--Tarikatlarla ilgili beyanınıza katılıyorum. Ancak istiklal Mahkemelerin de cezalandırılmış kişilerin asla ve kat-a, ne dini, ne ırkı, ne dili ne de cinsiyeti baz alınmıştır. Tamamen suç- larına göre infaz kararı verilmiştir. Ve bu olaylar tamamen konjonktürel olaylardır. O günün amansız şartlarında yeni bir rejim sistemi ve yeni bir Devlet kurulmuştur. Elbette ki, bir çok bedel ödenmiştir. Dünya da, bütün Devrimler acımasız yapılmış ve yeni medeniyetler kurul- muştur...1789 Fransız burjuvazi devrimi ve bütün devrimler unutulmaz acıları da beraberinde getirmiştir. Hatta bütün darbeler de benzer olaylar olmuştur. Daha dün 15 Temmuz darbe kalkışmasında da bedel ödenmiştir...Bu olayların hiç biri inançla bağdaştırılamaz... --Kardeşim, Osmanlı da DİNE dayalı yönetim asla olmamıştır. Şeyhülislam bile Hünkâr'dan emir almıştır. Osmanlı bir ferman devletiydi. Padişahlar kendi evlatlarını infaz ederken bile mahkeme kurulmamıştır. Bunu hangi din kabul eder. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri genel vergi, diğeri ise savaş ganimeti. Ayrıca Osmanlı halkı Padişahın adeta kullarıydı. Padişahlar bütün halkına Kullarım diye hitap ederlerdi. Benim bildiğim bir tek Yaradana kul olunur. Ayrıca Hürrem Sultan hariç valide sultanların tamamı nikâhsız evlilik yapmışlardır. Bu eylem yüce Dinimize göre zinadır. Bu ne insani, ne ahla ki ve nede dini bir eylemdir. Osmanlı da harem sistemi tamamen Din dışı bir gidişattır. Valide Sultan, Şehsadelere hamamda KIZ seçerlerdi. O masum ter-temiz, saf kızların orasını-burasını santim-santim, miskal-miskal ölçer ve götürüp zifaf odasına bir meyve gibi sunarlardı. Allah aşkına bu sadistliği hangi Din kabul eder. Padişahların kapatmasının sayısı belli değil. Hangi çocuğu hangi hatundandır bilmiyorlardı... Ben bunları yazarken bile ürperiyorum... --Kadınlar nüfustan sayılmıyordu. Erkeklere salat-ı talak yetkisi verilmişti. Yani istediği zaman üç kez boş ol dedi mi. boşanmış sayılıyordu. Kadının miras hakkı, her hangi bir mülkiyet hakkı yoktu. Tam anlamıyla köle kunta-kinteden ibaretti...Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Cumhuriyeti kurunca, Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan cümle yurttaşa elit-seçkin ve eşit Vatandaşlık verdi. Her Bireye Soyadı hakkı verdi. Türk Medeni kanunuyla Kadınlara eğitim, miras ve mülkiyet hakkı verdi. Resmi nikâhı zorunlu kılarak bütün kadınları güvence altına aldı. Tek eşlilik getirdi. Salat-ı talak, dini ve muta nikâhlarını yasakladı. Bütün Memleket sathında kız çocuklarına eğitim ve öğretim hakkı verdi. Köylü kızı Ayşeyi, Fatmayı, Emineyi Ebe, Hemşire, Öğretmen, Doktor, Mühendis, Kaymakam, Vali ve Bilim insanı yaptı. Meral Akşener Bacıyı Meclis başkanı ve daha sonra Parti genel başkanı yaptı. Sarışın güzel Bayan sayın Tansu Çiller hanımefendiyi Başbakan yaptı.... --Ben özellikle, şair ve yazarların Osmanlı ile Cumhuriyet arsında ki, modern farkı muhakeme edemediklerine şaşıp kalıyorum...Biraz uzun oldu. Ancak milyon da-birini yazabildim...VESSELAM.
Kimse-kimseyi asla yanlış anlamıyor, her kes meseleyi kendi basireti doğrultusun da anlıyor...Son *RİYASET* Seçiminde enflasyon % 150 civarındaydı. Sonuç aynı tarak ve aynı tas.... Dediğim gibi, Türk Ulusal Milletimiz tam 7 yıldır *RİYASET'in* ne olduğunu bir türlü kavrayamadı....
---Araplar bizim ne neslimizdir, ne de Atamız... Hz. Muhammed Yüce Yaradan'ın yer yüzünde ki, tek ve son rehberidir...Yani bizim Atamız değildir. İslamiyetin öncüsü ve kurucusudur...Peygamberliği bir sadece Araplara değil, bütün islam aleminedir... ---Osmanlı da bizim Atamız değildir. Osman Oğulları hariç, Türk Ulusal Milleti asla ve kat-a Osmanlının torunu olmamıştır. Bunu Hilafet Aşıkları uyduruyorlar. Tarihsel süreçte Osmanlı Hanedanı, Halkı Vatandaş bile görmemiştir. Kulları olarak görmüş ve köle gibi Halkı kullanmıştır. Halktan aldığı vergiyi asla toplumsal yatırımlara kullanmamıştır. 600 yıl boyunca Erkekleri Kunta-kinte, Kadınları ise köle isaura olarak görmüştür. Kadınları bırakın Vatandaş olarak görmeyi nüfustan bile saymamıştır. Ayrıca cümle Kadınlar önce Baba-kardeş kölesi ve evlenince de Koca kölesi olmuştur. Taa Cumhuriyet kuruluncaya kadar böyle devam etmiştir... ---Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet düşmanı Kadınlar. Atatürk, Türk medeni kanunuyla birlikte bütün Kadınları çağdaş ve elit birer Vatandaş yapmıştır. Soyadı vermiştir, Resmi nikâh ve miras hakkı vermiştir. Seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Ayşe-Fatma-Emineleri Öğretmen, Doktor, Muhendis, Kaymakam, Vali, Vekil ve Mebus yapmıştır. Sarışın güzel bayan, Leydi Tansu Çiller-i Başbakan yapmıştır.. Ya hu daha ne istiyorsunuz. Orta Çağ karanlığını çok mu özlediniz???. ---Bir zamanlar, bu hilafet aşıkları Kadının kıyafetini siyasete alet ediyorlardı. Şimdi bütün Tarikatlar *KADINI* Siyasal, Dinsel, Töresel ve Her türlü rantsal eylemlerinde, bir ticari meta gibi kullanıyorlar...Ve ne yazık ki, bu davranış eylemlerine maruz kalan Kadınların % 50 si yüksek eğitim görmüş kişilerden oluşmaktadır....GÜLER MİSİN---AĞLARMISIN. ----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT ***** Gün gelir devran döner, hazan düşer bedene Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü Gönülden hürmet eyle, Halka hizmet edene... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
Çakıroğlu der ki, sevgi ekersen gönüllere, düşmanların dost olur.
Kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur...VESSELAM
--Tarikatlarla ilgili beyanınıza katılıyorum. Ancak istiklal Mahkemelerin de cezalandırılmış
kişilerin asla ve kat-a, ne dini, ne ırkı, ne dili ne de cinsiyeti baz alınmıştır. Tamamen suç-
larına göre infaz kararı verilmiştir. Ve bu olaylar tamamen konjonktürel olaylardır. O günün
amansız şartlarında yeni bir rejim sistemi ve yeni bir Devlet kurulmuştur. Elbette ki, bir çok
bedel ödenmiştir. Dünya da, bütün Devrimler acımasız yapılmış ve yeni medeniyetler kurul-
muştur...1789 Fransız burjuvazi devrimi ve bütün devrimler unutulmaz acıları da beraberinde
getirmiştir. Hatta bütün darbeler de benzer olaylar olmuştur. Daha dün 15 Temmuz darbe
kalkışmasında da bedel ödenmiştir...Bu olayların hiç biri inançla bağdaştırılamaz...
--Kardeşim, Osmanlı da DİNE dayalı yönetim asla olmamıştır. Şeyhülislam bile Hünkâr'dan
emir almıştır. Osmanlı bir ferman devletiydi. Padişahlar kendi evlatlarını infaz ederken bile
mahkeme kurulmamıştır. Bunu hangi din kabul eder. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri
genel vergi, diğeri ise savaş ganimeti. Ayrıca Osmanlı halkı Padişahın adeta kullarıydı.
Padişahlar bütün halkına Kullarım diye hitap ederlerdi. Benim bildiğim bir tek Yaradana kul
olunur. Ayrıca Hürrem Sultan hariç valide sultanların tamamı nikâhsız evlilik yapmışlardır.
Bu eylem yüce Dinimize göre zinadır. Bu ne insani, ne ahla ki ve nede dini bir eylemdir.
Osmanlı da harem sistemi tamamen Din dışı bir gidişattır. Valide Sultan, Şehsadelere
hamamda KIZ seçerlerdi. O masum ter-temiz, saf kızların orasını-burasını santim-santim,
miskal-miskal ölçer ve götürüp zifaf odasına bir meyve gibi sunarlardı. Allah aşkına bu
sadistliği hangi Din kabul eder. Padişahların kapatmasının sayısı belli değil. Hangi çocuğu
hangi hatundandır bilmiyorlardı... Ben bunları yazarken bile ürperiyorum...
--Kadınlar nüfustan sayılmıyordu. Erkeklere salat-ı talak yetkisi verilmişti. Yani istediği
zaman üç kez boş ol dedi mi. boşanmış sayılıyordu. Kadının miras hakkı, her hangi bir
mülkiyet hakkı yoktu. Tam anlamıyla köle kunta-kinteden ibaretti...Mustafa Kemal Paşa
Hazretleri Cumhuriyeti kurunca, Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan cümle yurttaşa
elit-seçkin ve eşit Vatandaşlık verdi. Her Bireye Soyadı hakkı verdi. Türk Medeni kanunuyla
Kadınlara eğitim, miras ve mülkiyet hakkı verdi. Resmi nikâhı zorunlu kılarak bütün kadınları
güvence altına aldı. Tek eşlilik getirdi. Salat-ı talak, dini ve muta nikâhlarını yasakladı. Bütün
Memleket sathında kız çocuklarına eğitim ve öğretim hakkı verdi. Köylü kızı Ayşeyi, Fatmayı,
Emineyi Ebe, Hemşire, Öğretmen, Doktor, Mühendis, Kaymakam, Vali ve Bilim insanı yaptı.
Meral Akşener Bacıyı Meclis başkanı ve daha sonra Parti genel başkanı yaptı. Sarışın güzel
Bayan sayın Tansu Çiller hanımefendiyi Başbakan yaptı....
--Ben özellikle, şair ve yazarların Osmanlı ile Cumhuriyet arsında ki, modern farkı muhakeme
edemediklerine şaşıp kalıyorum...Biraz uzun oldu. Ancak milyon da-birini yazabildim...VESSELAM.
Çakıroğlu der ki, Tazısı olmayan Köyü, kıl kuyruk Tilkiler basar...
Kimse-kimseyi asla yanlış anlamıyor, her kes meseleyi
kendi basireti doğrultusun da anlıyor...Son *RİYASET*
Seçiminde enflasyon % 150 civarındaydı. Sonuç aynı
tarak ve aynı tas....
Dediğim gibi, Türk Ulusal Milletimiz tam 7 yıldır *RİYASET'in*
ne olduğunu bir türlü kavrayamadı....
TURASIZ PARANIN PULU GİBİSİN
.
Dinle sözlerimi güzel kardaşım
Sahipsiz Makberin, gülü gibisin,
Antolojide yoktur bir tek yoldaşın
Turasız paranın, pulu gibisin.
.
Mürşid-i Kâmile yoksa hürmetin
Alim meclisinde, olmaz kıymetin
Hazana dönüşmüş güzel heybetin
Kervansız sahranın yolu gibisin.
.
Masum canlara çalım atarsın
Yazdığın her söze hile katarsın
Sosyal aydınları, taşa tutarsın
Rahmetsiz çağlayan dolu gibisin.
.
Taksirat mizansız, fıtratın kara
Ruhunda fırtına, beyninde sara
Birazda kusuru kendinde ara
Umutsuz ortanın Solu gibisin.
.
Sana tuzak olur gördüğün rüya
Deyim, aforizma yazarsın güya
Sende bir fanisin, dönersin huya
Yalancı Takvanın Falı gibisin.
.
Der Vezir, sözümü yabana atma
Yorumsal yazına, hilafi katma
Şer Horozu gibi zamansız ötme
Akortsuz Sazımın Teli gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** EYY ASLINI BİLMEYEN ŞAŞKIN ***
---Araplar bizim ne neslimizdir, ne de Atamız... Hz. Muhammed Yüce Yaradan'ın yer
yüzünde ki, tek ve son rehberidir...Yani bizim Atamız değildir. İslamiyetin öncüsü ve
kurucusudur...Peygamberliği bir sadece Araplara değil, bütün islam aleminedir...
---Osmanlı da bizim Atamız değildir. Osman Oğulları hariç, Türk Ulusal Milleti asla ve
kat-a Osmanlının torunu olmamıştır. Bunu Hilafet Aşıkları uyduruyorlar. Tarihsel süreçte
Osmanlı Hanedanı, Halkı Vatandaş bile görmemiştir. Kulları olarak görmüş ve köle gibi
Halkı kullanmıştır. Halktan aldığı vergiyi asla toplumsal yatırımlara kullanmamıştır. 600
yıl boyunca Erkekleri Kunta-kinte, Kadınları ise köle isaura olarak görmüştür. Kadınları
bırakın Vatandaş olarak görmeyi nüfustan bile saymamıştır. Ayrıca cümle Kadınlar önce
Baba-kardeş kölesi ve evlenince de Koca kölesi olmuştur. Taa Cumhuriyet kuruluncaya
kadar böyle devam etmiştir...
---Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet düşmanı Kadınlar. Atatürk, Türk medeni kanunuyla
birlikte bütün Kadınları çağdaş ve elit birer Vatandaş yapmıştır. Soyadı vermiştir, Resmi
nikâh ve miras hakkı vermiştir. Seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Ayşe-Fatma-Emineleri
Öğretmen, Doktor, Muhendis, Kaymakam, Vali, Vekil ve Mebus yapmıştır. Sarışın güzel
bayan, Leydi Tansu Çiller-i Başbakan yapmıştır.. Ya hu daha ne istiyorsunuz. Orta Çağ
karanlığını çok mu özlediniz???.
---Bir zamanlar, bu hilafet aşıkları Kadının kıyafetini siyasete alet ediyorlardı. Şimdi bütün
Tarikatlar *KADINI* Siyasal, Dinsel, Töresel ve Her türlü rantsal eylemlerinde, bir ticari meta
gibi kullanıyorlar...Ve ne yazık ki, bu davranış eylemlerine maruz kalan Kadınların % 50 si
yüksek eğitim görmüş kişilerden oluşmaktadır....GÜLER MİSİN---AĞLARMISIN.
----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT *****
Gün gelir devran döner, hazan düşer bedene
Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene
Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü
Gönülden hürmet eyle, Halka hizmet edene...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Tazısı Olmayan Köyü Kıl Kuyruk Kurnaz Tilkiler basar.....