"Böyle bir rezaletin böyle bir haysiyet yoksunluğunun bırakın Türkiye'yi, dünyada örneği fazla yoktur.
Kızılay, Türkiye'deki en büyük insani yardım kuruluşu…
Depremin üçüncü günü olmuş, kurtulan insanlar enkazların başında o soğukta üşüyor. Kızılay'ın elinde binlerce çadır var, afet bölgesine yollamıyor. O çadırlar neden depoda? Bana bunu açıkla!
Ne yapıyor? Müşteri bekliyor! İnsani bir yardımsever onları satın alsın da deprem bölgesine yollasın.
Ya kimse satın almasaydı? Muhtemelen yollamayacaktı.
Durum ortaya çıkıyor ve kurumun başkanı çıkıp, “Ahlakidir, akılcıdır, yasaldır” açıklaması yapıyor. Kendisinin ahlakı bu düzeyde olunca insan fazla bir şey diyemiyor.
Topladıkları kanları da “satmıyoruz” demesinler bir otobüs makbuzlu şahit yığarım…
Yönetimi değişmedikçe şahsen ne tek kuruş ne tek bir damla kan… Kuruşu kör kuyuya atarım, kanımı Drakula'ya bağışlarım."
Toplumca yaşanan acıları bile umursamayarak, bu acıları kafatasçı hasta niyetleri yönünde utanmazca sömürmek için kendi çamurlarında debelenmeyi sürdüren malum ayrılıkçı etnik güruh, bu halkın tükürüklerinde boğulacaktır.
Elif hanım, Siz bu sitede ulusal değerlere, kimliklere, görüşlere saygısızlık yapan kafatasçı etnik provokatörlerin önde gelenlerindensiniz.
Aynı saflardaki avenenizle paslaştığınız sinsi paylaşımlarınız ortada. Görüyoruz. Salak değil hiç kimse.
Kürt, Ermeni, Çerkez, Laz ve diğer tüm etnik nüfus elbette bu toprakların insanları ve birbirimizle karşılıklı saygımız elbette sonsuza kadar sürecek. Ama emperyalizmin sizin gibi kışkırtıcı ve kullanışlı maşalarına asla saygı duymayacağız.
Dikkatimi çekti, son cümlenizde, "pay edinmek"ten söz etmişsiniz.
Açıklayım: Bizler Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık ilkesinden pay ediniyoruz.
Ya siz ve aklı "iki dirhem bir çekirdek" olmaktan öte gitmediği halde, boyunu aşan işlere girişerek sizin avukatlığınıza soyunan acınasılar nerden, kimden, hangi sömürgeci ülkeden pay ediniyor/sunuz?
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE! Tarihsel gerçekleri ve ihanetleri saptırarak; şiir, türkü, öykü ve benxeri her alanda ve fırsatta Kürdün, Ermeninin, Arabın, Asyalının, Afrikalının ve Türk dışında her toplumun mağdur(!) edebiyatını ve propagandasını yapacaksın/ız...
Ama adı TÜRKİYE olan ve hala ekmeğini yediğin/iz ülkemde en küçük bir TÜRK sözcüğü geçse bile insancıl(!) havalarda için/iz/deki hastalıklı irini kusacaksın/ız, öyle mi?..
Hadi oradan, emperyalizmin gönüllü maşaları sizi!!!
Adam rakıyı icat etmiş ve siz hala psikoloğa gidiyorsunuz, öyle mi?.. Vah vah :((
BATAN GEMİNİN MALLARINA(!) GEEL!!!
"Böyle bir rezaletin böyle bir haysiyet yoksunluğunun bırakın Türkiye'yi, dünyada örneği fazla yoktur.
Kızılay, Türkiye'deki en büyük insani yardım kuruluşu…
Depremin üçüncü günü olmuş, kurtulan insanlar enkazların başında o soğukta üşüyor. Kızılay'ın elinde binlerce çadır var, afet bölgesine yollamıyor. O çadırlar neden depoda? Bana bunu açıkla!
Ne yapıyor? Müşteri bekliyor!
İnsani bir yardımsever onları satın alsın da deprem bölgesine yollasın.
Ya kimse satın almasaydı?
Muhtemelen yollamayacaktı.
Durum ortaya çıkıyor ve kurumun başkanı çıkıp, “Ahlakidir, akılcıdır, yasaldır” açıklaması yapıyor. Kendisinin ahlakı bu düzeyde olunca insan fazla bir şey diyemiyor.
Topladıkları kanları da “satmıyoruz” demesinler bir otobüs makbuzlu şahit yığarım…
Yönetimi değişmedikçe şahsen ne tek kuruş ne tek bir damla kan… Kuruşu kör kuyuya atarım, kanımı Drakula'ya bağışlarım."
(ALINTI: Murat Muratoğlu)
Toplumca yaşanan acıları bile umursamayarak, bu acıları kafatasçı hasta niyetleri yönünde utanmazca sömürmek için kendi çamurlarında debelenmeyi sürdüren malum ayrılıkçı etnik güruh, bu halkın tükürüklerinde boğulacaktır.
Yakında!
YALNIZLIK ŞİİRİ
karanlığın
insanı delirten bir ihtişamı vardır
yıldızlar, aydınlık fikirler gibi
tavanda salkım salkım
bu gece
dağ başları kadar yalnızım.
çiçekler damlıyor
gecenin parmaklarından,
dudaklarımda
eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim,
gözlerim, gözlerini arıyor durmadan;
nerdesin?
ATTİLA İLHAN
Haymatlos
Bence sen hiç okuma, çünkü algı/IQ özürlü olduğun ortada, boşuna olur okuman... Safın ise gocunmandan belli.
Fazla söze gerek yok.
Geriye sayım bitiyor.
Kaldı 1 gün...
SÖZCÜ tv
01 Mart 2023 Çarşamba günü (yarın).yayında
"Cadı avı" özetle, doğruyu söyleyenlere uygulanan baskıdır.
Karşımızda doğruyu söyleyen değil, Türk sözcüğüne nefretini dolaylı veya dolaysız her fırsatta kusan etnik kafatasçılar vardır.
Tarihi saptırdığınız gibi kavramları da saptırmayın.
Elif hanım,
Siz bu sitede ulusal değerlere, kimliklere, görüşlere saygısızlık yapan kafatasçı etnik provokatörlerin önde gelenlerindensiniz.
Aynı saflardaki avenenizle paslaştığınız sinsi paylaşımlarınız ortada. Görüyoruz. Salak değil hiç kimse.
Kürt, Ermeni, Çerkez, Laz ve diğer tüm etnik nüfus elbette bu toprakların insanları ve birbirimizle karşılıklı saygımız elbette sonsuza kadar sürecek. Ama emperyalizmin sizin gibi kışkırtıcı ve kullanışlı maşalarına asla saygı duymayacağız.
Dikkatimi çekti, son cümlenizde, "pay edinmek"ten söz etmişsiniz.
Açıklayım:
Bizler Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık ilkesinden pay ediniyoruz.
Ya siz ve aklı "iki dirhem bir çekirdek" olmaktan öte gitmediği halde, boyunu aşan işlere girişerek sizin avukatlığınıza soyunan acınasılar nerden, kimden, hangi sömürgeci ülkeden pay ediniyor/sunuz?
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Tarihsel gerçekleri ve ihanetleri saptırarak;
şiir, türkü, öykü ve benxeri her alanda ve fırsatta Kürdün, Ermeninin, Arabın, Asyalının, Afrikalının ve Türk dışında her toplumun mağdur(!) edebiyatını ve propagandasını yapacaksın/ız...
Ama adı TÜRKİYE olan ve hala ekmeğini yediğin/iz ülkemde en küçük bir TÜRK sözcüğü geçse bile insancıl(!) havalarda için/iz/deki hastalıklı irini kusacaksın/ız, öyle mi?..
Hadi oradan, emperyalizmin gönüllü maşaları sizi!!!
İnadın/ız/a:
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE !