Beşer kardeşim, Eğer ki gönüllere sevgi ekersen düşmanların dost olur. Etrafına kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur... --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Eyy beşer kardeşim, bu devran cehaletin çağlayıp-coştuğu devrandır. İlim-irfan düşmanı bağnaz, yobaz, aymaz, sorumsuz, ilgisiz ve kuralsız bir neslin en parlak dönemidir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Eyy beşer kardeşim, bir insan yalan söyledikçe ar damarı tıkanır ve utanma yetisini kaybeder... Utanma yetisi olmayan kişilerin Poyraz Rüzgârından hiç bir farkı yoktur... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
Eyy beşer kardeşim, Adem'i insan yapan özüdür, İnsanı güzel yapan yüzüdür, Evrene ibretle bakan gözüdür Kullar da hak-hakikat olan doğru sözüdür... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
--Tarikatlarla ilgili beyanınıza katılıyorum. Ancak istiklal Mahkemelerin de cezalandırılmış kişilerin asla ve kat-a, ne dini, ne ırkı, ne dili ne de cinsiyeti baz alınmıştır. Tamamen suç- larına göre infaz kararı verilmiştir. Ve bu olaylar tamamen konjonktürel olaylardır. O günün amansız şartlarında yeni bir rejim sistemi ve yeni bir Devlet kurulmuştur. Elbette ki, bir çok bedel ödenmiştir. Dünya da, bütün Devrimler acımasız yapılmış ve yeni medeniyetler kurul- muştur...1789 Fransız burjuvazi devrimi ve bütün devrimler unutulmaz acıları da beraberinde getirmiştir. Hatta bütün darbeler de benzer olaylar olmuştur. Daha dün 15 Temmuz darbe kalkışmasında da bedel ödenmiştir...Bu olayların hiç biri inançla bağdaştırılamaz... --Kardeşim, Osmanlı da DİNE dayalı yönetim asla olmamıştır. Şeyhülislam bile Hünkâr'dan emir almıştır. Osmanlı bir ferman devletiydi. Padişahlar kendi evlatlarını infaz ederken bile mahkeme kurulmamıştır. Bunu hangi din kabul eder. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri genel vergi, diğeri ise savaş ganimeti. Ayrıca Osmanlı halkı Padişahın adeta kullarıydı. Padişahlar bütün halkına Kullarım diye hitap ederlerdi. Benim bildiğim bir tek Yaradana kul olunur. Ayrıca Hürrem Sultan hariç valide sultanların tamamı nikâhsız evlilik yapmışlardır. Bu eylem yüce Dinimize göre zinadır. Bu ne insani, ne ahla ki ve nede dini bir eylemdir. Osmanlı da harem sistemi tamamen Din dışı bir gidişattır. Valide Sultan, Şehsadelere hamamda KIZ seçerlerdi. O masum ter-temiz, saf kızların orasını-burasını santim-santim, miskal-miskal ölçer ve götürüp zifaf odasına bir meyve gibi sunarlardı. Allah aşkına bu sadistliği hangi Din kabul eder. Padişahların kapatmasının sayısı belli değil. Hangi çocuğu hangi hatundandır bilmiyorlardı... Ben bunları yazarken bile ürperiyorum... --Kadınlar nüfustan sayılmıyordu. Erkeklere salat-ı talak yetkisi verilmişti. Yani istediği zaman üç kez boş ol dedi mi. boşanmış sayılıyordu. Kadının miras hakkı, her hangi bir mülkiyet hakkı yoktu. Tam anlamıyla köle kunta-kinteden ibaretti...Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Cumhuriyeti kurunca, Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan cümle yurttaşa elit-seçkin ve eşit Vatandaşlık verdi. Her Bireye Soyadı hakkı verdi. Türk Medeni kanunuyla Kadınlara eğitim, miras ve mülkiyet hakkı verdi. Resmi nikâhı zorunlu kılarak bütün kadınları güvence altına aldı. Tek eşlilik getirdi. Salat-ı talak, dini ve muta nikâhlarını yasakladı. Bütün Memleket sathında kız çocuklarına eğitim ve öğretim hakkı verdi. Köylü kızı Ayşeyi, Fatmayı, Emineyi Ebe, Hemşire, Öğretmen, Doktor, Mühendis, Kaymakam, Vali ve Bilim insanı yaptı. Meral Akşener Bacıyı Meclis başkanı ve daha sonra Parti genel başkanı yaptı. Sarışın güzel Bayan sayın Tansu Çiller hanımefendiyi Başbakan yaptı.... --Ben özellikle, şair ve yazarların Osmanlı ile Cumhuriyet arsında ki, modern farkı muhakeme edemediklerine şaşıp kalıyorum...Biraz uzun oldu. Ancak milyon da-birini yazabildim...VESSELAM.
Beşer kardeşim, Eğer ki gönüllere sevgi ekersen düşmanların dost olur.
Etrafına kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur...
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Beşer kardeşim, Tebanın Dini-mezhebi, Meliklerin-Emirlerin itikatına bağlıdır...
Osmanlı da Şeyhülislam her dönem mevcut Hünkâr'dan emir almıştır...
Eyy beşer kardeşim, bu devran cehaletin çağlayıp-coştuğu devrandır.
İlim-irfan düşmanı bağnaz, yobaz, aymaz, sorumsuz, ilgisiz ve kuralsız
bir neslin en parlak dönemidir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Eyy beşer kardeşim, bir insan yalan söyledikçe
ar damarı tıkanır ve utanma yetisini kaybeder...
Utanma yetisi olmayan kişilerin Poyraz Rüzgârından
hiç bir farkı yoktur...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Eyy beşer kardeşim, Adem'i insan yapan özüdür,
İnsanı güzel yapan yüzüdür,
Evrene ibretle bakan gözüdür
Kullar da hak-hakikat olan doğru sözüdür...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
Kadim dost bildiklerimin yanlarından geçerken, yanlışlıkla kuyruğuna
bastım, figan-feryatları Şavul kayasında yankılandı...
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
Çakıroğlu der ki, sevgi ekersen gönüllere, düşmanların dost olur.
Kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur...VESSELAM
--Tarikatlarla ilgili beyanınıza katılıyorum. Ancak istiklal Mahkemelerin de cezalandırılmış
kişilerin asla ve kat-a, ne dini, ne ırkı, ne dili ne de cinsiyeti baz alınmıştır. Tamamen suç-
larına göre infaz kararı verilmiştir. Ve bu olaylar tamamen konjonktürel olaylardır. O günün
amansız şartlarında yeni bir rejim sistemi ve yeni bir Devlet kurulmuştur. Elbette ki, bir çok
bedel ödenmiştir. Dünya da, bütün Devrimler acımasız yapılmış ve yeni medeniyetler kurul-
muştur...1789 Fransız burjuvazi devrimi ve bütün devrimler unutulmaz acıları da beraberinde
getirmiştir. Hatta bütün darbeler de benzer olaylar olmuştur. Daha dün 15 Temmuz darbe
kalkışmasında da bedel ödenmiştir...Bu olayların hiç biri inançla bağdaştırılamaz...
--Kardeşim, Osmanlı da DİNE dayalı yönetim asla olmamıştır. Şeyhülislam bile Hünkâr'dan
emir almıştır. Osmanlı bir ferman devletiydi. Padişahlar kendi evlatlarını infaz ederken bile
mahkeme kurulmamıştır. Bunu hangi din kabul eder. Osmanlının iki türlü geliri vardı. Biri
genel vergi, diğeri ise savaş ganimeti. Ayrıca Osmanlı halkı Padişahın adeta kullarıydı.
Padişahlar bütün halkına Kullarım diye hitap ederlerdi. Benim bildiğim bir tek Yaradana kul
olunur. Ayrıca Hürrem Sultan hariç valide sultanların tamamı nikâhsız evlilik yapmışlardır.
Bu eylem yüce Dinimize göre zinadır. Bu ne insani, ne ahla ki ve nede dini bir eylemdir.
Osmanlı da harem sistemi tamamen Din dışı bir gidişattır. Valide Sultan, Şehsadelere
hamamda KIZ seçerlerdi. O masum ter-temiz, saf kızların orasını-burasını santim-santim,
miskal-miskal ölçer ve götürüp zifaf odasına bir meyve gibi sunarlardı. Allah aşkına bu
sadistliği hangi Din kabul eder. Padişahların kapatmasının sayısı belli değil. Hangi çocuğu
hangi hatundandır bilmiyorlardı... Ben bunları yazarken bile ürperiyorum...
--Kadınlar nüfustan sayılmıyordu. Erkeklere salat-ı talak yetkisi verilmişti. Yani istediği
zaman üç kez boş ol dedi mi. boşanmış sayılıyordu. Kadının miras hakkı, her hangi bir
mülkiyet hakkı yoktu. Tam anlamıyla köle kunta-kinteden ibaretti...Mustafa Kemal Paşa
Hazretleri Cumhuriyeti kurunca, Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan cümle yurttaşa
elit-seçkin ve eşit Vatandaşlık verdi. Her Bireye Soyadı hakkı verdi. Türk Medeni kanunuyla
Kadınlara eğitim, miras ve mülkiyet hakkı verdi. Resmi nikâhı zorunlu kılarak bütün kadınları
güvence altına aldı. Tek eşlilik getirdi. Salat-ı talak, dini ve muta nikâhlarını yasakladı. Bütün
Memleket sathında kız çocuklarına eğitim ve öğretim hakkı verdi. Köylü kızı Ayşeyi, Fatmayı,
Emineyi Ebe, Hemşire, Öğretmen, Doktor, Mühendis, Kaymakam, Vali ve Bilim insanı yaptı.
Meral Akşener Bacıyı Meclis başkanı ve daha sonra Parti genel başkanı yaptı. Sarışın güzel
Bayan sayın Tansu Çiller hanımefendiyi Başbakan yaptı....
--Ben özellikle, şair ve yazarların Osmanlı ile Cumhuriyet arsında ki, modern farkı muhakeme
edemediklerine şaşıp kalıyorum...Biraz uzun oldu. Ancak milyon da-birini yazabildim...VESSELAM.