53


    İKİ KİŞİLİK OYUNDUR AŞK

    Delikanlı sevdalar anlatmayacağım sana
    Buram buram toprak kokan, çiçek kokan
    Çiçek bakışlı kadınları, yaz yağmurlarında
    Hiç bilmeyeceksin mesela bir tutam saçın
    Muska gibi yürek boylarında saklandığını
    Kokulu mendillerde yok artık iç ceplerimizde
    Ucu tutuşmuş mektuplar çeyiz sandıklarında

    Hasret ocağında közlenip küllenmeyeceksin
    Mesken tutmayacaksın çeşme başlarını çocuk
    Sokak köşelerinde de beklemeyeceksin saatlerce
    Senden yana bakmasa da bir kez çıksa balkona
    Diyelim ki çamaşırları serse ipe, sofra bezini çırpsa

    Unutma çocuk, büyüdükçe varacaksın farkına
    Kapalı gişe tiyatro, iki kişilik bir oyundur artık aşk
    Işıklar sönüp perdeler açıldığında göreceksin, şaşırma
    Başrol oyuncularından biride sensin şimdi bu oyunda.






  • KONUŞAMADIKLARIM07.08.2024 - 12:48


    HESAP

    Sessizce oturuyorlardı şimdi masada. Konuşulacak her şey konuşulmuştu, hiç bitmeyen derin bir suskunluk kalmıştı şimdi geriye. Aynı anda ikisi birden uzandı masada üstündeki sigaraya, çekti sonra elini kadın, adam bir sigara yaktı, soğumuş çayından bir yudum. Bir kedi umutsuzca bekliyordu masa altında, ürkek bir kuş dökülenleri topluyordu yerden.

    Boş sandalyenin üzerinde duran çantasına doğru uzandı kadın, adam kırmak istercesine sıkıyordu avuçları içerisindeki çay bardağını. Sandalyenin geriye doğru çekilmesiyle bozuldu sessizlik, uzaklaşan her adımla biraz daha yalnızlaştı adam, son bir umutla başını çevirip baktı, dönüp bakacak mı diye baktı, durmadı kadın, bir an için bile olsa tereddüt edip yavaşlamadı adımları. Ta ki sokağın köşesine döneceği ana kadar, sonra durdu birden, uzadıkça uzadı sanki zaman, hiç bitmeyecekmiş gibi uzadı sonra gözden kayboldu kadın.

    Beklemenin anlamsızlığını anlamıştı kedi, başka bir masaya doğru uzaklaştı. Adam elindeki bardağı usulca bıraktı masaya, kadının o bir anlık duraksaması bile yetmişti adama, birkaç saniyelik zamana sığan kocaman bir yaşanmışlık vardı artık elinde. Üzeri işlemeli kahverengi deri kutuya uzandı eli, hesabı ödedi, kalktı.

  • KONUŞAMADIKLARIM06.08.2024 - 21:30

    bir insan iki şiirin arasında kalınca dilek tutarmış, öyle diyorlar. Söyleyenlerin yalancısıyım

  • KONUŞAMADIKLARIM06.08.2024 - 21:26


    UNUTULACAK

    Hayat işte, unutulacak
    Eksik bir gün bir gün fazla
    Şu türküler, şu incir ağacı
    Ah şu serçe kuşları da olmasa

  • KONUŞAMADIKLARIM06.08.2024 - 21:03

    ÇİÇEKLER KISKANIRSA

    Barış elçisiydim
    Tüm çiçeklerle senin aranda
    Farkında değildin hiç
    Yüzüm sana dönüktü hep oysa
    Bu yüzden işte çiçekler
    Bir karar almışlar topluca
    Bu yıl uğramayacaklarmış bahçeme
    Dilim varmıyor söylemeye, ama
    Ziya Gökalp ve yüksel caddesi boyunca
    Boy boy resimlerimi asmışlar, birde
    Karanfil sokağını da yasakmışlar bana


  • KONUŞAMADIKLARIM06.08.2024 - 12:18


    GEYİĞİNE PAPATYA FALI

    Bilirsin mesela çıkmaz bir sokağa girdiğinde yolun bittiğini
    Bir kadın nasıl anlar peki veya bir adam, sevdanın bittiğini
    Çok ilginç değil mi, bir duvar saatinin aniden durması gibi
    Dursa da doğru zamanı gösteriyor ama günde iki kez diyelim mi
    Demesine diyelim de, güneş çubuğuyla mı tahmin edeceğiz
    Geriye kalan tüm vakitleri, mesela şurada gülümsedi, seviyor
    Başını çevirip bakmadı, bir yabancı gibi geçip gitti, sevmiyor
    Papatya falı mı bu, seviyor sevmiyor, sağı solu belli değil ki
    Geçenlerde bir yorum yaptı Antolojide, yorumda yorum ama
    s”çtı resmen ağzıma, yetmemiş olacak ki sıvadı birde üstüne
    Adam durur mu, patlattı hemen bir şiir, şöylemesine çiçekli böcekli
    Yok ya, sevmiyor bu kız beni, sevse bir beğeni sallardı, gülen bir emoji
    İki gözüm önüme aksın geçenlerde çalıp kapandı telefon, “pardon”
    Diye mesaj, “yanlışlıkla aramış” mış, saat doğru zamanı gösterdi işte
    Kesin seviyor kesin, gecenin o saatinde yanlış arama mı olur, olur mu?
    Yok, yok olmayacak bu iş böyle, en iyisi çat kapı çıkmak karşısına
    Allah aşkına ne olacak ki, ucunda ölüm var sanki var mı emin değilim
    Neyse kapatalım bu bahsi, aç, susuz, uykusuz, imirin itine döndüm iyice
    Sabah ola hayrola diyesim var, demiyorum, çoktan olmuş sabah
    Uyu sen, bebeksin ya, uyu da büyü biraz daha, ben tırmalarım geceyi
    Yok ya anladım kesin sevmiyor, uyku tünek mi kalır insanda, bu iş bitti.



    Hikayesi
    Hiçbir hedefi olmayan, tamamen geyiğine yazılmış bir yazı, geyik muhabbeti olur ya öyle işte.

  • KONUŞAMADIKLARIM06.08.2024 - 11:57

    incir zamanı, hazırlayın cam kavanozları, karanfil kokulu incir reçelleri kuracağız.