Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan

HER İNSAN BİR DEĞERDİR, KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI İNSANLARIN EN BÜYÜK HAZİNESİDİR...

  • Yurtseverler Köşesi03.12.2024 - 21:29

    DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ

    Ne değişti Kardaş Düzenden yana
    Eyy Sayın Devlet'lüm sorayım sana
    Ne zaman çevrildi, yoksula vana
    Enflasyon mu düştü, talan mı bitti.
    .
    Fiyatlar düştü de, biz mi duymadık
    Maaşlar arttı da, biz mi saymadık
    Bal börek yedik te, biz mi doymadık
    Yandaş ta, sırdaş ta, yalan mı bitti.

    Eyy Vatandaş omurgalı ol tekleme
    Keramet Haktadır, Şah'tan bekleme
    TÜİK gel doğruyu, Halktan saklama
    Devlet-ü Erkân'da, Plan mı bitti...
    -----OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Yurtseverler Köşesi03.12.2024 - 20:03


    ***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN *****
    --TUİK Bu gün yıllık enflasyonu açıkladı. Neymiş efendim,% 47 imiş. Bu nasıl şakadır?
    Bu nasıl Milletle dalga geçmektir? Ya hu bu ne utanmazlıktır? Bunu anlamak mümkün
    değildir. Bu yalanlara inanan Vatandaşları da anlamak mümkün değil...
    --Geçen yıl Aralık ayın da NİKSEYİN Defterime günlük tüketim gıdaların birim fiyatlarını
    NOT almışım. Bu yıl karşılaştırıp kıyasladığım da, Yıllık enflasyon % 97 dir...
    --Memura-İşçiye yıl başı zamlarını minnacık yapmak için, ellerinden gelen her cambazlık
    yapılmaktadır. Bu nasıl hak-hukuk-adalettir. Bu nasıl vicdan ve merhamettir. Türk Ulusal
    Milletimizi ne hale getirdiniz? Sizler Saraylar da zevkü-sefa sürerken, Milletin sofrasında
    AŞ yok, Garip-gureba örtünmeye yorgan bulamazken, Leydiler cadde-sokaklar da Leopar
    kürkleriyle caka satıyor. Gariban Vatandaş Parasızlıktan çocuğunu Okuldan almak zorunda
    kalıyor, Sizlerin Çocukları altların da son model arabalarla BAR-FAVYON geziyorlar...
    --Bu nasıl Demokratik Laik, Sosyal hukuk Devleti dir, anlamak mümkün değil?????
    -------OZAN ÇAKIROĞLU--------

  • Yurtseverler Köşesi03.12.2024 - 14:27

    ***** OSMANLI ******
    --Osmanlı Adını bir beyden almıştır. Osmanlı diye bir insan ırkı yoktur
    Osman beyin sülalesi vardır. Benim cümle gelmiş-geçmişim Türk oğlu
    Türk'tür. Ben Osmanlı torunu değilim. Benim Ceddim Osmanlı Devleti'nin
    vatandaşıdır.
    --Osmanlı da, Türk vardır, Kürt vardır, Laz, Çerkez, Gürcü ve beraberinde
    bir çok kabile vardır. Hepsi de Osmanlı Vatandaşıdır. Ayrıca Osmanlı olunmaz.
    Osmanlı doğulur. Onun içinde Osman oğullarından olmanız gerekir. Buda bir
    Millet değil Ailedir.
    --Kendi soyunu inkâr ederek taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim
    Yurdumuz da görülmektedir. Kendi kimliklerini yitirip, bir başka kimliğin boyunduruğu
    altına girmenin ve ona kul-köle olmanın mantığını anlamak mümkün değildir.1920 de
    Osmanlının nüfusu 12 milyondur. 11 milyon nüfus Köyler de yaşamaktadır. 40 bin
    Köyün 38 bininde okul yoktur. O zamanlar en aktif haberleşme okullar aracılığıyla
    gerçekleşmektedir. Okulu olmayan Köylerin Tamamı Devlet olarak ATABEG'leri
    tanımaktadır. Atabegler Köylüyü köle gibi kullanmaktadırlar. İlçelere atanan AYAN
    kişilerde kısa zaman da Atabegler'in adamı oluyor ve bütün rantları bölüşüyorlar.
    --Mevcut nüfusun okur-yazar oranı % 3 tür. Arapça-Farsça-Fransızca ve İtalyanca
    öğretilmiş, amma ve lakin Türkçe bir kenara itilmiştir. Köylü nüfusun % 70 i ahırlarda
    barınırken. Atabegler saraylar da yaşamakdadır. Köylü yoksulluktan oğul-uşağını
    evlendirip yuva kuramazken. Atabeglerin dörder Hatunu vardır. O çok beğendiğiniz
    Hünkâr Abduhamit'in 16 karısı vardır. Hepsi de ergen yaştadır. Abdulmecit'in tam
    22 karısı vardır. İşte budur Osmanlı'nın Dini-imanı, Hukuk ve Adaleti...VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------

  • Yurtseverler Köşesi02.12.2024 - 12:44


    ***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN *****
    Cinsiyeti ne olursa olsun, Müstakbel Eşini aldatan mevcudiyetin medeni hali ŞEREFSİZ-liktir...
    Devlet ve Milletini aldatan cümle mahlukatlar VATAN Hainidir....VESSELAM
    --------OZAN ÇAKIROĞLU---------

  • Yurtseverler Köşesi01.12.2024 - 12:47


    ***** EYY BEŞER KARDEŞİM *****
    --Antoloji. Com, bütün şair, yazar ve okurlara Türk Ulusal Edebiyatmız, özellikle Şiir dalı
    tomurcuklanasın, elvan-elvan çiçek açsın diye böyle bir imkân sunmuştur. Özelikle NEDİR
    sayfalarında fikirsel bazda bir tartışma teatisine fırsat vermiştir. Bu fırsatı neden kişisel kibir
    ve egonuza alet ediyorsunuz? Neden başkalarının ticari maksatla çıkarmış oldukları CİDİ
    ve Kasetlerini paylaşıyorsunuz. Burası Sanatçının Reklam kulvarı değil ki?
    --Ayrıca yabancı bilim adamlarının ve metafizikçi filozofların deyimlerini paylaşıyorsunuz?
    Bu yabancı hayranlığınızın nedeni ne ola ki? Yoksa kendi benliğinizden ve Ulusal özünüzden
    bir şüpheniz mi vardır? Kendinize ait olan her bilgi bir velinimettir. Neden kıymetini, anlam ve
    önemini bilmiyorsunuz? Bu kadar sitatik-durağan ve sitabil olmanıza neden ne olabilir?
    --Eyy beşer kardeşim, önce kendin ol, kendini tanı, kendine güven, kendin üret ve kendi
    Milletinle tüket. Özellikle mütedeyyin kesim sözlerim sizedir. Mahşer-i Divan da sorgulanırken
    sizin yerinize suallara, o çok sevdiğiniz yabancı zırtapozla mı cevap verecekler...VESSELAM
    ---------OZAN ÇAKIROĞLU----------

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:27


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:27


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi27.11.2024 - 12:26


    **** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
    --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
    ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
    başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
    --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
    Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
    Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
    birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
    zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
    devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
    yapılaşmaya gidilmiştir...
    --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
    dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
    En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
    Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
    verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
    etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
    --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
    birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
    birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
    seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
    yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
    zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
    --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
    Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
    çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
    Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
    Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
    yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
    Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
    Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
    --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
    taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
    --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--

  • Yurtseverler Köşesi26.11.2024 - 13:58


    ***** TOPLUMSAL SINIFLAR *****
    --Toplumsal Sınıf kavramı, Medeniyetlerin Hiyerarşik konumlarına göre şekil bulmuştur.
    Sanayı Devrimleri öncesi Kabilelerin oluşmasında, Asiller ve sefiller, Hürler-Köleler ve
    Zenginler-yoksular arasında ki farkın açılmasıyla çekişme başlamıştır. Din ve Mezhep-
    lerin doğuşuyla birlikte yeni medeniyetler keşfedilmiştir.
    --1789 Fransa Demokratik Burjuva devrimiyle beraber, sıralı bir şekilde bütün Dünya'ya
    sirayet etmiştir. Kapitalist Rejim sistemleriyle Sınıflar ortaya çıkmış, akabinde Senyör ve
    Serfler, Patron-Puroletarya, Ezen-Ezilen, Yöneten ve yönetilen, Köylüler ve Kentliler
    arasında ki uçurum açıldıkça açılmıştır. Kapitalist ve Emperyalist Toplumların oluşmasında
    ve güç kazanmasında Devlet erki bir baskı aracı olarak kullanılmıştır.
    --Kapitalist Toplumlarda bu ayrıcalığa, haksızlığa, Hak-Hukuk ve Adaletsizliğe, Din-Dil-Irk
    Renk ve Cinsiyet ayrımcılığına son vermek için yeni bir Devlet ve yeni bir Rejim sistemi
    kuran tek ve son Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bunu Büyük
    Millet Meclisini açmasıyla başlamış, ve 29-EKİM-1923 de Cumhuriyeti kurmuştur...VESSELAM.
    ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------

  • Yurtseverler Köşesi26.11.2024 - 11:56


    Kardaşım, ben bu güne kadar hem zengin, hem de vicdanlı-merhametli birini
    hiç görmedim. Eğer ki gören varsa, o zengin mevcudiyetin birazcık kuyruğuna
    bassın bakalım, vicdan- merhamet diye bir şey kalıyor mu????