**DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ** . Hürriyet Çeşmesi, berrak akandır Ruh özgür değilse, yaşam zindandır Sevgisiz vuslatlar, tutsak mekândır Özgürlük bendini, yıkar da gider. . Mülkün temelidir, gerçek Adalet Hak-hakikat varsa, olmaz melanet Vakıfta-dergâhta, bunca rezalet Topluma kin-kibir, eker de gider. . Kâmil Meclisinde, lafa karışma Kavim-kardaşınla, asla yarışma Hain-nursuzla sulh olup barışma Sürüyü Kurtlara, katar da gider. . De Vezir, zülm etme Hakkın kuluna Girme Siyasetin, sağı-soluna Her kim giderse, tarikat yoluna Hakikat yolundan çıkar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** GÜZELLİK YARIŞMALARI ***** --Ülkemiz de Kadın güzellik yarışmaları, rantiye tekelinde ticarete dönüşmüştür. Moda sektörünü ayakta tutmak için, her türlü şaklabanlık yapılmaktadır. Özelikle genç Kızlarımızı muasır medeniyet ve ahlak dışı oyunlarla ve alçakça moda marifetiyle özendirip, ahlak ve insanlık dışı kelli-felli oyun ve yarışmalara kurban edilmektedir. --Güzellik ve benzeri yarışmalar, Kadınları küçük düşürmekten, alçaltmaktan ve aşağılamaktan başka bir şey değildir. Kadınları toplu olarak açılıp-saçılmaya ve karşı cinsi sapkınlaştırmaya yönlendirip taciz ve tecavüz olaylarına çanak tutmaktır. Türk muasır medeniyetine, eşit hak ve hürriyetine ket vurmaktan başka bir şey değildir. --Bu kuralsız, hükümsüz ve amansız yarışmalar, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değerlerini erozyona uğratmıştır. Ailevi gelenekleri yok etmiştir. Ana-kız, baba oğul ilişkilerini baltalamıştır. Özellikle genç Kızlarımız, bu moda ve çirkef yarışmalardan etkilenip her türlü çılgınlığı mubah görür hale gelmiştir. Bütün parasını kozmetik ürünlere, ar-edep dışı kıyafetlere ve hatta plastik Cerrahilere harcamıştır. Zaman-zaman bir çok Kadın, fiziksel güzellik adına girdikleri diyetler sonucunda insanlıktan çıkmış ve dönüşü olmayan ümitsiz vaka haline gelmiştir... --Bu devran-i zamanda, bu ve benzeri faaliyetler bazı Siyasal çevrelerin de işine gelmektedir. Çünkü, duyarsız, çaresiz, hükümsüz ve etkisiz toplumu yönetmek daha kolay ve zahmetsizdir. Özelikle yeni neslimizi, türlü oyun ve entrikalarla bar-pavyon ve her türlü eğlence sektörüne yönlendirilmektedir. --Bir taraftan tekelci burjuvazi, Anadolu örfü kültürel geleneklerimizi tarumar etmeye devam ederken, diğer taraftan Hilafetçi Tarikatlar Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına saldırıyor. Yüce Yaradan, Vatanımızı her türlü Düşmandan korusun...AMİN ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Din ile Mezhebin yolu ayrıldı Tehvid'le Bilimin, kolu ayrıldı Lehçeler bozuldu, Dili ayrıldı Aymazı-yobazı, dört nal gidiyor... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Memleket sathını, sardı bir duman Siyasal akvama, kalmadı güman Hürriyet felç oldu, bozuldu dümen Cehalet çağladı, dört nal gidiyor... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** KÜRESEL ISINMA ***** --Küresel ısınmanın, Dünya genelinde yarattığı hasar giderek artmaktadır. İklimsel felaketlerin bilançosu, şimdiden Milyarlarca Dolara mal oldu. Ayrıca bu felaketler Su-gıda ve enerji krizinide beraberinde getirmektedir... --İlk önce Bilim adamları ve Siyasi akvam bu olumsuz gelişen iklimsel olayların, bir kıyamet ala- meti değil, Tabiatın evrimleşme sürecinin hızlandığını, bütün Dünya alemine tafsilatlı bir şekilde anlatılmalıdır. Dünya'da hızla gelişen teknolojinin yanlış-zamansız ve amansız kullanılmasının sakıncalarını ve kaçınılmaz sonuçlarını Bütün okullarda ders olarak anlatılması, nakış-nakış işlenmesi zorunlu kılınmalıdır. --Bundan tam 30 yıl önce yabancı bilim adamları, bu günkü gelinen noktayı, nara atarak sölemiş- lerdi. Bizim Siyasi aktörlerimiz, hala bu gün, her türlü Doğa olaylarına Fıtrat-ı kader demektedirler. Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye hatim indirmektedirler. Her fırsatta elin gavuru dedikleri insanlar Marsa gidiyor, bizler daha İsmail'e inen koçu keşfetmekle meşgulüz... VESSELAM. ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** EVRİMSEL POPÜLASYON ***** Tüm madde ve enerji, kendisinden önce gelen madde ve enerjiden geliyorsa, ilk madde ve enerji nereden geldi? Tabiatta yaşayan tüm canlılar, kendisinden önce ki canlılardan geliyorsa, ilk canlı nereden geldi? Evrende ki, yaratılmış her şey, canlı ve cansız madde Evren içerisindeyse, peki Evren nereden geldi??? ---Devran-i Alemin Tarihsel devinimine bir göz atarsanız, bilinmeyen, meçhul denklemler İnsanın aklı-zekâsı-fikri ve basireti hülasasında saklıdır. (Örneğin düşler alem-i) Bu görün- meyen gizemli vicdan-i duyguların dışa vurması, ancak ve ancak müspet bilimsel eğitimle mümkündür. (Örneğin, Tıp Dünyasında ki, yeni-yeni keşifler gibi) ---Eğer ki, Metafizik Filozofların batıl ve hurafi fikir ve tavsiyelerini dinler ve uygularsanız O meçhul basiret-i hülasadan asla kurtulamazsınız. Asırlardır mütemadiyen tekerrür eden Tarihsel devinim dışına çıkamazsınız? Yeni-yeni medeniyetler keşfedemezsiniz??? ---Ulusal birliği-eğitimi-(Özellikle bilim özgürlüğü) Siyasal ve sosyal bağımsızlığı ve ahla ki değerleri olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olmaz-olamaz. Medeniyetin temeli Siyasal-sosyal ve kültürel değerlerle esas ve sabittir. Ulusal bir Devletin uygarlık sevi- yesi Toplumun Anayasal haklarının eşit ve adil dağıtılmasıyla mümkündür.. VESSELAM. ---------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----------
***** RUBAİYAT ***** Gidiyoruz bir meçhule doğru son sürat Rantiye Beylerine, iltimas ve berat Medeniyet felç oldu, kalmadı hürriyet Hak-hakikata doğru, dönmez mi bu sırat... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** DEMOKRATİK LAİK ve SOSYAL VATANDAŞ *** --Yüce Yaradan, insana aklı-fikri-mantığı-vicdan-i duyguları harekete geçirsin diye iradeyi basiret vermiştir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, Salimi zalimden, Hayrı şerden, ve Hakkı batıldan ayırıp, yaşamsal devinimde, kendine, Ailesine, çevresine, toplum ve Devletine faydalı işler yapsın diye... --Yukarıda beyan etmiş olduğum olguları taşıyan kişi ve kişiler, herkese karşı saygılı, hoş görülü, dürüst, açık görüşlü, ufku geniş adil ve yasalara karşı sorumlu tavır ve davranışlar içerisinde yaşamsal faaliyetlerde bulunur. --Demokratik Laik ve Sosyal Vatandaş, Demokrasiyi özümsemiş, hür ve muasır medeniyeti benimsemiş, Atatürk ilke ve inkılaplarını kanıksamış, Ana yasal hak ve sorumluluklarını bilen Başkalarının haklarına saygı duyan, Vatanını seven, Bayrağına saygılı, Cumhuriyeti koruyup kollayan ve Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her bir birey seçkin ve saygın Vatandaştır... --Bunun aksi cehalettir, garabettir, hilafettir, dalalettir hata ihanettir... VESSELAM. -------YORGUN BİR DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR***** --Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır. --Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır. --Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır. --Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır. --Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır. --İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır. --Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmalıdır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir Vatan sever olmalıdır... --Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle Selamlarım... --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
**DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ**
.
Hürriyet Çeşmesi, berrak akandır
Ruh özgür değilse, yaşam zindandır
Sevgisiz vuslatlar, tutsak mekândır
Özgürlük bendini, yıkar da gider.
.
Mülkün temelidir, gerçek Adalet
Hak-hakikat varsa, olmaz melanet
Vakıfta-dergâhta, bunca rezalet
Topluma kin-kibir, eker de gider.
.
Kâmil Meclisinde, lafa karışma
Kavim-kardaşınla, asla yarışma
Hain-nursuzla sulh olup barışma
Sürüyü Kurtlara, katar da gider.
.
De Vezir, zülm etme Hakkın kuluna
Girme Siyasetin, sağı-soluna
Her kim giderse, tarikat yoluna
Hakikat yolundan çıkar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** GÜZELLİK YARIŞMALARI *****
--Ülkemiz de Kadın güzellik yarışmaları, rantiye tekelinde ticarete dönüşmüştür. Moda sektörünü
ayakta tutmak için, her türlü şaklabanlık yapılmaktadır. Özelikle genç Kızlarımızı muasır medeniyet
ve ahlak dışı oyunlarla ve alçakça moda marifetiyle özendirip, ahlak ve insanlık dışı kelli-felli oyun
ve yarışmalara kurban edilmektedir.
--Güzellik ve benzeri yarışmalar, Kadınları küçük düşürmekten, alçaltmaktan ve aşağılamaktan
başka bir şey değildir. Kadınları toplu olarak açılıp-saçılmaya ve karşı cinsi sapkınlaştırmaya
yönlendirip taciz ve tecavüz olaylarına çanak tutmaktır. Türk muasır medeniyetine, eşit hak ve
hürriyetine ket vurmaktan başka bir şey değildir.
--Bu kuralsız, hükümsüz ve amansız yarışmalar, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değerlerini
erozyona uğratmıştır. Ailevi gelenekleri yok etmiştir. Ana-kız, baba oğul ilişkilerini baltalamıştır.
Özellikle genç Kızlarımız, bu moda ve çirkef yarışmalardan etkilenip her türlü çılgınlığı mubah
görür hale gelmiştir. Bütün parasını kozmetik ürünlere, ar-edep dışı kıyafetlere ve hatta plastik
Cerrahilere harcamıştır. Zaman-zaman bir çok Kadın, fiziksel güzellik adına girdikleri diyetler
sonucunda insanlıktan çıkmış ve dönüşü olmayan ümitsiz vaka haline gelmiştir...
--Bu devran-i zamanda, bu ve benzeri faaliyetler bazı Siyasal çevrelerin de işine gelmektedir.
Çünkü, duyarsız, çaresiz, hükümsüz ve etkisiz toplumu yönetmek daha kolay ve zahmetsizdir.
Özelikle yeni neslimizi, türlü oyun ve entrikalarla bar-pavyon ve her türlü eğlence sektörüne
yönlendirilmektedir.
--Bir taraftan tekelci burjuvazi, Anadolu örfü kültürel geleneklerimizi tarumar etmeye devam
ederken, diğer taraftan Hilafetçi Tarikatlar Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına
saldırıyor. Yüce Yaradan, Vatanımızı her türlü Düşmandan korusun...AMİN
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Avrupa peşinde, boşa gezildi
Demokrasi çöktü, ferman yazıldı
Cami'ler çoğaldı, takva azaldı
Rantiye sultası, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Din ile Mezhebin yolu ayrıldı
Tehvid'le Bilimin, kolu ayrıldı
Lehçeler bozuldu, Dili ayrıldı
Aymazı-yobazı, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Memleket sathını, sardı bir duman
Siyasal akvama, kalmadı güman
Hürriyet felç oldu, bozuldu dümen
Cehalet çağladı, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** KÜRESEL ISINMA *****
--Küresel ısınmanın, Dünya genelinde yarattığı hasar giderek artmaktadır. İklimsel felaketlerin
bilançosu, şimdiden Milyarlarca Dolara mal oldu. Ayrıca bu felaketler Su-gıda ve enerji krizinide
beraberinde getirmektedir...
--İlk önce Bilim adamları ve Siyasi akvam bu olumsuz gelişen iklimsel olayların, bir kıyamet ala-
meti değil, Tabiatın evrimleşme sürecinin hızlandığını, bütün Dünya alemine tafsilatlı bir şekilde
anlatılmalıdır. Dünya'da hızla gelişen teknolojinin yanlış-zamansız ve amansız kullanılmasının
sakıncalarını ve kaçınılmaz sonuçlarını Bütün okullarda ders olarak anlatılması, nakış-nakış
işlenmesi zorunlu kılınmalıdır.
--Bundan tam 30 yıl önce yabancı bilim adamları, bu günkü gelinen noktayı, nara atarak sölemiş-
lerdi. Bizim Siyasi aktörlerimiz, hala bu gün, her türlü Doğa olaylarına Fıtrat-ı kader demektedirler.
Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye hatim indirmektedirler. Her fırsatta elin gavuru dedikleri insanlar
Marsa gidiyor, bizler daha İsmail'e inen koçu keşfetmekle meşgulüz... VESSELAM.
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** EVRİMSEL POPÜLASYON *****
Tüm madde ve enerji, kendisinden önce gelen madde ve enerjiden geliyorsa, ilk madde
ve enerji nereden geldi? Tabiatta yaşayan tüm canlılar, kendisinden önce ki canlılardan
geliyorsa, ilk canlı nereden geldi? Evrende ki, yaratılmış her şey, canlı ve cansız madde
Evren içerisindeyse, peki Evren nereden geldi???
---Devran-i Alemin Tarihsel devinimine bir göz atarsanız, bilinmeyen, meçhul denklemler
İnsanın aklı-zekâsı-fikri ve basireti hülasasında saklıdır. (Örneğin düşler alem-i) Bu görün-
meyen gizemli vicdan-i duyguların dışa vurması, ancak ve ancak müspet bilimsel eğitimle
mümkündür. (Örneğin, Tıp Dünyasında ki, yeni-yeni keşifler gibi)
---Eğer ki, Metafizik Filozofların batıl ve hurafi fikir ve tavsiyelerini dinler ve uygularsanız
O meçhul basiret-i hülasadan asla kurtulamazsınız. Asırlardır mütemadiyen tekerrür eden
Tarihsel devinim dışına çıkamazsınız? Yeni-yeni medeniyetler keşfedemezsiniz???
---Ulusal birliği-eğitimi-(Özellikle bilim özgürlüğü) Siyasal ve sosyal bağımsızlığı ve ahla ki
değerleri olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olmaz-olamaz. Medeniyetin
temeli Siyasal-sosyal ve kültürel değerlerle esas ve sabittir. Ulusal bir Devletin uygarlık sevi-
yesi Toplumun Anayasal haklarının eşit ve adil dağıtılmasıyla mümkündür.. VESSELAM.
---------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----------
***** RUBAİYAT *****
Gidiyoruz bir meçhule doğru son sürat
Rantiye Beylerine, iltimas ve berat
Medeniyet felç oldu, kalmadı hürriyet
Hak-hakikata doğru, dönmez mi bu sırat...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** DEMOKRATİK LAİK ve SOSYAL VATANDAŞ ***
--Yüce Yaradan, insana aklı-fikri-mantığı-vicdan-i duyguları harekete geçirsin diye iradeyi
basiret vermiştir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, Salimi zalimden, Hayrı
şerden, ve Hakkı batıldan ayırıp, yaşamsal devinimde, kendine, Ailesine, çevresine, toplum
ve Devletine faydalı işler yapsın diye...
--Yukarıda beyan etmiş olduğum olguları taşıyan kişi ve kişiler, herkese karşı saygılı, hoş
görülü, dürüst, açık görüşlü, ufku geniş adil ve yasalara karşı sorumlu tavır ve davranışlar
içerisinde yaşamsal faaliyetlerde bulunur.
--Demokratik Laik ve Sosyal Vatandaş, Demokrasiyi özümsemiş, hür ve muasır medeniyeti
benimsemiş, Atatürk ilke ve inkılaplarını kanıksamış, Ana yasal hak ve sorumluluklarını bilen
Başkalarının haklarına saygı duyan, Vatanını seven, Bayrağına saygılı, Cumhuriyeti koruyup
kollayan ve Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her bir birey seçkin ve saygın Vatandaştır...
--Bunun aksi cehalettir, garabettir, hilafettir, dalalettir hata ihanettir... VESSELAM.
-------YORGUN BİR DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR*****
--Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır.
--Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır.
--Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır.
--Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır.
--Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır.
--İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin
yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır.
--Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve
kararlı olmalıdır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini
korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir
Vatan sever olmalıdır...
--Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle
Selamlarım...
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--