********ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******* ------ANADOLU KÜLRÜREL DEĞERLERİMİZ YOK OLMAYA DEVAM EDİYOR------ ----Anadolumuzun Tarihsel köklü medeniyeti, 1980 ler den sonra hızla dejenerasyona uğradı. Özellikle Tekelci burjuvazinin Moda ve Filim sektörünü Ülke Sathına hızla yayıl- masıyla genç nesilde kafaların karışmasına neden oldu. Televizyonlar da güzellik yarış- malarının düzenlenmesi ve akabinde moda çılgınlığı Ar-edep, şeref-haysiyet ve bütün ahlak-i değerleri rafa kaldırıldı. ----Anadolu örfü kültürel değerleri bir- bir çökmeye başladı. ilk önce moda rezaletine yenik düştü. Gençlerimiz Maşrikten Mağribe doğru şuursuzca akın etmeye başladı. Ayrıca yanlış Siyasal politikalar sonucunda doğudan-Batıya doğru adeta kavimler göç kervanı katarları oluştu. Köy nüfusunun Şehirlere taşınma sonucunda Anadolu tarihsel köklü kültürümüz oldukça derin yaralar almıştır. Gençlerimiz Metropol Şehirlerde bir sokak kültürüyle yetiş- meye başlamıştır. Bu durum Baba ile oğul--Ana ile Kızı arasında mesafeler oluşturmuştur. Tekelci Burjuvazi bu çarpıklığın adını Kuşak farkı koymuştur??? -----Artık yeni neslimiz Moda ve Filim sektörüne tamamen kayıtsız-şartsız teslim olmuştur. Genç Kızlarımız, Mürşid-i Arif Kadınlara değil, Banu Alkan, Hülya Avşar ve Sibel Canlara özenir olmuştur. Genç Erkeklerimiz Kadir İnanır, Tarık Akan, Yılmaz Güneylere özenir olmuşlardır. Ekranlarda, ben Dünyanın en Gozal ve en Se..si kadınıyam çığırtkanlığı bir virüs gibi yayılmaya başlamıştır. Sokak jargonu Meclis-i Ayan'a kadar ulaşır olmuştur... -----Hepsinden vahimi, Tevhid-i Tedrisat'ın rayından çıkmasıyla başlamıştır. Okullarda Kılık-Kıyafetin serbestliği eğitim ve öğretimde kuralsız ve mizansız neslin türemesine yol açmıştır. Anadolu Aile birliği kökünden sarsmıştır. Anadolu kültürel değerlerinden uzaklaşan yeni neslimiz şiddete meyilli kin, kibir ve nefret salgılar hale gelmiştir. Ve her gün bu olumsuz ve umutsuz gelişmeler hızlanarak artmaktadır. -----Mustafa Kemal Atatürk'ün çıkarmış olduğu TÜRK Medeni kanunu dumura uğradı. İlkelerinden bazıları pasifize edildi. Andımız kaldırıldı. San ki görünmez bir güç adeta Kutlu Cumhuriyetimizle dalga geçiyor. VE-VE-VE Zee kuşağı da kulaklarına küpe takıp, baldır-buduna dövmeler yaptırıp, bar-pavyon geziniyor...Yaradan Ulusal Devletimize zeval vermesin......VESSELAM. -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Bu Dünya Fitne-fesat arsızındır Cehennem aymaz-yobaz hırsızındır Cennet'e kimler gider bilmem amma Nerde bir güzel varsa nursuzundur... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
**EYY NURSUZ DİNLE SÖZÜMÜ** Her zaman Mustafa Kemal'in devrine çatma Haddini bil Hür Cumhuriyete çamur atma Ya-hu sana ne, El alemin, Mezhep-dininden Toplumu ayrıştırıp, kin-kibir nefret ekme... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER ALEMİ***** -- Bu gün erkenden Siteleri gezindim. Kayda değer yazılmış hiç bir değer göremedim. Ancak bazı siteler adeta Cami hutbelerine dönüşmüş. -- Mevcudiyetin biri şöyle yazmış: KADINLAR Heriflere emanettir??? -- Aslın da bu sualin muhatabı ben değilim. O, bilgelik taslayan, kendilerini modern çağın dinamiği sayan, ağyar kültürünü kendi kültürüne gölge eyleyen ve Karga'dan başka Kuş kendisinden başka baş tanımayanlardır. -- Ben Cumhuriyetin cümle değerlerini benimseyen ve Türk medeni kanununa kayıtsız şartsız itaat eden bir Vatandaşım. Ve medeniyetin İslam'ın en önemli, şartlarından biri olduğuna inananlardanım. Müspet Fen-Bilime gönül verenlerdenim. -- Gelelim Kadının Heriflere emanet meselesine. Bu tamamen hilafet aşıklarının uydur- duğu safsatalıktan başka bir şey değildir. Böyle bir yaptırım, Ne Kuran da vardır, ne de bir hadiste vardır. Bu Tarikatların Kadına hükmetmek için ve üç-beş kuma ile evlenmek için vermiş oldukları fetvadan ibarettir... -- Yüce Dinimiz islam'a göre, insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla Kadın ve Erkek ara- sında yaradılış gayesi ve var oluş değeri toplumsal sorumluluk açısından hiç bir fark yoktur. Hz. Muhammed Kadınları pırlantaya ve en değerli mücevhere benzetmiştir. Ve dönmüş o mendebur ve despot Erkeklere demiştir ki, Her zaman ve her yerde Kadınların haklarını iffet ve namuslarını Allah adına koruyunuz. -- KADINLAR İnsanlık Tarihinin yılmak ve yorulmak bilmeyen, gerçek emekçilerdir. He zaman ve her çağda karşılıksız şefkat ve sevgisiyle, sabrı ve merhametiyle dokunduğu hayatlara şekil veren en değerli varlıklardır. Bunun aksi cehalettir, garabettir, delalettir ve hilafettir. -- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Türk Medeni yasasıyla kadınların önünü açmıştır. Kadınları Ulusal Devlet'in kurumsal yapısının her alanında söz sahibi yapmıştır. Öğretmen, Kaymakam, Vali, Mebus ve Başbakan olmuşlardır. -- Eyy Orta Çağ karanlık çamurunda cebelleşen CEHALET şöyle bir silkelen de kendine gel. Kadınlar çocuklarını beslerken ve yetiştirirken Kız-erkek ayrımı yapmıyor da, peki densiz-fikirsiz mendebur sen ne hakla böyle bir ayrımcılık yapıyorsun...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
***** RUBAİYAT ***** Kırk altı kromozom dan vuccut bulmuşam Bu Dünya'ya gelince, ahu zar olmuşam Ecel Kuşu gelip te, adresim sormadan Bu devran-i alemde, taruman olmuşam... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *** --Toplumsal ve kominal yaşam deviniminde, yazar ve şairlerin eylemsel tavrı oldukça önem arz etmektedir. Şiir ve makalesiyle, Türküsü, Şarkısı Destanıyla, özü-sözü, giyim kuşam ve duruşuyla özellikle yeni neslimize irşat olmalıdır. --Ehli yetkin Şair ve yazarlar, ruhsatsız, kuralsız ve ölçüsüz tavır ve davranışlardan hep uzak durmalıdır. Sosyal ve kültürel alanlarda sevgi, barış ve hasenat figürü olmalıdır. Kaos-kargaşa ve kavgadan uzak durmalıdır. Dini-mezhebi asla ve kat-a Şiirlerine alet etmemelidir. Yalan, Riya ve entrikadan uzak, Hayır-hasenata yakın olmalıdırlar. Şiir ve makalelerinde yobaza, aymaza, cambaza, gambaza ve yalancı Fetbaza methiyeler dizmemeli ve şiddetle eleştirmelidir. --Şair ve yazarlar her zaman ve her yerde doğrunun, dürüstün, iyi ve güzelin yanında yer almalıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarından asla taviz vermemeli ve Hür Cumhuriyete sahip çıkmalıdırlar. Muasır medeniyetten yana tavır koymalıdırlar. --Aman sendecilik, neyime lazımcılık, bana necilik ve vurdum duymazcılık gibi şuursuz ve ilkesiz tavır ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Her zaman ve her yerde onurlu gururlu, ilkeli ve omurgalı olmalıdırlar...VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Haktan başkasından almayız ferman Hayır-hasenatla, Eyleriz harman Bilimdir Mürşidin, Zikrine derman Geçilmez Dağları, aşar da gider. Gün gelir Uzaya, koşar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
********ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ*******
------ANADOLU KÜLRÜREL DEĞERLERİMİZ YOK OLMAYA DEVAM EDİYOR------
----Anadolumuzun Tarihsel köklü medeniyeti, 1980 ler den sonra hızla dejenerasyona
uğradı. Özellikle Tekelci burjuvazinin Moda ve Filim sektörünü Ülke Sathına hızla yayıl-
masıyla genç nesilde kafaların karışmasına neden oldu. Televizyonlar da güzellik yarış-
malarının düzenlenmesi ve akabinde moda çılgınlığı Ar-edep, şeref-haysiyet ve bütün
ahlak-i değerleri rafa kaldırıldı.
----Anadolu örfü kültürel değerleri bir- bir çökmeye başladı. ilk önce moda rezaletine yenik
düştü. Gençlerimiz Maşrikten Mağribe doğru şuursuzca akın etmeye başladı. Ayrıca yanlış
Siyasal politikalar sonucunda doğudan-Batıya doğru adeta kavimler göç kervanı katarları
oluştu. Köy nüfusunun Şehirlere taşınma sonucunda Anadolu tarihsel köklü kültürümüz
oldukça derin yaralar almıştır. Gençlerimiz Metropol Şehirlerde bir sokak kültürüyle yetiş-
meye başlamıştır. Bu durum Baba ile oğul--Ana ile Kızı arasında mesafeler oluşturmuştur.
Tekelci Burjuvazi bu çarpıklığın adını Kuşak farkı koymuştur???
-----Artık yeni neslimiz Moda ve Filim sektörüne tamamen kayıtsız-şartsız teslim olmuştur.
Genç Kızlarımız, Mürşid-i Arif Kadınlara değil, Banu Alkan, Hülya Avşar ve Sibel Canlara
özenir olmuştur. Genç Erkeklerimiz Kadir İnanır, Tarık Akan, Yılmaz Güneylere özenir
olmuşlardır. Ekranlarda, ben Dünyanın en Gozal ve en Se..si kadınıyam çığırtkanlığı bir
virüs gibi yayılmaya başlamıştır. Sokak jargonu Meclis-i Ayan'a kadar ulaşır olmuştur...
-----Hepsinden vahimi, Tevhid-i Tedrisat'ın rayından çıkmasıyla başlamıştır. Okullarda
Kılık-Kıyafetin serbestliği eğitim ve öğretimde kuralsız ve mizansız neslin türemesine
yol açmıştır. Anadolu Aile birliği kökünden sarsmıştır. Anadolu kültürel değerlerinden
uzaklaşan yeni neslimiz şiddete meyilli kin, kibir ve nefret salgılar hale gelmiştir. Ve her
gün bu olumsuz ve umutsuz gelişmeler hızlanarak artmaktadır.
-----Mustafa Kemal Atatürk'ün çıkarmış olduğu TÜRK Medeni kanunu dumura uğradı.
İlkelerinden bazıları pasifize edildi. Andımız kaldırıldı. San ki görünmez bir güç adeta
Kutlu Cumhuriyetimizle dalga geçiyor. VE-VE-VE Zee kuşağı da kulaklarına küpe takıp,
baldır-buduna dövmeler yaptırıp, bar-pavyon geziniyor...Yaradan Ulusal Devletimize
zeval vermesin......VESSELAM.
-----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Bu Dünya Fitne-fesat arsızındır
Cehennem aymaz-yobaz hırsızındır
Cennet'e kimler gider bilmem amma
Nerde bir güzel varsa nursuzundur...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
** DİNLE YOBAZ DİNLE SÖZÜMÜ **
Fatih Sultan Mehmet, Dünya'ya açtı kapıyı
Mustafa Kemal'ler, Lozan'da aldı tapuyu
Büyük Millet Meclisin de kurdu hür yapıyı
Devran-i Alem-e yayıldı, şanımız bizim,
Hürriyet uğruna helâldır, kanımız bizim...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
EYY BEŞER KARDEİŞİM DİNLE SÖZÜMÜ
**Türk oğlu Türk'tür Ana-Ata Ecdadımız
**Mustafa Kemal Atatürk'tür Serdarımız
**Şimal-i Şark'tır benim, Memleket diyarım
**Hak-hakikat yolunda, yürür kervanımız...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
**EYY NURSUZ DİNLE SÖZÜMÜ**
Her zaman Mustafa Kemal'in devrine çatma
Haddini bil Hür Cumhuriyete çamur atma
Ya-hu sana ne, El alemin, Mezhep-dininden
Toplumu ayrıştırıp, kin-kibir nefret ekme...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER ALEMİ*****
-- Bu gün erkenden Siteleri gezindim. Kayda değer yazılmış hiç bir değer göremedim.
Ancak bazı siteler adeta Cami hutbelerine dönüşmüş.
-- Mevcudiyetin biri şöyle yazmış: KADINLAR Heriflere emanettir???
-- Aslın da bu sualin muhatabı ben değilim. O, bilgelik taslayan, kendilerini modern çağın
dinamiği sayan, ağyar kültürünü kendi kültürüne gölge eyleyen ve Karga'dan başka Kuş
kendisinden başka baş tanımayanlardır.
-- Ben Cumhuriyetin cümle değerlerini benimseyen ve Türk medeni kanununa kayıtsız
şartsız itaat eden bir Vatandaşım. Ve medeniyetin İslam'ın en önemli, şartlarından biri
olduğuna inananlardanım. Müspet Fen-Bilime gönül verenlerdenim.
-- Gelelim Kadının Heriflere emanet meselesine. Bu tamamen hilafet aşıklarının uydur-
duğu safsatalıktan başka bir şey değildir. Böyle bir yaptırım, Ne Kuran da vardır, ne de
bir hadiste vardır. Bu Tarikatların Kadına hükmetmek için ve üç-beş kuma ile evlenmek
için vermiş oldukları fetvadan ibarettir...
-- Yüce Dinimiz islam'a göre, insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla Kadın ve Erkek ara-
sında yaradılış gayesi ve var oluş değeri toplumsal sorumluluk açısından hiç bir fark yoktur.
Hz. Muhammed Kadınları pırlantaya ve en değerli mücevhere benzetmiştir. Ve dönmüş o
mendebur ve despot Erkeklere demiştir ki, Her zaman ve her yerde Kadınların haklarını
iffet ve namuslarını Allah adına koruyunuz.
-- KADINLAR İnsanlık Tarihinin yılmak ve yorulmak bilmeyen, gerçek emekçilerdir. He zaman
ve her çağda karşılıksız şefkat ve sevgisiyle, sabrı ve merhametiyle dokunduğu hayatlara şekil
veren en değerli varlıklardır. Bunun aksi cehalettir, garabettir, delalettir ve hilafettir.
-- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Türk Medeni yasasıyla kadınların önünü açmıştır. Kadınları
Ulusal Devlet'in kurumsal yapısının her alanında söz sahibi yapmıştır. Öğretmen, Kaymakam,
Vali, Mebus ve Başbakan olmuşlardır.
-- Eyy Orta Çağ karanlık çamurunda cebelleşen CEHALET şöyle bir silkelen de kendine gel.
Kadınlar çocuklarını beslerken ve yetiştirirken Kız-erkek ayrımı yapmıyor da, peki densiz-fikirsiz
mendebur sen ne hakla böyle bir ayrımcılık yapıyorsun...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
***** RUBAİYAT *****
Mülk hak-hakikattır, Adalet gereği
Devran-i Alemin, Bilimdir direği
Erdem fazilettir, Bilgelik marifet
Hayır hasenattır, İslamın çeyreği...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** RUBAİYAT *****
Kırk altı kromozom dan vuccut bulmuşam
Bu Dünya'ya gelince, ahu zar olmuşam
Ecel Kuşu gelip te, adresim sormadan
Bu devran-i alemde, taruman olmuşam...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***
--Toplumsal ve kominal yaşam deviniminde, yazar ve şairlerin eylemsel tavrı oldukça
önem arz etmektedir. Şiir ve makalesiyle, Türküsü, Şarkısı Destanıyla, özü-sözü, giyim
kuşam ve duruşuyla özellikle yeni neslimize irşat olmalıdır.
--Ehli yetkin Şair ve yazarlar, ruhsatsız, kuralsız ve ölçüsüz tavır ve davranışlardan hep
uzak durmalıdır. Sosyal ve kültürel alanlarda sevgi, barış ve hasenat figürü olmalıdır.
Kaos-kargaşa ve kavgadan uzak durmalıdır. Dini-mezhebi asla ve kat-a Şiirlerine alet
etmemelidir. Yalan, Riya ve entrikadan uzak, Hayır-hasenata yakın olmalıdırlar. Şiir ve
makalelerinde yobaza, aymaza, cambaza, gambaza ve yalancı Fetbaza methiyeler
dizmemeli ve şiddetle eleştirmelidir.
--Şair ve yazarlar her zaman ve her yerde doğrunun, dürüstün, iyi ve güzelin yanında
yer almalıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarından asla taviz vermemeli ve Hür Cumhuriyete
sahip çıkmalıdırlar. Muasır medeniyetten yana tavır koymalıdırlar.
--Aman sendecilik, neyime lazımcılık, bana necilik ve vurdum duymazcılık gibi şuursuz
ve ilkesiz tavır ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Her zaman ve her yerde onurlu
gururlu, ilkeli ve omurgalı olmalıdırlar...VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Haktan başkasından almayız ferman
Hayır-hasenatla, Eyleriz harman
Bilimdir Mürşidin, Zikrine derman
Geçilmez Dağları, aşar da gider.
Gün gelir Uzaya, koşar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----