***Sayın Aydın, ben Antoloji de yazmaya başlarken, bu günkü kadar, umutsuz ve karamsar değildim. Çünkü Antolojiye üye olan Şair ve yazarların eğitim düzeyleri, Ülke ortalamasını çok üzerinde seyreliyor. Ancak, Şiir sayfalarını gözer eyledikten sonra, fikrim ve inancım tornistan yaptı. Bunun akabinde, Siyasi akvamdan ve bazı çevrelerden tamamen uzaklaştım. ---Nedir sayfalarına en fazla 10 kişi yazmaktadır. Bu on kişi arasında hiç siyasi ve ya başka olgularla ilgili fikir teatisinde bulunan yazar ve ya Şair gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü dinleme, anlama, anlaşma ve hoş görü yetimizi kaydetmişiz. Tahammülsüz bir Toplum haline gelmişiz. Son on yılda bilinçli bir şekilde, toplum fakirleştirildi ve beraberinde ayrıştırıldı. 20 yıl öncesin de dört eğilim siyasi akvam vardı. Şimdiyse ben ve sen, biz ve siz, bizle ve sizler vardır. Toplum, Anadolu sosyal ve kültürel yapısından tamamen koparıldı. ve yarıdan bölünerek iki ayrı kutup haline getirildi. ---Ben aşağıda sadece iki dörtlükle Ülke'nin durumunu özetledim. Doğru okuyup ve doğru analiz eden mutlaka anlamıştır. Ancak ne Şiire cevap yazılır, ne de muhatap alınırız. Çünkü biz ve siz yada bizler-sizler olgusu basiret-i hülasamıza bir virüs gibi yerleşmiştir. ---Şimdi siz haklı olarak dersiniz ki, madem böyle düşünüyorsun ne diye mütemadiyen yazıyorsun? Ben 17 yaşımdan itibaren, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletinden yanayım. Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyım. Cumhuriyet nimetlerinden faydalandım. Oğul-uşağımı bu nimetler sayesinde okuttum. Bu yüzdendir ki, bu Antoloji Camiasından bir kişiye bile müspet anlamda örnek olabilirsem ve onu Cumhuriyetimize kazandırabilirsem ne mutlu bana. Bütün niyet ve maksadım bundan ibarettir. ---İnşallah yarınlarda, Din-mezhep, ırk-renk, Dil ve benzeri ayrımlar yapılmadan, Misakkı-Milli sınırları içerisinde bir-beraber Türk Ulusal ve bağımsız bir Millet oluruz...VESSELAM.
*****YARABBİ***** Siyaset karıştı, Mezhebe-Dine Tarikat sarıldı, Periye-Cine Neslimiz bulandı, nefrete-kine Sen bunları ıslah eyle Yarabbi. . Kâinat-ı Arzdan, ibret almazlar Hakikattan uzak, takva bilmezler Ezelden vahşiler, insan olmazlar Sen bunları itlaf eyle Yarabbi. . Yüreğinden sökmüş-atmış insafı Meslek edinmişler, küfür-sinkafı Halkı Tavuk gibi yolar Esnafı Sen bunları helak eyle Yarabbi. . Atatürk'e çamur atan densizi Zelzeleye kader diyen dinsizi Hürriyete düşman, cahil fensizi Sen bunları felah eyle Yarabbi. . Çakıroğlu yazdı, arzı beyandır Her türlü melanet, Hakka ayandır Dindarın kötüsü, Halkı soyandır Tez zaman da sela eyle Yarabbi... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN**** Son zamanlarda Cübbeli Mahlaslı, Kavuklu Keşişin sesi çok çıkmaya başladı. Televizyon da hangi kanalı açıyorsan karşına çıkıyor. Bunun imtiyazı nereye dayanır, bunun Arpası nereden gelir. Bu Kavukluya kimler ve neden destek verir. Çünkü bu keşiş nalına da vuruyor, mıhına da vuruyor. Yani bir günü diğerini tutmuyor. Bu Derviş kılıklı kime destek verirse, orasını iflas ettirir. ----Dinimizde, ne Mezheplerin ne de Tarikatların yeri yoktur. Kuran ayetler bütünüdür. Ve bu bütün içerisinde, beşeri hüküm ve olguların yeri yoktur. Kuran dışında verilen Fetvaların tamamı hükümsüzdür... ((Ben demiyorum KURAN kendi diyor))
***Kapitalist Ülkeler de Din ve Mezhepler baz alınarak Siyaset yapılabilir. Ancak, İslam Dini ve Mezheplerine gönülden bağlı, Dini vecibeleri usulüne uygun icra eden, ne bir Vekil, ne bir Bakan ne de bir Başbakan bu güne kadar olmadı, bu günden sonrada olamaz. Çünkü bu kavram Siyasetin doğasına aykırı. % de yüz ters orantı... ----Büyük Devlet Adamı, en büyük Komutan, Çağdaş medeniyet öncüsü, Devrimler Uzmanı, Materyalist Felsefe Doktrini, Sosyalist düşünür Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk iş olsun diye Laiklik ilkesini dokunulmaz yapmadı. İşte Son on yıldır olanları taa 1924 yılın da görmüş. Bu ne bir Kâhinliktir, ne falcılıktır, ne fıtratçılık ne de kaderciliktir. Bu bir ufku geniş öngörülü bilimsel bir tespittir. Bu bir çağdaş-muasır medeniyet sistemine kimlerin ket vuracağının ön görüsüdür. Ve ulu önderimiz, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletine kimlerin karşı olacağını iyi bilmektedir, ----Atatürk'ün gençliğe hitabesini okursanız, bu günlerin hitabe içinde saklı olduğunu görürsünüz...VESSELAM.
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN***** Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu??? Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu??? Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar. ---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar??? ---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü? Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez. ---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız??? ---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler*** Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü 37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır. ---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN ---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN ***** --Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor. --Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi. Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı. --Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi. --Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
***Sayın Aydın, ben Antoloji de yazmaya başlarken, bu günkü kadar, umutsuz ve karamsar
değildim. Çünkü Antolojiye üye olan Şair ve yazarların eğitim düzeyleri, Ülke ortalamasını çok
üzerinde seyreliyor. Ancak, Şiir sayfalarını gözer eyledikten sonra, fikrim ve inancım tornistan
yaptı. Bunun akabinde, Siyasi akvamdan ve bazı çevrelerden tamamen uzaklaştım.
---Nedir sayfalarına en fazla 10 kişi yazmaktadır. Bu on kişi arasında hiç siyasi ve ya başka
olgularla ilgili fikir teatisinde bulunan yazar ve ya Şair gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü
dinleme, anlama, anlaşma ve hoş görü yetimizi kaydetmişiz. Tahammülsüz bir Toplum haline
gelmişiz. Son on yılda bilinçli bir şekilde, toplum fakirleştirildi ve beraberinde ayrıştırıldı. 20 yıl
öncesin de dört eğilim siyasi akvam vardı. Şimdiyse ben ve sen, biz ve siz, bizle ve sizler vardır.
Toplum, Anadolu sosyal ve kültürel yapısından tamamen koparıldı. ve yarıdan bölünerek iki
ayrı kutup haline getirildi.
---Ben aşağıda sadece iki dörtlükle Ülke'nin durumunu özetledim. Doğru okuyup ve doğru analiz
eden mutlaka anlamıştır. Ancak ne Şiire cevap yazılır, ne de muhatap alınırız. Çünkü biz ve siz
yada bizler-sizler olgusu basiret-i hülasamıza bir virüs gibi yerleşmiştir.
---Şimdi siz haklı olarak dersiniz ki, madem böyle düşünüyorsun ne diye mütemadiyen yazıyorsun?
Ben 17 yaşımdan itibaren, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletinden yanayım. Atatürk ilke ve
inkılaplarına gönülden bağlıyım. Cumhuriyet nimetlerinden faydalandım. Oğul-uşağımı bu nimetler
sayesinde okuttum. Bu yüzdendir ki, bu Antoloji Camiasından bir kişiye bile müspet anlamda örnek
olabilirsem ve onu Cumhuriyetimize kazandırabilirsem ne mutlu bana. Bütün niyet ve maksadım
bundan ibarettir.
---İnşallah yarınlarda, Din-mezhep, ırk-renk, Dil ve benzeri ayrımlar yapılmadan, Misakkı-Milli
sınırları içerisinde bir-beraber Türk Ulusal ve bağımsız bir Millet oluruz...VESSELAM.
Bilim Bahçesini, sardı haşaret
Kamuda kalmadı, fikri feraset
Ağyar Dolarına, olduk esaret
Bu zamlar Milleti haşladı usta,
Her gelen Yurdumu taşladı usta...
.
Fetbazlar Topluma, ekiyor maraz
Kardaş-kardaşına, ediyor garaz
Sözlerim doğrudur, değildir faraz
Haksızlar-haklıyıı, tuşladı usta,
Esaret günleri, başladı usta...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****YARABBİ*****
Siyaset karıştı, Mezhebe-Dine
Tarikat sarıldı, Periye-Cine
Neslimiz bulandı, nefrete-kine
Sen bunları ıslah eyle Yarabbi.
.
Kâinat-ı Arzdan, ibret almazlar
Hakikattan uzak, takva bilmezler
Ezelden vahşiler, insan olmazlar
Sen bunları itlaf eyle Yarabbi.
.
Yüreğinden sökmüş-atmış insafı
Meslek edinmişler, küfür-sinkafı
Halkı Tavuk gibi yolar Esnafı
Sen bunları helak eyle Yarabbi.
.
Atatürk'e çamur atan densizi
Zelzeleye kader diyen dinsizi
Hürriyete düşman, cahil fensizi
Sen bunları felah eyle Yarabbi.
.
Çakıroğlu yazdı, arzı beyandır
Her türlü melanet, Hakka ayandır
Dindarın kötüsü, Halkı soyandır
Tez zaman da sela eyle Yarabbi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN****
Son zamanlarda Cübbeli Mahlaslı, Kavuklu Keşişin sesi çok çıkmaya başladı.
Televizyon da hangi kanalı açıyorsan karşına çıkıyor. Bunun imtiyazı nereye
dayanır, bunun Arpası nereden gelir. Bu Kavukluya kimler ve neden destek verir.
Çünkü bu keşiş nalına da vuruyor, mıhına da vuruyor. Yani bir günü diğerini
tutmuyor. Bu Derviş kılıklı kime destek verirse, orasını iflas ettirir.
----Dinimizde, ne Mezheplerin ne de Tarikatların yeri yoktur. Kuran ayetler bütünüdür.
Ve bu bütün içerisinde, beşeri hüküm ve olguların yeri yoktur. Kuran dışında verilen
Fetvaların tamamı hükümsüzdür... ((Ben demiyorum KURAN kendi diyor))
***Kapitalist Ülkeler de Din ve Mezhepler baz alınarak Siyaset yapılabilir.
Ancak, İslam Dini ve Mezheplerine gönülden bağlı, Dini vecibeleri usulüne
uygun icra eden, ne bir Vekil, ne bir Bakan ne de bir Başbakan bu güne
kadar olmadı, bu günden sonrada olamaz. Çünkü bu kavram Siyasetin
doğasına aykırı. % de yüz ters orantı...
----Büyük Devlet Adamı, en büyük Komutan, Çağdaş medeniyet öncüsü,
Devrimler Uzmanı, Materyalist Felsefe Doktrini, Sosyalist düşünür Ulu
Önder Mustafa Kemal Atatürk iş olsun diye Laiklik ilkesini dokunulmaz
yapmadı. İşte Son on yıldır olanları taa 1924 yılın da görmüş. Bu ne bir
Kâhinliktir, ne falcılıktır, ne fıtratçılık ne de kaderciliktir. Bu bir ufku geniş
öngörülü bilimsel bir tespittir. Bu bir çağdaş-muasır medeniyet sistemine
kimlerin ket vuracağının ön görüsüdür. Ve ulu önderimiz, Demokratik, Laik
ve sosyal hukuk Devletine kimlerin karşı olacağını iyi bilmektedir,
----Atatürk'ün gençliğe hitabesini okursanız, bu günlerin hitabe içinde saklı
olduğunu görürsünüz...VESSELAM.
***SOSYETE BOZMASI***
Şimdi ki Nesile, olunmaz güven
Gidişat bozuldu, kalmadı iman
Setreni açıkta, giymiyor tuman
Almana benzemiş Helgaya bakın.
.
Saçları boyalı, Limon sarısı
Al-açıkta kalmış, vücut yarısı
Cakalar satıyor, Leydi karısı
Paris'ten giyinmiş markaya bakın.
.
Bir kenara atmış, namusu-arı
Urbadan ibaret, mülkiyet varı
Tasmalı Köpeği, sanısın yari
Zibidiye dönmüş tarkoya bakın.
.
Erkeği Hormonlu, dönmüş Kadına
Dövmeler yaptırmış baldır-buduna
Çakır ne söylesin, böyle oduna
Kulaklar Küpeli, Zırtoya bakın...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN*****
Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı
Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu???
Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu???
Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden
yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar.
---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada
dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar???
---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına
çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü?
Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için
Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını
okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda
kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet
alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez.
---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de
beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek
ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız???
---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim
olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar
uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler***
Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice
Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları
kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü
37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl
geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır.
---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun.
Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN
---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN *****
--Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak
biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak
durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor.
--Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi.
Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına
bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam
kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı.
--Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda
Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf
el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar
tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi.
--Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul
görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine
göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
.
Tarikat ne anlar, Bilimden-Fenden
Müritler beslenir, Nefretten-kinden
Gençleri soğuttu mezhepten-dinden
Beyinler bulandı, izan kalmadı,
Gidişat bozuldu, Mizan kalmadı...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----