Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan

HER İNSAN BİR DEĞERDİR, KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI İNSANLARIN EN BÜYÜK HAZİNESİDİR...

  • Yurtseverler Köşesi01.12.2024 - 12:47


    ***** EYY BEŞER KARDEŞİM *****
    --Antoloji. Com, bütün şair, yazar ve okurlara Türk Ulusal Edebiyatmız, özellikle Şiir dalı
    tomurcuklanasın, elvan-elvan çiçek açsın diye böyle bir imkân sunmuştur. Özelikle NEDİR
    sayfalarında fikirsel bazda bir tartışma teatisine fırsat vermiştir. Bu fırsatı neden kişisel kibir
    ve egonuza alet ediyorsunuz? Neden başkalarının ticari maksatla çıkarmış oldukları CİDİ
    ve Kasetlerini paylaşıyorsunuz. Burası Sanatçının Reklam kulvarı değil ki?
    --Ayrıca yabancı bilim adamlarının ve metafizikçi filozofların deyimlerini paylaşıyorsunuz?
    Bu yabancı hayranlığınızın nedeni ne ola ki? Yoksa kendi benliğinizden ve Ulusal özünüzden
    bir şüpheniz mi vardır? Kendinize ait olan her bilgi bir velinimettir. Neden kıymetini, anlam ve
    önemini bilmiyorsunuz? Bu kadar sitatik-durağan ve sitabil olmanıza neden ne olabilir?
    --Eyy beşer kardeşim, önce kendin ol, kendini tanı, kendine güven, kendin üret ve kendi
    Milletinle tüket. Özellikle mütedeyyin kesim sözlerim sizedir. Mahşer-i Divan da sorgulanırken
    sizin yerinize suallara, o çok sevdiğiniz yabancı zırtapozla mı cevap verecekler...VESSELAM
    ---------OZAN ÇAKIROĞLU----------

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:27


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:27


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:26


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi26.11.2024 - 13:58


    ***** TOPLUMSAL SINIFLAR *****
    --Toplumsal Sınıf kavramı, Medeniyetlerin Hiyerarşik konumlarına göre şekil bulmuştur.
    Sanayı Devrimleri öncesi Kabilelerin oluşmasında, Asiller ve sefiller, Hürler-Köleler ve
    Zenginler-yoksular arasında ki farkın açılmasıyla çekişme başlamıştır. Din ve Mezhep-
    lerin doğuşuyla birlikte yeni medeniyetler keşfedilmiştir.
    --1789 Fransa Demokratik Burjuva devrimiyle beraber, sıralı bir şekilde bütün Dünya'ya
    sirayet etmiştir. Kapitalist Rejim sistemleriyle Sınıflar ortaya çıkmış, akabinde Senyör ve
    Serfler, Patron-Puroletarya, Ezen-Ezilen, Yöneten ve yönetilen, Köylüler ve Kentliler
    arasında ki uçurum açıldıkça açılmıştır. Kapitalist ve Emperyalist Toplumların oluşmasında
    ve güç kazanmasında Devlet erki bir baskı aracı olarak kullanılmıştır.
    --Kapitalist Toplumlarda bu ayrıcalığa, haksızlığa, Hak-Hukuk ve Adaletsizliğe, Din-Dil-Irk
    Renk ve Cinsiyet ayrımcılığına son vermek için yeni bir Devlet ve yeni bir Rejim sistemi
    kuran tek ve son Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bunu Büyük
    Millet Meclisini açmasıyla başlamış, ve 29-EKİM-1923 de Cumhuriyeti kurmuştur...VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------

  • Yurtseverler Köşesi26.11.2024 - 11:56


    Kardaşım, ben bu güne kadar hem zengin, hem de vicdanlı-merhametli birini
    hiç görmedim. Eğer ki gören varsa, o zengin mevcudiyetin birazcık kuyruğuna
    bassın bakalım, vicdan- merhamet diye bir şey kalıyor mu????

  • Yurtseverler Köşesi25.11.2024 - 13:44


    *** BİZDEKİ MODAYA BAKIN ***

    Hürriyet Kutsaldır, yaşanmaz onsuz
    Bu devran bozulur, sanma ki sonsuz
    Popçular sahnede, zıplıyor donsuz
    Amanın bizde ki, Modaya bakın.
    .
    Zaman mı bozuk, Nesil mi azıyor
    Avrupa sevdası, Ahlak bozuyor
    Sokakta Kadınlar, şortla geziyor
    Nazarla bakışan, Hıdoya bakın.
    .
    Saçları boyalı, Limon sarısı
    Al-açıkta kalmış, vücut yarısı
    Cakalar satıyor, Leydi karısı
    Nursuzun attığı, havaya bakın.
    .
    Bir kenara atmış, namusu-arı
    Urbadan ibaret, mülkiyet-varı
    Ne yuvası kalmış, ne de bir tarı
    Gölgesiz yürüyor, Hamoya bakın.
    .
    Şimdi ki Gençliğe kalmadı güman
    Hakikat bozuldu, yok oldu iman
    Setreni açıkta, giymiyor tuman
    Almana benzemiş, haykoya bakın.
    .
    Sübyan Kuma alır, Hoca'yla-Hacı
    Uyuşmuş Beyinler, duymuyor acı
    Ne Baba tanıyor, ne kardaş-bacı
    Nektarı Şaraptır, Saykoya bakın.
    .
    Saçını boyatmış, dönmüş Kadına
    Dövmeler yaptırmış, baldır-buduna
    Vezir ne söylesin, böyle oduna
    Sokakta sürünen, zankaya bakın...
    ------OZAN ÇAKIROĞLU------


  • Yurtseverler Köşesi24.11.2024 - 10:49


    ***** ÖĞRETMEN *****
    Öğretmendir Yurdun orta direği
    Kalem-Defteridir, Külüng-küreği
    Memleket aşkıyla, çarpar yüreği
    Sevgidir, Barıştır Yardır Öğretmen.
    .
    Ana-Ata gibi davranır candan
    Medeniyet çağlar damardan-kandan
    Onlarsız Memleket karanlık-zindan
    Hakikate varan, Yoldur Öğretmen.
    .
    Devlete Temeldir, nesile maya
    Kâşifler eğitir, gönderir Aya
    Bazen Süvari'dir, bazen de yaya
    İlim bahçesinde, Gül'dür Öğretmen.
    .
    Amacı İSTİKBAL, Seyreder Arşı
    Direnir Savaşır, yobaza karşı
    Okutur Sulh ile İSTİKLAL Marşı
    Lehçedir-Lisandır Dildir Öğretmen.
    .
    Nakış-nakış işler Bilimi özden
    Bayrak-Milletini düşürmez gözden
    Yola revan olur, Kemalist izden
    Ne sağdadır, ne de soldur Öğretmen.
    .
    Kimisi kadrolu, kimisi vekil
    Onlar verir medeniyete şekil
    Fecir'de Güneş'tir, Lamba da fitil
    Karanlığa irşat-Yoldur Öğretmen.
    .
    Der Vezir, onlardan aldım hidayet
    Hakikattır sözüm, değil rivayet
    Mevlam Yollarını, etsin selamet
    Hür Cumhuriyete, koldur Öğretmen,
    Arıdır, Nektardır, Baldır Öğretmen...
    ------OZAN ÇAKIROĞLU------
    .
    T.C. Yasaları doğrultusunda görev yapan Cumhuriyet emanetçileri, Vatan'ın
    Aydın neferleri, yarınların irşad-i umutları Cümle Öğretmenlerimizin 24 Kasım
    Öğretmenler günü kulu olsun....ARTVİN'li VEZİR PEHLEVAN....

  • Yurtseverler Köşesi22.11.2024 - 18:17


    ***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN *****
    --Özellikle yalancı Fetbazlar, Hilafçı Dinbazlar, Tarikatçı Cambazlar, Rantiyeci yobazlar
    Kendileri KURAN'a uymazlar, Kuran'ı kendilerine uydurmaya uğraşırlar. Yalan fetvalar
    vererek Milletin kafasını karıştırırlar. Din ve Mezhepleri politik malzeme yaparlar.
    --Ne demek Müslümandan başkası Cennete giremez. Ve gayrı müslimlerin tamamı
    Cehennemliktir. Bu palavra nerede ve hangi Kitapta yazıyor. O zaman İslamiyet'ten
    önce yaşayan Toplumların tamamı Cehenneme mi gidecek?
    --Adam müslüman değil, amma ve lakin insanlığa hizmet etmiş. Bir çok keşiflerde
    bulunmuş, yüzlerce bilimsel çalışmalar yapmış. Tarihsel devinimde bir çok yeniliğe
    imza atmış. Bir sonra ki nesillere irşat olmuş. Ömrü boyunca kendi nefsine eğilip
    hizmet etmemiş Bilim Adamları, Devlet Adamları Cennete gidemeyecekte, İslamiyet
    gölgesi altında Dini bir Zülfikâr kılıç gibi kullanıp ve her türlü namussuzluğu yapmış,
    Kuran-ı siyasete alet etmiş sahte Dinbazlar mı Cennete gidecek? Ya hu bu kadar da
    gülünç olmayın. Siz ancak cahil-cühelayı kandırırsınız.....VESSELAM

  • Yurtseverler Köşesi22.11.2024 - 13:33


    ***** RUBAİYAT *****
    Geçti bu Devranın demi bozuldu
    Hakikat Sıratı, tersten yazıldı
    Batılın peşinden boşa gezildi
    Müspet fen-bilimsiz menzil alınmaz
    Ameli Taksirat tenzil edilmez...
    ------OZAN ÇAKIROĞLU------